instruction
stringlengths 71
1.68k
| output
stringlengths 12
1.44k
|
---|---|
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın şiir estetiğini ören en önemli unsurlardan biri, “rüya”dır. Onun şiirlerinde rüya, ikinci bir hayat gibidir İç içe girmiş iki oda gibi, gerçek yaşamla rüya yaşamı yan yana durmaktadır. Tanpınar'a göre şiirde rüya, gerçek yaşamdan çok daha ayrı. daha geniş imkânlı. son derece hızlı ve tesadüfe bağlı bir hayattır. Rüya, Tanpınar'ın şiir dışındaki eserlerine de kaynaklık etmiştir. Onun Abdullah Efendi'nin Rüyaları ve Rüyalar isimli biri büyük, diğeri küçük iki hikâyesi bulunmaktadır. Şiir görüşlerinin Valery'yi tanıdıktan sonra şekillendiğini söyleyen Tanpınar, bu estetiğin de rüya ile beraber şiir üzerine uzun çalışmalara dayandığını söyler. Tanpınar'ın rüya hâliyle ilgilenmesi, sadece Valery'den gelen bir etkilenme değildir. Onun üzerinde çocukluğunu geçirdiği Kerkük ve Musul'da damlarda yatarak yıldızlı gecelerde gökyüzünü seyre dalmasının da etkisi vardır. Ne içindeyim Zamanın Şiiri, bu yönden de önemlidirBu parçadan Ahmet Hamdi Tanpınar'la ilgili olarak yukarıda verilenlerden hangilerine ulaşılamaz? verilen paragraf ve soruyu kullanarak 5 alternatif opsiyon yaz. | Şıklar: A) I ve II, B) Yalnız II, C) III, D) IV, E) Yalnız IV |
Behçet hastalığı ilk olarak 1937 yılında bir Türk doktoru olan Hulusi Behçet tarafından tanımlandı. Kesin nedeni bilinmeyen bu hastalık esas olarak bağışıklık sistemindeki bir bozukluktan kaynaklanıyor. Behçet hastalığı genellikle 30-40 yaş arasındaki erkeklerde görülüyor. Hastalığın en sık görüldüğü ülkeler Türkiye, Japonya ve İsrail. Ağızda oluşan aft benzeri yaralar bu hastalığın habercisi. Ancak bunların afttan en önemli farkı, daha çok olması ve daha sık tekrarlanması. Bu yaralar neredeyse tüm Behçet hastalarında görülüyor ve ayda birkaç kez tekrarlanıyor.Bu parçada Behçet hastalığıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi hakkında bilgi verilmemiştir? bu paragraf ve soru için 5 farklı seçenek yaz. | Şıklar: A) İnsan yaşamına etkileri, B) Yoğun görüldüğü ülkeler, C) Ortaya çıkış nedeni, D) Belirtileri, E) Etkili olduğu yaş aralığı |
Yeşilçam'ın komedi tarzındaki unutulmaz klasiklerinden biridir Süt Kardeşler. Belki yüzlerce kez TV'de rast gelmiş; hiç bıkmadan, usanmadan kahkahalarla izlemişizdir. Şaban'a, Ramazan'a, Hüsamettin'e gözümüzden yaş gelene dek gülerken bir anda Gul-yabani denen canavardan korkmuşuzdur. Filmde geçen birçok şey. sıradan hatta saçmadır; filmin, üzerine saatlerce konuşulacak estetik bir yanı yoktur ama kurduğu o güçlü bağ. onu dönüp dönüp izlemek için yeter de artar bile. Hayatın kaosunda birkaç saatliğine de olsa dünya ile aramıza bir set çekip tüm yorgunluklarımızı, kırıklıklarımızı unutturur. İnsan kalmış yanlarımızla gülebilmemizi mümkün kılarken ruhlarımızı ısıtır. Her şeyin çok para harcamak ya da değeri altınla ölçülen ödüller kazanmak olmadıığının en güçlü kanıtlarından biridir.Bu parçadan Süt Kardeşler adlı filmle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? bu paragraf ve soru için 5 farklı seçenek yaz. | Şıklar: A) Güldürü türünde önemli filmlerden biri olduğuna, B) Seyirciyi yaşamın gündelik sıkıntılarından uzaklaştırdığına, C) Yüksek bütçeli bir film olmadığı için büyük ödüller almadığına, O) izleyicide uyandırdığı samimiyetin, defalarca izlenmesini sağladığına, E) İzleyiciye aynı anda farklı duyguları yaşattığına |
Kökeni Güneydoğu Asya olan turunçgillerin, çağdaş anlamda üre-timi, 19. yüzyılda ABD'de başlamış ve hızla yayılmıştır. Turunçgil yetiştiriciliği dünyada 40 derece kuzey enlemi ile 40 derece güney enlemi arasında yapılmaktadır. Portakal, limon, mandalina ve greyfurt gibi “Citrus” cinsine ilişkin türleri içeren turunçgiller dünyada en çok yetiştirilen ve tüketilen meyve grubudur. Bu bitkilerin meyvelerinden gıda olarak yararlanıldığı gibi kabuklarından, yapraklarından ya da çiçeklerinden parfümeride koku vermekle kullanılan uçucu yağlar da elde edilmektedir. FAO verilerine göre 2012 yılı itibarıyla dünyada yaklaşık 9 milyon hektar alanda, 131 milyon ton turunçgil üretilmekte olup toplam üretimin 9052'si portakal, 2621'i mandalina, 2012'si limon ve 96'si greyfurttur.Bu parçadan “turunçgiller” ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? bu paragraf ve soru için 5 farklı seçenek yaz. | Şıklar: A) Dünyadaki çıkış bölgesi dışındaki ülkelerde de üretiminin yaygın-laştığı, B) Üretim ve tüketim yönüyle ilk sırada yer alan meyve türü olduğu, C) Birden fazla meyvenin ortak adı olduğu, D) Gıda dışındaki alanlarda da üretim malzemesi olarak kullanıldığı, E) 2012 yılındaki üretiminin önceki yıllara göre arttığı |
Ne olursa olsun siteye okur çekelim. anlayışıyla hareket eden basın kuruluşları. okuru “tık” tuzaklarına düşürmekle hem haberciliği öldürdüklerini hem de marka saygınlığına zarar verdiklerini düşünemiyorlar. İlgi çekici bir başlık üretip okuru haberin enteresan yönüne ya da haberle ilgisiz bir konuya yönlendiren. tıklama sonucu ardı arkası gelmeyen reklam sayfalarına boğan bir haber-cilik anlayışı bu. Amaç okuru haber sitesinde olabildiğince uzun tutmak. oradan oraya dolaştırmak. Bunun nedeni sanal âlemde reklam dışında para kazanma yönteminin henüz bulunamamış olması. İnternet üzerinde ziyaretçilerin binde beşi reklamlara tık-lıyor. Dolayısıyla bir reklamın tıklanma sayısını artırabilmenin ve daha çok para kazanmanın bilinen en iyi yöntemi o reklamı daha çok gösterebilmek.Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yakınılan durumlardan biri değildir? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 seçenek oluştur. | Şıklar: A) Okura yönelik bakış açısının değişmesi, B) Reklam nedeniyle habere ulaşmanın zorlaşması, C) Haberciliğin çıkar sağlamaya yönelik yapılması, D) Okurun zamanını haber sitelerinde harcaması, E) Haberden çok, haberin ilginç yönünün öne çıkarılması |
Kutup iklimi, karların hiçbir zaman erimediği buzul dağların olduğu yerlerde görülen iklim tipine denir. Soğuk çöl iklimi olarak da adlandırılan kutup iklimi Dünya'nın karla kaplı olan bölgelerinde görülür. Kutup iklimi. Antarktika'da ve Grönland Adası'nın iç kesimlerinde etkilidir. Bu iklim bölgesinde sıcaklık yıl boyunca O C'ın üzerine çıkmaz. Kutup noktalarında gündüz süresi yaklaşık altı ayı bulduğu hâlde Güneş ışınlarının düşme açısı çok küçük olduğunu buradaki sıcaklık, kar ve buzların erimesine yetecek düzeyde değildir. Kutuplar, kalıcı kar ve buzullarla kaplı olduğun-dan bu bölgeler bitki örtüsünden yoksundur. Rusya'nın Yakutistan Bölgesi'nde yer alan iklim tipi de kutup iklimidir. Ayrıca burada dünyanın en düşük sıcaklığı ölçülmüştürBu parçadan hareketle “kutup iklimi” ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? bu metin ve soruyu kullanarak 5 adet seçenek yaz. | Şıklar: A) Mevsim çeşitliliğinin görülmediğine, B) Sıcaklığın, hiçbir zaman belli bir derecenin üstüne çıkmadığına, C) Kar yağışı dışında başka yağış türünün gerçekleşmediğine, D) Güneş ışınlarının düşme açısının, sıcaklık ortalamasını etkilediğine, E) Kutuplar dışındaki yerlerde de görüldüğüne |
İncir, insanlık tarihi kadar geçmişi olan bir meyvedir. Taze ve kuru incir olarak iki farklı şekilde tüketilen incir, bütün dinlerde bolluğun ve bereketin simgesi olarak görülmüştür. Taze incirin hasat sonrası ömrünün kısa olması, özellikle de taşımaya çok uygun olmadığı nedeniyle dünya genelinde tanınmışlığı üretim bölgeleri ve bu bölgelere yakın pazarlarla sınırlı kalmıştır. Ancak kuru incir, taze incir için belirtilen olumsuzlukları taşımadığından üretim alanları çok uzaklara gönderilebilmiş ve incirin tanınmasında en önemli katkıyı yapmıştır. Sağlıklı ve uzun yaşamın simgesi olarak kabul edilen incir, yetiştiriciliği yapılamayan Batı ve Kuzey Avrupa ülkelerinde, uzak ülkelerden gelen bir meyve olarak büyük ilgi görmektedir.Bu parçadan hareketle “incir” ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur. | Şıklar: A) Daha çok kuru olarak satılmasında lezzet artışının etkili olduğuna, B) Yetişmediği bölgelerdeki insanlarca egzotik bir meyve olarak algılandığına, C) Besin özellikleri yönüyle taşıdığı zenginliğin, bilinmesinde ve tüketilmesinde etkili olduğuna, D) Taze hâlinin, ticari olarak çok az değerlendirilebildiğine, E) Tarihin her döneminde insanların yaşamında olumlu bir yer edindiğine |
Bir kültür-sanat ortamında varlık gösterip de sığ bir uzmanlaşma kaygısı ve kuruntusu ile “alan”ların sınırını kalın kalın çizmek, kendi içinde çelişki barındıran bir tutumdur benim anlayışımca. Edebiyata ilgi duymayan müzisyenler, resimden anlamadıklarını göğüslerini gere gere "itiraf eden” yazarlar, müzik etkinliklerinden uzak duran ressamlar. “kendi alanları"nda hangi derinliklerine ulaşabiliyorlar? Bu durum, onların kendi sorunu deyip geçemeyiz. Bu, ülkemizde yaşanan güdük kültür hayatının dolayısıyla hepimizin sorunudurBu parçadaki altı çizili ifadeyle hangi durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıştır? bu paragraf ve soruya dayanarak 5 adet seçenek oluştur. | Şıklar: A) Yalnız I, B) Yalnız II, C) Yalnız III, D) I ve II, E) I ve III |
Günümüzde yaygın bir kullanımı olmayan hibrit araçlarda hem elektrik motoru hem içten yanmalı motor bulunur. Genellikle düşük hızlarda, yoğun trafikte elektrik motoruyla hareket sağlanırken yüksek hızlarda içten yanmalı motor devreye girer. Bu esnada araçta bulunan küçük batarya içten yanmalı motorla şarj edilir. Bazı hibrit araçlar, fişe takılarak şarj edilebilirken bazıları sadece içten yanmalı motora bağlı dinamoyla şarj olur. Hibrit araçlar yapısı itibarıyla hem sadece elektrikle çalışan araçlardan hem de fosil yakıtlı araçlardan daha komplekstir. Günümüzde birçok otomobil firması özellikle yakıt tüketimini azaltmak için hibrit araçları tanıtmasına rağmen ilerleyen yıllarda hibrit araç sayısının çok fazla artış göstermesi beklenmiyor.Bu parçada "hibrit araçlar'la ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? bu paragraf ve sorudan hareketle 5 seçenek yaz. | Şıklar: A) Diğer araçlara göre daha karmaşık bir yapıya sahip olduğuna, B) Hız faktörünün, hangi motor türünün devreye gireceğini belirlemede etkili olduğuna, C) Yakıt maliyetlerinin düşük olduğuna, D) Şarj edilme şeklinin motorun gücünü etkilediğine, E) Gelecekte piyasaya hâkim bir konuma gelmesinin beklenmediğine |
Modern öykünün nitelikli örneklerini veren yazar, insanı insan yapan niteliklerin otoriter yapı tarafından ezilişini ustalıkla öyküleştirmiştir. Eserlerinde genel olarak muhalif bir tutum sergileyen yazar, Türk edebiyatında aydın ve halk arasındaki temel uçurumu en iyi fark eden yazarlardan biridir. Bu anlamda aydının kendi kendisiyle yüzleşmesi onun öykülerinin en önemli damarı olmuştur. Biçimsel anlamda ise bir anlatım çeşitliliği sergilemiş, bilinç akışından iç monoloğa kadar modern anlatım imkânlarını değerlendirmiştir.Bu parçada sözü edilen yazar ve öyküleriyle ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur. | Şıklar: A) Ünlü olma gibi bir amacının olmadığı, B) Evrensel değerler üzerinde kurulan baskıyı anlattığı, C) Eleştirel bir içeriği olduğu, D) Modernist tekniklerle zenginleşen yoğun bir anlatımı olduğu, E) Yapıtlarının yazınsal niteliklerini göz ardı etmediği |
Olimpiyatlar, ilk kez MÖ 766 yılında Yunan tanrısı Zeus'u ödüllendirmek adına Olimpia kentinde düzenlenmiştir. Oyunların olduğu dönemde katılımcıların güvenli bir şekilde Olympia'ya ulaşmaları için savaşlara bir süre ara verilirdi. Kadınların ve kölelerin oyunlara katılması yasaktı. İlk olimpiyatlarda 180 metrelik koşu. tek aktiviteydi. İlk 13 olimpiyattan sonra yeni aktiviteler eklendi. Bunlar arasında at yarışları, ağırlık kaldırma ve boks vardı. Pankreas adı verilen boks ve güreşin karışımı olan hatta zaman zaman sonucu ölümlere varan oyun, MÖ 648 yılında oyunlara eklendi. Böylelikle izleyici kitlesi katbekat arttı. Roma. Hristiyanlığı kabul ettikten sonra oyunlar, dine aykırı olduğu gerekçesiyle imparator tarafından 393 yılında yasaklandı. Dört yılda bir yapılmaya başlanan ve yüzlerce oyunun eklendiği olimpiyatlar, kadınların da katılımıyla birlikte 1896 yılından itibaren tekrar düzenlenmeye başlanmıştır.Bu parçadan “Olimpiyatlar”la ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? bu paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon yaz. | Şıklar: A) Zamanla kapsamında değişimler meydana gelmiştir. B) İlk dönemdeki oyunlar yalnızca erkekler arasında düzenlenmiştir. C) Ortaya çıktığı dönemde toplumsal barışa ciddi bir katkı sağlamıştır. D) Şiddet içerikli oyunların eklenmesi, izleyici kitlesinin ilgisini artırmıştır. E) İlk kez düzenlenmesinde ve bir dönem yasaklanmasında dini inanışlar belirleyici olmuştur. |
Yahya Kemal'in öğrencisi olan Tanpınar, ondan Batılı bir gözle Türk tarih ve sanatına bakmayı öğrenir. Daha sonra orijinal dillerinden Batı'nın büyük şair, romancı ve fikir adamlarını okur. Bu okumalarda karşısına çıkan en önemli kelimelerden biri “dikkat'tir. O, dehayı bu sözcükle açıklar. Derin bir tabiat ve güzellik duygusu, zengin bir hayal gücü, geniş bir kültürel birikim. düşüncelerini edebi bir şekilde yazıya dökme yeteneği... İşte bunların sentezi, Tanpınar'ı Cumhuriyet Devri'nin en güçlü yazarlarından biri haline getirir.Bu parçaya göre Tanpınar'la ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı seçenek oluştur. | Şıklar: A) Kendi tarihini algılayışında Yahya Kemal'in etkili olduğu. B) Batı edebiyatından yapıtlar okuduğu. C) Düşüncelerini sanatlı bir dille aktarmada usta olduğu. D) Cumhuriyet Dönemi'nin önemli yazarlarından olduğu. E) Türk tarih ve sanatıyla ilgili birçok yapıt verdiği. |
Küçük bir ulusun edebiyatı, büyük bir ulusunkinden daha zayıf olacak diye bir kural yoktur. Çünkü edebiyat, hayatın içinden süzülmüş küçük kesitleri, özellikle de başkalarının göremediğini görünür kılma işidir. Yaşamın kıyıda köşede kalmış inceliklerine odaklanmadır edebiyat. İşte bu noktada ulusların büyüklüğü, daha büyük yapıtlar vermenin nedeni olmaktan çıkar. Kaldı ki bütün edebiyatlar, tarihlerinin belli bir noktasında mutlaka birilerinin hâkimiyeti altına girmiştir. Önemli olan, insanı ve hayatı anlatmaktır. İnsan, yaratıcı yazının hâlâ en zengin kaynağıdır. İnsana uzak olduğu söylenen nice yapıtlar duymuş. “İnsana uzak” sözü, üzerine yapışmış ne yazarlar tanımışızdır ama hangisi bir duygusuna ya da düşüncesine değmeden insanın yanından geçip gitmiştir? Demek, edebiyatta yazılanların büyüklüğü, hayatın içinden çıkanların o güne dek yazılmamış oluşundan ileri gelir öncelikle. Ayrıca bunlar, ilkel ve doğal bir hayat içinde de her zaman güçlü biçimde vardır.Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur. | Şıklar: A) Edebiyat, yaşamın kolayca fark edilemeyen ayrıntılarını görünür kılar. B) Gelişmemiş toplumların yaşamı da büyük eserlerin ortaya çıkmasına kaynaklık edebilir. C) Başka ulusların edebiyatından etkilenmeden varlığını korumuş bir edebiyat yoktur. D) Edebiyat yapıtlarının niteliğini, yaşamın görünen yüzünü yeni bir söyleyişle dile getirmesi belirler. E) İnsan unsurunu ele almadığı söylenen yapıtlarda da insana özgü özellikler bulunmaktadır. |
Bazen eleştirmenlere kızıyorum. Ele aldıkları esere “Bu eser mi, geç onu, ele almaya bile değmez.” diyorlar. Hâlbuki çocukların bile kaleme aldığı bir yazıda, insan bir şeyler bulabilir. Hatta bulunan; hayatımız boyunca sahip olmak isteyeceğimiz bir duygu, düşünce de olabilir. Bu nedenle ben kötü eser yoktur, diyorum. Olsa olsa iyilikten az bahseden eser vardır.Bu sözleri söyleyen sanatçı aşağıdakilerin hangisiyle nitelendirilemez? bu paragraf ve soruyu ele alarak 5 adet opsiyon yaz. | Şıklar: A) Ön yargılardan uzak duran. B) Düşüncelerini açıkça ifade eden. C) Nitelikli yapıtı ayırt edebilen. D) Her yapıta değer veren. E) Eleştirmenlerden yakınan. |
Seyahat eden insanları “turist” veya “gezgin” diye keskin çizgilerle ikiye ayırmayı çok da doğru bulmuyorum. Bu ayrımdan ziyade. kitle turizminden kaçınmanın gerekliliğini vurgulamaya çalışıyorum. İpleri bir tur acentesinin eline bırakmayı, bir rehberin peşinden sürüklenmeyi, sıkıştırılmış programlarla kentlerin ve görülcek mekânların üzerinden hızlıca geçip eve dönme hikâyesini çok acıklı buluyorum. Bu koşturmacada, seyahatten alınacak keyif minimuma iniyor. Esnekliği olmayan tur programlarında otel odalarında kalınıp halkın içine karışmadan, gidilen yerin kültüründen bir dem alınmadan eve geri dönülüyor. Seyahatlerin ardından benim ruhum zenginleşirken turlarla gezen turistlerin sadece fotoğraf albümleri genişliyor.Bu parçada gezi turizmi ile ilgili olarak, hangi durumlarına karşı çıkılmamıştır? bu paragraf ve soruya dayanarak 5 adet seçenek oluştur. | Şıklar: A) Yalnız I, B) I ve III, C) II ve V, D) IV ve V, E) Yalnız V |
Amerika'da super kahramanların altın çağı sayılan 1938-1949 yılları arasında pek çok burokrat ve eğitimci. çızgı romanların neden bu kadar çok sevıldiğini soruyor ve bu ilgiden endişe ediyordu. Son-ra ış sansüre varan. çizgi romanların neleri anlatamayacağını belir-leyen başka bır noktaya vardı. Insanların çızgı romanı sevmesinin pek çok nedenı olabılırdi ama galıba. kahramanların özgurluğu ho-şa gidıyordu. Bır super kahraman, polisle ya da devletle çalışmıyor-du; gerekli olduğunda onlara yardım ediyordu ama bu bır bağımlılık de-ğildi. Kanunla pek fazla ilgilenmiyor. bır suçluyu delilleriyle bırlik-te paketleyerek karakolun önüne bırakabılıyordu. Kahramanlar bu-rokrasiden. hukuktan. yargılama sürecinden hoşlanmıyor, bıldıklerı şekılde davranıyorlardı: bu meydan okuyucu ve kanun koyucu ruh hâlleri. bır başınalıkları da çocukların kalbını fethediyordu.Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen süper kah-ramanların özelliklerinden biri değildir? verilen paragraf ve soru çerçevesinde 5 alternatif opsiyon yaz. | Şıklar: A) Başlarına buyruk olmaları, B) Eylemlerinden ötürü hesap vermemeleri, C) Kendi değer yargılarını oluşturmaları, D) Suçu önlemede çaba harcamaları, E) Toplumun kültürel değerlerini yok saymaları |
Roman, karakterlerin derinlik içinde analiz edildiği bir edebi türdür: karakterler, olaylarla birlikte değişim geçirir ve yeni nitelik-ler kazanır. Roman, okurun “Tıpkı benim düşündüğüm şey gibi.” diyeceği yahut “Bunu nasıl da düşünememişim!” deme gereği-ni hissedeceği yaşantılarla örülür. Roman, yazarın beden, ruh ve akıl hakkında düşünmesi; düşüncesinin farkına varması ve estetik olarak kavranmış insanı yine insana göstermek istemesi gibi yazı arzularıyla kurulur. Roman okuru da böylece, insanda keşfedilmiş ve hedefi yine insan olan hakikatlerle yüzleşir. Kundera'nın deyişiyle roman. insanı o güne kadar göremediği yeni bir hakikat-le karşı karşıya getirir.Bu parçadan romanla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur. | Şıklar: A) Çeşitli yönleriyle insanı anlatma amacı taşıdığına, B) Insanda yaşamla ilgili bir farkındalık oluşturduğuna, C) Insanın estetik algısını geliştirmeyi esas aldığına, OD) Kahramanlarının dinamik bir yapıda kurgulandığına, E) Okurun duygu ve düşünce dünyasında bir karşılığının olduğuna |
Barbunya daha çok Akdeniz'e özgü. sıcak su balığı. Ne var ki son yıllarda, küresel ısınma ile beraber, Atlantik ve Güney İngiltere kı-yalarında da sıkça görülmeye başlandı. Açık pembe rengi ile hoş bir görünüme sahip olan barbunya, kendine has aroması ve dokulu beyaz eti ile oldukça lezzetli bir balık. Halk arasında “barbun” olarak bilinen bu balık. çoğu zaman tekir ile karıştırılıyor olsa da iri kafası, oval yapısı ve başının altında bulunan bıyıkları ile uzmanlar tarafından hemen ayrıştırılıyor. Genellikle kumlu ve çamurlu deniz diplerinde yaşayan bu balık, nadiren kayalık diplerinde de bulunur. Boyu genellikle 17-20 santim arasında olmakla beraber çok olmasa da 40 santime ulaşır. Tüm balıklarda olduğu gibi protein bakımından zengin olan barbunya da doymamış yağ asitleri ve Omega 3 bakımından zengin bir türdür. Hemen herkesin diyetine uygun olan bu tür, kendinden lezzeti ile her tarife uyum sağlayabiliyorBu parçada “barbunya balığı” ile ilgili olarak bilgilerinden hangilerine yer verilmemiştir? bu paragraf ve soruya dayanarak 5 adet seçenek oluştur. | Şıklar: A) Yalnız I, B) Yalnız II, C) I ve III, D) II ve IV, E) I ve IV |
Dünyada pek çok hata yapmışımdır fakat bunların bir tanesinin tamiri mümkün değildir: Gençlik şiirlerimi bir kitapta toplamak. Ben bu şiirlerimi kitap haline çıkarmamalıydım. bana ve şiirime çok zarar verdi. Başkalarının fikirlerini, eleştirilerini bir tarafa bırakalım. ben bu şiirlerin ederini herkesten iyi bilirim. Kendimle bu şiir-ler arasında bir irtibat göremiyorum. Sonraki dönemde yazdığım ve elden ele dolaşan şiirlerimle onlar arasında hiçbir bağ göremiyorum.Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? verilen metin ve sorudan 5 farklı seçenek yaz. | Şıklar: A) Öz eleştiri yapma yeteneğine sahip olduğu, B) Başkalarının yönlendirmesiyle hareket ettiği, GC) Kimi şiirlerini sanatsal yönden değersiz bulduğu, O) Gençlik dönemi şiirlerine yönelik eleştiriler aldığı, E) Yazınsal düzeyinin bir çizgide ilerlemediği |
Günümüzde eleştiriye ilgi çok az ve bunun birçok nedeni var: ... yaratıcı eleştiriyi sınırlandırıyorBu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi günümüzde eleştiriye ilginin az olmasının nedenlerinden biri değildir? aşağıdaki metin ve soru üzerinden 5 farklı opsiyon yaz. | Şıklar: A) Yapıtın değil, yazarın kişiliğini hedef alan yaklaşımların benimsenmesi, B) Niteliksiz eleştiri örneklerinin çoğalması, C) Belli yaklaşımlarla ve kalıplarla sınırlandırılmaya çalışılması, D) Ticari açıdan yazarına ve yayınevine önemli bir katkı sağlamaması, E) Vakit ayrılması gereken güç bir uğraş olması |
Sosyal bilimciler tarafından 1981-2000 yılları arasında dünyaya gelen kuşak Y kuşağı olarak tanımlanmakta ... medya kullanım ve satın alma alışkanlıklarını anlamak için ABD'de yapılan araştırma, bu kuşağın kendinden öncekilerden çok daha farklı olduğunu gösteriyorBu parçaya göre Y kuşağı aşağıdakilerin hangisiyle nitelenemez? paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon üret. | Şıklar: A) Eleştirel düşünebilen, B) Doğru ve yerinde kararlar veren, C) Özgürlüğüne düşkün, D) Maddi sıkıntı yaşamamış, E) Öz güveni yüksek |
Televizyon programları arasında önemli bir yer tutan diziler, geniş bir izleyici kitlesine seslenen, aynı öyküyü veya birbirine bağlı öyküleri ele alan drama yapımlardır. ... izleyiciyi ekran başında tutarBu parçada sözü edilen televizyon dizileri ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı seçenek oluştur. | Şıklar: A) İzleyicide bağımlılık oluşturduğu, B) Ana öyküye bağlı pek çok yan öykü ve karakter içerdiği, C) Açık uçlu ve süregiden bir yapıya sahip olduğu, D) İçeriğinin seslenilen kitleye göre değiştiği, E) Sosyal, kültürel olaylardan ve edebiyat yapıtlarından beslenmediği |
Çok ilkeliydi ve ilkelerinden ödün vermezdi. Mütevazı, incelikleri olan, samimi biriydi. ... yaptığı her işte daima yukarıya ve ileriye doğru giden bir çizgisi vardı.Bu parçada sözü edilen kişiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur. | Şıklar: A) Söz ve davranışlarının birbiriyle çelişmediği, B) Alçak gönüllü olduğu, C) Düşüncelerini söylemekten kaçınmadığı, D) Doğruluktan ayrılmadığı, E) Yeteneklerinin farkında olmadığı |
Sarah J. Maas'ın 35'ten fazla dile çevrilen Cam Şato serisi, altıncı kitabı Şafak Kulesi'yle kaldığı yerden devam ediyor. Serinin son kitabı ise önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde okurla buluşacak. Sarah J. Maas. Cam Şato serisini yazdığında henüz 16 yaşındaydı Cam Şato ile Dikenler ve Güller Sarayı serileriyle okuyucularını, yarattığı canlı ve büyü dolu bir evrenin içine çekmeyi başardı. Perilerden şekil değiştirenlere, cadılardan canavarlara birçok fantastik karaktere sıra dışı bir şekilde hayat veren yazarın kitapları tüm dünyada liste başı oldu. Yarattığı fantastik evrenlerle sizi iyi ve kötü, doğru ve yanlış, aile ve fedakârlık üzerine düşündürüyor; sorular sormanıza yardımcı oluyor. Karakterler her kitapta farklı bir sınavdan geçerek hayatta hiçbir şeyin siyah ve beyaz olamayacağının farkına varıyorBu parçada Sarah J. Maas ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? bu paragraf ve soru için 5 farklı seçenek yaz. | Şıklar: A) Farklı karakterlere benzer olayları yaşattığına, B) Birbirinin devamı niteliğinde kitaplar yazdığına, C) Kitaplarında gerçeküstü karakterler yarattığına, D) Okurun birtakım kavramları sorgulamasını sağladığına, E) Kitaplarının farklı ülkelerde çok satan kitaplar arasına girdiğine |
Ne yaptığını ve söylediğini bilen. ilkeli bir kişiliği vardı. Karşısındaki kişiyi kırmadan konuşabilen, söylediklerinin ne anlama geldiğini bilen bilinçli ve düşünceli biriydi. Şekilden çok, öze ve ayrındıya önem verirdi. Kurallardan, yönetmeliklerde. kısıtlamalardan hoşlanmazdı. İstemediği bir şeyi kendisine hiçbir kuvvet yaptıramazdı. Kendini çok iyi yetiştirmiş aydın bir bilim adamıydı. Kühür altyapısı tamdı. Başkasının etkisinde kalmak, kraldan çok kralcı olmak gibi onur kırıcı davranışlardan uzaktı her zamanBu parçada sözü edilen kişiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? bu paragraf ve sorudan hareketle 5 seçenek yaz. | Şıklar: A) Prensipli biri olduğu, B) İnce ruhlu olduğu, C) İnsanlara değer verdiği, D) Özgürlüğüne düşkün olduğu, E) Başkalarının çıkarlarını kendi çıkarları gibi savunduğu |
Gökyüzü gibi bir şeydir çocukluk. nereye gitsen o da seninle gelir. Çocukluğumun geçtiği Mardin de benim çocukluk gökyüzüm dür. Yıldızları ilk saydığım yer. yıldızlarla birlikte uykuya daldığım yer... Gökyüzüne bu kadar yakın bir yerde oturmak, insanı kâinat konusunda daha dikkatli, daha duyarlı yapıyor. Şimdiki zamanı yaşarken çocukluğu günümüze taşıyabilmem, benim sanatçılık hazinem olmuştur her zaman. 50 yaşını geçmiş bir insan olarak hâlâ memleketimden, ailemden, köklerimden. babamdan bahsederken gözlerim nemlenebiliyorsa bu, hâlâ kalbimi büyütememiş olmamdandır. Bence bu, sanatın genel kaidesidir: Sanat, akıl ne kadar büyürse büyüsün kalbin çocuk kalmasında gizlidir.Bu parçada konuşan yazarla ilgili olarak hangi yargılarından hangileri söylenemez? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur. | Şıklar: A) Yalnız I, B) I ve III, C) I ve IV, D) II ve IV, E) III ve IV |
Arabalar, trenler, vapurlar, uçaklarla hızın içindeki yolculuklar, hayatımızın değerli bir boyutunu oluşturur. Yol da başka bir mekândır. Ada; insanın içe dönüşünü, yalıtılmışlık ve yalnızlığını simgeleyen özel mekânlar arasındadır. Deniz; öteleri, ileriyi, özgürlüğü anlatan başka bir mekândır. Bütün mekânlara asıl anlamını veren, insanın kendine özgü varlığıdır. evrensel yaşam enerjisinin içinde soluk almasıdır. Bu yaşam enerjisi, soluk ve titreşimlerdir mekânları önemli yapan. Yine bu mekânlardır edebiyatçının, ressamın, müzisyenin sanatsal zevkini okşayanBu parçadan mekânlarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? verilen paragraftan ve sorusundan yola çıkarak 5 adet opsiyon yaz. | Şıklar: A) Sanatçılara ilham verir., B) İnsanın varlığı, mekânı anlamlı ve özel kılar, C) İnsan yaşamında önemli bir yere sahiptir., D) İnsanda birtakım çağrışımlar oluşturur, E) Sanatsal estetiğin en önemli kaynağıdır |
DB Bizim kültür ve medeniyetimizde edebiyatın ayrı bir yeri var- dır. Edebiyatlar. medeniyetlerin şarkılarıdır. Edebiyatsız medeniyet, medeniyetsiz edebiyat olmaz. Bu yüzden bizim kuşağımız ve bizden öncekiler; Necip Fazıl. Sezai Karakoç, Yahya Kemal, Mehmet Âkif ve birçok sanatçı edebiyatı me- deniyet bilmişlerdir. Yahya Kemal geçmişi bugüne taşıyan şairimizdir. Mehmet Âkif şiiri edebiyata, edebiyatı şiire taşı- yan şairimizdir yani hayatı Şiire, Şiiri hayata taşımıştır. Necip Fazıl yarının Türkiye'sini ele alan bir üstattır. Sezai Kara- koç ise medeniyetin şairidir, medeniyetimizde edebiyatımı- zın öncülüğünü yapmıştır. Bu bağlamda baktığımız zaman 20. yüzyılı bir edebiyat yüzyılı olarak görmek mümkün.Bu parçada vurgulanan düşünceye göre aşağıdaki cümlelerden hangisini söyleyen sanatçı edebiyatı medeniyetle ayrıştırmış olur? verilen paragraf ve soruyu kullanarak 5 alternatif opsiyon yaz. | Şıklar: A) Şiir, hayatın içinden geçen ve hayata dokunan bir edebi türdür. B) Edebiyat, geçmiş ile gelecek arasında köprü kurmak için vardır. C) Edebiyat, geleceğin şekillenmesinde önemli bir rol oynar. D) Medeniyet ve edebiyatı iç içe geçmiş olgular olarak kabul etmek zorundayız. E) Bir ulusun çağdaşlaşması edebiyatın sadece gerçekleri anlatmasına bağlıdır. |
BB Şimai ben gençlere bakıyorum, aralarında şüphesiz çok iyi olanlar var ve bu azınlık ekip, ihtiyarlık dönemi için tedbirli davranıyor ama öyleleri de var ki kendilerinin bir şeyler öğrenmelerine yarayacak en kıymetli zamanlarını. miras-yedinin paralarını düşüncesizce sağa sola savurması gibi harcayıp duruyorlar. Gerçi harcanan para tekrar kazanılıp yerine konabilir. Zamansa öyle değildir. Bir kere gitti mi bir daha geri dönmesine imkân yoktur.Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 farklı seçenek oluştur. | Şıklar: A) Zaman kimine göre testere, kimine göre de ilaçtır. B) Sıradan bir insan zamanını nasıl öldüreceğini, değerli bir insan zamanını nasıl kazanacağını düşünür. C) Zamanımızı doğru kullandığımız sürece yeterli zamanımız vardır. D) Birçok insan gençlik çağlarında zamanı hiç bitmeyecekmiş gibi harcarken bunun değerini yaşlılık dönemlerinde anlarlar. E) Mutluluk başarıya, başarı ise zamanı doğru değerlendirmeye bağlıdır. |
B Hayatta bir konuyu karşı tarafa iyi ifade etmek. kişinin o konuyu iyi özümsemesine bağlıdır. Bu da retorik yani güzel söz söyleme sanatının inceliklerini derinlemesine bilmekten geçer. Sözcükleri, söz oyunlarını, cümleleri ne şekilde, ne zaman ve nerede kullanmak gerektiği konusunda dilin sırlarını yakalamalı, sınırlarını zorlamalısınız. Kurduğunuz cümleler bir bilim insanınınki kadar bilimsel, bir filozofunki kadar felsefi ve bir denemeci kadar samimi olmalıdır. Ama bu cümleler akıl ve mantık çerçevesinde olmalı, uç noktalara varmanın zevkiyle anlamsız hâle gelmemeli.Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? aşağıdaki paragraftan ve sorudan 5 opsiyon üret. | Şıklar: A) Konuşurken mantık çerçevesinden kopmak sanatçılara özgü bir durumdur. B) Güzel konuşmanın özünde öncelikle bilimselliği barındırdığı bir gerçektir. C) Hitabeti öğrenmek öncelikle dil bilgisi kurallarına hâkim olmakla mümkündür. D) Etkili konuşmak için ilk şart anlama ve kavrama, ikinci şart bu donanımın dilsel bakımdan desteklenmesidir. E) Dile hayallerin karışması, konuşma dilinde akıcılığı sağlamabilmektedir. |
17.) Cumhuriyet aydınlarından Peyami Safa'ya göre sanat. güzelin içinde doğruyu: ilim ise doğrunun içinde güzeli bulur. Güzel ve doğru, birbirinden ne büsbütün ayrıdırlar ne de birbiri- nin aynısıdırlar. Her edebi eser, bir felsefi görüşü ifade eder Büyük şair ve romancılarda felsefi düşünce, açık bir izah haline görülür. Sanat eserleri zihinden çok, yaşanmış ruh hâllerinden doğan sentezler olduğu için Şiir ve roman gibi edebi metinlerde düşüncelerin kalıplaşmış şekilleriyle ifade edilmesi, sanatsal üretime aykırı bir durum olarak görülebilir.Bu parçada asıl anlatılmak istenen düşünce aşağıdaki-lerden hangisidir? verilen paragraf ve soru çerçevesinde 5 alternatif opsiyon yaz. | Şıklar: A) Edebi eserlerde düşüncelerin sabitleşmiş şekilleriyle klişe olarak ifade edilmesi, sanatsal açıdan doğru değildir. B) Romancılar felsefi düşüncelere mesafeli olmak zorunda- dır. C) Sanat ve bilimin doğruyu aramak ve aktarmaktan başka bir amacı olamaz. D) Sanat yapıtları içeriğinde mutlaka felsefi bir düşünce barındırır. E) Zihnin derinliklerine inemeyen bir yapıtın sanat eseri olarak kabul edilmesi mümkün değildir. |
Nİ Yaşamı iyi karşılamanın sırrını bulabilmek için her şeyden önce gülümsemeyi öğrenmeli. Her olayı gülümseyerek kar-Şılayan bir filozof. “Ben hayatta başarılı olduğum için gülmüyorum. güldüğüm için başarılı oluyorum.” demiş.Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakiler-den hangisidir? bu metin ve soruyu kullanarak 5 adet seçenek yaz. | Şıklar: A) Bu dünya üzülmeye. kalp kırmaya değmez: insanlarla iyi geçinmek gerekir. |
EA Yeryüzü tuzlu sularla yani okyanuslarla kaplı olduğu hâlde tatlı suların miktarının çok az olduğunu belirten bir uzman, yer altı ve yer üstü kaynaklarının devridaim içinde ve yağışlarla yenilendiğini söyleyerek konuşmasına şöyle devam etti: “Karalara düşen yağışın *075'i denizlerden ve okyanuslardan buharlaşan sudur. Böylece tuzlu su tatlı su hâ-line dönüşmektedir. Yeryüzünde tatlı su miktarı genel olarak sabittir takat suya olan talep her geçen yıl artmaktadır. Bu durumda sularımızın çok iyi bir şekilde kullanılması. israf edilmemesi ve kirletilmemesi gerekir. Ayrıca kaliteyi muhafaza ederek devamlılığının sağlanması lazımdır.”Bu parçada sözü edilen uzmanın vurgulamak istediği düşünce aşağıdakilerden hangisidir? aşağıdaki paragraftan ve sorudan 5 opsiyon üret. | Şıklar: A) Insanlığın suyun değerini anlaması için kamuoyuna açık toplantıların düzenlenmesi gerekir. |
EM) insan. yaşadıkça türlü konularda tecrübe edinir. Bu tecrübe-ler, kişiyi karşılaşacağı durumlara karşı daha temkinli ve dik-katli yapar. Edinilen tecrübe hangi konuda ise kişi o konuda çevresindekilere faydalı olmak için nasihatler verir. Bu nasi-hatler akıl ve mantık çerçevesinde ise çok değerlidir. bu na-sihatlere değer verip onları kulak arkası etmemek gerekir. Çünkü bu öğütler çıkar gözetilmeden verilir.Bu parçada anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisiyle ilişkilendirilebilir? aşağıdaki paragraf ve soru için 5 alternatif seçenek oluştur. | Şıklar: A) Öğüt, bir hazine kadar değerli olduğu hâlde bedava ve-rilir. |
B Kâinatın öznesi konumunda olan insan. varlık âleminde bir-çok duygu ve düşünceyle donatılmış tek canlıdır. Âdeta mikro bir dünya görünümünde olan insan, iç dünyasında yaşadığı sevgi. acıma, merhamet, hüzün gibi pek çok duyguya sahip yegâne varlık konumundadır. İnsanın iç dünyasında yaşadığı kimi duyguları bireyin kendisiyle ve iç dünyası ile alakalı iken kimi duyguları da bireyin hem kendisi hem de toplumsal yapıyla ilgilidir. Bu duygulardan bazıları bireysel ilişkilerde önemli iken bazıları da hem bireysel hem de toplumsal yapının içerisindeki birlik ve bütünlüğün inşa edilmesi açısından büyük önem arz etmektedir. Kısacası değişik nite-likleriyle insan evrende “teklik” unvanına sahiptir.Bu parçada insanla ilgili olarak asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur. | Şıklar: A) İçindeki farklı duyguların varlığı. kurduğu bağlar ve nite-liği sebebiyle insan evrende tek canlıdır. |
"Nİ) Sai Faik'e bir gün, bir sanat eleştirmeni “Sizce yaşamak nedir?” diye bir soru sorar. Sait Faik, “Balık tutmak. insanları tanıyabilmek. çok sevdiğim bebeğimle beraber olabilmek, Beyoğlu'nda bir aşağı bir yukarı gezinmek. avare avare do- laşmak...” diye cevap verir. Bunu duyan eleştirmen, “Bunlar zaten Sizin hikâyelerinizin konusu.” deyince Sait Faik, “Öyle mi? Ben hiç farkında değilim.” der.""Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?" aşağıdaki paragraftan ve sorudan 5 opsiyon üret. | Şıklar: "A) Sanat eserleri gözleme bağlı olarak oluşturulmamalıdır. B) Sait Faik, çevresini eserlerinde yansıtmaktan kaçınmıştır. C) Eleştirmenler için sanatçıların özel yaşantılarını bilmek önemlidir. D) Bazı sanatçılar. eserlerinde güncel olayları konu edinir. E) Sanatçı, ortaya koyduğu eserlerini hayatı ve hayat anlayışı ile oluşturur." |
"EA) Son dönemde çocuklar ve yetişkinler film izlemeyi çok seviyor. Bir de aksiyonu bol bir film ise mısırlar alınarak televiz- yonun karşısına geçiliyor. Peki, bu durum sağlığımızı nasıl etkiliyor? Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bir araş- tırma, aksiyon filmleri seyretmenin kilo alma ihtimalini artıra- bileceğini gösterdi. Bilim insanları daha önce de televizyon seyretmek ile obezite (aşırı şişmanlık) arasındaki ilişkiyi göster- mektedir.""Bu parçada asıl anlatılmak istenen düşünce aşağıdaki- lerdendir?" bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur. | Şıklar: "A) Aksiyon filmlerinin insanı heyecanlandırması nedeniyle yemeğe yöneltmesi B) Aksiyon filmi izlemenin aşırı kiloya neden olan taktörlerin başında geldiği C) Aksiyon filmlerinin diğer filmlere göre daha fazla atıştır- maya neden olduğu D) Insanların yemek yerken film izlemelerinin pek çok olum- suzluğu beraberinde getirdiği E) Üniversitedeki araştırmalar sayesinde insanların yeme alışkanlığı ile film izleme arasında bilinenin ötesinde il- ginç bir ilişkini var olduğu" |
"3.) Rüyalara yaklaşım bakımından Doğu ve Batı kültürleri arasında önemli bir farklılık vardır. Gizemi seven. hayata ve olaylara oldukları gibi değil de olmaları gerektiği gibi bakan. güzellikleri bile tüllerle saran Doğu insanı için rüyalar daima kutsal, büyülü ve etkili olmuştur. O kadar ki Doğu kültüründe rüya, gecelerden taşıp hayatın içine giren hatta onu idare eden bir unsur durumundadır. Doğulu için geleceğin görün- mez kapılarını aralayan, sevinci yahut üzüntüyü haber veren bir şeydir rüya. Batı kültürü ise rüyalar karşısında son derece sığ ve heyecansızdır.""Bu parçada “rüya” ile ilgili olarak anlatılmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir?" aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 seçenek oluştur. | Şıklar: "A) Batı için çok da bir anlamı olmamasına rağmen Doğu kutsal bir anlam yüklemiştir rüyaya. B) Bireysel farklar, rüyaya yüklenecek anlamı da belirle- mektedir. C) Rüyanın bütün toplumlar için taşıdığı değer, birbirine yakın- dır D) Doğu insanı kendi yaşamını tamamen rüyaya göre dü- zenlemiştir. E) Doğu ve Batı, birbirinden kültürel özellikler yönünden büyük ölçüde ayrılık arz eder" |
"A insanlar. nedense en çok kendi derinliklerinde gizli olandan korkarlar ama merak da ederler korktukları şeyi: merakla korku birbirine karışır. kendi içlerine doğru bir adım atıp sonra geri çekilirler. İnsanlar hem derinliklerindekini gözle- mek için tüllerine sarınırlar hem de tüllerini parçalayacak bir açık araç ararlar.""Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağı- dakilerden hangisidir?" verilen paragraf ve soruyu kullanarak 5 alternatif opsiyon yaz. | Şıklar: "A) Bireylerin merak ettiklerine ulaşabilmeleri için korkusuz olmaları gerekmektedir. B) Insanların merakları bazı kaygıların doğmasına neden olur. C) Insanlar gerçeklerden çekinseler de onları bilmeyi ister. D) Merakla korku birbirinden bağımsız olmayan iki duygu- dur. E) Her insanın saklı kalmasını istediği yaşantıları ve sırları olabilir." |
İİ Bir dilin sözlük malzemesini oluşturan unsurlar, dil konuşu-cularının yaşadığı coğrafya, inanç ve kültürüyle doğrudan bağlantılıdır. Yaşanılan çevrenin, iklim ve bitki örtüsünün in-sanlar üzerindeki etkisi yadsınamaz. Bir dildeki sözcüklerin çeşitliliğine bakarak konuşanlarının hayat biçimleri ve değer-leri hakkında bilgi edinilebilir. Kıpçakların yaşadığı sahanın büyüklüğünü, bu coğrafyadaki etnik çeşitliliği ve dolayısıyla inançlar arasındaki benzerlik ve farklılıkları göz önüne alır-sak bu sahada yazılmış gramer. din kitapları ve sözlükler-deki söz varlığının zengin olması bizi şaşırtmaz.Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? aşağıdaki paragraf ve soru için 5 alternatif seçenek oluştur. | Şıklar: A) Bir dilde kelime çeşitliliğine rastlanması yadsınacak bir durum değildir. B) Kıpçaklar inançlarını dillerine yansıtmaktan kaçınmamış-tır. C) Bir dilin oluşumunda bölgesel ve kültürel özellikler oldukça önemli bir yer tutar D) Her dilde, o dili kullanan insanların yaşam biçimini ele veran sözcüğe rastlamak mümkün değildir. E) Dil, insanlar arasındaki farklılıkları ortadan kaldırmak için etkili bir yöntemdir. |
Samuraylar, Japon askeri sınıfının üyeleriydi. “Daimyo” ola-rak bilinen Japonya'nın feodal lordlarına bağlı savaşçılardı. Bu savaşçılar “Bushido” veya “Savaşçının Yolu” denilen eşsiz bir etik kodu ile yaşadılar. Bu felsefelerine göre usta-larına sadık kalmak, sert bir öz disiplini korumak ve etik davranmak bu felsefenin en önemli noktalarıdır. Samuraylar; mücadele için yaylar, oklar ve mızraklar gibi çok çeşitli silahlar kullanırdı. Bununla birlikte samurayların geçmişi özel kılıçları ve samurayların mücadele yetenekleri nedeniyle ün-lenmiştir.Bu parçada samuraylarla ilgili olarak asıl anlatılmak istenendir? verilen paragraftan ve sorusundan yola çıkarak 5 adet opsiyon yaz. | Şıklar: A) Kendilerine özel üretilen kılıçlarıyla üstün başarılar sağ-ladıkları B) Japon askerleri arasında en yetenekli ve takdir edilen grubu oluşturdukları C) Türlü silahlarla toplumsal hayatın düzenini korumaya çalış-tıkları D) Mücadeleci ruhlarını hiçbir koşulda yitirmedikleri E) Kendilerini yetiştirenlere güçlü bir bağlılık duygusu taşı-dı ve ahlaki bir yapıya sahip oldukları |
Ünlü düşünür Hobbes'a göre tüm insanlar doğası gereği en iyiyi arzular. İnsanın arzuladığı şeyi elde etmesine yardımcı olan araç ise kudrettir. İnsanlar ise arzularını yerine getirecek kudret için rekabet hâlindedir. Ona göre insan, doğası gereği doğada var olan her şeyin üzerinde kudret sahibi olmak ister. Bunu herkesin istemesi de bir rekabeti beraberinde getirir. Bu rekabetin ise zamanla insanlar için olumsuz şeyler doğuracağını savunan Hobbes, en sonunda mal. mülk. şeref buyurma veya başka bir kudret konusundaki rekabetin yarışmaya, düşmanlığa ve savaşa götüreceğini; bunun da diğerinin arzusunu engellemek için zarar vermeye kadar gideceğini savunur.Bu parçada sözü edilen düşünürün asıl anlatmak istediğidir? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 seçenek oluştur. | Şıklar: A) Birçok insan, rekabet ortamına girip başarılı çıkmak amacıyla farklı güçlerden yararlanmaktadır. B) Kişilerin rekabet ortamında hedeflerine ulaşmak için yardıma gereksinim duydukları itici dinamik, güçtür. C) Bireyin doğaya egemen olma arzusu onun güdülenme-sinde en önemli etkendir. D) İnsanlar rekabet ortamındaki güçlükten ötürü birbirlerinin hayatına kastetmeye başvurabilir E) Fertlerin mal ve mülke kavuşma isteklerini ne kadar kudrete sahip oldukları belirler. |
On binlerce yıllık bir uygarlık mirasına sahip olan Anadolu, ev sahipliği yaptığı uygarlıklardan yüklü miktarda sanat yapıtları, sanat materyalleri ve yaklaşımlar devralmıştır. Uygarlığın bir ürünü olan sanat Anadolu'da, yaşamsal işlevleri de karşılayan üretime dönüşmüştür. Anadolu halkları, içinde yaşadıkları evlerden günlük yaşamda kullandıkları eşyalara kadar her yaşam unsurunu aynı zamanda bir sanat yapıtı olarak tasarlamışlardır. Yaşam unsurlarını, düşünce, duygu ve izlenimleri estetik çerçevede anlam içeren biçimde üretmişlerdir. Binlerce yıl gelenekler kapsamında gelişen sanat, usta-çırak ilişkisiyle ve yöresel materyallerle kimlik kazanmış, uygarlıktan beslenen ve uygarlığı besleyen niteliğe kavuşmuştur.Bu parçanın ana düşüncesi numaralanmış cümlelerden hangisidir? bu paragraf ve soru için 5 farklı seçenek yaz. | Şıklar: A) I B) II C) III D) IV E) V |
Nİ Dimdik duracaksın bu hayatta. Öyle bir sağlam basacaksın ki zemin sımsıkı tutunmak isteyecek. Dudağının bir kenarında hafif tebessüm olacak her zaman. Yıkıldığını görmek isteyenleri darmadağın edecek bir tebessüm... Bir bakıp gözlerinle devireceksin üzerine gelen hayatı. Bir adım gerisi uçurum olacak daima. Öylesi sağlam alacaksın kararlarını. Vazgeçmeyeceksin. tereddüt etmeyeceksin yoksa daha çok üzerine gelir dünya. Kafanı bir kez kırdığında sağ tarafa “Hadi!” dediğini herkes anlayacak. Tek başına da kalsan arkanda milyonlar varmış gibi yürüyeceksin.Bu parçada asıl anlatılmak istenen düşünce aşağıdakiilerden hangisidir? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 seçenek oluştur. | Şıklar: A) Hayat insana her zaman istediği sonuçları vermez. B) Hayata karşı cesur, dirayetli ve umutlu olunmalıdır. C) Hayatta zorluklarla karşılaşıldığında asla sonucu düşünmeden cesur adımlar atmak gerekir. D) İnsan’nın doğru bildiklerini savunabilmesi için çevresinden destek almaları şarttır. E) Yaşam, kitleleri peşinden sürükleyebildiği sürece insana şans tanır. |
EB) haydar Ergülen şöyle söylüyor: “Herkes Şiir yazabilir. Dahası herkes şiir yazmalı. Nedeni, herkesin bir öyküsü olduğu gibi bir de şiiri vardır. Şiir yazmak için şair olmak şart değildir çünkü Şiir yalnızca şairlere bırakılamayacak kadar güzel bir Şeydir. Şiir herkesin gönlünce, fikrince. kendince yazdığı bir Şey olduğu için. aslolan şairlik değil şiir yazmak olduğu için, Şiir insanın yakını, arkadaşı. yoldaşı olduğu için üzerine konuşabilir, yazabilir, okuyabilir, söyleşebiliriz.”Bu parçada Haydar Ergülen şiirle ilgili olarak aşağıdakiilerden hangisini vurgulamak istemiştir? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı seçenek oluştur. | Şıklar: A) Belirli bir olay örgüsüne sahip olması gerekmediğini. B) Şiir yazmak için özel bir yetenek gerekmediğini. C) Bir yaşanmışlık olmadan şiirin yazılamayacağını. D) Herkesin şiirin biçimine önem vermediğini. E) Her şiirin güzel şeyler anlattığını. |
EB Sinemanın en önemli kozlarından biri zannettirmesidir. Gerçek şu ki sinema bir sihir ya da en hafit hâliyle illüzyondur zaten. Sizi olduğunuz yerden çekip çıkaran direktiflerle istediği yere taşıyan türden bir büyülenmeye sebep oluşuyla anlaşılır bir şey. Zannettirmek demek ise çoğu zaman gerçeküstü manzaralar ile bulunduğunuz hâlden başka bir hâle geçişinize sebep olmasıyla ilgili. Bu etkiyi reddetmek istiyorsanız birkaç şeyi değiştirmelisiniz. Mesela zihninizin tamamen teslim olmasını sağlayan. karanlık ortamın merkezine yerleşmiş büyük ekran ve yüksek ses eşliğinde bir filmi izlemenizle sadece bir teleton ekranından kalabalıklar içinde izlemeniz arasında ciddi farklar bulunduğu bilinir. Bunun bir filmin bıraktığı etkiyi tersine döndürebileceği de...Bu parçada vurgulanan düşünceye göre; hangi özellikleri sinemanın büyüleyici bir etki bırakmasında rol oynamaz? verilen metin ve sorudan 5 farklı seçenek yaz. | Şıklar: A) Yalnız I. B) Yalnız Il. C) Yalnız lll. D) I ve II. E) Hiçbiri. |
A insan bu dünyada tek başına değildir. Hayatı başka insanlarla ve varlıklarla yaşar. O hâlde başka insanların ne düşündüğünü. ne hissettiğini bilmek gerekir. Varlıklar hakkında bilgi, bilinç ve duyarlılık sahibi olmak da bir o kadar önemlidir. Bu durumda şiir, bize başkalarının iç dünyasını anlatan metin olarak büyük bir imkân tanır. Öte yandan bir ağaç. bir çiçek karşısındaki algımız bile şiirlerle gelişip zenginleşir. Bütün bunları bize şiir sağladığına göre şiirsiz bir hayatı düşünmek abes bir şey olacaktır.Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir? bu paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon yaz. | Şıklar: A) Şiir: bizim dışımızdaki insanların ruh dünyalarını anlamamızı, yaşamdaki farklı unsurları kavramamızı sağlar. B) İnsanlar, duygusal yalnızlıklarını şiirle gidermeyi tercih eder. C) Şiir, insanların psikolojisini anlamada okura yardımcı olur. D) Şiir, insanların doğaya bakışını değiştirir. E) Şiir, insanların hayal dünyası üzerinde etkilidir. |
Bizim kültürümüzde uslu çocuk özendirilir. itaat yücettilir. Çağımızda birçok şey değişse de anne ve babasından farklı düşünmeyen. çekingen, uysal çocuklar ebeveynlerini mutlu ederler. Ancak her çocuk büyüdükçe kendisine “Ben kimim? Nereye, niçin yönelmeliyim?” gibi sorular sormaya başlar. Bu kritik sorular çocuğun hayatını şekillendirir. Annesinden, babasından ve toplumdan aldığı özellikler sonucunda kimliği oluşur. Çocuğunu doğru şekilde yetiştirmeyi hedefleyen anne ve baba, bu noktada kendi isteklerini yaptırmakla bir yere varamayacaklarını bilmelidir. Çocuk serbest bırakılmalıdır. ona imkân tanınmalı ve o, yeteneklerine göre yönlenmelidir. Bu durum risktir ancak bilinmelidir ki iyiyi kötüyü tanımadan hayatın anlaşılması mümkün değildir.Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 farklı seçenek oluştur. | Şıklar: A) Toplumsal kimliğin oluşmasında ebeveynler önemli bir rol oynamaktadır. B) Sağlam bireylerin yetişebilmesi için aileler çocuklarının hayatını tanımasına izin vermelidir. C) Farklı düşünen bireylerin geleceğe yön vermesi su götürmez bir gerçektir. OD) Anne ve babaların korumacı tavrı olmadan kararlı nesillerin yetişmesi mümkün değildir. E) Her çocuk belli bir dönemde kimlik bunalımı yaşar ve bunu ancak ailesiyle aşar. |
A insanoğlu dünyanın en zengin antolojisidir. Bugüne kadar hiç bir bilimsel teknik. laboratuvar sonuçları insanı tam anlamıyla ifade edememiştir. İnsanoğlunun en iyi ve en net ifadesi olan sanat eseri de insan gibi karmaşık. dipsiz. çağrışımlı ve anlaşılması güç unsurlarla doludur. Edebi eserler, insanın bu doluluğunu sahneleyebildiği oranda değer kazanırBu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? verilen metin ve sorudan 5 farklı seçenek yaz. | Şıklar: A) Bilim ve sanat çatışma içinde olan farklı iki yaratımdır. B) Bilim, insanı ifade etmeye hiçbir zaman yetmemiştir. C) Edebi eserler, insanı anlatabildiği ölçüde anlam kazanır. D) Edebi eserler, her yaratıcının kendi imzasını taşır. E) Insan, tanınması en zor olan canlıdır. |
Hayal gücü, insanın yaşama arzusunu tetikleyen ve onu bir amaca yönelten bir kırbaç gibidir. Hayal etme duygusu önemlidir ve önemsenmelidir. Kulağı kesiklerden ünlü ressam Van Gogh diyor ki: “Önce resmimi hayal ederim, sonra da hayalimi resmederim.” Bu yüzdendir ki insan bir varlık olarak hayalini en güzel şekilde kullanır ve yükselir. Belki bu nedenle sanatçılar çok fazla hayal üretir. Hayal üreten fikir de üretir. Hayallerde bir canlandırma olur, sonra da tasarım ile zihinde şekiller meydana gelir. Nitekim hayal düşünce’nin önünü açar, zihinde oluşan anlamlar insanın gözünün önünde uçuşup durur ve başka şeylere de çağrışım yaparBu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur. | Şıklar: A) Hayal gücü, sanatçıların eser üretmesinde en büyük etkendir. B) Bir şeyin gerçekleşmesi isteniyorsa önce onun hayal edilmesi gerekir. C) Hayal, gerçek düşüncenin önünde engel gibi durdukça ölümsüz eserlerin yazılması imkânsızdır. 0) Hayal etmek, insana yaşama arzusu verir ve belirli hedeflere ulaşmasında etkin rol oynar. E) Sanatçı fikir değil, hayal sattığı sürece özünden uzaklaşır. |
EB Sanatçı gerçekleri anlatmalı. Çünkü toplum ondan bunu bekler. Bu görevi üstlenen sanatçı da gerçekleri arayıp bulur ve bu gerçekler topluma iletilir. Sanatçı, gerçek dışılıkları bir yana bırakmalı. Gerçekler, sanatçının materyalidir. Bunları en iyi biçimde işleyip toplumu aydınlatmalıdır.Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? aşağıdaki paragraf ve soru için 5 alternatif seçenek oluştur. | Şıklar: A) Sanatta toplumsal fayda arasında bir seçim yapmanın zorluğu daha iyi anlaşılabilir. B) Sanatçı, gerçekleri güzelce inceleyip elden geçirdikten sonra onunla toplumun aydınlanma yolunu açmalıdır. C) Bir toplumun sanatıyla o toplumun yaşayış biçimi arasında büyük bir etkileşim vardır. 0) Sanatçı, okuyucuda, anlatılanları yaşıyormuş duygusu uyandırmalıdır. E) Okurların belli bir düşüncede yoğunlaşmasını sağlama, sanatçının temel görevidir |
Insanoğlunun rahat cümleler kurabilmesi için kelimelerin serbest bırakılması gerekir. Çünkü dil, insanoğlunun dışa açılan kapısıdır. Dil, insan ruhunun zenginliğidir. Öyle seslere, öyle kelimelere ve öyle lehçelere sahibiz ki dünyanın neresine giderseniz gidin, ne böylesini görürsünüz ne de işitirsiniz. “Bozkırın Tezenesi” olarak tanınan Neşet Ertaş'ı dinlerken öyle bir “gönül dağı” diyor ki işte oradaki “n” harfinin sesli yansımasının karşılığını alfabemizde bulamazsınız fakat ruhunuzun en derinlerde hissetmemeniz mümkün değildir.Bu parçada yazarın asıl anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisidir? bu metin ve soruyu kullanarak 5 adet seçenek yaz. | Şıklar: A) Neşet Ertaş, ruhun derinliklerine dokunan eserler vermiştir. B) Insanın duygularını ifade edebilmesi için ana diline hâkim olması gerekir. C) Insanın iç dünyasının zenginliği, dil sayesinde ortaya çıkar. D) Insanlar, kendi dilleri dışındaki dillere mesafeli yaklaşır. E) Müzik, dilin özgürleşmesinde ve evrenselleşmesinde etkili olmuştur. |
Hayat bir bütündür, kültür ise bölünmez bir bütünün parçası. Değerli bir düşünceden yola çıkan, hayal ve içtenliğin buluşması canlılık verir etrafına. Insan geçmişi hatırlıyorken hüzün ve ayrılığın burukluğu içinde geleceğe gülümsemenin mutluluğunu aynı anda yaşar. Böyle bir anda kendi dünyasından gerçeklere bakarak hayata tutunmaya çalışır. Bütün birikimiyle görür hayatı ve ötesini. Bilgi, birikim ve kültürden ne kadar beslenmişse o kadar güçlüdür olaylara, hayata ve geleceğe bakışı. Insan ruhunda barındırdığı değerleri, anlamı doğrultusunda hayata uyarlarsa varoluşun özündeki buluşmayı gerçekleştirebilir.Bu parçada insanın varoluşunu anlaması için aşağıdakilerden hangisini yapması gerektiği vurgulanmıştır? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur. | Şıklar: A) Hayatı bir bütün olarak görmesi B) Geçmişi ve geleceği aynı anda yorumlayabilmesi C) Gerçekleri kendi penceresinden görmesi D) Bilgi ve birikimini kendi kültürüyle birleştirebilmesi E) Özündeki değerleri anlamlandırıp yaşama uygulayabilmesi |
Şimdi bayram denince daha günler öncesinde bayram tatili kaç gün olacağı tartışılıyor. Davulcular fotoğraflı kart bastırarak kendini mahalle halkına tanıtmaya çalışsa da bazı uyanıklar onların bahşişlerini topluyor açgözlülükle. Mahalle bekçileri ise çoktan tarih oldu. Bayram tatilinde en gözde tatil yerlerine akın var. El öpmeye gelenlere kapı duvar gibi. Kapıyı açanlar da çocuklara kapıdan şeker vermeyi çocuk sevindirmek sayıyor. Çok yorgun olduğumuzdan hiç olmazsa bayram sabahı uyuyalım diyerek bayram namazına da gidilmediğinden mahalle eşratı ile tanışmak, bayramlaşmak da gerçekleşmiyor. Zaten neredeyse apartmanda kimlerin oturduğunu bilmediğimiz gibi birbirimize zor selam veriyoruz çoğu kezBu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon üret. | Şıklar: A) Eski bayramlara ait güzelliklerden bugün eser kalmadığı B) Apartman yaşamının insanı yalnızlaştırdığı C) Bayramların toplum ilişkilerini düzenleyen bir unsur olduğu D) Bayramda herkesin önceden bir plan yapması gerektiği E) Bayram davulcularının geçmiştekilere hiç benzemediği |
Günümüz dünyasındaki gelişmeleri, insan ve toplum kavramlarını göz önünde tutmadan açıklamak, yeni değerleri anlamak açısından imkânsızdır. Insanın niteliği zamana, mekâna ve değerlere siner. Çağın temel niteliğini belirlerken zaman içinde insanla ilgili tüm bu kavramlar da insanın ve çağın niteliğini belirlemeye başlar. Yeni insan toplumsallıktan bireyselliğe yol alırken sanal dünyadaki imge konumuna düşmekte ve fiziksel, ruhsal ya da toplumsal bir varlık olmaktan uzaklaşmaktadır. Bu da yabancılaşmanın ve yeni kimlik edinmenin başlangıcdır.Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi parçanın ana düşüncesi olarak kabul edilir? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur. | Şıklar: A) I B) II C) III D) IV E) V |
kitap. kişiyi bilgece düşünmeye yönettir ve onu erdemli kılar, Insan. yeryüzündeki varlığının bilincine ancak kitapla varır. Zamanı en olumlu yönde kullanma alışkanlığını kazandıran bu davranış insana sonsuzca düşünebildiği bir dünyanın kapısını da aralar. Goethe'nin Favsf'unun çelişkili kimliğini ancak bu kapıdan girenler kavrayabiliyor. Kitap. insanca varoluşun kültür belgesidir. Onu çağdan çağa taşıyıp son-suzluğa erdiren de özgürce düşünmenin yoluna sokan da kitaptır. Insan ancak düşünsel varlık bilincine erdiği oranda “insan” değil midir?Bu parçada anlatılanlarla, hangi cümlelerinden hangileri ilişkilendirilebilir? verilen paragraf ve soru çerçevesinde 5 alternatif opsiyon yaz. | Şıklar: A) Yalnız I, B) Yalnız II, C) Yalnız III, D) I ve II, E) I ve III |
Uzun süredir en yetenekli gençler bile edebiyat düşmanı çarka kapılmakta gecikmiyorlar. Edebiyat. öykü yazma falan bir oyalanma. Kaçacakları güvenli bir liman, edilgenliklerini besleyecek bir mızmızlanma alanı... Böyle başlayan tedirginlik. korku verici yolculuk meğer bugünlere gelecekmiş. Günümüzde edebiyat, el işinden fabrikasyona dönüşmüş durumdadır. Fabrikasyona ayak uydurmadınızsa hâliniz harap. Eskilerden kalmaysanız sizi “O Belde”nin bunağı sayıyorlar. Yolun başındaysanız, yola yeni çıkıyorsanız da geleceğiniz kaygı vericiBu parçada yazarın yakındığı asıl durum aşağıdakilerden hangisidir? bu paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon yaz. | Şıklar: A) Sanat dünyamızda çok fazla genç yazar veya şairin olmayışı, B) Sanatın tüm alanlarında görülen niteliksizleşme durumu, C) Hemen herkesin sanatsal faaliyetlere yöneliyor olması, D) Çağdaş yazın dünyasında edebi eserlerin hazırlanma aşamasındaki yanlış tutum, E) Edebiyat sahasının dünya genelinde gittikçe daralması |
Bugün iletişim teknolojileri yaşamın birçok alanında kolaylık sağlamaktadır. Özellikle internet, zaman ve mekândan bağımsız olarak her an her yerden erişim imkânı sunmaktadır. Bu erişim imkânları beraberinde bilgiye hızlı bir şekilde ulaşma yine bilgiyi hızlı bir şekilde aktarma konusunda alternatifler oluşturmaktadır. İnternette oluşturulan alternatif mecralar yeni haber kaynaklarını ortaya çıkarmıştır. Bu sayede anlık yayın yapan bir habercilik türü gelişmiştir. Dolayısıyla gazetecilik kendi içerisinde geleneksel medya ve dijital medya olarak ayrılmıştır. Bu ayrım hem gazetecileri hem de gazetecilik alanını etkileyerek bir adaptasyon süreci yaratmıştır. Adaptasyon süreci gazetecilik alanında olumlu ve olumsuz durumları meydana getirmiştirBu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur. | Şıklar: A) İnternet veri akışını hızlandırarak günümüzdeki haberleşmenin sınır tanımamasını sağlamaktadır., B) Internette yapılan paylaşımlarla bilgilere ulaşma hızı artar ve bu sanal ortam, kütüphane görevi görmektedir., C) İnternet teknolojilerinin gelişmesi insanların birbiriyle olan iletişimini kolaylaştırırken bazı sorunları da beraberinde getirmiştir., D) İnternetin özellikle endüstriyel alanda getirdiği önemli bir avantaj, maliyeti çoğu kez sıfırlayan haberleşme yöntemidir., E) İnternet: birçok bilgiye rahatlıkla ulaşabilme, insanların duygu ve düşüncelerini rahatlıkla ifade edebilme ve dijital platformda oluşturduğu sosyal arkadaşlıklar ile iletişim kurma olanağı sağlamıştır. |
Kİ Sağlık kurumlarında üretilen, dosyalanan, depolanan, tasnifi yapılan, ayıklama-imha süreçlerinden geçirilerek arşivlere kaldırılan basılı belgeler; tıbbi doküman, tıbbi kayıt, tıbbi belge. sağlık kaydı vb. olarak adlandırılmaktadırlar. Sağlık kayıtlarının korunabilmesi önemli bir konudur ve korunma durumlarının devamlılığı çeşitli süreçlerin takip edilmesini gerektirmektedir. Sağlık kayıtlarının üretilmesinden arşivlenmesine kadar geçen süreç, sağlık kayıtlarının yönetimi sürecidir. Sağlık kurumlarında verimli bir belge yönetimi anlayışının var olması, o kurumun belgelerinin de kolay yönetilebilmesini sağlamaktadır. Sağlık kayıtlarının düzenlenmesi, standart dosya planlarına uygun şekilde yapılmalıdır. Belgelerin depolanması, basılı ve elektronik kayıtların içeriğine ve türüne göre şekil almaktadır.Bu parçaya göre sağlık kurumlarında verimli bir belge yönetiminin asıl amacı aşağıdakilerden hangisidir? verilen paragraf ve soruyu kullanarak 5 alternatif opsiyon yaz. | Şıklar: A) Resmi işlemlerin güvenli ve hızlı yapılmasını sağlamak, B) Hastalara ait dosyaların başka kanallara ulaşmasını engellemek, C) Sağlık kurumlarında evrak muhafazasını ve sürekliliğini sağlamak, D) Sağlık kurumları arasındaki iletişimsel etkileşimi hızlandırmak, E) Sağlık personeline belge ve araçların kullanımı konusunda kolaylık sağlamak |
EA) her yazarın ister istemez kendini anlattığı ve kitaplarında yalnız kendisi olduğu düşüncesi bize romantizmin bıraktığı çocukça inançlardan biridir. Aksine bir sanatçının ilkin başkalarıyla, yaşadığı çağla ve çevresindeki insanlarla ilgilenmesi hiç de olmayacak bir şey değildir. Bir insanın yapıtları çoğu kez onun özlediği, heveslendiği şeylerin öyküsüdür. Yapıtınız hiçbir zaman kendi öykünüz değildir. Hiçbir insan, hiçbir zaman kendini olduğu gibi anlatmayı göze alamaz.Aşağıdakilerden hangisi bu parçada savunulan düşünce ile çelişir? bu paragraf ve soruyu ele alarak 5 adet opsiyon yaz. | Şıklar: A) Sanatçıların yaşadığı dönemden bağımsız hareket etmesi doğru bir düşünce değildir., B) Sanatçı, başkalarının dertleriyle de dertlenen kişidir., C) Sanatçının eserinde tamamen kendisini anlatması imkânsızdır., D) Her sanatçı, yapıtına karakteristik özelliklerini yansıtmaktan kendini alamaz., E) Sanatçılar belirli kalıpların içine girdiğinde kendileri olmaktan uzaklaşırlar. |
Olumlu ve olumsuz yönde etkilerinin yanı sıra çocukların izledikleri video karakterlerini ve diğer görsel öğeleri oyunlarına, sözel ve çizimsel ifadelerine yansıttıkları görülmektedir. Araştırmalara göre, çocuklar resimlerde gördüklerini bire bir aktarmak yerine o öge hakkında bildiklerini resme dökerler. Bu nedenle çocukların çizdiği resimler, karşılaştıkları çizgi film karakterlerini nasıl algıladıkları ve neler öğrenmeleri hakkında önemli bir kaynak niteliği taşımaktadır. Ayrıca Çizgi film izleyen çocukların çizimlerinde klişe resimler kullanmaları, onların yaratıcılıklarını olumsuz etkilemektedir. Çizgi filmlerde kullanılan profesyonel resimlerin çocukların çizimleri ile karşılaştırılması çocukların öz güvenlerinde tamiri mümkün olmayan hasarlar da meydana getirmektedir.Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur. | Şıklar: A) Çocukların okul öncesi dönemden başlayarak zamanlarının önemli bir bölümünü televizyona ayırması kabul edilemez bir durumdur., B) Çocuklar, izledikleri çizgi tilmlerin ana karakterlerine hayranlıkla yaklaşmaktadır, C) Çocukların izledikleri çizgi filmlerin; onların sosyal, duygusal ve bilişsel gelişimlerinde ve algılarında olumlu ve olumsuz diye nitelendirilebilecek etkileri vardır., D) Çizgi filmler, çocukların gerçek yaşamda kaygılarının artmasına neden olmaktadır., E) Çocukların görsel algıları, izledikleri çizgi filmin konusuna göre değişiklik göstermektedir. |
B Her ulusun edebiyatı şiirle başlamıştır. Türk edebiyatı için de böyle olmuştur bu. İlk şiirlerin bir bölümü uzun soluklu, olağanüstü olaylarla yüklü, öykümsü nitelikler taşımaktadır. Bunlara edebiyatımızdaki yerleşik adıyla destan denir. Ulusların çocukluk dönemlerinin ürünüdür destanlar. İnsanların olay anlatma, olay dinleme ihtiyaçlarından doğmuş; oluş gücüyle beslenip gelişmiştir. Dua gücüyle beslenmesine, olağanüstü olaylara ve kişilere yaslanmasına rağmen tümüyle gerçek dışı değildir destanlar. Kimilerinde tarihsel bir gerçek vardır, kimilerinde ulusların özlemleri ve düşleri.Bu parçada destanların hangi yönü vurgulanmak istenmiştir? bu paragraf ve soru için 5 farklı seçenek yaz. | Şıklar: A) Şiirle benzer özellikler taşıyor olması, B) Okurun tarih bilincini kazanmasında etkin olması, C) Ulusların kültüründe önemli bir yerinin olması, D) Hayal ile gerçekliğin iç içe geçtiği bir tür olması, E) Anlatımının olağanüstü olaylarla örülü olması |
BD kültürünü korumayan. gençlere bu birikimi aktarmayan milletler. yabancı kültürlerin etkisiyle yok olurlar. Bu kültürü korumadaki ilke statik değil dinamik olmalıdır. Kültürel değişim ve gelişimle. kültür yozlaşması. kültür yabancılaşması arasında ince bir çizgi vardır. Bir gencin kendi kültürüne yabancılaşmaması, beğeni yönünden halktan kopmaması için ona ortak milli kültürün altyapısı öğretilip sevdirilmelidir. Gençlere milli kültürün tarihi ve kültürel bir miras olduğu. bu kül-türel donanım olmadan evrensel kültürde yer alınamayacağı bilinci verilmelidir.Bu parçadan çıkarılabilecek sonuç aşağıdakilerden hangisidir? bu paragraf ve sorudan hareketle 5 seçenek yaz. | Şıklar: A) Gençlerin kendi kültürlerini tanıması onları yabancı kültürlerin etkisinden korur, B) Evrensel kültürde yer edinmek isteyen gençlerin önce-likle kendi kültürleriyle donatılması şarttır., C) Bir uygarlığın geleceğe kalması için kendi kültürünü gençlerine özümsetmesi gerekir., D) Bir toplumun zaman içerisinde kültürel yozlaşma yaşaması gayet doğaldır., E) Gençlerine milli kültürün önemini kavratmayan uluslar yok olmaya mahkümdur. |
A) kentsel kimlik, bir kentin veya çevrenin topluma yabancı-laşmamış sosyokültürel özellikleri ile tanımlanır. Bu özellik-ler arasında belirgin ya da baskın olanlar o kent kimliğini tanımlamada, açıklamada ve başka kentler nazarında tas-nif etmede yardımcı olur. Kent kimliği. vücut bulduğu kenti diğerlerinden ayırarak o kente değer katan ve o kente ait unsurların oluşturduğu bir olgudur. Kentler coğrafi. tarihi, ekonomik. siyasi vb. hususiyetleri dolayısıyla diğerlerinden ayrılıp dışarıda olanlar tarafından bu özellikleri ile dikkat çe-kebilir.Bu parçadan kentsel kimlikle ilgili hangi niteliklerle tarif edildiği, hangi durumlarda karşımıza çıktığı ve hangi sonuçları doğurduğu durumlarından hangilerine ulaşılabilir? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur. | Şıklar: A) Yalnız I, B) Yalnız II, C) I ve II, D) I ve III, E) I, II ve III |
Dünyanın durmadan döndüğünün farkında olmaksızın da onurlu bir insan olarak yaşamak mümkündür. Âma bir kimsenin, bir kimsenin, grubun zoruyla dünyanın döndüğünü ya da dönmediğini ispatlayanlara inanır ya da onların yolundan yürürse tüm erdemlerini kaybetmiş demektirBu parçada vurgulanmak istenen asıl düşünce aşağıdakilerden hangisidir? verilen paragraf ve soruyu kullanarak 5 adet opsiyon üret. | Şıklar: A) Bir düşünceyi insanlara silah zoruyla kabul ettirmek zor-balıktır., B) Bilim insanları. insanların inançlarına müdahale etmemelidir., C) Onurlu insanlar, çevresindekilerin düşüncelerine değer verirler., D) Erdemli insan olmak, vicdanlı insan olmanın bir alt basamağıdır., E) Bir düşünceyi inandığı için değil de zorla kabul eden insan-lar bu uğurda erdemlerini yitirirler. |
BD “Büyük” denilen kimselerin nasıl yaşadıklarını merak eden-ler şaşarım. “küçük” insanların yaşamında insanlığı görmü-yorlar mı? Onların da insanoğlunun bir parçası olduğunu. yeryüzündeki büyük maceramızın bir kısmını da ancak onlar-ın öğrenebileceğimizi unutuyorlar mı? Şüphesiz her insanda bütün insanlığı bulmak mümkün değildir fakat onu. ne kadar büyük olursa olsun. hiçbir insanda da bulmamak mümkün değildir. Bütün insanlık ancak insanların bütünündedir, her parçanın bir araya gelmesindedir. Büyük veya küçük olsun, hiçbir parça ötekinden kıymetsiz değildir. Yani birliktir, beraberliktir değerli olan.Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakiler-den hangisidir? bu metin ve soruyu kullanarak 5 adet seçenek yaz. | Şıklar: A) Bir toplum hakkında fikir sahibi olmak için küçük insan-ların yaşamına ayna tutulmalıdır., B) Insanlar. toplumda beraber yaşadıkları için birbirine değer vermelidir, C) Hiçbir insan kendini toplumdan soyutlayıp tek başına yaşayamaz., D) Insanlar arasında ayrım yapmamak ve her insanı insan-lığın bir parçası olarak görmek gerekir., E) Bazı insanlar. büyük denilen kişilerin yaşayışlarını merak etmektedir. |
Kİ Sanatla ilgilenen bir kimse, filan şairi filan ressamı beğenir de başkalarına kayıtsız kalır, neden? Evrene bakışı o şaire. o ressama benzer de onun için. Başkalarının eserlerini ya- şama gücünü. isteğini duymaz da ondan. Bu, kişiliğin do- ğurduğu bir zorunluluktur. Belli bir olay karşısında insanların tutumu. davranışı nasıl birbirinden farklı ise bir sanat eseri karşısında da farklı duygulanışlar olacaktır. Bir kişinin, dün- yadaki bütün sanatçılardan aynı şekilde duygulanmasını, tü- münü aynı şekilde sevmesini bekleyebilir misiniz?Bu parçada vurgulanan düşünceye göre aşağıdakilerden hangisi parçanın ilk cümlesindeki soruya yanıt olamaz? aşağıdaki paragraftan ve sorudan 5 opsiyon üret. | Şıklar: A) Çünkü hayatı etkilendiği sanatçı gibi görür. B) Insanların birbirinden farklı düşünebileceğini kabul etmez de onun için. C) Çünkü her sanatçı her insanı aynı biçimde etkilemez D) Başkalarıyla empati kurmak aklına gelmez de ondan E) Çünkü sanatı sadece şiir ve resimden ibaret olarak kabul eder. |
EA) Filmi yapılan kitapların özünü kaybettiği kanısındayım. Kitap benim için bambaşka duyguları barındırıyor. Dostoyevski'nin de Tolsoy'un da kült kitaplarını sinemada izledim ama benim şimdiki evrenimde onların hiçbiri kitaplarda hissettiklerimi vermedi. Kitabı. ondaki olayları, aktörleri benden başka biri- nin canlandırılmasına tahammülüm yok galiba. Kahramanla- rımı hayal etmeyi. hayallerimde canlandırıp yaşatmayı daha çok sevdiğimi söyleyebilirim.Bu parçada yazarın kitaplarla ilgili vurgulamak istediği asıl düşünce aşağıdakilerden hangisidir? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur. | Şıklar: A) Kitap, anlattığı konuyu okurun zihninde canlandırabildiği sürece beğeni kazanır. B) Kitap. okurun düşünce evreninde çığır açabilmelidir. C) Kitap. sinemaya uyarlandığında iletisi daha etkili olan bir yöntem olarak kabul görür. D) Kitap, filme aktarıldığında özünden uzaklaşıp okurun hayal dünyasında etkisini kaybeder. E) Kitap. yazarının düşüncesinin okura kabul ettirebilme amacından asla uzaklaşmamalıdır. |
EE) Ne roman bir toplum bilimi kitabı ne de şiir bir doğrular topluluğudur. Bir sanat eserini birtakım bilgiler, doğrular olarak kabul etmek sadece sanatı, varlığını, özünü görmemektir. Balzac'ı, yaşadığı devrin toplum olaylarını öğrenmek için okuduğunu kim ileri sürebilir? Böyle olsaydı bu olayları an- latan sayfalar birer tarih belgesi sayılmaz mıydı? Bir roma- nın birkaç defa okunması, bir şiirin okunduktan sonra tekrar edilmesi, ezberlenmesi de romanın veya şiirin bilgi edinmek için okunmadığını gösterir. Zaten romancı da Şair de bir şey- ler öğretmek için yazmamıştır ki okuyan da bir şeyler öğren- mek için okusun.Bu parçada asıl anlatılmak istenen düşünce aşağıdaki-lerden hangisidir? aşağıdaki paragraf ve soru için 5 alternatif seçenek oluştur. | Şıklar: A) Roman her ne kadar edebi bir tür olsa da içinde farklı öğ- retiler barındırır. B) Edebi türlerin temel amacı herhangi bir konuda bilgi ak- tarmak değildir. C) Bir eser anlattıklarını nesnel biçimde ele alabiliyorsa ni- telikli olarak kabul edilir. D) Sosyal problemlere dikkat çeken eserlerin birkaç defa okunması kaçınılmazdır. E) Sanatın doğruları aktarmak gibi bir amacının olduğu unutulmamalıdır. |
İL Divan şiiri, ruh ve karakter bakımından belirli kalıplar içe- risindedir. Sabit düşüncelerden, gerçek ya da asılsız bilgi-lerden esinlenir. Kalıplaşmış kavramlara, bu kavramlarla yapılan mazmunlara dayanır. Şair her şeyden önce. ünlü büyük şairlerin nasıl söylediğine. tanınmış kitapların ne dediğine bakar ve onları taklit etmeye özenir. Bu yüzden tabi- attan uzak kalmıştır, hayatla ilgisi pek azdır. Şair özentiye ve yapmacıklığa kapılmaktan kendini alamaz. Bu da divan şii- rini özgün olmaktan çok uzağa atar.Aşağıdakilerden hangisi bu parçada divan şiiriyle ilgili anlatılmak istenene ters düşer? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur. | Şıklar: A) Divan şairlerinin özgün bir kimliği olduğu söylenemez. B) Divan şiirinin en belirgin özelliği belirli kalıplar içerisinde oluşturulmasıdır. C) Divan şiiri somut dünyaya pek ilgi göstermez. D) Kişiliklerini tam olarak bulamasalar da divan şairlerinin samimiyetine inanmak gerekir. E) Divan edebiyatında büyük şairler üslup bakımından yol gösterici olmuştur. |
Sanat eseri dış dünyayla ilgisini hiçbir zaman kesmez. Ancak bu ilgi sanat eserinin dış gerçekliğe esir oluşu anlamına gelmez. Tam tersine, bu bağ mahkümluk bağı değil. hükmetme bağıdır. Eser; gerçekliği ezer, büzer. ondan yeni biçimler doğurmaya çalışır, onu yontar, ona eklemelerde bulunur ya da ondan çıkarmalarda. Fakat daha önemlisi onu içten değiştirmesidir. Âdeta ona fiziki etkiden çok kimyasal etkide bulunur. Eser, tabiata yeni bir maya koyar ve onun yönünü değiştirmeyi amaçlar. Kısacası bir sanat eseri realiteyi ruhundan yakalar.Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 farklı seçenek oluştur. | Şıklar: A) Sanat eserlerinin kalıcı olabilmesi anlatımda gerçekliği yakalayıp yakalayamamasına bağlıdır. B) Sanat eserleri gerçekleri gördüğü hâlde anlatmıyorsa olgunluğa erişemez. C) Sanat eserleri gerçeği dile getirir ancak onu mutlaka kendi kalıplarından geçirir. D) Sanat eserlerinin kendi dünyalarına hapsolma gibi bir lüksü yoktur E) Nitelikli sanat eserieri topluma olayların içyüzünü sezdir-mekle yükümlüdür. |
İL Şiirin arka planında insan olmalıdır. Her çağda her şiirle yenilenen insan... İnsansız Şiir çabuk ölür. Şiirimizdeki bazı serüvenler, iyi olmayan örnekleriyle tepki ya da ilgisizlik uyandırıyorsa insansızlıktandır. Insansız da olabileceklerini düşünmelerindendir. Şiirine insan ya da insanlık fonunu koymayanlar kaybedecek ve okur, şiirlerinde bozuk bir geometriden başka bir şey bulunmayanları fark edecektir hemen.Bu parçada yazarın şiirle ilgili olarak vurgulamak istediği aşağıdakilerden hangisidir? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 seçenek oluştur. | Şıklar: A) Şiirin her çağda insana söyleyeceği bir sözü vardır. B) Şiirde anlatılanlara insanlar bazen kayıtsız kalabilir. C) içeriğinde insanı merkeze yerleştirmeyen Şiirin kabul görmesi beklenemez. D) Okur, yazdığı şiirde samimi olmayanları kolayca fark edecek kadar yetkindir. E) Yeni bir anlayış ortaya koymayan şiirler okurun ilgisini çekmez. |
Picasso'ya bu kadar uzun süre. yarım yüzyıldan fazla. başarısını sürdürmesinde en büyük sırrın ne olduğu sorulmuş Usta, muzip muzip gülümseyerek Şu gerçeği açıklamış “Klasik resmi çok iyi inceleyip önceden o yoldan geçmem!” Belki de bu resim devinin hayatı boyunca söylediği en büyük gerçektir: Klasikten geçmek. Daha açıkçası kendi alanında daha önceki gerçek değerleri ayrıntılı olarak incelemek ve sanatına onların yolundan geçerek başlamakBu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon üret. | Şıklar: A) Picasso, uzun zaman başarısını korumayı bilen bir sanatçıdır. B) Gerçek sanatçı. başarısının sırrını açıklamaktan çekin-mez. C) Sanatta gerçek başarıya, önceki sanatçıların deneyimlerinden yararlanılarak ulaşılır. D) Her sanat eseri, bir anlayışın ürünüdür E) Picasso'nun sanat hayatında değişik dönemler vardır. |
Edebiyat genel olarak tarihin bir yorumudur. Olaylar gerçekleşir. edebiyat ise bu olayları yorumlamaya çalışır. Edebiyat ruhu ve hafızayı korur, insanlığı savunur. Ancak ölümü ve zorbalığı engellemede pek de bir şey yapamaz. Edebiyat bize ders verir ama siyaset, din ve toplum şiddeti bastırmada başarısız olunca insancıl edebiyat duyulmayan bir sese dönüşüverir.Bu parçadan çıkarılabilecek sonuç aşağıdakilerden hangisidir? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı seçenek oluştur. | Şıklar: A) Edebiyat her zaman toplumun ve insanlığın sözcüsü olmayı başaramaz. B) Edebiyatın ilham kaynağı. geçmişi şekillendiren tarihi olaylardır. C) Edebiyat. yaşanılan bazı olayların unutulmasını engeller. D) Edebiyatın asıl görevi gerçeği yorumlamak ve insanlığa öğret vermektir. E) Edebiyat. insanların olaylar üzerinde düşünmesinde ve toplumsal duyarlık kazanmasında önayak olur. |
Yiyeceklerin bozulup bozulmadığını takip etmek ve hangi gıdaların tüketilebilir olduğuna karar vermek insanların ne yiyeceği konusunda kaygılanmasına yol açıyor. Aslında bu endişe hiç de boşuna değil çünkü ABD'de her altı kişiden biri. yiyecek aracılığıyla taşınan hastalıklarla mücadele ediyor. Neyse ki bugünlerde, en azından, buzdolabınızda hangi ürünlerin bakteri taşıdığını ve neyin çöpe atılması gerektiğini size söyleyecek bir teknoloji geliştirildi. Pekin Üniversitesinde-ki bilim insanları, yiyecekle aynı süre içinde bozulan ve renk değiştiren altın nanoçubuk etiketler tasarladı. Herkesin rahatlıkla kullanabileceği bu etiketler, ambalajların üstüne yerleştirilerek gı-daların bozulduğunu koklamadan anlamayı sağlıyor. Bu teknolojinin hava geçirmeyecek biçim-de ambalajlanmış ve zaman içinde bozulan her ürüne uygulanması planlanıyor.Bu parçada söz edilen teknolojiyle ilgili aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? bu paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon yaz. | Şıklar: A) Sağlığı koruma amacıyla geliştirildiğine, B) Pratik bir kullanıma sahip olduğuna, C) Yaygınlık kazanacağının düşünüldüğüne, D) Gıdaların ömrünü belirlemeye yaradığına, E) Tüketicide tasarruf bilinci oluşturduğuna |
“Mini beyin” olarak adlandırılan bir proje kapsamında pek çok ülkede farklı laboratuvarlarda tasarlanan insan beyinleri inceleniyor. Beyin organoidleri olarak adlandırılan bu yapılar. insan beyninin boyutlarından oldukça farklı. Kalem ucundaki silgi büyüklüğünde olan mini beyinler, kan damarları gibi kilit yapılar içermediği için büyüyemiyor. Araştırmacılar bu organoidlerin beyin gelişimi ve kusurlarıyla ilgili en karanlık sırları bile su yüzüne çıkarabileceğine inanıyor. Bu mini beyinler, sebebi bulunamayan çeşitli hastalıklara tedavi yöntemleri geliştirmek adına umut vadiliyor.Bu parçada “mini beyin” ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? verilen paragraftan ve sorusundan yola çıkarak 5 adet opsiyon yaz. | Şıklar: A) Hakkındaki çalışmaların nerelerde sürdürüldüğüne, B) İnsan beyninden hangi özellikleriyle ayrıldığına, C) Boyutunun aynı kalma gerekçesinin ne olduğuna, D) Araştırma sonuçlarının nasıl fayda sağlayabileceğine, E) Yapılan araştırmanın ne kadar süredir devam ettiğine |
Philip K. Dick, 1928-1992 yılları arasında yaşayan bilim kurgu edebiyatının en beğenilen yazarlarından biridir. İlk hikâye ve romanlarından başlayarak tüm eserlerinde, gerçeklik ve insanı insan yapan özellikleri birbirine bağlı iki tema olarak ele alır. Bu temaları başarıyla işlediği eserlerinden biri. 1968 yılında kaleme aldığı Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi? adlı romanıdır. Romanın ana karakteri Rick Deckard, Mars'tan kaçan altı androidi yakalamakla görevlidir. Ancak bu görevi sırasında, insanla robot arasındaki sınırın hiç de kesin olmadığını görür. Böylece eser bir yandan insan benzeri robotlar ile gerçek insanlar arasındaki farkı sorgularken diğer yandan gerçeklik algısı üzerine düşündürmektedir. Dick'in bu romanı, tüm zamanların en iyi bilim kurgu filmlerinden biri olarak kabul edilen Bıçak Sırtı filmine de kaynaklık etmiştir.Bu parçada Philip K. Dick ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? bu paragraf ve soru için 5 farklı seçenek yaz. | Şıklar: A) Belirli bir alandaki çalışmalarının takdir edildiği, B) Farklı türdeki eserlerinde benzer konular üzerinde durduğu, C) Eserlerinin edebiyat dünyası dışında da ilgi gördüğü, D) Gerçeğin ne kadar gerçek olduğu konusunu sorguladığı, E) Romanlarında belirli bir karakterin maceralarını anlattığı |
Koca koca kentlere içme ve kullanma suyu sağlamak, çetre-filli bir temin süreci ve hiçbir zaman durmayacak devasa bir talep demek. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ülkemizde bir yılda kullanılan 60 milyar metreküp suyun yak-laşık 6 milyar metreküpü yerel belediyeler tarafından içme ve kullanma suyu olarak dağıtılıyor. Yani kentsel su temini, Türkiye'nin toplam su kullanımının yaklaşık yüzde 10'una denk geliyor. Bu yüzden onluk oran düşük görünse de çok iş ve bol sorun içeriyor. Barajlardan veya yer altı suyu kaynaklarından çekilen içme ve kullanma suyunun yüzde kırkın-dan fazlasının çeşmelere ulaşmadan kaybolduğu Türkiye'de çarpık kentleşme ve göç. kentlerin su temini üzerinde büyük baskı oluşturuyor. Ayrıca iklim değişikliğinin. büyük ölçüde barajlara bel bağlayan büyük kentlerin su yönetimini daha da zorlaştırması öngörülüyor. Çerçeve bir su yasasının eksiliği, idari yapıdaki geçiş döneminin su yönetiminde havza ölçeğinde bir kurumsallaşmayı geciktirmesi. altyapı eksiklikleri ve su kullanımı konusundaki toplumsal bilincin zayıf olması ise değinilmesi gereken diğer bazı büyük sorunlar.iklim değişikliği, çarpık kentleşme ve göç, suyun kente taşınmasının ekonomiye etkisi durumlarından hangilerinin su yönetimini zorlaştırdığı söylenemez? aşağıdaki paragraf ve soru için 5 alternatif seçenek oluştur. | Şıklar: A) Yalnız I, B) Yalnız II, C) Yalnız III, D) I ve II, E) II ve III |
Dörtte biri akıl, dörtte üçü korku Anlamıyorum neden hâlâ kendime Bu iş yapılmalı demekle kalıyorum hep Yapmak için haklı sebeplerim Iradem, gücüm, imkânlarım, her şeyim varkenBu dizelerde kendinden söz eden kişi için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? aşağıdaki metin ve soru üzerinden 5 farklı opsiyon yaz. | Şıklar: A) Düşünceleri hep sözde kalmaktadır., B) Yaşadığı duraklamanın sebebini kavrayamamaktadır., C) Kendini hiçbir zaman haklı bulmamaktadır., D) Korkularını bir türlü aşamamaktadır., E) Her türlü imkâna sahip olduğunun farkındadır. |
Kavurucu sıcaklıktaki çöllerde yılmadan yüzlerce kilometre yol katedebilen develer, artık yok olmaya başlayan yaygın inanışın aksine hörgüçlerinde su depolamazlar. Develer aslında 30 kilogramı aşabilen hörgüçlerinde yağ depolar. Vitamin ve mineral içeriği de yüksek olan bu depo. devele-rin haftalarca yemeden yola devam etmesine imkân tanır. Uzun yolculuklar sırasında yağ doku kullanıldığı için hörgüç küçülür hatta tamamen eritilebilir. Yağ dokunun yakılması sırasında bir miktar su açığa çıksa da develer susuzlukla mücadele-de güçlerini vücutlarının diğer uyum becerilerinden alır.Bu parçada develerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? verilen metin ve sorudan 5 farklı seçenek yaz. | Şıklar: A) Yaşam alanlarının çöller olduğuna, B) Hakkında doğru bilinen bir yanlışa, C) Depolarının sağladığı yarara, D) Susuzluğa dayanıklı olduklarına, E) Hörgüçlerinin ufalma gerekçesine |
Kalp krizlerinin kış aylarında daha sık olmasının en önemli sebeplerinden biri, soğuk havaların uyardığı damarlardaki bü-zülme. spazm ve bunun sonucu tansiyonu yükseltici et-kidir. Soğuk havada vücut. mevcut sıcaklığını korumak için cilde daha az kan gönderir. Bunu da tüm damarlarda bü-zülme oluşturarak yapar. Bu büzülme, otomatik olarak tansi-yonun yükselmesine neden olur. Sabah saatleri kalp krizinin en sık görüldüğü zamandır. Çünkü sabah saatlerinde kan akışkanlığında değişim olur. Buna hormonal faktörler, tansi-yonu daha yüksek olması gibi başka etkenler de eklenince kalp krizleri daha sık görülür.Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? aşağıdaki metin ve soru üzerinden 5 farklı opsiyon yaz. | Şıklar: A) Kalp krizinin birden fazla tetikleyicisinin olduğuna, B) Vücuttaki bütün damarların kalp krizine neden olabildi-ğine, C) Hormonal etmenlerin sabah saatlerinde kalp krizini artı-ncı bir etkisi olduğuna, D) Isı değişiminde vücudun kendi dengesini sağlayacak do-nanıma sahip olduğuna, E) Sabah saatlerinde kan dolaşımının değişkenlik göster-mesinin kalp krizi oranını artırdığına |
Çevresel etmenler incelendiğinde son yıllarda otizm ve beslenme ilişkisi üzerinde araştırmalar yoğunlaşmış. Beslenmede bazı özel diyetlerin; probiyotik, multivitamin ve mineral takviyelerinin otizme dair semptomları azaltarak bazı bireylerde olumlu davranış değişikliklerine neden olabildiği sonucuna varılmış. Diyetler uygulandığında otizm semptomlarının azaldığı gözlemlenmiş. Şekerli. katkı maddeli, alerjik reaksiyon yaratan gıdaların ve nişasta içeren besinlerin otizm tablosunu ağırlaştırdığı anlaşılmış. Bu diyetler; gluten-Siz-kazeinsiz diyet, ketojenik diyet, özel karbonhidrat diyeti, Feingold diyeti, Candida vücut ekoloji diyeti, elimine alerji diyeti ve yağ asidi, multivitamin. mineral, probiyotik takviyesidir. Hiçbir diyet ve takviyenin otizmi tedavi ettiği tam olarak kanıtlanmasa da beslenme yaklaşımlarının otizm belirtilerini yönetmekte etkili olduğu görülmüş.Bu parçadan otizm ile ilgili hangi yargılar çıkarılabilir? bu paragraf ve soruyu ele alarak 5 adet opsiyon yaz. | Şıklar: A) Yalnız I, B) Yalnız II, C) Yalnız III, D) I ve II, E) I ve III |
Evet. benim için şairin şiiri ne kadar önemliyse kimliği de o kadar önemlidir. Şairin kimliği, ürününe yansır. Ürününü de-ğerli kılan da bu kimliğidir. Hayat karşısındaki duruşu. en az ürünü kadar önemlidir. Dünyada. ülkesinde olup bitenler karşısındaki tavrı bir o kadar önemlidir. Şair muhaliftir. Şair; taşlanır, yakılır. toplumun sesidir, vicdanıdır. Şâir asla gü-nahlarından utanmaz.Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? bu paragraf ve soruya dayanarak 5 adet seçenek oluştur. | Şıklar: A) Ürünlerde sanatçıların kişiliklerini görmek mümkündür. B) Şair. karşıt duruş sergileyen kişidir, C) Şairin yaşanılanlar karşısındaki tutumu önem arz etmektedir, D) Şairin en önemli görevi toplumsal barışı sağlamaktır, E) Şair. toplum sözcülüğü görevini üstlenir. |
Günümüz kitap piyasası incelendiğinde aşk, polisiye, bilim kurgu. siyasal kurgu gibi popüler edebi türlerin büyük sayılarda basıldığı ve satıldığı görülür. Popüler edebiyat ülkemizde de her geçen gün çok daha fazla sayıda insana ulaşmaktadır. Popüler ve edebi roman ayrımı içerisinde ele aldığımız: Kürk Mantolu Madonna: okunma, beğenme ve farklı kitlelerce bilinme açısından edebi romanlar içinde yine de en şanslılarından biridir. Kocan Kadar Konuş adlı popüler roman içerisinde Kürk Mantolu Madonna romanından bazı alıntılar yapılmıştır. Bu da göstermektedir ki maalesef edebi roman ve popüler romanı birbirinden ayırmak giderek zorlaşmıştır.Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılamaz? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur. | Şıklar: A) Kürk Mantolu Madonna romanı edebi romanlar içeri-sinde daha çok okuyucu kitlesine ulaşmayı başaranlardır. B) Popüler ve edebi roman ayrımı yapmak günümüzde oldukça zorlaşmıştır. C) Bazı popüler romanlar edebi romanlardaki metinlerin bir kısmını alıntılamaktadır. D) Popüler edebiyat alanında yazılan eserler sığ anlatımları nedeniyle okuyucuya ulaşmakta zorluk yaşamaktadır. E) Günümüz kitap piyasasında popüler ürüne ilgi oldukça fazladır. |
Içtenliğin ve yalınlığın anlatılanı daha güçlü kıldığı. kişisel yaşantıya en yakın tür anıdır. Ilk kez Antik Yunan'da ortaya çıkmakla birlikte edebi bir tür olarak en büyük örneklerine 18. yüzyılda Batı edebiyatlarında rastlanan. Türk edebiyatına modern manada Tanzimat'la birlikte giren anı türü, siyasi ve askeri kişiliklerin veya sanat ve kültür dünyasından isimlerin kaleminden çıkmalarına bağlı olarak ifade ve üslupta bazı farklılıklar gösterir. Daha çok tarihi yönleri öne çıkan siyasetçi ve asker hatıratlarının resmi belgelerle uyumlu ve objektif olmaları beklenirken başta edebiyatçılar olmak üzere sanat dünyasından isimlerin anılarında yazarın duyguları ve kişisel yorumları öne geçer.Bu parçaya göre anı türüyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur. | Şıklar: A) Türk edebiyatına çağdaş anlamda Tanzimat'la girmiştir. B) Bireysel yaşamı en yakından sunan bir tür olma özelliğine sahiptir. C) Samimiyet ve sadelik üzerine kurulmuş bir formu vardır. D) Anlatım ve içerik bakımından kalemsel farklılıklar gösterebilir. E) İlk başarılı örnekleri Antik Yunan'da verilmekle birlikte edebi özelliğini Batı edebiyatlarında kazanmıştır. |
Fransız yazar Proust'un dediği gibi okumak yalnızlık gerek-tirir. Günümüz insanının kitap okumaktan kaçmasının nedenlerinden biri de budur: “Yalnız kalmaktan duyulan korku.”Bu parçadan ulaşılamaz yorumları hangileridir? verilen metin ve sorudan 5 farklı seçenek yaz. | Şıklar: A)i ve ili B)ili ve ili C)ll ve ili D) ill ve IV E)yi ve IV |
EA) Bitcoin, ilkin 3 Ocak 2009'da dijital ortamda yazılmış ve bugün de çokça kullanılan elektronik para birimidir.Bu parçada Bitcoin ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? bu paragraf ve sorudan hareketle 5 seçenek yaz. | Şıklar: A) Günümüzde sıkça kullanıldığına B) Ilk kez ne zaman ortaya çıktığına C) Dijital bir yapısı bulunduğuna D) Başka adlarla da anıldığına E) Fiziksel paranın yerini aldığına |
Nesir denen, doğru dürüst, düpedüz yazma biçimi en büyük vilayetimize kadar ulaşamamış iken nasıl olmuş da nesrin ağa babası olması gereken şiir en yoksul köylerimize kadar işlemiş?Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? bu metin ve soruyu kullanarak 5 adet seçenek yaz. | Şıklar: A) Şiirtürü, nesir türüne göre daha fazla gelişmiştir B) Düzyazı en büyük ilimize kadar ulaşamamış takat Şiir köylerimize kadar ulaşmıştır. C) Köylerimize kadar ulaşan şiiri saz şairlerinden değil, kitaplardan öğreniyoruz. D) Başka uluslarda şiirle düzyazının gelişimi eşitken bizde şiir öne geçmiştir. E) Düzyazı ancak kalıplaşmış bazı cümleler biçiminde kullanılırken, şiirlere çokça rastlanır. |
B Güzelliğiyle göz kamaştıran Ohri Gölü, Makedonya'nın güneybatısı ile Arnavutluk'un doğu toprakları arasında dağlık bir bölgede bulunur.Bu parçada Ohri Gölü'yle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? bu paragraf ve soruyu ele alarak 5 adet opsiyon yaz. | Şıklar: A) Turistlerin uğrak yeri olduğuna B) Coğrafi konumuna C) Ortaya çıkış yönünden diğer göllerden eski olduğuna D) Çeşitli canlıları içinde bulundurduğuna E) İnsanların olumsuz etkisine maruz kaldığına |
B Şair, şaire özgü bir dünyayı bir nesne olarak dışarıda bırakır. Onu karşı çıkılamaz olduğunu kabul ettiğimiz şiir dünyasının içinde eritir, şahsi olmaktan çıkarır. Öte yandan Şiir dili; yüzyılları alan, birbirine rağmen ortaya çıkan, biri diğerini oluşmaya, diğeri öbürünü yok olmaya zorlayan sürekli bir gelişme içindedir. Bu gelişme seyrinden bakıldığında açılan cephede savaşanların eski Şiir diliyle yazdıkları söylenir. Bu aynı zamanda o güne özgü duygu ve düşüncelerin gerektirdiği bir Şiirsel biçim ile değil de eskimiş bir Şiirsel biçimle yazılmış olması anlamına gelmektedir.Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? aşağıdaki metin ve soru üzerinden 5 farklı opsiyon yaz. | Şıklar: A) Şairlerin şiirlerinde kendilerine özgü olan yaşamlarını anlatığına, B) Şiir dünyasının şairin dünyasını içinde eritebilecek bir niteliğe, C) Şiir dünyasının karşı çıkılamaz olduğu kabul edilen bir dünya olduğuna, D) Şiir dilindeki gelişmelerle mücadele edenlerin eski şiir diliyle yazdıklarına, E) Şiir dilinin, içinde karşıtlıklar barındırdığına ve sürekli gelişim süreci içinde olduğuna |
B Ülkemizdeki nanobilim ile nanoteknoloji konusunun bileşiminden oluşan ve önemli bilimsel etkinliklerin başında gelen NanoTR kongrelerinin sekizincisi bu yıl Hacettepe Üniversitesinin ev sahipliğinde Ankara'da düzenlenecek. Kongre gerek katılımcı sayısı gerek davetli konuşmacıların niteliği bakımından her geçen yıl daha büyük ilgi görüyor. Bu yıl ayrıca International Academy of Nanomedicine tarafından düzenlenen 3. Dünya Nanotıp Kongresi de NanoTR Kongresi ile eş zamanlı olarak Ankara'da gerçekleştirilecek. Böylece katılımcılar bütün dünyada nanoteknolojinin farklı alt disiplinlerinde çalışan, çok nitelikli bilim insanlarıyla tanışma fırsatı bulacak ve nanoteknoloji-nanotıp konularındaki son gelişmeleri yakından takip edebilecek.Bu parçada NanoTR kongreleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? bu paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon yaz. | Şıklar: A) Bilim ve teknoloji kongreleri içinde ilk olduğuna, B) Yıldan yıla daha fazla dikkat topladığına, C) Başka bir kongreyle aynı zamanda yapılacağına, D) Etkinliğin düzenlenmesinde gerekli hazırlıkları üstlenecek kuruma, E) İnsanların nanoteknoloji alanındaki uzmanlarla tanışma olanaklarına |
Sanatçıya, bu eserinizi beğendik ancak ne demek istiyorsunuz bu eserinizle, diye sorarlar. Yanıt şu olur: “Hiçbir şey demek istedim.” Bu açıklama, yapıta hiçbir şey eklemez. bunun dışında yaratıcısını da güç durumda bırakır çünkü yapıtın eksik olduğu kuşkusunu uyandırır. Biz bu açıklama geleneğini sürdürmedikçe okurun, sanat meraklısının tembelliği de sürüp gidecektir. “Nasıl olsa sorup öğrenirim ya!” tembelliğiydi bu. Okuru, sanat meraklısını yapıtla baş başa kalmaya alıştırmalıyız.Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz? aşağıdaki paragraf ve soru için 5 alternatif seçenek oluştur. | Şıklar: A) Yazarın yapıt için açıklama yapması, o yapıtın yetersiz olduğu şüphesinin doğmasına yol açar, B) Açıklama yapmak, okuru geliştirmez; uyuşukluğa iter, C) Yazar, eseri için açıklama yapmakla yapıta bir şeyler katar; halkı bilgilendirme görevini yerine getirir, D) Sanat meraklısı yapıtla baş başa kalmalı, yapıtı kendi anlamaya çalışmalıdır, E) Bizdeki bu açıklama geleneği, sanat adına iyi bir şey değildir. |
LE) Hayli saldırgan olan Antarktika korsan martıları, besin ihtiyaçlarının büyük kısmını balık yiyerek karşılar. Bununla birlikte, penguenlerin yumurtalarını ve yavrularını hatta bazen penguenleri bile yiyebilir; leşçil de beslenebilirler. Antarktika gibi zorlu bir iklimde yaşayabilmelerinde bu geniş yelpazedeki beslenme biçimlerinin etkisi büyüktür. Antarktika ana karasında ve yakın çevresindeki tüm adalarda görülürler Karın en az yağdığı kasım ve ocak ayları arası üreme dönemleridir. Dünyadaki popülasyonlarının 10-20 bin kadar olduğu tahmin edilmektedir.Bu parçadan “Antarktika korsan martıları” ile ilgili;
I. yaşadıkları coğrafyanın beslenme biçimleri üzerindeki etkisi,
II. üreme dönemleri,
III. yaşadıkları yerler,
IV. fiziksel özellikleri
bilgilerinden hangilerine ulaşılamaz? bu paragraf ve soruya dayanarak 5 adet seçenek oluştur. | Şıklar: A) Yalnız I, B) Yalnız IV, C) I ve IV, D) II ve IV, E) III ve IV |
A sir eleştirmenin en önemli görevi: organik değerler sistemi olan sanat eserini objektif, okurun zihin yapısını dikkate alarak bütüncül şekilde incelemek. ayrıntıyı görmek. özünü oluşturan ortamı ortaya çıkarmaktır. Bundan sonra yapılacak iş, eleştirmenin kendi bakış açısını başka eleştirmenin bakış açısıyla kıyaslamak ve bu eserin gelenek çizgisindeki yerini tayin etmektir.Bu sözleri söyleyen bir eleştirmenin esere yönelik olarak aşağıdakilerden hangisini yapması beklenemez? verilen paragraf ve soru çerçevesinde 5 alternatif opsiyon yaz. | Şıklar: A) Bütün olarak değerlendirmek, B) Tarafsız gözle bakmak, C) Ince yönleriyle tanımaya çalışmak, D) Tanıtımında okurun düşüncelerine yer vermek, E) Fikirlerini diğer eleştirmenlerin görüşleriyle karşılaştırmak |
EA Sanat alanında emeğin karşılığını alabilmek kim bilir ne güzel şeydir. Bense sanat çalışmalarımın hiçbirinden herhangi bir çıkar sağlayamadım. Bu durumdan da şikâyetçi değilim. Fırtınalar koparıp kısa sürede köşeyi dönmüş sanatçılar, kısa sürede siliniyor. Sanat. çekilen sıkıntıyla eş değer diye düşünüyorum. Geleceği böyle tasarlıyorum.Bu parçada kendinden böyle söz eden bir yazar için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? aşağıdaki metin ve soru üzerinden 5 farklı opsiyon yaz. | Şıklar: A) Çıkar sağlamayı düşünmediği, B) Kalıcı olmayı amaçladığı, C) Zorluklardan yılgınlığa düştüğü, D) Ne yapmak istediğini bildiği, E) Sanatı çilekeş bir alan olarak gördüğü |
Bilimde, teknolojide yaşanan gelişmeler dile de yansır. Yeni kavramlara, yeni ürünlere dilimizin kaynaklarından yararlanarak karşılık bulmamız gerekir. Türkçe köklerinden işlek eklerle yapılan yeni türetmelerie dilin söz varlığı zenginleştirildiği gibi aynı yolla dile kazandırılacak terimlerle Türkçenin bilim dili olarak gelişmesine katkıda bulunmuş olacağız. Aksi hâlde dilimiz yabancı dillerin baskısı altında kalarak benliğini yitirir. Benliğini yitirmiş bir dilin milleti de yok olmaya mahkümdur. Bu konuda aydınlara ve özellikle dil araştırma-cılarına büyük görevler düşmektedir.Bu parçada düşüncelerini dile getiren yazarın aşağıdakilerden hangisini öne sürmesi beklenemez? bu paragraf ve soru için 5 farklı seçenek yaz. | Şıklar: A) Teknoloji ile bilimin, dille olan ilişkisi göz ardı edilemez, B) Yapılan yeni türetmeler Türkçenin zenginleşmesinde etkili olur, C) Teknolojinin yeni ürünlerine Türkçe karşılıkların bulunması Türkçenin bilim dili olmasını sağlar, D) Bilim dili olan Türkçenin bir zaman sonra yeni kelimeler türetmesine gerek yoktur, E) Teknolojiye paralel olarak yeni kelimeler türetmek dilimizi yabancı dillerin etkisinden kurtaracaktır |
B Kemal Tahir de Hemingway gibi romanlarında konuşmaya çok yer veren bir yazardır. Ne var ki bu konuşmalar, Hemingway'de olduğu gibi kişileri açıklamaya yetmiyor. Hemingway'de konuşmalar uzadıkça roman kişileri ile ilgili yeni aydınıklar ortaya konulur. Oysa Kemal Tahir'de konuşma, kişinin iç dünyasını aydınlığa aktarma görevini üstlenememiştir.Bu parçadan çıkarılamayacak yargı aşağıdakilerden hangisidir? bu paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon yaz. | Şıklar: A) Kemal Tahir de Hemingway de romanlarında konuşmaya çok yer vermiştir, B) Hemingway kişileri açıklamak amacıyla konuşmalara yer vermiştir, C) Hemingway'in eserlerinde her yeni konuşma kişinin yeni bir yönünü ortaya koyar, D) Kemal Tahir, Hemingway'i taklit ederek eserlerinde konuşmalara çok yer vermiştir, E) Kemal Tahir eserlerinde yer verdiği konuşmalar insanı açıklamada Hemingway'inki kadar yeterli olmamıştır |
Büyükşehirlerde yaşayan insanlar olarak azıcık yeşil bir yere gidiversek hemen fotoğraf çekmeye başlıyoruz. Yani çoğu-muz diyelim buna... O anın tadını çıkarmak diye bir şey. Sosyal medya ve teknoloji sayesinde kalmadı. Biz yaptık bunu. Bu büyükşehirleri insanlar inşa etti, kendi kendimizi bu kadar hasta eden biziz. Bir taşra merakı hepimizin içinde bir yer tuttu. Şehrin yükünden yorulup cesaret edenler gitti. Istanbul son iki senedir sosyal, ekonomik ve politik nedenlerden dolayı en çok göç veren şehir olduBu parçada düşüncelerini dile getiren bir kişinin aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenmez? bu paragraf ve soru için 5 farklı seçenek yaz. | Şıklar: A) Büyükşehirin neden olduğu yorgunluk, insanların taşraya yönelmesinde etkilidir. B) Teknoloji bağımlılığı anı, anda yaşamayı unutturmuştur. C) Büyükşehirlerin yaşanılmaz hâle gelmesi insanların taşraya yönelmesine sebep olmuştur D) Büyükşehirleri yaşanır olmaktan çıkaranların başında biz insanlar gelmektedir. E) İnsanların konforlu bir hayat sürmesi ancak megakentlerde yaşamayı tercih etmesiyle mümkündür. |
A) Her okurun yaşamının belli bir döneminde tutkunu olduğu sanatçılar vardır. Aradan geçen zamanla bu tutku yitip gider, yerini bir başkasına bırakarak. Delikanlılığınızda yere göğe sığdıramadığınız bir şairin otuzunda da tutkunuysa-nız bunun adı gelişmemektir. Böyle düşünmeme rağmen her yaşta bizi heyecanlandıran şairlere de saygı duyarım, “büyük” dediğimiz sanatçılar da bunlardır.Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? aşağıdaki paragraf ve soru için 5 alternatif seçenek oluştur. | Şıklar: A) Uzun süre aynı sanatçıya aynı tutkuyla bağlı olmak yerinde saymaktır. B) Büyük sanatçılar, her zaman aynı heyecanı uyandırabilir. C) Büyük sanatçıları beğenmeyen okurlar da olabilir. D) Okurlar, zamanlarının bir döneminde bazı sanatçılara ilgi duyarlar. E) Okurun duyguları değiştikçe beğenisi de değişiklik gösterir. |
Kara delikler hayli basit nesnelerdir. Elektrik yükleri, kütleleri ve açısal momentumları bilindiği zaman tüm özellikleri belirlenebilir. Kara delikler, çoğunlukla yüksüz nesnelerin çökmesi ile oluşacağından kara deliğin toplam elektrik yükünün sıfır olması beklenir. Dolayısıyla elektriksel olarak yüksüz bir kara deliği kütlesi ve açısal momentum büyüklüğü tanımlar Çok sayıda parçacık içeren sistemlerin, örneğin yıldızların ve gezegenlerin fiziksel durumunu ifade etmenin hatta belirlemenin zorluğu ile karşılaştırıldığında kara deliklerin tüm fiziksel özelliklerinin sadece üç sayı bilinerek hesaplanabilmesi fizikçi J. A. Wheeler tarafından “Kara deliklerin saçı yoktur.” biçiminde ifade edilmiştir. Olay ufku kusursuz bir küresel yüzey olduğu için bu ifade gayet uygundur. Kara deliklerin, özelliklerinin birkaç sayı ile ifade edilebilmesi bakımından temel parçacıklara benzediği de söylenebilir.Bu parçada kara delikler ile ilgili; bu paragraf ve soru için 5 farklı seçenek yaz. | Şıklar: A) Yalnız I B) Yalnız IV C) I ve II D) I ve III E) II ve IV |