Article Link
stringclasses
74 values
text
stringclasses
72 values
label
stringclasses
4 values
https://dergipark.org.tr/tr/pub/tarmak/issue/36242/408276
Paleolitik Çağ’ın sonlarına doğru, dünyada buzulların erimeye başlaması ile birlikte,yeryüzünde bazı coğrafyalar insanların yerleşik hayata geçmesine uygun hale gelmiştir. Bucoğrafyaların başında, içerisinde Anadolu, Mezopotamya ve Mısır’ın bulunduğu, Yakındoğucoğrafyası yer alır. İlk tarımın ve ilk yerleşmelerin geliştiği bu coğrafyada, doğal olarak ilk defa,başta öğütme taşları, saban ve orak olmak üzere, bazı tarım aletlerinin geliştirildiğine tanıkoluyoruz. Bu nedenlerle çalışmada esas olarak Anadolu, Mezopotamya ve Mısır’ın uygarlık evreleriele alınmıştır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/mdbakis/issue/63880/967055
Tarımsal faaliyetlerde üretim faktörleri arasında sermaye önemli bir yer tutar. Arazi satın alma, toprak ve su kaynaklarından faydalanma, üretim araçlarının sağlanması, gelişen teknolojiden faydalanma ve üretim tekniğiningelişmesi- iyileştirilmesi, fazla miktarda sabit sermaye gerektirmektedir. İşte bu çalışmada da tarım işletmelerinde sabit varlıklar için amortisman ayırma uygulamalarına yer verilecektir.Tarımda makineleşme olanakları sanayiye kıyasla daha az olmakla beraber, son zamanlarda bu alanda büyükaşama kaydedilmiştir. Sürme, ekme, hububatı hasat etme, zirai mücadele ilaçlarını kullanma, sulama, gübreleme, hayvanlara yem verme, su verme, sütünü sağma ve daha pek çok iş makine ile yapılmaktadır. Özellikle hububat tarımının her kesiminde makine kullanılması mümkündür. Bu yüzden hububat tarımında büyük işletmelerüstün duruma gelmiş ve optimal işletme büyüklüğü üst ölçeklere çıkmıştır.Kısaca tarımsal faaliyette bulunan işletmelerde sabit duran varlıkların yönetimi önemli olup, böylece sabit varlıklar için ayrılan amortisman hesapları da önem kazanmaktadır
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/aifd/issue/50011/524731
İnsan için gıdanın hayati önemi, ülkeler için de tarım sektörünün vazgeçilemez stratejik konumu göz önünde tutulduğunda, tarım sektöründe üretimdeki devamlılığın sağlanabilmesinde en önemli unsurlardan birisi de tarım sigortasıdır. Aydın ilindeki üreticilerin tarım sigortası bilincinin incelendiği bu çalışmada, rassal örneklem ile seçilen 162 üretici ile anket çalışması yapılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, geçimini sadece çiftçilik ile sağlayan üreticilerin sigorta yaptırma oranı %44, ek geliri olan üreticilerin sigorta yaptırma oranı ise yaklaşık %8 olarak belirlenmiştir. Bu sonuç Aydın ili özelinde tarım sigortalarının çiftçiye benimsetilip öneminin kavratılması için daha çok çalışılması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu çalışma ile tarım uygulaması açısından zengin kaynaklara sahip Aydın ilindeki bilinçli çiftçilik olgusunun gelişmesi gerektiği hususunda özellikle politika uygulayıcılarının dikkatlerinin çekilmesi hedeflenmektedir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/abuhsbd/issue/51780/673507
Kentlerin kalkınmasına ilişkin stratejiler belirlenirken, sahip oldukları tarihi, turistik, coğrafik ve doğal varlıklar bu konuda yol gösterici olabilir. Geçmişten getirdiği bu birikimler üzerine inşa edilen /edilmesi gereken kent ekonomisi, kentin ekonomi potansiyelinin ortaya çıkarılmasında ve doğru şekilde değerlendirilmesinde de önemlidir. Ağrı ekonomisi tarım, hayvancılık, sınır ticareti ve turizme dayanmaktadır. Ağrı 2003 ve 2011 yılı sosyo-ekonomik gelişmişlik (SEGE) sıralamasında son sıralarda yer almaktan kurtulamamıştır. Geniş tarımsal alana sahip olmasına rağmen, tarımsal üretim değeri, düşük kalmıştır. Tarım ürünlerinde ise ağırlık buğday ve arpada olup, yem bitkileri ve sanayi ürünleri ise yok denecek kadar azdır. Ağrı’nın kalkınmasında tarım sektörü, “Akıllı Tarım (Tarım 4.0)” uygulaması ile lokomotif olabilir mi? Akıllı tarım, ABD’de 2010 yılında “ Akıllı Üretim” Almanya’da 2011 yılında “Sanayi 4.0” olarak ortaya çıkan yeni sanayi teknolojisinin tarımsal üretim teknolojileri versiyonu olarak ifade edilebilir. Türkiye’de bu süreç “Dijital Ekonomi”,” Bilgi Ekonomisi” olarak adlandırılmakta ve her alanda bir teknolojik dönüşümü ifade etmektedir. “Akıllı tarım”, tarımsal verimliliği arttırmak için toprak ve ürün yönetimini, kaynakların daha ekonomik kullanımı ile çevreye verilen zararın en aza indirilmesini sağlayan bir tekniktir.” Bilgi teknolojileri ve kontrol sistemleri ile tarımsal üretimin her aşamasında uygulanabilecek akıllı tarım, kaynak israfının önlenmesi ve üretim kapasitesinin arttırılmasını sağlayabilir. Bir tarım şehri olarak Ağrı’da akıllı tarımı uygulamak, tarımsal üretimi çeşitlendirerek potansiyelinin arttırılmasını sağlayabilir bu sayede tıkanma noktasına gelen kalkınma için yeni ufuklar açabilir. Çalışma akıllı tarımın; koşullarını, özelliklerini ve bileşenlerini göz önüne bulundurarak Ağrı'da tarıma uygulanabilirliğini tartışmayı amaçlamaktadır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/touraj/issue/58493/609581
Kırsal turizm türlerinden biri olan tarım turizmi, klasik turizm türlerinin ilgi kaybetmesi ile birlikte yaygınlaşmaktadır. Sürdürülebilir perspektif çerçevesinde çevreye olan duyarlılığı, kırsal kalkınmaya etkisi, pazarlama ve girişimcilik boyutları, ülkelerin tarım turizmi doğrultusunda oluşturduğu politika ve stratejiler gibi unsular göz önünde bulundurularak araştırmacılar tarafından çeşitli çalışmalar yapıldığı görülmektedir. Tarım turizmini konu alan çalışmaların tasnif edilmesi, eksik kalan alanların saptanarak bu alanlara yoğunlaşılmasını beraberinde getireceğinden çalışma akademik anlamda önem taşımaktadır. Çalışmanın temel sorunu doğrultusunda tarım turizmini konu alan ulusal/uluslararası kitaplar, tezler, makaleler incelenmiştir. Çalışma sonuçları bir bütün olarak değerlendirildiğinde yapılan çalışmaların sıklıkla tarım turizmi faaliyetlerini, tarım turizmi ve kırsal kalkınma ilişkisini araştırdığı yönünde olmuştur. Buna ek olarak tarım turizmi kapsamında geliştirilen politikalar ve girişimcilik örnekleri, tarım turizmi sürdürülebilirlik ilişkisi, tarım turizmine yerel halkın bakış açısı gibi konular da sıklıkla incelenmiştir. Tarım turizminin göreceli olarak daha az araştırma konusu olan alanının ise gastronomi olduğu görülmüştür.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/sid/issue/61134/908068
Tarım devrimi ile birlikte yerleşik hayat, şehir devletlerinin ihtiyaçlarını giderebilmesi için mübadele edebileceği mahsullerin yetiştirilebilmesine imkan tanımıştır. Toprak mahsullerinden elde edilen gelirin vergilendirilmesi, kiraya verilen arsaların günlük kayıtlarının tutulması gibi zorunluluklar yazının ve sonrasında matematiğin bulunmasına imkan tanımıştır. Çalışma, iktisadi yaşamın temellerini oluşturan bu iki icadın ortaya çıkışıyla meydana gelen ‘Çoban Takvimi’ni incelemektedir. Bir diğer ifadeyle, tarım ile birlikte yerleşik hayata geçen toplumların mahsulleri en verimli şekilde üretebilecekleri, eskiden beri yapılagelmiş ve belli bir tecrübe birikimi neticesinde oluşmuş hava olaylarının incelemesidir. Zaman kavramı, fizik ve felsefenin en tartışmalı kavramıdır. Hala Günümüzde “psikolojik zaman mı?”, “nesnel zaman mı?” paradoksu teorik düzlemde devam etmektedir. Takvim zamanı teorik olarak bölümleme, bölümlendirme ile uğraşmaktadır. Bunun gerçekliği bile söz konusu değildir
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/suhfd/issue/27023/284374
Tarım arazilerinin parçalanmasının engellenmesi, tarım sektörü ve ülke ekonomisi bakımından büyük önem taşımaktadır. Devlet, tarım arazilerinin parçalanarak küçülmesini engellemelidir. 4721 sayılı Medenî Kanuna bu amaçla konulan hükümler (MK.m.659-668) tamamlayıcı nitelik taşıması nedeniyle tarım arazilerinin parçalanmasına engel olamamıştır. Bu nedenle, 5437 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda 6537 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmış ve MK.m.659-668 hükümleri yürürlükten kaldırılarak, yerine emredici hükümler getirilmiştir. Bu düzenlemeyle, tarım arazilerinin parçalanarak küçülmesini engellemek amaçlanmıştır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/sbe/issue/80997/1395135
Dünya Turizm Örgütünün (WTO) tahminlerine göre, son yıllarda uluslararası seyahat eden kişilerin sayısı artarak 2010 yılında dünya ekonomisine 8 trilyon dolarlık katkı sağlayacaktır. Turizm, günümüzde bulunduğu ülkeye büyük getiriler sağlayan bir sektör haline gelerek destinasyonlar arasında rekabet başlamıştır. Yaşanan rekabet ortamında öne çıkabilmek için, ülkeler ve bölgeler, eldeki kaynakları kullanıp, farklı turistik ürünler oluşturmaya yönelmişlerdir. Farklı turistik ürünlerin yaratılmasıyla alternatif turizm gelişmiş ve turistler için farklı seçenekler ortaya çıkmıştır. Deniz-kum-güneş turizminden sıkılan turistler farklı turizm türleri arayışına girmişlerdir. İnsanlar, eğlendirici aynı zamanda eğitsel ve farklı deneyimler kazandıran gezilere rağbet etmektedirler. Son yıllarda önem kazanan ve yükselen bir trend yakalayan tarım turizmi özellikle tarihi turistik ve deniz-kum-güneş gibi doğal değerler bakımından geride kalan bölgeler ve şehirlerde turist akışını çekici etken olarak kullanılabilir. Bu çalışmada, Tarım turizmi kavramı ve katkıları açıklanarak, Isparta yöresinde tarım turizmini geliştirebilmek için, Isparta yöresinin özellikli tarımsal verilerinin analiz edilerek, ilde geliştirilebilecek tarım turizmin Isparta’ya ne tür turistik değerler ve getiriler kazandırabileceği ortaya konulmaya çalışılmıştır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/tarmak/issue/72329/1092086
Savaşlar, iklim değişikliği, salgın hastalıklar, kaçınılmaz politik göçler, dünya nüfusunun artması, nüfusun kırsal alanlardan şehirlere göçü ve yaşlanan nüfus, gıda ihtiyacının artmasına neden olmaktadır. Tarımda işçilik maliyetlerinin artışı, tarımsal faaliyetlerin fiziksel zorluğu ve tekrarlanan işlerden oluşması, tarımda mekatronik ve robotik uygulamaların artmasına neden olmuştur. Robotik ve mekatronik uygulamalar, tarımsal ürün tedarikinde verimliliği artırmakla birlikte, sosyal ve çevresel faydalar da sağlamaktadır. Pestisit ve herbisit kullanımını engelleyen robotik yabancı ot ayıklama uygulamaları ve hassas püskürtücü sistemler gibi uygulamalarda doğrudan pozitif çevresel bir etki saplamaktadır. Çalışmada, Dijital Tarım, Tarım 4.0, Akıllı Tarım, Tarımsal Robotik ve Otonom Sistemler ile ilgili yakın zamanda yayımlanmış olan literatür taraması yapılarak, teorik, laboratuvar ve saha uygulamaları içeren makaleler incelenmiştir. Bu çalışmada, dünyada, son on yılda dijital/akıllı/robotik tarımda yükselen trendler, bu alanda karşılaşılan temel zorluklar ve geleceğin tarımsal uygulanmalarını destekleyecek kurumlar arası ortak bir stratejinin nasıl geliştirilebileceğine dair sorulara cevap aranmıştır. Dijital tarım, akıllı tarım, robotik tarım, tarım 4.0, hassas tarım gibi birçok kavramın kullanıldığı bir dönemde, kurumlar arası bir iş birliği ve iş bölümüne ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. Ulusal anlamda ise, kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler belirlenerek üniversiteler, tarım bakanlığı ve TÜBİTAK gibi kurumlar arası iş bölümü yapılması bilgi kirliliği ve kavram kargaşasının önüne geçerek zaman kaybını azaltacaktır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/neusbf/issue/81358/1383018
İnsanların yerleşik hayata geçmesi ile birlikte tarım da önemli bir unsur haline gelmiştir. Tarım insanların ihtiyacı olan gıda maddelerini üretmesi sebebiyle büyük bir öneme sahiptir. Dolayısıyla dünyada tarım sektörünün geçmişten günümüze her zaman önemli yeri olmuştur. Türkiye ise yer aldığı coğrafi konum gereği tarıma elverişli bir ülkedir. Farklı iklim şartlarının bulunması ve buna dayalı olarak ürün çeşitliliğinin fazla olması, kadim tarım kültürü ve endemik tür zenginliği açısından Türkiye tarım sektöründe büyük bir potansiyele sahiptir. Türkiye’de mevcut tarım politikalarının değerlendirilebilmesi ve yeni politikalara yön verilebilmesi açısından geçmiş dönemlerde uygulanan tarım politikalarının incelenmesi önem arz etmektedir. Tarım politikalarının başarılı olması ülkenin gelişmesi ve kalkınması ile doğrudan ilgilidir. Bu bağlamda çalışmada Türkiye’nin yüzüncü yılında geçmişten günümüze tarım politikalarının incelenmesi amaçlanmaktadır. Çalışmada cumhuriyet öncesi ve cumhuriyettin ilanından günümüze tarım politikalarının değişimi incelenecektir. Türkiye’de geçmişte gerçekleştirilen tarım politikaları ve mevcut tarım politikalarının muhtemel politikaların planlanması açısından incelenmesinin önemli olacağı düşünülmektedir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/gopzfd/issue/65806/1024219
Robotların tarımsal faaliyetlerde kullanımı insan iş gücünü azaltırken, çiftçi refahını, üretimin daha verimli ve kaliteli yapılmasını sağlamaktadır. Geliştirilen tarım robotunun tarlada bitki sıra aralarında bitkilere zarar vermeden kendi kendine hareket edebilmesi amacıyla, gerekli olan sensör, kamera ve motorların laboratuvar testleri yapılmıştır. Motor hız kontrolü, ileri-geri ve sağa-sola yönelme fonksiyonları, algoritmalarda kullanılması gereken optimum sensör sayıları ve yerleşimleri belirlenmiştir. Hareket esnasında gerçek zamanlı görüntü işleme ile işaretli bitkileri ayırt edilebilmektedir. Tarım robotu, üzerine yapılacak ilave mekanizmalar ile hastalık tespiti, yabancı ot tespiti ve ilaçlama gibi tarımsal işlemleri yapabilecektir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/ataunizfd/issue/2932/40573
Dünyada organik tarım hızla gelişmekte ve yaklaşık 120 ülkede, 32 milyon hektarlık alanda organik tarım yapılmaktadır. 28.7 milyar $’lık organik ürün pazarında Avrupa ve Kuzey Amerika ülkeleri en büyük pazar payına sahiptirler. Türkiye’de, 1994 yılında yayınlanan ilk organik tarım yönetmeliğini takiben organik tarım alanında ciddi gelişmeler sağlanmıştır. 2005 yıllında 203 811 hektarlık alanda 421 934 ton organik ürün üretilmiştir. Yurtdışına ihraç edilen 9 319 ton organik üründen 23 230 259 $ bir gelir sağlanmıştır. Bununla birlikte ülkemiz, bitkisel üretimdeki çeşitlilik, doğal çayır ve mer’a alanlarının mevcudiyeti, büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığı ve yeterli işgücüne sahip olması nedeniyle organik tarım alanında önemli bir potansiyele sahiptir. Türkiye sahip olduğu bu potansiyelden dolayı, organik ürün pazarından daha çok pay alması gerekmektedir. Organik ürün pazar payının yükseltilmesi için çiftçilerin örgütlenmesi, organik tarım ilgili eğitim ve danışmanlık hizmeti, kontrol ve sertifikasyon kuruşlarının sayısı ve yapısı, organik tarımla ilgili şeffaf ve akıcı veri toplama ağlarının oluşturulması, organik tarım yapan işletmelerin yapısal özellikleri ve akredite laboratuarlarla ilgili konularda acilen çözülmesi gereken problemler vardır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/kujs/issue/30866/335420
Dünya da artan nüfusa bağlı olarak toplumun yeterince beslenebilmesi için özellikle sanayi devrimi sonrası yapılan buluşlara paralel olarak tarım sektöründe de ‘‘yeşil devrim’’ olarak adlandırılan ve üretimde büyük çaplı artışlara yol açan pek çok gelişme görüldü. Ancak yapılan bu tarımsal uygulamaların bünyesinde yoğun gübreleme, kimyasal ilaç, herbisit ve pestisit kullanımı, hormon ve vitamin takviyesi gibi bitkilerde ve toprağın bünyesinde on yıllar sonra meydana gelen yapısal bozuklukların görüldüğü anlaşıldı. Buna paralel olarak bunları tüketen diğer hayvan ve nihayet insanda hastalıklara daha kolay yakalanma, immun sisteminin zayıflaması ve hatta genetik yapıda bozulmalara kadar gidebilen olaylar zincirinin başlamasına kaynaklık etmiştir. Bunları gösteren çalışmaların bilim insanlarınca ortaya konulması, yukarıda sayılan tüm girdileri yok sayan ve tamamıyla doğal üretim felsefesini benimsemiş olan ekolojik tarıma olan ilginin artmasına neden olmuştur. İnsanlarda artan ‘‘sağlıklı gıda, sağlıklı yaşam’’ düşüncesi ekolojik ürünlere olan talebin artmasına ve bu vesile ile üretim alanları ve üretici sayısının artışını da beraberinde getirmiştir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/huniibf/issue/30223/326869
Kronik bütçe açıklan ile yüksek enflasyona, 1990’lı yılların sonunda bir de ekonomik durgunluk eklenince, Türkiye IMF'nin kapısını çalmak zorunda kalmıştır. Bu çerçevede, Aralık 1999 tarihinde IMF'ye, anti-enflasyonist bir ekonomi programı içeren bir niyet mektubu sünulmuştur. Mektubun bir bölümü, "tarım reformu”na ayrılmıştır, Antienflasyonist bir ekonomi programı gereği olarak kamu finansman yükünü azaltmayı amaçlayan yeni politikalar, tarımsa] destek sisteminde çok önemli değişiklikler öngörmektedir. Tarımın özgün koşullarından ve yapısal sorunlarından kopuk bir zeminde, tamamen finansal kaygılardan hareketle oluşturulmuş söz konusu tarım reformu, Türk tarımını ister istemez olumsuz bir biçimde etkileyecektir. Ancak, geleneksel tarım politikaları da çoktandır etkinliklerini kaybetmiş bulunmaktadır. Ekonomik israfa ve politik istismara açık bu politikalar, tarım kesimine yapılan devlet desteğinin çok üzerinde bir kamu finansman yüküne neden olmaktadır. Bu durumda? yeni bir yüzyıla girerken, ülke içi koşulları ve dış kısıtları gözeten, daha da önemlisi politik kaygıları aşabilen "yeni tarım politikaları” bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/gopzfd/issue/65828/1024391
Üretim faktörlerinden biri olan ve günümüzde önemini giderek artıran sermaye, halk arasında servet ve çoğunlukla para anlamında kullanılırken, ekonomistler doğada serbest biçimde bulunmayan fakat insan tarafından üretilmiş üretim araçları olarak tanımlamaktadır. Tarım işletmelerinde herhangi bir sermayenin yetersizliği ya da fazlalığı, işletmelerin başarılı çalışmalarını olumsuz yönde etkilemektedir. İşletmelerin şekline ve üretimin ağırlık noktasına göre farklılık gösterseler de, genel olarak rasyonel çalışan işletmelerde aktif sermayenin yarısını çiftlik sermayesinin, diğer yarısını işletme sermayesinin oluşturması arzu edilmektedir. Eskişehir’de tarım işletmelerinin sermaye yapılarını belirlemek amacıyla yapılan bu çalışmada 117 işletme incelenmiş aktif sermayenin işletmeler ortalamasında % 68,81’ini çiftlik sermayesinin, % 31,19’unu işletme sermayesinin oluşturduğu belirlenmiştir. Aktif sermayenin % 48,55’i toprak sermayesi, % 16,80’i bina sermayesi, % 15,21’i alet ve makine sermayesi ve % 10,81’i hayvan sermayesinden oluşmaktadır. İşletmeler genelinde sermayenin % 88,27’si öz sermayeden, % 11,73’ü ise yabancı sermayeden meydana gelmektedir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/bujoe/issue/83031/1298994
Son otuz yılda Türk yükseköğretim sistemi, üniversitesiz şehir olmasın gibi bir yaklaşımla muazzam bir gelişme göstermiştir. Daha önce kurulan üniversitelere ek olarak, Cumhuriyet döneminde toplam üniversite sayısı 209'a yükseldi. Ufukta çok sayıda yeni özel ve devlet üniversitesi görünüyor. Ancak, bu sayısal genişlemenin olumlu etkisi araştırılması gereken bir soru olarak karşımızdadır. Bu çalışmanın çıkış noktası, birbirini tekrar eden üniversite ve her civar ilde aynı/benzer tarzda üniversite kurulmaması düşüncesinden hareketle yapılmaktadır. Bu araştırmanın yoğunlaşması, homotetik (tek tipleşmiş) üniversiteleri şehir şehir çoğaltmak yerine, esas olarak tematik üniversiteler kavramına vurgu yapmaktır. Bu nedenle, araştırmacılar program geliştirme, yükseköğretim ve tarım disiplinlerini aynı çatı altında toplamayı düşünmüşlerdir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden olgu bilim deseni kullanılmıştır. Her veri toplama oturumundan sonra sürekli analitik kod çözme, bir sonraki veri toplama sürecini aydınlatmıştır. Toplanan veriler altı farklı tarımsal yükseköğretim yaklaşımı ile duyulan ihtiyaçla ilgili ilginç sonuçlar vermiştir; uygulama odaklı yaklaşımlar, kalkınma odaklı yaklaşımlar, işbirliği odaklı yaklaşımlar, bölgesel ilerleme odaklı yaklaşımlar, araştırma odaklı yaklaşımlar ve tematik üniversite yaklaşımı. Ayrıca, katılımcılar mevcut ziraat fakültelerinin belirli bir ziraat üniversitesi altında toplanacağından bahsetmişlerdir. Bunun yanında veriler kategorize edildiğinde tarımsal işletmecilik, tarımsal pazarlama, argo-mühendislik, tarımsal genetik vb. tarımsal yoğunlaşma ile mevcut üniversitelerin farklı bölümlerine yönelik öneriler de tarımsal üniversite çatısı altında toplanmasını önermişlerdir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/anadoluibfd/issue/48486/614598
Bu çalışmada; Türkiye ekonomisinde ve tarım sektöründe önemli role sahip olan tarım politikaları; amaçları, araçları ve ilişkileri ele alınarak incelenmiştir. Tarım sektörünün ülke ekonomisi açısından önemi, uygulanan çeşitli destekleme politikaları ve sorunları değerlendirilmiştir. Üretimin ve kalitenin arttırılarak uluslararası rekabetin sağlanabilmesi ıçın tarım politikalarına öneriler sunulmuştur. Tarım sektörünün geleceği açısından tarım politikalarında düzenlemelerin hızla yapılması ve tarımda yeniden yapılanmanın gerekli olduğu vurgulanmıştır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/hayuretim/issue/54167/913142
Tarım kapsamı içerisinde düşünülen ana konulardan bitkisel ve hayvansal üretim, tarım işletmesi içinde çoğu zaman birbirini tamarrıılayan lerdir' ekonomik ünite- Öyle ise, tarımsal uğıaşıda arnaç, insanlarrn normal beslenebilrneleri için 1"eterli bitkisel ve hayvansal ürünler üretimini geliştirmek olmalıdır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/tarmak/issue/36242/408276
Paleolitik Çağ’ın sonlarına doğru, dünyada buzulların erimeye başlaması ile birlikte,yeryüzünde bazı coğrafyalar insanların yerleşik hayata geçmesine uygun hale gelmiştir. Bucoğrafyaların başında, içerisinde Anadolu, Mezopotamya ve Mısır’ın bulunduğu, Yakındoğucoğrafyası yer alır. İlk tarımın ve ilk yerleşmelerin geliştiği bu coğrafyada, doğal olarak ilk defa,başta öğütme taşları, saban ve orak olmak üzere, bazı tarım aletlerinin geliştirildiğine tanıkoluyoruz. Bu nedenlerle çalışmada esas olarak Anadolu, Mezopotamya ve Mısır’ın uygarlık evreleriele alınmıştır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/mdbakis/issue/63880/967055
Tarımsal faaliyetlerde üretim faktörleri arasında sermaye önemli bir yer tutar. Arazi satın alma, toprak ve su kaynaklarından faydalanma, üretim araçlarının sağlanması, gelişen teknolojiden faydalanma ve üretim tekniğiningelişmesi- iyileştirilmesi, fazla miktarda sabit sermaye gerektirmektedir. İşte bu çalışmada da tarım işletmelerinde sabit varlıklar için amortisman ayırma uygulamalarına yer verilecektir.Tarımda makineleşme olanakları sanayiye kıyasla daha az olmakla beraber, son zamanlarda bu alanda büyükaşama kaydedilmiştir. Sürme, ekme, hububatı hasat etme, zirai mücadele ilaçlarını kullanma, sulama, gübreleme, hayvanlara yem verme, su verme, sütünü sağma ve daha pek çok iş makine ile yapılmaktadır. Özellikle hububat tarımının her kesiminde makine kullanılması mümkündür. Bu yüzden hububat tarımında büyük işletmelerüstün duruma gelmiş ve optimal işletme büyüklüğü üst ölçeklere çıkmıştır.Kısaca tarımsal faaliyette bulunan işletmelerde sabit duran varlıkların yönetimi önemli olup, böylece sabit varlıklar için ayrılan amortisman hesapları da önem kazanmaktadır
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/aifd/issue/50011/524731
İnsan için gıdanın hayati önemi, ülkeler için de tarım sektörünün vazgeçilemez stratejik konumu göz önünde tutulduğunda, tarım sektöründe üretimdeki devamlılığın sağlanabilmesinde en önemli unsurlardan birisi de tarım sigortasıdır. Aydın ilindeki üreticilerin tarım sigortası bilincinin incelendiği bu çalışmada, rassal örneklem ile seçilen 162 üretici ile anket çalışması yapılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, geçimini sadece çiftçilik ile sağlayan üreticilerin sigorta yaptırma oranı %44, ek geliri olan üreticilerin sigorta yaptırma oranı ise yaklaşık %8 olarak belirlenmiştir. Bu sonuç Aydın ili özelinde tarım sigortalarının çiftçiye benimsetilip öneminin kavratılması için daha çok çalışılması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu çalışma ile tarım uygulaması açısından zengin kaynaklara sahip Aydın ilindeki bilinçli çiftçilik olgusunun gelişmesi gerektiği hususunda özellikle politika uygulayıcılarının dikkatlerinin çekilmesi hedeflenmektedir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/abuhsbd/issue/51780/673507
Kentlerin kalkınmasına ilişkin stratejiler belirlenirken, sahip oldukları tarihi, turistik, coğrafik ve doğal varlıklar bu konuda yol gösterici olabilir. Geçmişten getirdiği bu birikimler üzerine inşa edilen /edilmesi gereken kent ekonomisi, kentin ekonomi potansiyelinin ortaya çıkarılmasında ve doğru şekilde değerlendirilmesinde de önemlidir. Ağrı ekonomisi tarım, hayvancılık, sınır ticareti ve turizme dayanmaktadır. Ağrı 2003 ve 2011 yılı sosyo-ekonomik gelişmişlik (SEGE) sıralamasında son sıralarda yer almaktan kurtulamamıştır. Geniş tarımsal alana sahip olmasına rağmen, tarımsal üretim değeri, düşük kalmıştır. Tarım ürünlerinde ise ağırlık buğday ve arpada olup, yem bitkileri ve sanayi ürünleri ise yok denecek kadar azdır. Ağrı’nın kalkınmasında tarım sektörü, “Akıllı Tarım (Tarım 4.0)” uygulaması ile lokomotif olabilir mi? Akıllı tarım, ABD’de 2010 yılında “ Akıllı Üretim” Almanya’da 2011 yılında “Sanayi 4.0” olarak ortaya çıkan yeni sanayi teknolojisinin tarımsal üretim teknolojileri versiyonu olarak ifade edilebilir. Türkiye’de bu süreç “Dijital Ekonomi”,” Bilgi Ekonomisi” olarak adlandırılmakta ve her alanda bir teknolojik dönüşümü ifade etmektedir. “Akıllı tarım”, tarımsal verimliliği arttırmak için toprak ve ürün yönetimini, kaynakların daha ekonomik kullanımı ile çevreye verilen zararın en aza indirilmesini sağlayan bir tekniktir.” Bilgi teknolojileri ve kontrol sistemleri ile tarımsal üretimin her aşamasında uygulanabilecek akıllı tarım, kaynak israfının önlenmesi ve üretim kapasitesinin arttırılmasını sağlayabilir. Bir tarım şehri olarak Ağrı’da akıllı tarımı uygulamak, tarımsal üretimi çeşitlendirerek potansiyelinin arttırılmasını sağlayabilir bu sayede tıkanma noktasına gelen kalkınma için yeni ufuklar açabilir. Çalışma akıllı tarımın; koşullarını, özelliklerini ve bileşenlerini göz önüne bulundurarak Ağrı'da tarıma uygulanabilirliğini tartışmayı amaçlamaktadır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/touraj/issue/58493/609581
Kırsal turizm türlerinden biri olan tarım turizmi, klasik turizm türlerinin ilgi kaybetmesi ile birlikte yaygınlaşmaktadır. Sürdürülebilir perspektif çerçevesinde çevreye olan duyarlılığı, kırsal kalkınmaya etkisi, pazarlama ve girişimcilik boyutları, ülkelerin tarım turizmi doğrultusunda oluşturduğu politika ve stratejiler gibi unsular göz önünde bulundurularak araştırmacılar tarafından çeşitli çalışmalar yapıldığı görülmektedir. Tarım turizmini konu alan çalışmaların tasnif edilmesi, eksik kalan alanların saptanarak bu alanlara yoğunlaşılmasını beraberinde getireceğinden çalışma akademik anlamda önem taşımaktadır. Çalışmanın temel sorunu doğrultusunda tarım turizmini konu alan ulusal/uluslararası kitaplar, tezler, makaleler incelenmiştir. Çalışma sonuçları bir bütün olarak değerlendirildiğinde yapılan çalışmaların sıklıkla tarım turizmi faaliyetlerini, tarım turizmi ve kırsal kalkınma ilişkisini araştırdığı yönünde olmuştur. Buna ek olarak tarım turizmi kapsamında geliştirilen politikalar ve girişimcilik örnekleri, tarım turizmi sürdürülebilirlik ilişkisi, tarım turizmine yerel halkın bakış açısı gibi konular da sıklıkla incelenmiştir. Tarım turizminin göreceli olarak daha az araştırma konusu olan alanının ise gastronomi olduğu görülmüştür.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/sid/issue/61134/908068
Tarım devrimi ile birlikte yerleşik hayat, şehir devletlerinin ihtiyaçlarını giderebilmesi için mübadele edebileceği mahsullerin yetiştirilebilmesine imkan tanımıştır. Toprak mahsullerinden elde edilen gelirin vergilendirilmesi, kiraya verilen arsaların günlük kayıtlarının tutulması gibi zorunluluklar yazının ve sonrasında matematiğin bulunmasına imkan tanımıştır. Çalışma, iktisadi yaşamın temellerini oluşturan bu iki icadın ortaya çıkışıyla meydana gelen ‘Çoban Takvimi’ni incelemektedir. Bir diğer ifadeyle, tarım ile birlikte yerleşik hayata geçen toplumların mahsulleri en verimli şekilde üretebilecekleri, eskiden beri yapılagelmiş ve belli bir tecrübe birikimi neticesinde oluşmuş hava olaylarının incelemesidir. Zaman kavramı, fizik ve felsefenin en tartışmalı kavramıdır. Hala Günümüzde “psikolojik zaman mı?”, “nesnel zaman mı?” paradoksu teorik düzlemde devam etmektedir. Takvim zamanı teorik olarak bölümleme, bölümlendirme ile uğraşmaktadır. Bunun gerçekliği bile söz konusu değildir
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/suhfd/issue/27023/284374
Tarım arazilerinin parçalanmasının engellenmesi, tarım sektörü ve ülke ekonomisi bakımından büyük önem taşımaktadır. Devlet, tarım arazilerinin parçalanarak küçülmesini engellemelidir. 4721 sayılı Medenî Kanuna bu amaçla konulan hükümler (MK.m.659-668) tamamlayıcı nitelik taşıması nedeniyle tarım arazilerinin parçalanmasına engel olamamıştır. Bu nedenle, 5437 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda 6537 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmış ve MK.m.659-668 hükümleri yürürlükten kaldırılarak, yerine emredici hükümler getirilmiştir. Bu düzenlemeyle, tarım arazilerinin parçalanarak küçülmesini engellemek amaçlanmıştır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/sbe/issue/80997/1395135
Dünya Turizm Örgütünün (WTO) tahminlerine göre, son yıllarda uluslararası seyahat eden kişilerin sayısı artarak 2010 yılında dünya ekonomisine 8 trilyon dolarlık katkı sağlayacaktır. Turizm, günümüzde bulunduğu ülkeye büyük getiriler sağlayan bir sektör haline gelerek destinasyonlar arasında rekabet başlamıştır. Yaşanan rekabet ortamında öne çıkabilmek için, ülkeler ve bölgeler, eldeki kaynakları kullanıp, farklı turistik ürünler oluşturmaya yönelmişlerdir. Farklı turistik ürünlerin yaratılmasıyla alternatif turizm gelişmiş ve turistler için farklı seçenekler ortaya çıkmıştır. Deniz-kum-güneş turizminden sıkılan turistler farklı turizm türleri arayışına girmişlerdir. İnsanlar, eğlendirici aynı zamanda eğitsel ve farklı deneyimler kazandıran gezilere rağbet etmektedirler. Son yıllarda önem kazanan ve yükselen bir trend yakalayan tarım turizmi özellikle tarihi turistik ve deniz-kum-güneş gibi doğal değerler bakımından geride kalan bölgeler ve şehirlerde turist akışını çekici etken olarak kullanılabilir. Bu çalışmada, Tarım turizmi kavramı ve katkıları açıklanarak, Isparta yöresinde tarım turizmini geliştirebilmek için, Isparta yöresinin özellikli tarımsal verilerinin analiz edilerek, ilde geliştirilebilecek tarım turizmin Isparta’ya ne tür turistik değerler ve getiriler kazandırabileceği ortaya konulmaya çalışılmıştır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/tarmak/issue/72329/1092086
Savaşlar, iklim değişikliği, salgın hastalıklar, kaçınılmaz politik göçler, dünya nüfusunun artması, nüfusun kırsal alanlardan şehirlere göçü ve yaşlanan nüfus, gıda ihtiyacının artmasına neden olmaktadır. Tarımda işçilik maliyetlerinin artışı, tarımsal faaliyetlerin fiziksel zorluğu ve tekrarlanan işlerden oluşması, tarımda mekatronik ve robotik uygulamaların artmasına neden olmuştur. Robotik ve mekatronik uygulamalar, tarımsal ürün tedarikinde verimliliği artırmakla birlikte, sosyal ve çevresel faydalar da sağlamaktadır. Pestisit ve herbisit kullanımını engelleyen robotik yabancı ot ayıklama uygulamaları ve hassas püskürtücü sistemler gibi uygulamalarda doğrudan pozitif çevresel bir etki saplamaktadır. Çalışmada, Dijital Tarım, Tarım 4.0, Akıllı Tarım, Tarımsal Robotik ve Otonom Sistemler ile ilgili yakın zamanda yayımlanmış olan literatür taraması yapılarak, teorik, laboratuvar ve saha uygulamaları içeren makaleler incelenmiştir. Bu çalışmada, dünyada, son on yılda dijital/akıllı/robotik tarımda yükselen trendler, bu alanda karşılaşılan temel zorluklar ve geleceğin tarımsal uygulanmalarını destekleyecek kurumlar arası ortak bir stratejinin nasıl geliştirilebileceğine dair sorulara cevap aranmıştır. Dijital tarım, akıllı tarım, robotik tarım, tarım 4.0, hassas tarım gibi birçok kavramın kullanıldığı bir dönemde, kurumlar arası bir iş birliği ve iş bölümüne ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. Ulusal anlamda ise, kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler belirlenerek üniversiteler, tarım bakanlığı ve TÜBİTAK gibi kurumlar arası iş bölümü yapılması bilgi kirliliği ve kavram kargaşasının önüne geçerek zaman kaybını azaltacaktır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/neusbf/issue/81358/1383018
İnsanların yerleşik hayata geçmesi ile birlikte tarım da önemli bir unsur haline gelmiştir. Tarım insanların ihtiyacı olan gıda maddelerini üretmesi sebebiyle büyük bir öneme sahiptir. Dolayısıyla dünyada tarım sektörünün geçmişten günümüze her zaman önemli yeri olmuştur. Türkiye ise yer aldığı coğrafi konum gereği tarıma elverişli bir ülkedir. Farklı iklim şartlarının bulunması ve buna dayalı olarak ürün çeşitliliğinin fazla olması, kadim tarım kültürü ve endemik tür zenginliği açısından Türkiye tarım sektöründe büyük bir potansiyele sahiptir. Türkiye’de mevcut tarım politikalarının değerlendirilebilmesi ve yeni politikalara yön verilebilmesi açısından geçmiş dönemlerde uygulanan tarım politikalarının incelenmesi önem arz etmektedir. Tarım politikalarının başarılı olması ülkenin gelişmesi ve kalkınması ile doğrudan ilgilidir. Bu bağlamda çalışmada Türkiye’nin yüzüncü yılında geçmişten günümüze tarım politikalarının incelenmesi amaçlanmaktadır. Çalışmada cumhuriyet öncesi ve cumhuriyettin ilanından günümüze tarım politikalarının değişimi incelenecektir. Türkiye’de geçmişte gerçekleştirilen tarım politikaları ve mevcut tarım politikalarının muhtemel politikaların planlanması açısından incelenmesinin önemli olacağı düşünülmektedir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/gopzfd/issue/65806/1024219
Robotların tarımsal faaliyetlerde kullanımı insan iş gücünü azaltırken, çiftçi refahını, üretimin daha verimli ve kaliteli yapılmasını sağlamaktadır. Geliştirilen tarım robotunun tarlada bitki sıra aralarında bitkilere zarar vermeden kendi kendine hareket edebilmesi amacıyla, gerekli olan sensör, kamera ve motorların laboratuvar testleri yapılmıştır. Motor hız kontrolü, ileri-geri ve sağa-sola yönelme fonksiyonları, algoritmalarda kullanılması gereken optimum sensör sayıları ve yerleşimleri belirlenmiştir. Hareket esnasında gerçek zamanlı görüntü işleme ile işaretli bitkileri ayırt edilebilmektedir. Tarım robotu, üzerine yapılacak ilave mekanizmalar ile hastalık tespiti, yabancı ot tespiti ve ilaçlama gibi tarımsal işlemleri yapabilecektir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/ataunizfd/issue/2932/40573
Dünyada organik tarım hızla gelişmekte ve yaklaşık 120 ülkede, 32 milyon hektarlık alanda organik tarım yapılmaktadır. 28.7 milyar $’lık organik ürün pazarında Avrupa ve Kuzey Amerika ülkeleri en büyük pazar payına sahiptirler. Türkiye’de, 1994 yılında yayınlanan ilk organik tarım yönetmeliğini takiben organik tarım alanında ciddi gelişmeler sağlanmıştır. 2005 yıllında 203 811 hektarlık alanda 421 934 ton organik ürün üretilmiştir. Yurtdışına ihraç edilen 9 319 ton organik üründen 23 230 259 $ bir gelir sağlanmıştır. Bununla birlikte ülkemiz, bitkisel üretimdeki çeşitlilik, doğal çayır ve mer’a alanlarının mevcudiyeti, büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığı ve yeterli işgücüne sahip olması nedeniyle organik tarım alanında önemli bir potansiyele sahiptir. Türkiye sahip olduğu bu potansiyelden dolayı, organik ürün pazarından daha çok pay alması gerekmektedir. Organik ürün pazar payının yükseltilmesi için çiftçilerin örgütlenmesi, organik tarım ilgili eğitim ve danışmanlık hizmeti, kontrol ve sertifikasyon kuruşlarının sayısı ve yapısı, organik tarımla ilgili şeffaf ve akıcı veri toplama ağlarının oluşturulması, organik tarım yapan işletmelerin yapısal özellikleri ve akredite laboratuarlarla ilgili konularda acilen çözülmesi gereken problemler vardır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/kujs/issue/30866/335420
Dünya da artan nüfusa bağlı olarak toplumun yeterince beslenebilmesi için özellikle sanayi devrimi sonrası yapılan buluşlara paralel olarak tarım sektöründe de ‘‘yeşil devrim’’ olarak adlandırılan ve üretimde büyük çaplı artışlara yol açan pek çok gelişme görüldü. Ancak yapılan bu tarımsal uygulamaların bünyesinde yoğun gübreleme, kimyasal ilaç, herbisit ve pestisit kullanımı, hormon ve vitamin takviyesi gibi bitkilerde ve toprağın bünyesinde on yıllar sonra meydana gelen yapısal bozuklukların görüldüğü anlaşıldı. Buna paralel olarak bunları tüketen diğer hayvan ve nihayet insanda hastalıklara daha kolay yakalanma, immun sisteminin zayıflaması ve hatta genetik yapıda bozulmalara kadar gidebilen olaylar zincirinin başlamasına kaynaklık etmiştir. Bunları gösteren çalışmaların bilim insanlarınca ortaya konulması, yukarıda sayılan tüm girdileri yok sayan ve tamamıyla doğal üretim felsefesini benimsemiş olan ekolojik tarıma olan ilginin artmasına neden olmuştur. İnsanlarda artan ‘‘sağlıklı gıda, sağlıklı yaşam’’ düşüncesi ekolojik ürünlere olan talebin artmasına ve bu vesile ile üretim alanları ve üretici sayısının artışını da beraberinde getirmiştir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/huniibf/issue/30223/326869
Kronik bütçe açıklan ile yüksek enflasyona, 1990’lı yılların sonunda bir de ekonomik durgunluk eklenince, Türkiye IMF'nin kapısını çalmak zorunda kalmıştır. Bu çerçevede, Aralık 1999 tarihinde IMF'ye, anti-enflasyonist bir ekonomi programı içeren bir niyet mektubu sünulmuştur. Mektubun bir bölümü, "tarım reformu”na ayrılmıştır, Antienflasyonist bir ekonomi programı gereği olarak kamu finansman yükünü azaltmayı amaçlayan yeni politikalar, tarımsa] destek sisteminde çok önemli değişiklikler öngörmektedir. Tarımın özgün koşullarından ve yapısal sorunlarından kopuk bir zeminde, tamamen finansal kaygılardan hareketle oluşturulmuş söz konusu tarım reformu, Türk tarımını ister istemez olumsuz bir biçimde etkileyecektir. Ancak, geleneksel tarım politikaları da çoktandır etkinliklerini kaybetmiş bulunmaktadır. Ekonomik israfa ve politik istismara açık bu politikalar, tarım kesimine yapılan devlet desteğinin çok üzerinde bir kamu finansman yüküne neden olmaktadır. Bu durumda? yeni bir yüzyıla girerken, ülke içi koşulları ve dış kısıtları gözeten, daha da önemlisi politik kaygıları aşabilen "yeni tarım politikaları” bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/gopzfd/issue/65828/1024391
Üretim faktörlerinden biri olan ve günümüzde önemini giderek artıran sermaye, halk arasında servet ve çoğunlukla para anlamında kullanılırken, ekonomistler doğada serbest biçimde bulunmayan fakat insan tarafından üretilmiş üretim araçları olarak tanımlamaktadır. Tarım işletmelerinde herhangi bir sermayenin yetersizliği ya da fazlalığı, işletmelerin başarılı çalışmalarını olumsuz yönde etkilemektedir. İşletmelerin şekline ve üretimin ağırlık noktasına göre farklılık gösterseler de, genel olarak rasyonel çalışan işletmelerde aktif sermayenin yarısını çiftlik sermayesinin, diğer yarısını işletme sermayesinin oluşturması arzu edilmektedir. Eskişehir’de tarım işletmelerinin sermaye yapılarını belirlemek amacıyla yapılan bu çalışmada 117 işletme incelenmiş aktif sermayenin işletmeler ortalamasında % 68,81’ini çiftlik sermayesinin, % 31,19’unu işletme sermayesinin oluşturduğu belirlenmiştir. Aktif sermayenin % 48,55’i toprak sermayesi, % 16,80’i bina sermayesi, % 15,21’i alet ve makine sermayesi ve % 10,81’i hayvan sermayesinden oluşmaktadır. İşletmeler genelinde sermayenin % 88,27’si öz sermayeden, % 11,73’ü ise yabancı sermayeden meydana gelmektedir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/bujoe/issue/83031/1298994
Son otuz yılda Türk yükseköğretim sistemi, üniversitesiz şehir olmasın gibi bir yaklaşımla muazzam bir gelişme göstermiştir. Daha önce kurulan üniversitelere ek olarak, Cumhuriyet döneminde toplam üniversite sayısı 209'a yükseldi. Ufukta çok sayıda yeni özel ve devlet üniversitesi görünüyor. Ancak, bu sayısal genişlemenin olumlu etkisi araştırılması gereken bir soru olarak karşımızdadır. Bu çalışmanın çıkış noktası, birbirini tekrar eden üniversite ve her civar ilde aynı/benzer tarzda üniversite kurulmaması düşüncesinden hareketle yapılmaktadır. Bu araştırmanın yoğunlaşması, homotetik (tek tipleşmiş) üniversiteleri şehir şehir çoğaltmak yerine, esas olarak tematik üniversiteler kavramına vurgu yapmaktır. Bu nedenle, araştırmacılar program geliştirme, yükseköğretim ve tarım disiplinlerini aynı çatı altında toplamayı düşünmüşlerdir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden olgu bilim deseni kullanılmıştır. Her veri toplama oturumundan sonra sürekli analitik kod çözme, bir sonraki veri toplama sürecini aydınlatmıştır. Toplanan veriler altı farklı tarımsal yükseköğretim yaklaşımı ile duyulan ihtiyaçla ilgili ilginç sonuçlar vermiştir; uygulama odaklı yaklaşımlar, kalkınma odaklı yaklaşımlar, işbirliği odaklı yaklaşımlar, bölgesel ilerleme odaklı yaklaşımlar, araştırma odaklı yaklaşımlar ve tematik üniversite yaklaşımı. Ayrıca, katılımcılar mevcut ziraat fakültelerinin belirli bir ziraat üniversitesi altında toplanacağından bahsetmişlerdir. Bunun yanında veriler kategorize edildiğinde tarımsal işletmecilik, tarımsal pazarlama, argo-mühendislik, tarımsal genetik vb. tarımsal yoğunlaşma ile mevcut üniversitelerin farklı bölümlerine yönelik öneriler de tarımsal üniversite çatısı altında toplanmasını önermişlerdir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/anadoluibfd/issue/48486/614598
Bu çalışmada; Türkiye ekonomisinde ve tarım sektöründe önemli role sahip olan tarım politikaları; amaçları, araçları ve ilişkileri ele alınarak incelenmiştir. Tarım sektörünün ülke ekonomisi açısından önemi, uygulanan çeşitli destekleme politikaları ve sorunları değerlendirilmiştir. Üretimin ve kalitenin arttırılarak uluslararası rekabetin sağlanabilmesi ıçın tarım politikalarına öneriler sunulmuştur. Tarım sektörünün geleceği açısından tarım politikalarında düzenlemelerin hızla yapılması ve tarımda yeniden yapılanmanın gerekli olduğu vurgulanmıştır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/hayuretim/issue/54167/913142
Tarım kapsamı içerisinde düşünülen ana konulardan bitkisel ve hayvansal üretim, tarım işletmesi içinde çoğu zaman birbirini tamarrıılayan lerdir' ekonomik ünite- Öyle ise, tarımsal uğıaşıda arnaç, insanlarrn normal beslenebilrneleri için 1"eterli bitkisel ve hayvansal ürünler üretimini geliştirmek olmalıdır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/tarmak/issue/36242/408276
Paleolitik Çağ’ın sonlarına doğru, dünyada buzulların erimeye başlaması ile birlikte,yeryüzünde bazı coğrafyalar insanların yerleşik hayata geçmesine uygun hale gelmiştir. Bucoğrafyaların başında, içerisinde Anadolu, Mezopotamya ve Mısır’ın bulunduğu, Yakındoğucoğrafyası yer alır. İlk tarımın ve ilk yerleşmelerin geliştiği bu coğrafyada, doğal olarak ilk defa,başta öğütme taşları, saban ve orak olmak üzere, bazı tarım aletlerinin geliştirildiğine tanıkoluyoruz. Bu nedenlerle çalışmada esas olarak Anadolu, Mezopotamya ve Mısır’ın uygarlık evreleriele alınmıştır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/mdbakis/issue/63880/967055
Tarımsal faaliyetlerde üretim faktörleri arasında sermaye önemli bir yer tutar. Arazi satın alma, toprak ve su kaynaklarından faydalanma, üretim araçlarının sağlanması, gelişen teknolojiden faydalanma ve üretim tekniğiningelişmesi- iyileştirilmesi, fazla miktarda sabit sermaye gerektirmektedir. İşte bu çalışmada da tarım işletmelerinde sabit varlıklar için amortisman ayırma uygulamalarına yer verilecektir.Tarımda makineleşme olanakları sanayiye kıyasla daha az olmakla beraber, son zamanlarda bu alanda büyükaşama kaydedilmiştir. Sürme, ekme, hububatı hasat etme, zirai mücadele ilaçlarını kullanma, sulama, gübreleme, hayvanlara yem verme, su verme, sütünü sağma ve daha pek çok iş makine ile yapılmaktadır. Özellikle hububat tarımının her kesiminde makine kullanılması mümkündür. Bu yüzden hububat tarımında büyük işletmelerüstün duruma gelmiş ve optimal işletme büyüklüğü üst ölçeklere çıkmıştır.Kısaca tarımsal faaliyette bulunan işletmelerde sabit duran varlıkların yönetimi önemli olup, böylece sabit varlıklar için ayrılan amortisman hesapları da önem kazanmaktadır
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/aifd/issue/50011/524731
İnsan için gıdanın hayati önemi, ülkeler için de tarım sektörünün vazgeçilemez stratejik konumu göz önünde tutulduğunda, tarım sektöründe üretimdeki devamlılığın sağlanabilmesinde en önemli unsurlardan birisi de tarım sigortasıdır. Aydın ilindeki üreticilerin tarım sigortası bilincinin incelendiği bu çalışmada, rassal örneklem ile seçilen 162 üretici ile anket çalışması yapılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, geçimini sadece çiftçilik ile sağlayan üreticilerin sigorta yaptırma oranı %44, ek geliri olan üreticilerin sigorta yaptırma oranı ise yaklaşık %8 olarak belirlenmiştir. Bu sonuç Aydın ili özelinde tarım sigortalarının çiftçiye benimsetilip öneminin kavratılması için daha çok çalışılması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu çalışma ile tarım uygulaması açısından zengin kaynaklara sahip Aydın ilindeki bilinçli çiftçilik olgusunun gelişmesi gerektiği hususunda özellikle politika uygulayıcılarının dikkatlerinin çekilmesi hedeflenmektedir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/abuhsbd/issue/51780/673507
Kentlerin kalkınmasına ilişkin stratejiler belirlenirken, sahip oldukları tarihi, turistik, coğrafik ve doğal varlıklar bu konuda yol gösterici olabilir. Geçmişten getirdiği bu birikimler üzerine inşa edilen /edilmesi gereken kent ekonomisi, kentin ekonomi potansiyelinin ortaya çıkarılmasında ve doğru şekilde değerlendirilmesinde de önemlidir. Ağrı ekonomisi tarım, hayvancılık, sınır ticareti ve turizme dayanmaktadır. Ağrı 2003 ve 2011 yılı sosyo-ekonomik gelişmişlik (SEGE) sıralamasında son sıralarda yer almaktan kurtulamamıştır. Geniş tarımsal alana sahip olmasına rağmen, tarımsal üretim değeri, düşük kalmıştır. Tarım ürünlerinde ise ağırlık buğday ve arpada olup, yem bitkileri ve sanayi ürünleri ise yok denecek kadar azdır. Ağrı’nın kalkınmasında tarım sektörü, “Akıllı Tarım (Tarım 4.0)” uygulaması ile lokomotif olabilir mi? Akıllı tarım, ABD’de 2010 yılında “ Akıllı Üretim” Almanya’da 2011 yılında “Sanayi 4.0” olarak ortaya çıkan yeni sanayi teknolojisinin tarımsal üretim teknolojileri versiyonu olarak ifade edilebilir. Türkiye’de bu süreç “Dijital Ekonomi”,” Bilgi Ekonomisi” olarak adlandırılmakta ve her alanda bir teknolojik dönüşümü ifade etmektedir. “Akıllı tarım”, tarımsal verimliliği arttırmak için toprak ve ürün yönetimini, kaynakların daha ekonomik kullanımı ile çevreye verilen zararın en aza indirilmesini sağlayan bir tekniktir.” Bilgi teknolojileri ve kontrol sistemleri ile tarımsal üretimin her aşamasında uygulanabilecek akıllı tarım, kaynak israfının önlenmesi ve üretim kapasitesinin arttırılmasını sağlayabilir. Bir tarım şehri olarak Ağrı’da akıllı tarımı uygulamak, tarımsal üretimi çeşitlendirerek potansiyelinin arttırılmasını sağlayabilir bu sayede tıkanma noktasına gelen kalkınma için yeni ufuklar açabilir. Çalışma akıllı tarımın; koşullarını, özelliklerini ve bileşenlerini göz önüne bulundurarak Ağrı'da tarıma uygulanabilirliğini tartışmayı amaçlamaktadır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/touraj/issue/58493/609581
Kırsal turizm türlerinden biri olan tarım turizmi, klasik turizm türlerinin ilgi kaybetmesi ile birlikte yaygınlaşmaktadır. Sürdürülebilir perspektif çerçevesinde çevreye olan duyarlılığı, kırsal kalkınmaya etkisi, pazarlama ve girişimcilik boyutları, ülkelerin tarım turizmi doğrultusunda oluşturduğu politika ve stratejiler gibi unsular göz önünde bulundurularak araştırmacılar tarafından çeşitli çalışmalar yapıldığı görülmektedir. Tarım turizmini konu alan çalışmaların tasnif edilmesi, eksik kalan alanların saptanarak bu alanlara yoğunlaşılmasını beraberinde getireceğinden çalışma akademik anlamda önem taşımaktadır. Çalışmanın temel sorunu doğrultusunda tarım turizmini konu alan ulusal/uluslararası kitaplar, tezler, makaleler incelenmiştir. Çalışma sonuçları bir bütün olarak değerlendirildiğinde yapılan çalışmaların sıklıkla tarım turizmi faaliyetlerini, tarım turizmi ve kırsal kalkınma ilişkisini araştırdığı yönünde olmuştur. Buna ek olarak tarım turizmi kapsamında geliştirilen politikalar ve girişimcilik örnekleri, tarım turizmi sürdürülebilirlik ilişkisi, tarım turizmine yerel halkın bakış açısı gibi konular da sıklıkla incelenmiştir. Tarım turizminin göreceli olarak daha az araştırma konusu olan alanının ise gastronomi olduğu görülmüştür.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/sid/issue/61134/908068
Tarım devrimi ile birlikte yerleşik hayat, şehir devletlerinin ihtiyaçlarını giderebilmesi için mübadele edebileceği mahsullerin yetiştirilebilmesine imkan tanımıştır. Toprak mahsullerinden elde edilen gelirin vergilendirilmesi, kiraya verilen arsaların günlük kayıtlarının tutulması gibi zorunluluklar yazının ve sonrasında matematiğin bulunmasına imkan tanımıştır. Çalışma, iktisadi yaşamın temellerini oluşturan bu iki icadın ortaya çıkışıyla meydana gelen ‘Çoban Takvimi’ni incelemektedir. Bir diğer ifadeyle, tarım ile birlikte yerleşik hayata geçen toplumların mahsulleri en verimli şekilde üretebilecekleri, eskiden beri yapılagelmiş ve belli bir tecrübe birikimi neticesinde oluşmuş hava olaylarının incelemesidir. Zaman kavramı, fizik ve felsefenin en tartışmalı kavramıdır. Hala Günümüzde “psikolojik zaman mı?”, “nesnel zaman mı?” paradoksu teorik düzlemde devam etmektedir. Takvim zamanı teorik olarak bölümleme, bölümlendirme ile uğraşmaktadır. Bunun gerçekliği bile söz konusu değildir
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/suhfd/issue/27023/284374
Tarım arazilerinin parçalanmasının engellenmesi, tarım sektörü ve ülke ekonomisi bakımından büyük önem taşımaktadır. Devlet, tarım arazilerinin parçalanarak küçülmesini engellemelidir. 4721 sayılı Medenî Kanuna bu amaçla konulan hükümler (MK.m.659-668) tamamlayıcı nitelik taşıması nedeniyle tarım arazilerinin parçalanmasına engel olamamıştır. Bu nedenle, 5437 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda 6537 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmış ve MK.m.659-668 hükümleri yürürlükten kaldırılarak, yerine emredici hükümler getirilmiştir. Bu düzenlemeyle, tarım arazilerinin parçalanarak küçülmesini engellemek amaçlanmıştır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/sbe/issue/80997/1395135
Dünya Turizm Örgütünün (WTO) tahminlerine göre, son yıllarda uluslararası seyahat eden kişilerin sayısı artarak 2010 yılında dünya ekonomisine 8 trilyon dolarlık katkı sağlayacaktır. Turizm, günümüzde bulunduğu ülkeye büyük getiriler sağlayan bir sektör haline gelerek destinasyonlar arasında rekabet başlamıştır. Yaşanan rekabet ortamında öne çıkabilmek için, ülkeler ve bölgeler, eldeki kaynakları kullanıp, farklı turistik ürünler oluşturmaya yönelmişlerdir. Farklı turistik ürünlerin yaratılmasıyla alternatif turizm gelişmiş ve turistler için farklı seçenekler ortaya çıkmıştır. Deniz-kum-güneş turizminden sıkılan turistler farklı turizm türleri arayışına girmişlerdir. İnsanlar, eğlendirici aynı zamanda eğitsel ve farklı deneyimler kazandıran gezilere rağbet etmektedirler. Son yıllarda önem kazanan ve yükselen bir trend yakalayan tarım turizmi özellikle tarihi turistik ve deniz-kum-güneş gibi doğal değerler bakımından geride kalan bölgeler ve şehirlerde turist akışını çekici etken olarak kullanılabilir. Bu çalışmada, Tarım turizmi kavramı ve katkıları açıklanarak, Isparta yöresinde tarım turizmini geliştirebilmek için, Isparta yöresinin özellikli tarımsal verilerinin analiz edilerek, ilde geliştirilebilecek tarım turizmin Isparta’ya ne tür turistik değerler ve getiriler kazandırabileceği ortaya konulmaya çalışılmıştır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/tarmak/issue/72329/1092086
Savaşlar, iklim değişikliği, salgın hastalıklar, kaçınılmaz politik göçler, dünya nüfusunun artması, nüfusun kırsal alanlardan şehirlere göçü ve yaşlanan nüfus, gıda ihtiyacının artmasına neden olmaktadır. Tarımda işçilik maliyetlerinin artışı, tarımsal faaliyetlerin fiziksel zorluğu ve tekrarlanan işlerden oluşması, tarımda mekatronik ve robotik uygulamaların artmasına neden olmuştur. Robotik ve mekatronik uygulamalar, tarımsal ürün tedarikinde verimliliği artırmakla birlikte, sosyal ve çevresel faydalar da sağlamaktadır. Pestisit ve herbisit kullanımını engelleyen robotik yabancı ot ayıklama uygulamaları ve hassas püskürtücü sistemler gibi uygulamalarda doğrudan pozitif çevresel bir etki saplamaktadır. Çalışmada, Dijital Tarım, Tarım 4.0, Akıllı Tarım, Tarımsal Robotik ve Otonom Sistemler ile ilgili yakın zamanda yayımlanmış olan literatür taraması yapılarak, teorik, laboratuvar ve saha uygulamaları içeren makaleler incelenmiştir. Bu çalışmada, dünyada, son on yılda dijital/akıllı/robotik tarımda yükselen trendler, bu alanda karşılaşılan temel zorluklar ve geleceğin tarımsal uygulanmalarını destekleyecek kurumlar arası ortak bir stratejinin nasıl geliştirilebileceğine dair sorulara cevap aranmıştır. Dijital tarım, akıllı tarım, robotik tarım, tarım 4.0, hassas tarım gibi birçok kavramın kullanıldığı bir dönemde, kurumlar arası bir iş birliği ve iş bölümüne ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. Ulusal anlamda ise, kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler belirlenerek üniversiteler, tarım bakanlığı ve TÜBİTAK gibi kurumlar arası iş bölümü yapılması bilgi kirliliği ve kavram kargaşasının önüne geçerek zaman kaybını azaltacaktır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/neusbf/issue/81358/1383018
İnsanların yerleşik hayata geçmesi ile birlikte tarım da önemli bir unsur haline gelmiştir. Tarım insanların ihtiyacı olan gıda maddelerini üretmesi sebebiyle büyük bir öneme sahiptir. Dolayısıyla dünyada tarım sektörünün geçmişten günümüze her zaman önemli yeri olmuştur. Türkiye ise yer aldığı coğrafi konum gereği tarıma elverişli bir ülkedir. Farklı iklim şartlarının bulunması ve buna dayalı olarak ürün çeşitliliğinin fazla olması, kadim tarım kültürü ve endemik tür zenginliği açısından Türkiye tarım sektöründe büyük bir potansiyele sahiptir. Türkiye’de mevcut tarım politikalarının değerlendirilebilmesi ve yeni politikalara yön verilebilmesi açısından geçmiş dönemlerde uygulanan tarım politikalarının incelenmesi önem arz etmektedir. Tarım politikalarının başarılı olması ülkenin gelişmesi ve kalkınması ile doğrudan ilgilidir. Bu bağlamda çalışmada Türkiye’nin yüzüncü yılında geçmişten günümüze tarım politikalarının incelenmesi amaçlanmaktadır. Çalışmada cumhuriyet öncesi ve cumhuriyettin ilanından günümüze tarım politikalarının değişimi incelenecektir. Türkiye’de geçmişte gerçekleştirilen tarım politikaları ve mevcut tarım politikalarının muhtemel politikaların planlanması açısından incelenmesinin önemli olacağı düşünülmektedir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/gopzfd/issue/65806/1024219
Robotların tarımsal faaliyetlerde kullanımı insan iş gücünü azaltırken, çiftçi refahını, üretimin daha verimli ve kaliteli yapılmasını sağlamaktadır. Geliştirilen tarım robotunun tarlada bitki sıra aralarında bitkilere zarar vermeden kendi kendine hareket edebilmesi amacıyla, gerekli olan sensör, kamera ve motorların laboratuvar testleri yapılmıştır. Motor hız kontrolü, ileri-geri ve sağa-sola yönelme fonksiyonları, algoritmalarda kullanılması gereken optimum sensör sayıları ve yerleşimleri belirlenmiştir. Hareket esnasında gerçek zamanlı görüntü işleme ile işaretli bitkileri ayırt edilebilmektedir. Tarım robotu, üzerine yapılacak ilave mekanizmalar ile hastalık tespiti, yabancı ot tespiti ve ilaçlama gibi tarımsal işlemleri yapabilecektir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/ataunizfd/issue/2932/40573
Dünyada organik tarım hızla gelişmekte ve yaklaşık 120 ülkede, 32 milyon hektarlık alanda organik tarım yapılmaktadır. 28.7 milyar $’lık organik ürün pazarında Avrupa ve Kuzey Amerika ülkeleri en büyük pazar payına sahiptirler. Türkiye’de, 1994 yılında yayınlanan ilk organik tarım yönetmeliğini takiben organik tarım alanında ciddi gelişmeler sağlanmıştır. 2005 yıllında 203 811 hektarlık alanda 421 934 ton organik ürün üretilmiştir. Yurtdışına ihraç edilen 9 319 ton organik üründen 23 230 259 $ bir gelir sağlanmıştır. Bununla birlikte ülkemiz, bitkisel üretimdeki çeşitlilik, doğal çayır ve mer’a alanlarının mevcudiyeti, büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığı ve yeterli işgücüne sahip olması nedeniyle organik tarım alanında önemli bir potansiyele sahiptir. Türkiye sahip olduğu bu potansiyelden dolayı, organik ürün pazarından daha çok pay alması gerekmektedir. Organik ürün pazar payının yükseltilmesi için çiftçilerin örgütlenmesi, organik tarım ilgili eğitim ve danışmanlık hizmeti, kontrol ve sertifikasyon kuruşlarının sayısı ve yapısı, organik tarımla ilgili şeffaf ve akıcı veri toplama ağlarının oluşturulması, organik tarım yapan işletmelerin yapısal özellikleri ve akredite laboratuarlarla ilgili konularda acilen çözülmesi gereken problemler vardır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/kujs/issue/30866/335420
Dünya da artan nüfusa bağlı olarak toplumun yeterince beslenebilmesi için özellikle sanayi devrimi sonrası yapılan buluşlara paralel olarak tarım sektöründe de ‘‘yeşil devrim’’ olarak adlandırılan ve üretimde büyük çaplı artışlara yol açan pek çok gelişme görüldü. Ancak yapılan bu tarımsal uygulamaların bünyesinde yoğun gübreleme, kimyasal ilaç, herbisit ve pestisit kullanımı, hormon ve vitamin takviyesi gibi bitkilerde ve toprağın bünyesinde on yıllar sonra meydana gelen yapısal bozuklukların görüldüğü anlaşıldı. Buna paralel olarak bunları tüketen diğer hayvan ve nihayet insanda hastalıklara daha kolay yakalanma, immun sisteminin zayıflaması ve hatta genetik yapıda bozulmalara kadar gidebilen olaylar zincirinin başlamasına kaynaklık etmiştir. Bunları gösteren çalışmaların bilim insanlarınca ortaya konulması, yukarıda sayılan tüm girdileri yok sayan ve tamamıyla doğal üretim felsefesini benimsemiş olan ekolojik tarıma olan ilginin artmasına neden olmuştur. İnsanlarda artan ‘‘sağlıklı gıda, sağlıklı yaşam’’ düşüncesi ekolojik ürünlere olan talebin artmasına ve bu vesile ile üretim alanları ve üretici sayısının artışını da beraberinde getirmiştir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/huniibf/issue/30223/326869
Kronik bütçe açıklan ile yüksek enflasyona, 1990’lı yılların sonunda bir de ekonomik durgunluk eklenince, Türkiye IMF'nin kapısını çalmak zorunda kalmıştır. Bu çerçevede, Aralık 1999 tarihinde IMF'ye, anti-enflasyonist bir ekonomi programı içeren bir niyet mektubu sünulmuştur. Mektubun bir bölümü, "tarım reformu”na ayrılmıştır, Antienflasyonist bir ekonomi programı gereği olarak kamu finansman yükünü azaltmayı amaçlayan yeni politikalar, tarımsa] destek sisteminde çok önemli değişiklikler öngörmektedir. Tarımın özgün koşullarından ve yapısal sorunlarından kopuk bir zeminde, tamamen finansal kaygılardan hareketle oluşturulmuş söz konusu tarım reformu, Türk tarımını ister istemez olumsuz bir biçimde etkileyecektir. Ancak, geleneksel tarım politikaları da çoktandır etkinliklerini kaybetmiş bulunmaktadır. Ekonomik israfa ve politik istismara açık bu politikalar, tarım kesimine yapılan devlet desteğinin çok üzerinde bir kamu finansman yüküne neden olmaktadır. Bu durumda? yeni bir yüzyıla girerken, ülke içi koşulları ve dış kısıtları gözeten, daha da önemlisi politik kaygıları aşabilen "yeni tarım politikaları” bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/gopzfd/issue/65828/1024391
Üretim faktörlerinden biri olan ve günümüzde önemini giderek artıran sermaye, halk arasında servet ve çoğunlukla para anlamında kullanılırken, ekonomistler doğada serbest biçimde bulunmayan fakat insan tarafından üretilmiş üretim araçları olarak tanımlamaktadır. Tarım işletmelerinde herhangi bir sermayenin yetersizliği ya da fazlalığı, işletmelerin başarılı çalışmalarını olumsuz yönde etkilemektedir. İşletmelerin şekline ve üretimin ağırlık noktasına göre farklılık gösterseler de, genel olarak rasyonel çalışan işletmelerde aktif sermayenin yarısını çiftlik sermayesinin, diğer yarısını işletme sermayesinin oluşturması arzu edilmektedir. Eskişehir’de tarım işletmelerinin sermaye yapılarını belirlemek amacıyla yapılan bu çalışmada 117 işletme incelenmiş aktif sermayenin işletmeler ortalamasında % 68,81’ini çiftlik sermayesinin, % 31,19’unu işletme sermayesinin oluşturduğu belirlenmiştir. Aktif sermayenin % 48,55’i toprak sermayesi, % 16,80’i bina sermayesi, % 15,21’i alet ve makine sermayesi ve % 10,81’i hayvan sermayesinden oluşmaktadır. İşletmeler genelinde sermayenin % 88,27’si öz sermayeden, % 11,73’ü ise yabancı sermayeden meydana gelmektedir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/bujoe/issue/83031/1298994
Son otuz yılda Türk yükseköğretim sistemi, üniversitesiz şehir olmasın gibi bir yaklaşımla muazzam bir gelişme göstermiştir. Daha önce kurulan üniversitelere ek olarak, Cumhuriyet döneminde toplam üniversite sayısı 209'a yükseldi. Ufukta çok sayıda yeni özel ve devlet üniversitesi görünüyor. Ancak, bu sayısal genişlemenin olumlu etkisi araştırılması gereken bir soru olarak karşımızdadır. Bu çalışmanın çıkış noktası, birbirini tekrar eden üniversite ve her civar ilde aynı/benzer tarzda üniversite kurulmaması düşüncesinden hareketle yapılmaktadır. Bu araştırmanın yoğunlaşması, homotetik (tek tipleşmiş) üniversiteleri şehir şehir çoğaltmak yerine, esas olarak tematik üniversiteler kavramına vurgu yapmaktır. Bu nedenle, araştırmacılar program geliştirme, yükseköğretim ve tarım disiplinlerini aynı çatı altında toplamayı düşünmüşlerdir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden olgu bilim deseni kullanılmıştır. Her veri toplama oturumundan sonra sürekli analitik kod çözme, bir sonraki veri toplama sürecini aydınlatmıştır. Toplanan veriler altı farklı tarımsal yükseköğretim yaklaşımı ile duyulan ihtiyaçla ilgili ilginç sonuçlar vermiştir; uygulama odaklı yaklaşımlar, kalkınma odaklı yaklaşımlar, işbirliği odaklı yaklaşımlar, bölgesel ilerleme odaklı yaklaşımlar, araştırma odaklı yaklaşımlar ve tematik üniversite yaklaşımı. Ayrıca, katılımcılar mevcut ziraat fakültelerinin belirli bir ziraat üniversitesi altında toplanacağından bahsetmişlerdir. Bunun yanında veriler kategorize edildiğinde tarımsal işletmecilik, tarımsal pazarlama, argo-mühendislik, tarımsal genetik vb. tarımsal yoğunlaşma ile mevcut üniversitelerin farklı bölümlerine yönelik öneriler de tarımsal üniversite çatısı altında toplanmasını önermişlerdir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/anadoluibfd/issue/48486/614598
Bu çalışmada; Türkiye ekonomisinde ve tarım sektöründe önemli role sahip olan tarım politikaları; amaçları, araçları ve ilişkileri ele alınarak incelenmiştir. Tarım sektörünün ülke ekonomisi açısından önemi, uygulanan çeşitli destekleme politikaları ve sorunları değerlendirilmiştir. Üretimin ve kalitenin arttırılarak uluslararası rekabetin sağlanabilmesi ıçın tarım politikalarına öneriler sunulmuştur. Tarım sektörünün geleceği açısından tarım politikalarında düzenlemelerin hızla yapılması ve tarımda yeniden yapılanmanın gerekli olduğu vurgulanmıştır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/hayuretim/issue/54167/913142
Tarım kapsamı içerisinde düşünülen ana konulardan bitkisel ve hayvansal üretim, tarım işletmesi içinde çoğu zaman birbirini tamarrıılayan lerdir' ekonomik ünite- Öyle ise, tarımsal uğıaşıda arnaç, insanlarrn normal beslenebilrneleri için 1"eterli bitkisel ve hayvansal ürünler üretimini geliştirmek olmalıdır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/tarmak/issue/36242/408276
Paleolitik Çağ’ın sonlarına doğru, dünyada buzulların erimeye başlaması ile birlikte,yeryüzünde bazı coğrafyalar insanların yerleşik hayata geçmesine uygun hale gelmiştir. Bucoğrafyaların başında, içerisinde Anadolu, Mezopotamya ve Mısır’ın bulunduğu, Yakındoğucoğrafyası yer alır. İlk tarımın ve ilk yerleşmelerin geliştiği bu coğrafyada, doğal olarak ilk defa,başta öğütme taşları, saban ve orak olmak üzere, bazı tarım aletlerinin geliştirildiğine tanıkoluyoruz. Bu nedenlerle çalışmada esas olarak Anadolu, Mezopotamya ve Mısır’ın uygarlık evreleriele alınmıştır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/mdbakis/issue/63880/967055
Tarımsal faaliyetlerde üretim faktörleri arasında sermaye önemli bir yer tutar. Arazi satın alma, toprak ve su kaynaklarından faydalanma, üretim araçlarının sağlanması, gelişen teknolojiden faydalanma ve üretim tekniğiningelişmesi- iyileştirilmesi, fazla miktarda sabit sermaye gerektirmektedir. İşte bu çalışmada da tarım işletmelerinde sabit varlıklar için amortisman ayırma uygulamalarına yer verilecektir.Tarımda makineleşme olanakları sanayiye kıyasla daha az olmakla beraber, son zamanlarda bu alanda büyükaşama kaydedilmiştir. Sürme, ekme, hububatı hasat etme, zirai mücadele ilaçlarını kullanma, sulama, gübreleme, hayvanlara yem verme, su verme, sütünü sağma ve daha pek çok iş makine ile yapılmaktadır. Özellikle hububat tarımının her kesiminde makine kullanılması mümkündür. Bu yüzden hububat tarımında büyük işletmelerüstün duruma gelmiş ve optimal işletme büyüklüğü üst ölçeklere çıkmıştır.Kısaca tarımsal faaliyette bulunan işletmelerde sabit duran varlıkların yönetimi önemli olup, böylece sabit varlıklar için ayrılan amortisman hesapları da önem kazanmaktadır
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/aifd/issue/50011/524731
İnsan için gıdanın hayati önemi, ülkeler için de tarım sektörünün vazgeçilemez stratejik konumu göz önünde tutulduğunda, tarım sektöründe üretimdeki devamlılığın sağlanabilmesinde en önemli unsurlardan birisi de tarım sigortasıdır. Aydın ilindeki üreticilerin tarım sigortası bilincinin incelendiği bu çalışmada, rassal örneklem ile seçilen 162 üretici ile anket çalışması yapılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, geçimini sadece çiftçilik ile sağlayan üreticilerin sigorta yaptırma oranı %44, ek geliri olan üreticilerin sigorta yaptırma oranı ise yaklaşık %8 olarak belirlenmiştir. Bu sonuç Aydın ili özelinde tarım sigortalarının çiftçiye benimsetilip öneminin kavratılması için daha çok çalışılması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu çalışma ile tarım uygulaması açısından zengin kaynaklara sahip Aydın ilindeki bilinçli çiftçilik olgusunun gelişmesi gerektiği hususunda özellikle politika uygulayıcılarının dikkatlerinin çekilmesi hedeflenmektedir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/abuhsbd/issue/51780/673507
Kentlerin kalkınmasına ilişkin stratejiler belirlenirken, sahip oldukları tarihi, turistik, coğrafik ve doğal varlıklar bu konuda yol gösterici olabilir. Geçmişten getirdiği bu birikimler üzerine inşa edilen /edilmesi gereken kent ekonomisi, kentin ekonomi potansiyelinin ortaya çıkarılmasında ve doğru şekilde değerlendirilmesinde de önemlidir. Ağrı ekonomisi tarım, hayvancılık, sınır ticareti ve turizme dayanmaktadır. Ağrı 2003 ve 2011 yılı sosyo-ekonomik gelişmişlik (SEGE) sıralamasında son sıralarda yer almaktan kurtulamamıştır. Geniş tarımsal alana sahip olmasına rağmen, tarımsal üretim değeri, düşük kalmıştır. Tarım ürünlerinde ise ağırlık buğday ve arpada olup, yem bitkileri ve sanayi ürünleri ise yok denecek kadar azdır. Ağrı’nın kalkınmasında tarım sektörü, “Akıllı Tarım (Tarım 4.0)” uygulaması ile lokomotif olabilir mi? Akıllı tarım, ABD’de 2010 yılında “ Akıllı Üretim” Almanya’da 2011 yılında “Sanayi 4.0” olarak ortaya çıkan yeni sanayi teknolojisinin tarımsal üretim teknolojileri versiyonu olarak ifade edilebilir. Türkiye’de bu süreç “Dijital Ekonomi”,” Bilgi Ekonomisi” olarak adlandırılmakta ve her alanda bir teknolojik dönüşümü ifade etmektedir. “Akıllı tarım”, tarımsal verimliliği arttırmak için toprak ve ürün yönetimini, kaynakların daha ekonomik kullanımı ile çevreye verilen zararın en aza indirilmesini sağlayan bir tekniktir.” Bilgi teknolojileri ve kontrol sistemleri ile tarımsal üretimin her aşamasında uygulanabilecek akıllı tarım, kaynak israfının önlenmesi ve üretim kapasitesinin arttırılmasını sağlayabilir. Bir tarım şehri olarak Ağrı’da akıllı tarımı uygulamak, tarımsal üretimi çeşitlendirerek potansiyelinin arttırılmasını sağlayabilir bu sayede tıkanma noktasına gelen kalkınma için yeni ufuklar açabilir. Çalışma akıllı tarımın; koşullarını, özelliklerini ve bileşenlerini göz önüne bulundurarak Ağrı'da tarıma uygulanabilirliğini tartışmayı amaçlamaktadır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/touraj/issue/58493/609581
Kırsal turizm türlerinden biri olan tarım turizmi, klasik turizm türlerinin ilgi kaybetmesi ile birlikte yaygınlaşmaktadır. Sürdürülebilir perspektif çerçevesinde çevreye olan duyarlılığı, kırsal kalkınmaya etkisi, pazarlama ve girişimcilik boyutları, ülkelerin tarım turizmi doğrultusunda oluşturduğu politika ve stratejiler gibi unsular göz önünde bulundurularak araştırmacılar tarafından çeşitli çalışmalar yapıldığı görülmektedir. Tarım turizmini konu alan çalışmaların tasnif edilmesi, eksik kalan alanların saptanarak bu alanlara yoğunlaşılmasını beraberinde getireceğinden çalışma akademik anlamda önem taşımaktadır. Çalışmanın temel sorunu doğrultusunda tarım turizmini konu alan ulusal/uluslararası kitaplar, tezler, makaleler incelenmiştir. Çalışma sonuçları bir bütün olarak değerlendirildiğinde yapılan çalışmaların sıklıkla tarım turizmi faaliyetlerini, tarım turizmi ve kırsal kalkınma ilişkisini araştırdığı yönünde olmuştur. Buna ek olarak tarım turizmi kapsamında geliştirilen politikalar ve girişimcilik örnekleri, tarım turizmi sürdürülebilirlik ilişkisi, tarım turizmine yerel halkın bakış açısı gibi konular da sıklıkla incelenmiştir. Tarım turizminin göreceli olarak daha az araştırma konusu olan alanının ise gastronomi olduğu görülmüştür.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/sid/issue/61134/908068
Tarım devrimi ile birlikte yerleşik hayat, şehir devletlerinin ihtiyaçlarını giderebilmesi için mübadele edebileceği mahsullerin yetiştirilebilmesine imkan tanımıştır. Toprak mahsullerinden elde edilen gelirin vergilendirilmesi, kiraya verilen arsaların günlük kayıtlarının tutulması gibi zorunluluklar yazının ve sonrasında matematiğin bulunmasına imkan tanımıştır. Çalışma, iktisadi yaşamın temellerini oluşturan bu iki icadın ortaya çıkışıyla meydana gelen ‘Çoban Takvimi’ni incelemektedir. Bir diğer ifadeyle, tarım ile birlikte yerleşik hayata geçen toplumların mahsulleri en verimli şekilde üretebilecekleri, eskiden beri yapılagelmiş ve belli bir tecrübe birikimi neticesinde oluşmuş hava olaylarının incelemesidir. Zaman kavramı, fizik ve felsefenin en tartışmalı kavramıdır. Hala Günümüzde “psikolojik zaman mı?”, “nesnel zaman mı?” paradoksu teorik düzlemde devam etmektedir. Takvim zamanı teorik olarak bölümleme, bölümlendirme ile uğraşmaktadır. Bunun gerçekliği bile söz konusu değildir
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/suhfd/issue/27023/284374
Tarım arazilerinin parçalanmasının engellenmesi, tarım sektörü ve ülke ekonomisi bakımından büyük önem taşımaktadır. Devlet, tarım arazilerinin parçalanarak küçülmesini engellemelidir. 4721 sayılı Medenî Kanuna bu amaçla konulan hükümler (MK.m.659-668) tamamlayıcı nitelik taşıması nedeniyle tarım arazilerinin parçalanmasına engel olamamıştır. Bu nedenle, 5437 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda 6537 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmış ve MK.m.659-668 hükümleri yürürlükten kaldırılarak, yerine emredici hükümler getirilmiştir. Bu düzenlemeyle, tarım arazilerinin parçalanarak küçülmesini engellemek amaçlanmıştır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/sbe/issue/80997/1395135
Dünya Turizm Örgütünün (WTO) tahminlerine göre, son yıllarda uluslararası seyahat eden kişilerin sayısı artarak 2010 yılında dünya ekonomisine 8 trilyon dolarlık katkı sağlayacaktır. Turizm, günümüzde bulunduğu ülkeye büyük getiriler sağlayan bir sektör haline gelerek destinasyonlar arasında rekabet başlamıştır. Yaşanan rekabet ortamında öne çıkabilmek için, ülkeler ve bölgeler, eldeki kaynakları kullanıp, farklı turistik ürünler oluşturmaya yönelmişlerdir. Farklı turistik ürünlerin yaratılmasıyla alternatif turizm gelişmiş ve turistler için farklı seçenekler ortaya çıkmıştır. Deniz-kum-güneş turizminden sıkılan turistler farklı turizm türleri arayışına girmişlerdir. İnsanlar, eğlendirici aynı zamanda eğitsel ve farklı deneyimler kazandıran gezilere rağbet etmektedirler. Son yıllarda önem kazanan ve yükselen bir trend yakalayan tarım turizmi özellikle tarihi turistik ve deniz-kum-güneş gibi doğal değerler bakımından geride kalan bölgeler ve şehirlerde turist akışını çekici etken olarak kullanılabilir. Bu çalışmada, Tarım turizmi kavramı ve katkıları açıklanarak, Isparta yöresinde tarım turizmini geliştirebilmek için, Isparta yöresinin özellikli tarımsal verilerinin analiz edilerek, ilde geliştirilebilecek tarım turizmin Isparta’ya ne tür turistik değerler ve getiriler kazandırabileceği ortaya konulmaya çalışılmıştır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/tarmak/issue/72329/1092086
Savaşlar, iklim değişikliği, salgın hastalıklar, kaçınılmaz politik göçler, dünya nüfusunun artması, nüfusun kırsal alanlardan şehirlere göçü ve yaşlanan nüfus, gıda ihtiyacının artmasına neden olmaktadır. Tarımda işçilik maliyetlerinin artışı, tarımsal faaliyetlerin fiziksel zorluğu ve tekrarlanan işlerden oluşması, tarımda mekatronik ve robotik uygulamaların artmasına neden olmuştur. Robotik ve mekatronik uygulamalar, tarımsal ürün tedarikinde verimliliği artırmakla birlikte, sosyal ve çevresel faydalar da sağlamaktadır. Pestisit ve herbisit kullanımını engelleyen robotik yabancı ot ayıklama uygulamaları ve hassas püskürtücü sistemler gibi uygulamalarda doğrudan pozitif çevresel bir etki saplamaktadır. Çalışmada, Dijital Tarım, Tarım 4.0, Akıllı Tarım, Tarımsal Robotik ve Otonom Sistemler ile ilgili yakın zamanda yayımlanmış olan literatür taraması yapılarak, teorik, laboratuvar ve saha uygulamaları içeren makaleler incelenmiştir. Bu çalışmada, dünyada, son on yılda dijital/akıllı/robotik tarımda yükselen trendler, bu alanda karşılaşılan temel zorluklar ve geleceğin tarımsal uygulanmalarını destekleyecek kurumlar arası ortak bir stratejinin nasıl geliştirilebileceğine dair sorulara cevap aranmıştır. Dijital tarım, akıllı tarım, robotik tarım, tarım 4.0, hassas tarım gibi birçok kavramın kullanıldığı bir dönemde, kurumlar arası bir iş birliği ve iş bölümüne ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. Ulusal anlamda ise, kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler belirlenerek üniversiteler, tarım bakanlığı ve TÜBİTAK gibi kurumlar arası iş bölümü yapılması bilgi kirliliği ve kavram kargaşasının önüne geçerek zaman kaybını azaltacaktır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/neusbf/issue/81358/1383018
İnsanların yerleşik hayata geçmesi ile birlikte tarım da önemli bir unsur haline gelmiştir. Tarım insanların ihtiyacı olan gıda maddelerini üretmesi sebebiyle büyük bir öneme sahiptir. Dolayısıyla dünyada tarım sektörünün geçmişten günümüze her zaman önemli yeri olmuştur. Türkiye ise yer aldığı coğrafi konum gereği tarıma elverişli bir ülkedir. Farklı iklim şartlarının bulunması ve buna dayalı olarak ürün çeşitliliğinin fazla olması, kadim tarım kültürü ve endemik tür zenginliği açısından Türkiye tarım sektöründe büyük bir potansiyele sahiptir. Türkiye’de mevcut tarım politikalarının değerlendirilebilmesi ve yeni politikalara yön verilebilmesi açısından geçmiş dönemlerde uygulanan tarım politikalarının incelenmesi önem arz etmektedir. Tarım politikalarının başarılı olması ülkenin gelişmesi ve kalkınması ile doğrudan ilgilidir. Bu bağlamda çalışmada Türkiye’nin yüzüncü yılında geçmişten günümüze tarım politikalarının incelenmesi amaçlanmaktadır. Çalışmada cumhuriyet öncesi ve cumhuriyettin ilanından günümüze tarım politikalarının değişimi incelenecektir. Türkiye’de geçmişte gerçekleştirilen tarım politikaları ve mevcut tarım politikalarının muhtemel politikaların planlanması açısından incelenmesinin önemli olacağı düşünülmektedir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/gopzfd/issue/65806/1024219
Robotların tarımsal faaliyetlerde kullanımı insan iş gücünü azaltırken, çiftçi refahını, üretimin daha verimli ve kaliteli yapılmasını sağlamaktadır. Geliştirilen tarım robotunun tarlada bitki sıra aralarında bitkilere zarar vermeden kendi kendine hareket edebilmesi amacıyla, gerekli olan sensör, kamera ve motorların laboratuvar testleri yapılmıştır. Motor hız kontrolü, ileri-geri ve sağa-sola yönelme fonksiyonları, algoritmalarda kullanılması gereken optimum sensör sayıları ve yerleşimleri belirlenmiştir. Hareket esnasında gerçek zamanlı görüntü işleme ile işaretli bitkileri ayırt edilebilmektedir. Tarım robotu, üzerine yapılacak ilave mekanizmalar ile hastalık tespiti, yabancı ot tespiti ve ilaçlama gibi tarımsal işlemleri yapabilecektir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/ataunizfd/issue/2932/40573
Dünyada organik tarım hızla gelişmekte ve yaklaşık 120 ülkede, 32 milyon hektarlık alanda organik tarım yapılmaktadır. 28.7 milyar $’lık organik ürün pazarında Avrupa ve Kuzey Amerika ülkeleri en büyük pazar payına sahiptirler. Türkiye’de, 1994 yılında yayınlanan ilk organik tarım yönetmeliğini takiben organik tarım alanında ciddi gelişmeler sağlanmıştır. 2005 yıllında 203 811 hektarlık alanda 421 934 ton organik ürün üretilmiştir. Yurtdışına ihraç edilen 9 319 ton organik üründen 23 230 259 $ bir gelir sağlanmıştır. Bununla birlikte ülkemiz, bitkisel üretimdeki çeşitlilik, doğal çayır ve mer’a alanlarının mevcudiyeti, büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığı ve yeterli işgücüne sahip olması nedeniyle organik tarım alanında önemli bir potansiyele sahiptir. Türkiye sahip olduğu bu potansiyelden dolayı, organik ürün pazarından daha çok pay alması gerekmektedir. Organik ürün pazar payının yükseltilmesi için çiftçilerin örgütlenmesi, organik tarım ilgili eğitim ve danışmanlık hizmeti, kontrol ve sertifikasyon kuruşlarının sayısı ve yapısı, organik tarımla ilgili şeffaf ve akıcı veri toplama ağlarının oluşturulması, organik tarım yapan işletmelerin yapısal özellikleri ve akredite laboratuarlarla ilgili konularda acilen çözülmesi gereken problemler vardır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/kujs/issue/30866/335420
Dünya da artan nüfusa bağlı olarak toplumun yeterince beslenebilmesi için özellikle sanayi devrimi sonrası yapılan buluşlara paralel olarak tarım sektöründe de ‘‘yeşil devrim’’ olarak adlandırılan ve üretimde büyük çaplı artışlara yol açan pek çok gelişme görüldü. Ancak yapılan bu tarımsal uygulamaların bünyesinde yoğun gübreleme, kimyasal ilaç, herbisit ve pestisit kullanımı, hormon ve vitamin takviyesi gibi bitkilerde ve toprağın bünyesinde on yıllar sonra meydana gelen yapısal bozuklukların görüldüğü anlaşıldı. Buna paralel olarak bunları tüketen diğer hayvan ve nihayet insanda hastalıklara daha kolay yakalanma, immun sisteminin zayıflaması ve hatta genetik yapıda bozulmalara kadar gidebilen olaylar zincirinin başlamasına kaynaklık etmiştir. Bunları gösteren çalışmaların bilim insanlarınca ortaya konulması, yukarıda sayılan tüm girdileri yok sayan ve tamamıyla doğal üretim felsefesini benimsemiş olan ekolojik tarıma olan ilginin artmasına neden olmuştur. İnsanlarda artan ‘‘sağlıklı gıda, sağlıklı yaşam’’ düşüncesi ekolojik ürünlere olan talebin artmasına ve bu vesile ile üretim alanları ve üretici sayısının artışını da beraberinde getirmiştir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/huniibf/issue/30223/326869
Kronik bütçe açıklan ile yüksek enflasyona, 1990’lı yılların sonunda bir de ekonomik durgunluk eklenince, Türkiye IMF'nin kapısını çalmak zorunda kalmıştır. Bu çerçevede, Aralık 1999 tarihinde IMF'ye, anti-enflasyonist bir ekonomi programı içeren bir niyet mektubu sünulmuştur. Mektubun bir bölümü, "tarım reformu”na ayrılmıştır, Antienflasyonist bir ekonomi programı gereği olarak kamu finansman yükünü azaltmayı amaçlayan yeni politikalar, tarımsa] destek sisteminde çok önemli değişiklikler öngörmektedir. Tarımın özgün koşullarından ve yapısal sorunlarından kopuk bir zeminde, tamamen finansal kaygılardan hareketle oluşturulmuş söz konusu tarım reformu, Türk tarımını ister istemez olumsuz bir biçimde etkileyecektir. Ancak, geleneksel tarım politikaları da çoktandır etkinliklerini kaybetmiş bulunmaktadır. Ekonomik israfa ve politik istismara açık bu politikalar, tarım kesimine yapılan devlet desteğinin çok üzerinde bir kamu finansman yüküne neden olmaktadır. Bu durumda? yeni bir yüzyıla girerken, ülke içi koşulları ve dış kısıtları gözeten, daha da önemlisi politik kaygıları aşabilen "yeni tarım politikaları” bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/gopzfd/issue/65828/1024391
Üretim faktörlerinden biri olan ve günümüzde önemini giderek artıran sermaye, halk arasında servet ve çoğunlukla para anlamında kullanılırken, ekonomistler doğada serbest biçimde bulunmayan fakat insan tarafından üretilmiş üretim araçları olarak tanımlamaktadır. Tarım işletmelerinde herhangi bir sermayenin yetersizliği ya da fazlalığı, işletmelerin başarılı çalışmalarını olumsuz yönde etkilemektedir. İşletmelerin şekline ve üretimin ağırlık noktasına göre farklılık gösterseler de, genel olarak rasyonel çalışan işletmelerde aktif sermayenin yarısını çiftlik sermayesinin, diğer yarısını işletme sermayesinin oluşturması arzu edilmektedir. Eskişehir’de tarım işletmelerinin sermaye yapılarını belirlemek amacıyla yapılan bu çalışmada 117 işletme incelenmiş aktif sermayenin işletmeler ortalamasında % 68,81’ini çiftlik sermayesinin, % 31,19’unu işletme sermayesinin oluşturduğu belirlenmiştir. Aktif sermayenin % 48,55’i toprak sermayesi, % 16,80’i bina sermayesi, % 15,21’i alet ve makine sermayesi ve % 10,81’i hayvan sermayesinden oluşmaktadır. İşletmeler genelinde sermayenin % 88,27’si öz sermayeden, % 11,73’ü ise yabancı sermayeden meydana gelmektedir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/bujoe/issue/83031/1298994
Son otuz yılda Türk yükseköğretim sistemi, üniversitesiz şehir olmasın gibi bir yaklaşımla muazzam bir gelişme göstermiştir. Daha önce kurulan üniversitelere ek olarak, Cumhuriyet döneminde toplam üniversite sayısı 209'a yükseldi. Ufukta çok sayıda yeni özel ve devlet üniversitesi görünüyor. Ancak, bu sayısal genişlemenin olumlu etkisi araştırılması gereken bir soru olarak karşımızdadır. Bu çalışmanın çıkış noktası, birbirini tekrar eden üniversite ve her civar ilde aynı/benzer tarzda üniversite kurulmaması düşüncesinden hareketle yapılmaktadır. Bu araştırmanın yoğunlaşması, homotetik (tek tipleşmiş) üniversiteleri şehir şehir çoğaltmak yerine, esas olarak tematik üniversiteler kavramına vurgu yapmaktır. Bu nedenle, araştırmacılar program geliştirme, yükseköğretim ve tarım disiplinlerini aynı çatı altında toplamayı düşünmüşlerdir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden olgu bilim deseni kullanılmıştır. Her veri toplama oturumundan sonra sürekli analitik kod çözme, bir sonraki veri toplama sürecini aydınlatmıştır. Toplanan veriler altı farklı tarımsal yükseköğretim yaklaşımı ile duyulan ihtiyaçla ilgili ilginç sonuçlar vermiştir; uygulama odaklı yaklaşımlar, kalkınma odaklı yaklaşımlar, işbirliği odaklı yaklaşımlar, bölgesel ilerleme odaklı yaklaşımlar, araştırma odaklı yaklaşımlar ve tematik üniversite yaklaşımı. Ayrıca, katılımcılar mevcut ziraat fakültelerinin belirli bir ziraat üniversitesi altında toplanacağından bahsetmişlerdir. Bunun yanında veriler kategorize edildiğinde tarımsal işletmecilik, tarımsal pazarlama, argo-mühendislik, tarımsal genetik vb. tarımsal yoğunlaşma ile mevcut üniversitelerin farklı bölümlerine yönelik öneriler de tarımsal üniversite çatısı altında toplanmasını önermişlerdir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/anadoluibfd/issue/48486/614598
Bu çalışmada; Türkiye ekonomisinde ve tarım sektöründe önemli role sahip olan tarım politikaları; amaçları, araçları ve ilişkileri ele alınarak incelenmiştir. Tarım sektörünün ülke ekonomisi açısından önemi, uygulanan çeşitli destekleme politikaları ve sorunları değerlendirilmiştir. Üretimin ve kalitenin arttırılarak uluslararası rekabetin sağlanabilmesi ıçın tarım politikalarına öneriler sunulmuştur. Tarım sektörünün geleceği açısından tarım politikalarında düzenlemelerin hızla yapılması ve tarımda yeniden yapılanmanın gerekli olduğu vurgulanmıştır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/hayuretim/issue/54167/913142
Tarım kapsamı içerisinde düşünülen ana konulardan bitkisel ve hayvansal üretim, tarım işletmesi içinde çoğu zaman birbirini tamarrıılayan lerdir' ekonomik ünite- Öyle ise, tarımsal uğıaşıda arnaç, insanlarrn normal beslenebilrneleri için 1"eterli bitkisel ve hayvansal ürünler üretimini geliştirmek olmalıdır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/tarmak/issue/36242/408276
Paleolitik Çağ’ın sonlarına doğru, dünyada buzulların erimeye başlaması ile birlikte,yeryüzünde bazı coğrafyalar insanların yerleşik hayata geçmesine uygun hale gelmiştir. Bucoğrafyaların başında, içerisinde Anadolu, Mezopotamya ve Mısır’ın bulunduğu, Yakındoğucoğrafyası yer alır. İlk tarımın ve ilk yerleşmelerin geliştiği bu coğrafyada, doğal olarak ilk defa,başta öğütme taşları, saban ve orak olmak üzere, bazı tarım aletlerinin geliştirildiğine tanıkoluyoruz. Bu nedenlerle çalışmada esas olarak Anadolu, Mezopotamya ve Mısır’ın uygarlık evreleriele alınmıştır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/mdbakis/issue/63880/967055
Tarımsal faaliyetlerde üretim faktörleri arasında sermaye önemli bir yer tutar. Arazi satın alma, toprak ve su kaynaklarından faydalanma, üretim araçlarının sağlanması, gelişen teknolojiden faydalanma ve üretim tekniğiningelişmesi- iyileştirilmesi, fazla miktarda sabit sermaye gerektirmektedir. İşte bu çalışmada da tarım işletmelerinde sabit varlıklar için amortisman ayırma uygulamalarına yer verilecektir.Tarımda makineleşme olanakları sanayiye kıyasla daha az olmakla beraber, son zamanlarda bu alanda büyükaşama kaydedilmiştir. Sürme, ekme, hububatı hasat etme, zirai mücadele ilaçlarını kullanma, sulama, gübreleme, hayvanlara yem verme, su verme, sütünü sağma ve daha pek çok iş makine ile yapılmaktadır. Özellikle hububat tarımının her kesiminde makine kullanılması mümkündür. Bu yüzden hububat tarımında büyük işletmelerüstün duruma gelmiş ve optimal işletme büyüklüğü üst ölçeklere çıkmıştır.Kısaca tarımsal faaliyette bulunan işletmelerde sabit duran varlıkların yönetimi önemli olup, böylece sabit varlıklar için ayrılan amortisman hesapları da önem kazanmaktadır
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/aifd/issue/50011/524731
İnsan için gıdanın hayati önemi, ülkeler için de tarım sektörünün vazgeçilemez stratejik konumu göz önünde tutulduğunda, tarım sektöründe üretimdeki devamlılığın sağlanabilmesinde en önemli unsurlardan birisi de tarım sigortasıdır. Aydın ilindeki üreticilerin tarım sigortası bilincinin incelendiği bu çalışmada, rassal örneklem ile seçilen 162 üretici ile anket çalışması yapılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, geçimini sadece çiftçilik ile sağlayan üreticilerin sigorta yaptırma oranı %44, ek geliri olan üreticilerin sigorta yaptırma oranı ise yaklaşık %8 olarak belirlenmiştir. Bu sonuç Aydın ili özelinde tarım sigortalarının çiftçiye benimsetilip öneminin kavratılması için daha çok çalışılması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu çalışma ile tarım uygulaması açısından zengin kaynaklara sahip Aydın ilindeki bilinçli çiftçilik olgusunun gelişmesi gerektiği hususunda özellikle politika uygulayıcılarının dikkatlerinin çekilmesi hedeflenmektedir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/abuhsbd/issue/51780/673507
Kentlerin kalkınmasına ilişkin stratejiler belirlenirken, sahip oldukları tarihi, turistik, coğrafik ve doğal varlıklar bu konuda yol gösterici olabilir. Geçmişten getirdiği bu birikimler üzerine inşa edilen /edilmesi gereken kent ekonomisi, kentin ekonomi potansiyelinin ortaya çıkarılmasında ve doğru şekilde değerlendirilmesinde de önemlidir. Ağrı ekonomisi tarım, hayvancılık, sınır ticareti ve turizme dayanmaktadır. Ağrı 2003 ve 2011 yılı sosyo-ekonomik gelişmişlik (SEGE) sıralamasında son sıralarda yer almaktan kurtulamamıştır. Geniş tarımsal alana sahip olmasına rağmen, tarımsal üretim değeri, düşük kalmıştır. Tarım ürünlerinde ise ağırlık buğday ve arpada olup, yem bitkileri ve sanayi ürünleri ise yok denecek kadar azdır. Ağrı’nın kalkınmasında tarım sektörü, “Akıllı Tarım (Tarım 4.0)” uygulaması ile lokomotif olabilir mi? Akıllı tarım, ABD’de 2010 yılında “ Akıllı Üretim” Almanya’da 2011 yılında “Sanayi 4.0” olarak ortaya çıkan yeni sanayi teknolojisinin tarımsal üretim teknolojileri versiyonu olarak ifade edilebilir. Türkiye’de bu süreç “Dijital Ekonomi”,” Bilgi Ekonomisi” olarak adlandırılmakta ve her alanda bir teknolojik dönüşümü ifade etmektedir. “Akıllı tarım”, tarımsal verimliliği arttırmak için toprak ve ürün yönetimini, kaynakların daha ekonomik kullanımı ile çevreye verilen zararın en aza indirilmesini sağlayan bir tekniktir.” Bilgi teknolojileri ve kontrol sistemleri ile tarımsal üretimin her aşamasında uygulanabilecek akıllı tarım, kaynak israfının önlenmesi ve üretim kapasitesinin arttırılmasını sağlayabilir. Bir tarım şehri olarak Ağrı’da akıllı tarımı uygulamak, tarımsal üretimi çeşitlendirerek potansiyelinin arttırılmasını sağlayabilir bu sayede tıkanma noktasına gelen kalkınma için yeni ufuklar açabilir. Çalışma akıllı tarımın; koşullarını, özelliklerini ve bileşenlerini göz önüne bulundurarak Ağrı'da tarıma uygulanabilirliğini tartışmayı amaçlamaktadır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/touraj/issue/58493/609581
Kırsal turizm türlerinden biri olan tarım turizmi, klasik turizm türlerinin ilgi kaybetmesi ile birlikte yaygınlaşmaktadır. Sürdürülebilir perspektif çerçevesinde çevreye olan duyarlılığı, kırsal kalkınmaya etkisi, pazarlama ve girişimcilik boyutları, ülkelerin tarım turizmi doğrultusunda oluşturduğu politika ve stratejiler gibi unsular göz önünde bulundurularak araştırmacılar tarafından çeşitli çalışmalar yapıldığı görülmektedir. Tarım turizmini konu alan çalışmaların tasnif edilmesi, eksik kalan alanların saptanarak bu alanlara yoğunlaşılmasını beraberinde getireceğinden çalışma akademik anlamda önem taşımaktadır. Çalışmanın temel sorunu doğrultusunda tarım turizmini konu alan ulusal/uluslararası kitaplar, tezler, makaleler incelenmiştir. Çalışma sonuçları bir bütün olarak değerlendirildiğinde yapılan çalışmaların sıklıkla tarım turizmi faaliyetlerini, tarım turizmi ve kırsal kalkınma ilişkisini araştırdığı yönünde olmuştur. Buna ek olarak tarım turizmi kapsamında geliştirilen politikalar ve girişimcilik örnekleri, tarım turizmi sürdürülebilirlik ilişkisi, tarım turizmine yerel halkın bakış açısı gibi konular da sıklıkla incelenmiştir. Tarım turizminin göreceli olarak daha az araştırma konusu olan alanının ise gastronomi olduğu görülmüştür.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/sid/issue/61134/908068
Tarım devrimi ile birlikte yerleşik hayat, şehir devletlerinin ihtiyaçlarını giderebilmesi için mübadele edebileceği mahsullerin yetiştirilebilmesine imkan tanımıştır. Toprak mahsullerinden elde edilen gelirin vergilendirilmesi, kiraya verilen arsaların günlük kayıtlarının tutulması gibi zorunluluklar yazının ve sonrasında matematiğin bulunmasına imkan tanımıştır. Çalışma, iktisadi yaşamın temellerini oluşturan bu iki icadın ortaya çıkışıyla meydana gelen ‘Çoban Takvimi’ni incelemektedir. Bir diğer ifadeyle, tarım ile birlikte yerleşik hayata geçen toplumların mahsulleri en verimli şekilde üretebilecekleri, eskiden beri yapılagelmiş ve belli bir tecrübe birikimi neticesinde oluşmuş hava olaylarının incelemesidir. Zaman kavramı, fizik ve felsefenin en tartışmalı kavramıdır. Hala Günümüzde “psikolojik zaman mı?”, “nesnel zaman mı?” paradoksu teorik düzlemde devam etmektedir. Takvim zamanı teorik olarak bölümleme, bölümlendirme ile uğraşmaktadır. Bunun gerçekliği bile söz konusu değildir
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/suhfd/issue/27023/284374
Tarım arazilerinin parçalanmasının engellenmesi, tarım sektörü ve ülke ekonomisi bakımından büyük önem taşımaktadır. Devlet, tarım arazilerinin parçalanarak küçülmesini engellemelidir. 4721 sayılı Medenî Kanuna bu amaçla konulan hükümler (MK.m.659-668) tamamlayıcı nitelik taşıması nedeniyle tarım arazilerinin parçalanmasına engel olamamıştır. Bu nedenle, 5437 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda 6537 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmış ve MK.m.659-668 hükümleri yürürlükten kaldırılarak, yerine emredici hükümler getirilmiştir. Bu düzenlemeyle, tarım arazilerinin parçalanarak küçülmesini engellemek amaçlanmıştır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/sbe/issue/80997/1395135
Dünya Turizm Örgütünün (WTO) tahminlerine göre, son yıllarda uluslararası seyahat eden kişilerin sayısı artarak 2010 yılında dünya ekonomisine 8 trilyon dolarlık katkı sağlayacaktır. Turizm, günümüzde bulunduğu ülkeye büyük getiriler sağlayan bir sektör haline gelerek destinasyonlar arasında rekabet başlamıştır. Yaşanan rekabet ortamında öne çıkabilmek için, ülkeler ve bölgeler, eldeki kaynakları kullanıp, farklı turistik ürünler oluşturmaya yönelmişlerdir. Farklı turistik ürünlerin yaratılmasıyla alternatif turizm gelişmiş ve turistler için farklı seçenekler ortaya çıkmıştır. Deniz-kum-güneş turizminden sıkılan turistler farklı turizm türleri arayışına girmişlerdir. İnsanlar, eğlendirici aynı zamanda eğitsel ve farklı deneyimler kazandıran gezilere rağbet etmektedirler. Son yıllarda önem kazanan ve yükselen bir trend yakalayan tarım turizmi özellikle tarihi turistik ve deniz-kum-güneş gibi doğal değerler bakımından geride kalan bölgeler ve şehirlerde turist akışını çekici etken olarak kullanılabilir. Bu çalışmada, Tarım turizmi kavramı ve katkıları açıklanarak, Isparta yöresinde tarım turizmini geliştirebilmek için, Isparta yöresinin özellikli tarımsal verilerinin analiz edilerek, ilde geliştirilebilecek tarım turizmin Isparta’ya ne tür turistik değerler ve getiriler kazandırabileceği ortaya konulmaya çalışılmıştır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/tarmak/issue/72329/1092086
Savaşlar, iklim değişikliği, salgın hastalıklar, kaçınılmaz politik göçler, dünya nüfusunun artması, nüfusun kırsal alanlardan şehirlere göçü ve yaşlanan nüfus, gıda ihtiyacının artmasına neden olmaktadır. Tarımda işçilik maliyetlerinin artışı, tarımsal faaliyetlerin fiziksel zorluğu ve tekrarlanan işlerden oluşması, tarımda mekatronik ve robotik uygulamaların artmasına neden olmuştur. Robotik ve mekatronik uygulamalar, tarımsal ürün tedarikinde verimliliği artırmakla birlikte, sosyal ve çevresel faydalar da sağlamaktadır. Pestisit ve herbisit kullanımını engelleyen robotik yabancı ot ayıklama uygulamaları ve hassas püskürtücü sistemler gibi uygulamalarda doğrudan pozitif çevresel bir etki saplamaktadır. Çalışmada, Dijital Tarım, Tarım 4.0, Akıllı Tarım, Tarımsal Robotik ve Otonom Sistemler ile ilgili yakın zamanda yayımlanmış olan literatür taraması yapılarak, teorik, laboratuvar ve saha uygulamaları içeren makaleler incelenmiştir. Bu çalışmada, dünyada, son on yılda dijital/akıllı/robotik tarımda yükselen trendler, bu alanda karşılaşılan temel zorluklar ve geleceğin tarımsal uygulanmalarını destekleyecek kurumlar arası ortak bir stratejinin nasıl geliştirilebileceğine dair sorulara cevap aranmıştır. Dijital tarım, akıllı tarım, robotik tarım, tarım 4.0, hassas tarım gibi birçok kavramın kullanıldığı bir dönemde, kurumlar arası bir iş birliği ve iş bölümüne ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. Ulusal anlamda ise, kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler belirlenerek üniversiteler, tarım bakanlığı ve TÜBİTAK gibi kurumlar arası iş bölümü yapılması bilgi kirliliği ve kavram kargaşasının önüne geçerek zaman kaybını azaltacaktır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/neusbf/issue/81358/1383018
İnsanların yerleşik hayata geçmesi ile birlikte tarım da önemli bir unsur haline gelmiştir. Tarım insanların ihtiyacı olan gıda maddelerini üretmesi sebebiyle büyük bir öneme sahiptir. Dolayısıyla dünyada tarım sektörünün geçmişten günümüze her zaman önemli yeri olmuştur. Türkiye ise yer aldığı coğrafi konum gereği tarıma elverişli bir ülkedir. Farklı iklim şartlarının bulunması ve buna dayalı olarak ürün çeşitliliğinin fazla olması, kadim tarım kültürü ve endemik tür zenginliği açısından Türkiye tarım sektöründe büyük bir potansiyele sahiptir. Türkiye’de mevcut tarım politikalarının değerlendirilebilmesi ve yeni politikalara yön verilebilmesi açısından geçmiş dönemlerde uygulanan tarım politikalarının incelenmesi önem arz etmektedir. Tarım politikalarının başarılı olması ülkenin gelişmesi ve kalkınması ile doğrudan ilgilidir. Bu bağlamda çalışmada Türkiye’nin yüzüncü yılında geçmişten günümüze tarım politikalarının incelenmesi amaçlanmaktadır. Çalışmada cumhuriyet öncesi ve cumhuriyettin ilanından günümüze tarım politikalarının değişimi incelenecektir. Türkiye’de geçmişte gerçekleştirilen tarım politikaları ve mevcut tarım politikalarının muhtemel politikaların planlanması açısından incelenmesinin önemli olacağı düşünülmektedir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/gopzfd/issue/65806/1024219
Robotların tarımsal faaliyetlerde kullanımı insan iş gücünü azaltırken, çiftçi refahını, üretimin daha verimli ve kaliteli yapılmasını sağlamaktadır. Geliştirilen tarım robotunun tarlada bitki sıra aralarında bitkilere zarar vermeden kendi kendine hareket edebilmesi amacıyla, gerekli olan sensör, kamera ve motorların laboratuvar testleri yapılmıştır. Motor hız kontrolü, ileri-geri ve sağa-sola yönelme fonksiyonları, algoritmalarda kullanılması gereken optimum sensör sayıları ve yerleşimleri belirlenmiştir. Hareket esnasında gerçek zamanlı görüntü işleme ile işaretli bitkileri ayırt edilebilmektedir. Tarım robotu, üzerine yapılacak ilave mekanizmalar ile hastalık tespiti, yabancı ot tespiti ve ilaçlama gibi tarımsal işlemleri yapabilecektir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/ataunizfd/issue/2932/40573
Dünyada organik tarım hızla gelişmekte ve yaklaşık 120 ülkede, 32 milyon hektarlık alanda organik tarım yapılmaktadır. 28.7 milyar $’lık organik ürün pazarında Avrupa ve Kuzey Amerika ülkeleri en büyük pazar payına sahiptirler. Türkiye’de, 1994 yılında yayınlanan ilk organik tarım yönetmeliğini takiben organik tarım alanında ciddi gelişmeler sağlanmıştır. 2005 yıllında 203 811 hektarlık alanda 421 934 ton organik ürün üretilmiştir. Yurtdışına ihraç edilen 9 319 ton organik üründen 23 230 259 $ bir gelir sağlanmıştır. Bununla birlikte ülkemiz, bitkisel üretimdeki çeşitlilik, doğal çayır ve mer’a alanlarının mevcudiyeti, büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığı ve yeterli işgücüne sahip olması nedeniyle organik tarım alanında önemli bir potansiyele sahiptir. Türkiye sahip olduğu bu potansiyelden dolayı, organik ürün pazarından daha çok pay alması gerekmektedir. Organik ürün pazar payının yükseltilmesi için çiftçilerin örgütlenmesi, organik tarım ilgili eğitim ve danışmanlık hizmeti, kontrol ve sertifikasyon kuruşlarının sayısı ve yapısı, organik tarımla ilgili şeffaf ve akıcı veri toplama ağlarının oluşturulması, organik tarım yapan işletmelerin yapısal özellikleri ve akredite laboratuarlarla ilgili konularda acilen çözülmesi gereken problemler vardır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/kujs/issue/30866/335420
Dünya da artan nüfusa bağlı olarak toplumun yeterince beslenebilmesi için özellikle sanayi devrimi sonrası yapılan buluşlara paralel olarak tarım sektöründe de ‘‘yeşil devrim’’ olarak adlandırılan ve üretimde büyük çaplı artışlara yol açan pek çok gelişme görüldü. Ancak yapılan bu tarımsal uygulamaların bünyesinde yoğun gübreleme, kimyasal ilaç, herbisit ve pestisit kullanımı, hormon ve vitamin takviyesi gibi bitkilerde ve toprağın bünyesinde on yıllar sonra meydana gelen yapısal bozuklukların görüldüğü anlaşıldı. Buna paralel olarak bunları tüketen diğer hayvan ve nihayet insanda hastalıklara daha kolay yakalanma, immun sisteminin zayıflaması ve hatta genetik yapıda bozulmalara kadar gidebilen olaylar zincirinin başlamasına kaynaklık etmiştir. Bunları gösteren çalışmaların bilim insanlarınca ortaya konulması, yukarıda sayılan tüm girdileri yok sayan ve tamamıyla doğal üretim felsefesini benimsemiş olan ekolojik tarıma olan ilginin artmasına neden olmuştur. İnsanlarda artan ‘‘sağlıklı gıda, sağlıklı yaşam’’ düşüncesi ekolojik ürünlere olan talebin artmasına ve bu vesile ile üretim alanları ve üretici sayısının artışını da beraberinde getirmiştir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/huniibf/issue/30223/326869
Kronik bütçe açıklan ile yüksek enflasyona, 1990’lı yılların sonunda bir de ekonomik durgunluk eklenince, Türkiye IMF'nin kapısını çalmak zorunda kalmıştır. Bu çerçevede, Aralık 1999 tarihinde IMF'ye, anti-enflasyonist bir ekonomi programı içeren bir niyet mektubu sünulmuştur. Mektubun bir bölümü, "tarım reformu”na ayrılmıştır, Antienflasyonist bir ekonomi programı gereği olarak kamu finansman yükünü azaltmayı amaçlayan yeni politikalar, tarımsa] destek sisteminde çok önemli değişiklikler öngörmektedir. Tarımın özgün koşullarından ve yapısal sorunlarından kopuk bir zeminde, tamamen finansal kaygılardan hareketle oluşturulmuş söz konusu tarım reformu, Türk tarımını ister istemez olumsuz bir biçimde etkileyecektir. Ancak, geleneksel tarım politikaları da çoktandır etkinliklerini kaybetmiş bulunmaktadır. Ekonomik israfa ve politik istismara açık bu politikalar, tarım kesimine yapılan devlet desteğinin çok üzerinde bir kamu finansman yüküne neden olmaktadır. Bu durumda? yeni bir yüzyıla girerken, ülke içi koşulları ve dış kısıtları gözeten, daha da önemlisi politik kaygıları aşabilen "yeni tarım politikaları” bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/gopzfd/issue/65828/1024391
Üretim faktörlerinden biri olan ve günümüzde önemini giderek artıran sermaye, halk arasında servet ve çoğunlukla para anlamında kullanılırken, ekonomistler doğada serbest biçimde bulunmayan fakat insan tarafından üretilmiş üretim araçları olarak tanımlamaktadır. Tarım işletmelerinde herhangi bir sermayenin yetersizliği ya da fazlalığı, işletmelerin başarılı çalışmalarını olumsuz yönde etkilemektedir. İşletmelerin şekline ve üretimin ağırlık noktasına göre farklılık gösterseler de, genel olarak rasyonel çalışan işletmelerde aktif sermayenin yarısını çiftlik sermayesinin, diğer yarısını işletme sermayesinin oluşturması arzu edilmektedir. Eskişehir’de tarım işletmelerinin sermaye yapılarını belirlemek amacıyla yapılan bu çalışmada 117 işletme incelenmiş aktif sermayenin işletmeler ortalamasında % 68,81’ini çiftlik sermayesinin, % 31,19’unu işletme sermayesinin oluşturduğu belirlenmiştir. Aktif sermayenin % 48,55’i toprak sermayesi, % 16,80’i bina sermayesi, % 15,21’i alet ve makine sermayesi ve % 10,81’i hayvan sermayesinden oluşmaktadır. İşletmeler genelinde sermayenin % 88,27’si öz sermayeden, % 11,73’ü ise yabancı sermayeden meydana gelmektedir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/bujoe/issue/83031/1298994
Son otuz yılda Türk yükseköğretim sistemi, üniversitesiz şehir olmasın gibi bir yaklaşımla muazzam bir gelişme göstermiştir. Daha önce kurulan üniversitelere ek olarak, Cumhuriyet döneminde toplam üniversite sayısı 209'a yükseldi. Ufukta çok sayıda yeni özel ve devlet üniversitesi görünüyor. Ancak, bu sayısal genişlemenin olumlu etkisi araştırılması gereken bir soru olarak karşımızdadır. Bu çalışmanın çıkış noktası, birbirini tekrar eden üniversite ve her civar ilde aynı/benzer tarzda üniversite kurulmaması düşüncesinden hareketle yapılmaktadır. Bu araştırmanın yoğunlaşması, homotetik (tek tipleşmiş) üniversiteleri şehir şehir çoğaltmak yerine, esas olarak tematik üniversiteler kavramına vurgu yapmaktır. Bu nedenle, araştırmacılar program geliştirme, yükseköğretim ve tarım disiplinlerini aynı çatı altında toplamayı düşünmüşlerdir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden olgu bilim deseni kullanılmıştır. Her veri toplama oturumundan sonra sürekli analitik kod çözme, bir sonraki veri toplama sürecini aydınlatmıştır. Toplanan veriler altı farklı tarımsal yükseköğretim yaklaşımı ile duyulan ihtiyaçla ilgili ilginç sonuçlar vermiştir; uygulama odaklı yaklaşımlar, kalkınma odaklı yaklaşımlar, işbirliği odaklı yaklaşımlar, bölgesel ilerleme odaklı yaklaşımlar, araştırma odaklı yaklaşımlar ve tematik üniversite yaklaşımı. Ayrıca, katılımcılar mevcut ziraat fakültelerinin belirli bir ziraat üniversitesi altında toplanacağından bahsetmişlerdir. Bunun yanında veriler kategorize edildiğinde tarımsal işletmecilik, tarımsal pazarlama, argo-mühendislik, tarımsal genetik vb. tarımsal yoğunlaşma ile mevcut üniversitelerin farklı bölümlerine yönelik öneriler de tarımsal üniversite çatısı altında toplanmasını önermişlerdir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/anadoluibfd/issue/48486/614598
Bu çalışmada; Türkiye ekonomisinde ve tarım sektöründe önemli role sahip olan tarım politikaları; amaçları, araçları ve ilişkileri ele alınarak incelenmiştir. Tarım sektörünün ülke ekonomisi açısından önemi, uygulanan çeşitli destekleme politikaları ve sorunları değerlendirilmiştir. Üretimin ve kalitenin arttırılarak uluslararası rekabetin sağlanabilmesi ıçın tarım politikalarına öneriler sunulmuştur. Tarım sektörünün geleceği açısından tarım politikalarında düzenlemelerin hızla yapılması ve tarımda yeniden yapılanmanın gerekli olduğu vurgulanmıştır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/hayuretim/issue/54167/913142
Tarım kapsamı içerisinde düşünülen ana konulardan bitkisel ve hayvansal üretim, tarım işletmesi içinde çoğu zaman birbirini tamarrıılayan lerdir' ekonomik ünite- Öyle ise, tarımsal uğıaşıda arnaç, insanlarrn normal beslenebilrneleri için 1"eterli bitkisel ve hayvansal ürünler üretimini geliştirmek olmalıdır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/tarmak/issue/36242/408276
Paleolitik Çağ’ın sonlarına doğru, dünyada buzulların erimeye başlaması ile birlikte,yeryüzünde bazı coğrafyalar insanların yerleşik hayata geçmesine uygun hale gelmiştir. Bucoğrafyaların başında, içerisinde Anadolu, Mezopotamya ve Mısır’ın bulunduğu, Yakındoğucoğrafyası yer alır. İlk tarımın ve ilk yerleşmelerin geliştiği bu coğrafyada, doğal olarak ilk defa,başta öğütme taşları, saban ve orak olmak üzere, bazı tarım aletlerinin geliştirildiğine tanıkoluyoruz. Bu nedenlerle çalışmada esas olarak Anadolu, Mezopotamya ve Mısır’ın uygarlık evreleriele alınmıştır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/mdbakis/issue/63880/967055
Tarımsal faaliyetlerde üretim faktörleri arasında sermaye önemli bir yer tutar. Arazi satın alma, toprak ve su kaynaklarından faydalanma, üretim araçlarının sağlanması, gelişen teknolojiden faydalanma ve üretim tekniğiningelişmesi- iyileştirilmesi, fazla miktarda sabit sermaye gerektirmektedir. İşte bu çalışmada da tarım işletmelerinde sabit varlıklar için amortisman ayırma uygulamalarına yer verilecektir.Tarımda makineleşme olanakları sanayiye kıyasla daha az olmakla beraber, son zamanlarda bu alanda büyükaşama kaydedilmiştir. Sürme, ekme, hububatı hasat etme, zirai mücadele ilaçlarını kullanma, sulama, gübreleme, hayvanlara yem verme, su verme, sütünü sağma ve daha pek çok iş makine ile yapılmaktadır. Özellikle hububat tarımının her kesiminde makine kullanılması mümkündür. Bu yüzden hububat tarımında büyük işletmelerüstün duruma gelmiş ve optimal işletme büyüklüğü üst ölçeklere çıkmıştır.Kısaca tarımsal faaliyette bulunan işletmelerde sabit duran varlıkların yönetimi önemli olup, böylece sabit varlıklar için ayrılan amortisman hesapları da önem kazanmaktadır
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/aifd/issue/50011/524731
İnsan için gıdanın hayati önemi, ülkeler için de tarım sektörünün vazgeçilemez stratejik konumu göz önünde tutulduğunda, tarım sektöründe üretimdeki devamlılığın sağlanabilmesinde en önemli unsurlardan birisi de tarım sigortasıdır. Aydın ilindeki üreticilerin tarım sigortası bilincinin incelendiği bu çalışmada, rassal örneklem ile seçilen 162 üretici ile anket çalışması yapılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, geçimini sadece çiftçilik ile sağlayan üreticilerin sigorta yaptırma oranı %44, ek geliri olan üreticilerin sigorta yaptırma oranı ise yaklaşık %8 olarak belirlenmiştir. Bu sonuç Aydın ili özelinde tarım sigortalarının çiftçiye benimsetilip öneminin kavratılması için daha çok çalışılması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu çalışma ile tarım uygulaması açısından zengin kaynaklara sahip Aydın ilindeki bilinçli çiftçilik olgusunun gelişmesi gerektiği hususunda özellikle politika uygulayıcılarının dikkatlerinin çekilmesi hedeflenmektedir.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/abuhsbd/issue/51780/673507
Kentlerin kalkınmasına ilişkin stratejiler belirlenirken, sahip oldukları tarihi, turistik, coğrafik ve doğal varlıklar bu konuda yol gösterici olabilir. Geçmişten getirdiği bu birikimler üzerine inşa edilen /edilmesi gereken kent ekonomisi, kentin ekonomi potansiyelinin ortaya çıkarılmasında ve doğru şekilde değerlendirilmesinde de önemlidir. Ağrı ekonomisi tarım, hayvancılık, sınır ticareti ve turizme dayanmaktadır. Ağrı 2003 ve 2011 yılı sosyo-ekonomik gelişmişlik (SEGE) sıralamasında son sıralarda yer almaktan kurtulamamıştır. Geniş tarımsal alana sahip olmasına rağmen, tarımsal üretim değeri, düşük kalmıştır. Tarım ürünlerinde ise ağırlık buğday ve arpada olup, yem bitkileri ve sanayi ürünleri ise yok denecek kadar azdır. Ağrı’nın kalkınmasında tarım sektörü, “Akıllı Tarım (Tarım 4.0)” uygulaması ile lokomotif olabilir mi? Akıllı tarım, ABD’de 2010 yılında “ Akıllı Üretim” Almanya’da 2011 yılında “Sanayi 4.0” olarak ortaya çıkan yeni sanayi teknolojisinin tarımsal üretim teknolojileri versiyonu olarak ifade edilebilir. Türkiye’de bu süreç “Dijital Ekonomi”,” Bilgi Ekonomisi” olarak adlandırılmakta ve her alanda bir teknolojik dönüşümü ifade etmektedir. “Akıllı tarım”, tarımsal verimliliği arttırmak için toprak ve ürün yönetimini, kaynakların daha ekonomik kullanımı ile çevreye verilen zararın en aza indirilmesini sağlayan bir tekniktir.” Bilgi teknolojileri ve kontrol sistemleri ile tarımsal üretimin her aşamasında uygulanabilecek akıllı tarım, kaynak israfının önlenmesi ve üretim kapasitesinin arttırılmasını sağlayabilir. Bir tarım şehri olarak Ağrı’da akıllı tarımı uygulamak, tarımsal üretimi çeşitlendirerek potansiyelinin arttırılmasını sağlayabilir bu sayede tıkanma noktasına gelen kalkınma için yeni ufuklar açabilir. Çalışma akıllı tarımın; koşullarını, özelliklerini ve bileşenlerini göz önüne bulundurarak Ağrı'da tarıma uygulanabilirliğini tartışmayı amaçlamaktadır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/touraj/issue/58493/609581
Kırsal turizm türlerinden biri olan tarım turizmi, klasik turizm türlerinin ilgi kaybetmesi ile birlikte yaygınlaşmaktadır. Sürdürülebilir perspektif çerçevesinde çevreye olan duyarlılığı, kırsal kalkınmaya etkisi, pazarlama ve girişimcilik boyutları, ülkelerin tarım turizmi doğrultusunda oluşturduğu politika ve stratejiler gibi unsular göz önünde bulundurularak araştırmacılar tarafından çeşitli çalışmalar yapıldığı görülmektedir. Tarım turizmini konu alan çalışmaların tasnif edilmesi, eksik kalan alanların saptanarak bu alanlara yoğunlaşılmasını beraberinde getireceğinden çalışma akademik anlamda önem taşımaktadır. Çalışmanın temel sorunu doğrultusunda tarım turizmini konu alan ulusal/uluslararası kitaplar, tezler, makaleler incelenmiştir. Çalışma sonuçları bir bütün olarak değerlendirildiğinde yapılan çalışmaların sıklıkla tarım turizmi faaliyetlerini, tarım turizmi ve kırsal kalkınma ilişkisini araştırdığı yönünde olmuştur. Buna ek olarak tarım turizmi kapsamında geliştirilen politikalar ve girişimcilik örnekleri, tarım turizmi sürdürülebilirlik ilişkisi, tarım turizmine yerel halkın bakış açısı gibi konular da sıklıkla incelenmiştir. Tarım turizminin göreceli olarak daha az araştırma konusu olan alanının ise gastronomi olduğu görülmüştür.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/sid/issue/61134/908068
Tarım devrimi ile birlikte yerleşik hayat, şehir devletlerinin ihtiyaçlarını giderebilmesi için mübadele edebileceği mahsullerin yetiştirilebilmesine imkan tanımıştır. Toprak mahsullerinden elde edilen gelirin vergilendirilmesi, kiraya verilen arsaların günlük kayıtlarının tutulması gibi zorunluluklar yazının ve sonrasında matematiğin bulunmasına imkan tanımıştır. Çalışma, iktisadi yaşamın temellerini oluşturan bu iki icadın ortaya çıkışıyla meydana gelen ‘Çoban Takvimi’ni incelemektedir. Bir diğer ifadeyle, tarım ile birlikte yerleşik hayata geçen toplumların mahsulleri en verimli şekilde üretebilecekleri, eskiden beri yapılagelmiş ve belli bir tecrübe birikimi neticesinde oluşmuş hava olaylarının incelemesidir. Zaman kavramı, fizik ve felsefenin en tartışmalı kavramıdır. Hala Günümüzde “psikolojik zaman mı?”, “nesnel zaman mı?” paradoksu teorik düzlemde devam etmektedir. Takvim zamanı teorik olarak bölümleme, bölümlendirme ile uğraşmaktadır. Bunun gerçekliği bile söz konusu değildir
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/suhfd/issue/27023/284374
Tarım arazilerinin parçalanmasının engellenmesi, tarım sektörü ve ülke ekonomisi bakımından büyük önem taşımaktadır. Devlet, tarım arazilerinin parçalanarak küçülmesini engellemelidir. 4721 sayılı Medenî Kanuna bu amaçla konulan hükümler (MK.m.659-668) tamamlayıcı nitelik taşıması nedeniyle tarım arazilerinin parçalanmasına engel olamamıştır. Bu nedenle, 5437 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda 6537 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmış ve MK.m.659-668 hükümleri yürürlükten kaldırılarak, yerine emredici hükümler getirilmiştir. Bu düzenlemeyle, tarım arazilerinin parçalanarak küçülmesini engellemek amaçlanmıştır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/sbe/issue/80997/1395135
Dünya Turizm Örgütünün (WTO) tahminlerine göre, son yıllarda uluslararası seyahat eden kişilerin sayısı artarak 2010 yılında dünya ekonomisine 8 trilyon dolarlık katkı sağlayacaktır. Turizm, günümüzde bulunduğu ülkeye büyük getiriler sağlayan bir sektör haline gelerek destinasyonlar arasında rekabet başlamıştır. Yaşanan rekabet ortamında öne çıkabilmek için, ülkeler ve bölgeler, eldeki kaynakları kullanıp, farklı turistik ürünler oluşturmaya yönelmişlerdir. Farklı turistik ürünlerin yaratılmasıyla alternatif turizm gelişmiş ve turistler için farklı seçenekler ortaya çıkmıştır. Deniz-kum-güneş turizminden sıkılan turistler farklı turizm türleri arayışına girmişlerdir. İnsanlar, eğlendirici aynı zamanda eğitsel ve farklı deneyimler kazandıran gezilere rağbet etmektedirler. Son yıllarda önem kazanan ve yükselen bir trend yakalayan tarım turizmi özellikle tarihi turistik ve deniz-kum-güneş gibi doğal değerler bakımından geride kalan bölgeler ve şehirlerde turist akışını çekici etken olarak kullanılabilir. Bu çalışmada, Tarım turizmi kavramı ve katkıları açıklanarak, Isparta yöresinde tarım turizmini geliştirebilmek için, Isparta yöresinin özellikli tarımsal verilerinin analiz edilerek, ilde geliştirilebilecek tarım turizmin Isparta’ya ne tür turistik değerler ve getiriler kazandırabileceği ortaya konulmaya çalışılmıştır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/tarmak/issue/72329/1092086
Savaşlar, iklim değişikliği, salgın hastalıklar, kaçınılmaz politik göçler, dünya nüfusunun artması, nüfusun kırsal alanlardan şehirlere göçü ve yaşlanan nüfus, gıda ihtiyacının artmasına neden olmaktadır. Tarımda işçilik maliyetlerinin artışı, tarımsal faaliyetlerin fiziksel zorluğu ve tekrarlanan işlerden oluşması, tarımda mekatronik ve robotik uygulamaların artmasına neden olmuştur. Robotik ve mekatronik uygulamalar, tarımsal ürün tedarikinde verimliliği artırmakla birlikte, sosyal ve çevresel faydalar da sağlamaktadır. Pestisit ve herbisit kullanımını engelleyen robotik yabancı ot ayıklama uygulamaları ve hassas püskürtücü sistemler gibi uygulamalarda doğrudan pozitif çevresel bir etki saplamaktadır. Çalışmada, Dijital Tarım, Tarım 4.0, Akıllı Tarım, Tarımsal Robotik ve Otonom Sistemler ile ilgili yakın zamanda yayımlanmış olan literatür taraması yapılarak, teorik, laboratuvar ve saha uygulamaları içeren makaleler incelenmiştir. Bu çalışmada, dünyada, son on yılda dijital/akıllı/robotik tarımda yükselen trendler, bu alanda karşılaşılan temel zorluklar ve geleceğin tarımsal uygulanmalarını destekleyecek kurumlar arası ortak bir stratejinin nasıl geliştirilebileceğine dair sorulara cevap aranmıştır. Dijital tarım, akıllı tarım, robotik tarım, tarım 4.0, hassas tarım gibi birçok kavramın kullanıldığı bir dönemde, kurumlar arası bir iş birliği ve iş bölümüne ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. Ulusal anlamda ise, kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler belirlenerek üniversiteler, tarım bakanlığı ve TÜBİTAK gibi kurumlar arası iş bölümü yapılması bilgi kirliliği ve kavram kargaşasının önüne geçerek zaman kaybını azaltacaktır.
tarim
https://dergipark.org.tr/tr/pub/neusbf/issue/81358/1383018
İnsanların yerleşik hayata geçmesi ile birlikte tarım da önemli bir unsur haline gelmiştir. Tarım insanların ihtiyacı olan gıda maddelerini üretmesi sebebiyle büyük bir öneme sahiptir. Dolayısıyla dünyada tarım sektörünün geçmişten günümüze her zaman önemli yeri olmuştur. Türkiye ise yer aldığı coğrafi konum gereği tarıma elverişli bir ülkedir. Farklı iklim şartlarının bulunması ve buna dayalı olarak ürün çeşitliliğinin fazla olması, kadim tarım kültürü ve endemik tür zenginliği açısından Türkiye tarım sektöründe büyük bir potansiyele sahiptir. Türkiye’de mevcut tarım politikalarının değerlendirilebilmesi ve yeni politikalara yön verilebilmesi açısından geçmiş dönemlerde uygulanan tarım politikalarının incelenmesi önem arz etmektedir. Tarım politikalarının başarılı olması ülkenin gelişmesi ve kalkınması ile doğrudan ilgilidir. Bu bağlamda çalışmada Türkiye’nin yüzüncü yılında geçmişten günümüze tarım politikalarının incelenmesi amaçlanmaktadır. Çalışmada cumhuriyet öncesi ve cumhuriyettin ilanından günümüze tarım politikalarının değişimi incelenecektir. Türkiye’de geçmişte gerçekleştirilen tarım politikaları ve mevcut tarım politikalarının muhtemel politikaların planlanması açısından incelenmesinin önemli olacağı düşünülmektedir.
tarim