instruction
stringlengths 71
1.68k
| output
stringlengths 12
1.44k
|
---|---|
İİB Edebiyatımızın unutulmaz eseri Hababam Sınıfı, dünün video izleyicisinden bugünün üç boyutlu sinema tutkunlarına, milyonların gönlünde taht kuralı 40 yılı geçiyor. Her zaman zevkle izlediğimiz, kahkahalar attığımız, içimizi ısıtan Hababam Sınıfı, hepimizden bir parça bulundurur. Filmin bu başarısında yazarı Rıfat Ilgaz kadar yönetmeni Ertem Eğilmez'in de rolü büyüktür. Belirtilmesi gereken bir husus da filmin hepimizin aşina olduğu müziğidir. Yavaş çalındığında insana hüzün, hızlı çalındığında coşku veren ve Hababam Sınıfı'nı zihnimize kazıyan müzik, Melih Kibar'ın bestesidir. Müzisyen bu eseriyle Altın Portakal Film Festivali'nde “En İyi Film Müziği Ödülü"nü almıştır.Bu parçada Hababam Sınıfı'yla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? bu paragraf ve soruyu ele alarak 5 adet opsiyon yaz. | Şıklar: A) Başarısında nelerin etkili olduğuna B) Seyircinin iç dünyasındaki tesirine C) Türk sinemasında yarattığı etkilere D) Edebi bir eserden sinemaya uyarlandığına E) Farklı kuşaklara hitap ettiğine |
B Faust, Don Juan ve Don Kişot emellerinin peşinden sabit bir fikirle koşar. Bu karakterlerin her biri aslında mükemmelik arayışıyla kibrin, istisnai bir yiğitlikle yozlaştırıcı bir aşırılığın vücut bulmuş hâlleridir. Söz konusu karakterlere dair tespitlerim. aslında çok daha önce yaratılmış olan bu imgeilerin romantik dönem yorumuna dayanan izlenimlerimdi. Ancak Faust'un sırf merak duygusu yüzünden lanetlendiğini, Don Juan'ın gerçekten işkence gördüğünü artık düşünmüyorum. Hatta Don Kişot'un cömertliği bile gerçek mi emin değilim. Fakat bu karakterlerin bireyci toplumumuz için hâlâ özel birer tınısı olduğuna inanıyorum.Bu parçanın yazarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? bu paragraf ve sorudan hareketle 5 seçenek yaz. | Şıklar: A) Roman kişilerini, onların karakteristik özellikleri üzerinden değerlendirmiştir. B) Roman kahramanlarına ilişkin değerlendirmelerinde değişiklik olmuştur. C) Roman kahramanlarına ilişkin analizlerini belirli bir dönem bağlamında ortaya koymuştur. D) İdealizm ve kontrolsüz eylemlerin kurgusal başarıyı artırdığına inanmaktadır. E) Roman karakterlerinin toplum üzerinde süregelen bir etkisi olduğunu düşünmektedir. |
Aşk-ı Memnu, Türk edebiyatının önemli klasiklerinden biri-dir. 1900 yılında kaleme alınan bu roman, Türk edebiyatının ilk modem romanı olarak kabul edilir. Halit Ziya'nın içinde dar bir şahıs kadrosuna yer verdiği bu eser; âile ilişkilerini, iç dünyasının oluşumunda ebeveyninden aldığı özelliklere karşı çıkmasına rağmen sonunda ebeveyninin yaptığı hataları yapan bir kadının ruh dünyasını, devrin psikolojisini ayrıntılı bir şekilde dile getirmesiyle öne çıkar. Bu roman, 1900'lerin başında Türk edebiyatını etkileyen estetizm ve Bovarizm'in etkilerini de taşır.Bu parçadan hareketle Aşk-ı Memnu ile ilgili olarak aşağıdaki kişilerden hangisi söylenemez? bu paragraf ve soru için 5 farklı seçenek yaz. | Şıklar: A) Türk edebiyatında çağdaş romanın ilk örneği sayıldığı, B) Şahıs kadrosunun geniş olmadığı, C) Ruhsal ayrıntılara yer verdiği, D) Yazarının kişiliğini yansıttığı, E) Türk edebiyatında klasik hâline geldiği |
EA Bu parçadan hareketle;Aşk-ı Memnu'nun içeriğinde yer almaz hangi konuları içerir? verilen metin ve sorudan 5 farklı seçenek yaz. | Şıklar: A) Yalnız I, B) Yalnız II, C) Yalnız III, D) I ve III, E) II ve III |
“Bir biçim, birçok bakış açısına göre düşünülüp anlaşıla-bildiği; kendisi olmaktan asla geri kalmaksızın büyük bir görünüm ve çeşitli titreşimler ortaya koyabildiği ölçüde geçerlidir.” der Umberto Eco Açık Yapıt'ta.Bu parçadan Umberto Eco'yla ilgili olarak aşağıdaki kişilerden hangisine ulaşılabilir? verilen paragraf ve soruya göre 5 seçenek oluştur. | Şıklar: A) Zaman içerisinde belli bir tecrübe düzeyine erişmeyi istemektedir., B) İçerik ve üslup arasında seçim yapmadan bu iki yazınsal dinamiği kullanmayı hedeflemektedir., C) Edebiyatın, insandan çıkıp yine insana dönen bir yaratıcı yazı etkinliği olduğunu düşünmektedir., D) Anlatımına renkli ve etkileyici bir ton kazandırmaya çalışmaktadır., E) Duyguları anlatan çalışmanın, sanatsal bir yön içermesi gerektiğini iddia etmektedir. |
Gülün Adı, Foucault Sarkacı, Baudolino ve diğerleri çok katmanlılıkları, farklı yorumlara açıklıklarıyla bizce kuşkusuz birer açık yapıttır.Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki kişilerden hangisi söylenemez? bu paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon yaz. | Şıklar: A) Tanık göstermeye yer verilmiştir., B) Devrik cümleler kullanılmıştır., C) Çoğullaştırmadan yararlanılmıştır., D) Öznelik içeren yargılara yer verilmiştir., E) Tanımlamadan faydalanılmıştır. |
Bir düşünür olarak ortaya attığı kuramın içini bir yazar olarak da doldurduğunu görürüz Eco'nun.Bu parçadan hareketle Umberto Eco'nun eserleri ile ilgili olarak aşağıdaki kişilerden hangisi söylenemez? bu paragraf ve sorudan hareketle 5 seçenek yaz. | Şıklar: A) Eserleri açık yapıttır., B) Eserleri çok katmanlıdır., C) Eserleri farklı yorumlara açıktır., D) Eserleri klasik kurgu ve yorum biçimlerini reddeder., E) Eserleri biçimin ölümünü ilan eder. |
Lahanalar turpgiller ailesinden bir grup bitkinin adıdır ve ül-kemizde çok sayıda lahana çeşidi yetiştirilmektedir. Brokoli, kamabahar. kırmızılahana, beyazlahana, Brüksel lahanası. karalahana ve alabaş bunların bir kısmıdır. Aşağıda da sözü edilen bu lahana çeşitlerinden bazılarının özelliklerine yer verilmiştir.Bu parçada sözü edilen beş lahana türüyle ilgili, hangi yargılarına ulaşılabilir? verilen paragraf ve soruyu kullanarak 5 alternatif opsiyon yaz. | Şıklar: A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) I ve III E) I, II, ve III |
Lahanalar turpgiller ailesinden bir grup bitkinin adıdır ve ül-kemizde çok sayıda lahana çeşidi yetiştirilmektedir. Brokoli, kamabahar. kırmızılahana, beyazlahana, Brüksel lahanası. karalahana ve alabaş bunların bir kısmıdır. Aşağıda da sözü edilen bu lahana çeşitlerinden bazılarının özelliklerine yer verilmiştir.Bu parçada lahana çeşitleri hakkında bilgi verilen bölümlerden hareketle aşağıdaki genellemelerden hangisine ulaşılabilir? verilen paragraf ve soruya göre 5 seçenek oluştur. | Şıklar: A) Bir bitkiye dair farklı bilimsel görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göstermektedirler. B) Bir bitkinin hastalıkları iyileştirmesine ilişkin ortak görüş olduğunu vurgulamaktadırlar. C) Aynı bitkiye ait farklı pişirme teknikleri olduğunu belirtmektedirler. D) Bir bitkinin farklı türlerinin vitamin ve kullanım alanları dile getirilmektedir. E) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu aynı bitki üzerinden lezzet bazında değerlendirmektedir. |
Uzak ada Japonya. yüzlerce yıllık kendine has kültürü, dünyanın batısından bir hayli değişik gelenekleriyle, polisiye edebiyatta da farkını ortaya koyuyor. Korku ve gerilim öğeleriyle bezeli, okuyucuyu rahatsız eden, Kanae Minato tarzı Japon suç romanları. doğrusu herkese hitap edilecek cinsten değil. Elbette bu ürkütücü tarzın dışında genele hitap eden yazarlar da bir hayli fazla. Hatta toplumdaki yozlaşmaya eleştiri getirenler de mevcut. Fuminori Nakamura, Miyuki Miyabe ve Natsuo Kirino, Japon polisiyesi denilince akla ilk gelen isimlerden bazıları.İki parçayla ilgili olarak, aşağıdaki yargılarından hangileri söylenebilir? verilen paragraf ve soruyu kullanarak 5 adet opsiyon üret. | Şıklar: A) Yalnız I, B) Yalnız II, C) I ve II, D) Hiçbiri, E) I ve III |
Yalnızca muhteşem doğası ile değil, refah seviyesi ve insanlarının mutluluğu ile de sıkça bilinen masal diyarı İsveç. tüm o ütopik albenişine rağmen nasıl olur da en sağlam polisiyelerin yazıldığı bir yer olabilmeyi başarır anlamak güç. İskandinav polisiyesi, dünya eğlence sektörünün kalbi Hollywood'a doğrudan transfer olacak kadar iddialı sanatçılarla dolup taşıyor. Milenyum Üçleşmesi'nin yazarı Stieg Larsson, ülkemizde de çok sevilen Jo Nesbo, Elsebeth Egholm. Arne Dahl, genç yaşında ödüllere doyamayan Salla Simukka gibi yazarlar ve daha niceleri, bayrağı taşımaya devam ediyorlar.Numaralanmış parçaların anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki hangi görüş söylenemez? aşağıdaki paragraf ve soru için 5 alternatif seçenek oluştur. | Şıklar: A) I. parçada niteleyici sözcüklere yer verilmiştir., B) II. parçada öznel ifadeler kullanılmıştır., C) I. parçada alıntılamadan yararlanılmıştır., D) II. parçada karşılaştırma yapılmıştır., E) I. parçada farklı cümle türleri yer almıştır. |
(No paragraph provided, skipping to the next question)ll. parçadaki altı çizili sözle asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisinde vardır? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı seçenek oluştur. | Şıklar: A) O yazar, sözcüklerin anlam katmanlarında dolaşarak okuru etkilemeyi başarıyor., B) Hızla artan iletişim olanakları sayesinde bilgiye kolayca ulaşabiliyoruz., C) Aşkı sürdürülebilir kılmanın yolu, onu idealize etmekten geçer., D) Hayali dünyanın çekiciliğini sanatçının bu masal kitabında bulabilirsiniz., E) Unutmanın alımlı hâlini o şarkıcının kırkbeşlik plaklarını dinlerken yaşıyorum. |
Nİ Arık çoğu şeyin arasında fark kalmadığından mı yoksa farkları göreceğimizden emin olmadıklarından mı nedir, çoktandır dergilerde, benzer iki resim arasındaki yedi farkı bulmamızı istemiyor kimse bizden. Oysa biz, birbirinin aynı görünenden iki resme baktığımızda, “Aralarında bir fark yok!” deyip geçmez, farkları bulup çıkarır, neşeyle çıktığımız basamakların bizi götürdüğü yerde bir cümlenin altını çizerdik: Benzerlikler yanıltır.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi vardır? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 farklı seçenek oluştur. | Şıklar: A) Açıklamaya başvurma, B) Örneklere yer verme, C) Alıntıdan yararlanma, D) Koşul öne sürme, E) Soyut kavramları somutlaştırma |
Birkaç üniversiteden araştırmacıların ortaklaşa gerçekleştirdiği çalışmalar sonucunda laboratuvar ortamında kök hücre üretmek için kullanılabilecek yapay kemik iliği üretildi. Doğal kemik iliğinin sahip olduğu yaşamsal özelliklere sahip olan yapay ilikten yakın gelecekte lösemi hastalığının tedavisinde yararlanılabileceği belirtiliyor. Alyuvarlar veya bağışıklık hücreleri gibi kan hücreleri, kemik iliğindeki kök hücreler tarafından devamlı olarak yenileniyor. Lösemi gibi hastalıklarda, hastanın yapısı bozulmuş hücrelerinin yerini sağlıklı kök hücreler alıyor. Dünyada bu tür hastaların ihtiyacına cevap verebilecek sayıda bağış olmaması önemli bir sorun. Kök hücrelerin çoğaltılmasıyla bu sorunun giderilebileceği düşünülüyor.Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? verilen paragraf ve soru çerçevesinde 5 alternatif opsiyon yaz. | Şıklar: A) II, B) III, C) IV, D) V, E) VI |
XIX. yüzyılda dışarıdan gelebilecek herhangi bir salgın hastalık tehlikesine karşı karantina idaresi kurulmuş. Karantina. İtalyancadan alınmış ve “kırk, kırklık, kırk-tan ibaret” anlamına gelen bir sözcük. Salgın hastalık tehlikesine karşı İstanbul'dan sonra ikinci karantina idaresi 1840'ta İzmir'de kurulmuş. Önce gemiler İzmir Karantina Idaresinin bulunduğu sahilde kırk gün bekler ve yolcular barakalarda kalırmış. 1846'da Mithat Paşa Meslek Lisesinin yanındaki yerde bir karantina binası inşa edilmiş ve günden sonra semtin adı Karantina olarak kayıtlara geçmiş. 1863'te Karantina Idaresi Urla'ya taşınsa da semt sakinleri arasında bu ismin kullanımı günümüze kadar devam etmiş.Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı seçenek oluştur. | Şıklar: A) I, B) II, C) IV, D) V, E) VI |
DB Türkiye'nin programlı modemleşme çabalarıyla Türk romanının ortaya çıkışı eş zamanlı olmuştur. Batı Avrupa'nın doğusundaki kimi ülkelere ait romancılar gibi Türk romancıları da çoğu zaman aşağılık duygusuna varan bu gecikmişlik duygusunu, yakın zamanlarda roman küresel bir yönelime girinceye kadar üstlerinden atamadılar.Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? bu metin ve soruyu kullanarak 5 adet seçenek yaz. | Şıklar: A) Ne yazık ki aradan koca bir yüzyıl geçmesine rağmen Türk romanı beklenen atılımı henüz gerçekleştirememiştir, B) Çağdaş Türk romanının sorunlarını ve içinde bulunduğu durumu daha iyi anlayabilmek için Tanzimat yıllarına kadar gitmek gerekmektedir, C) Gecikmişlik hissini uzun süredir üzerinden atamayan Türk romancısı, çağdaşlarına yetişmiş bir durumda ve Türk romanı. Batı romanından daha parlak bir vaziyette-dir, D) Türk romancıları çağdaş romanın anlatı stratejilerini yeniden işleyerek dünyaca benimsenen tema ve üsluplarla çağdaşlarına önceden olduğu gibi yol göstermektedir, E) Böylelikle, Türkiye'de romanın ilk evresindeki bocalama, bir uygarlığın dönüşüm yaratma çabalarını gösteren bir sorun olarak değerlendirilebilir |
İD En basitinden en karmaşığına kadar birçok buluş, hayata geçmeden önce uzak bir hayalden ibarettir. Bu noktada ya-pılamaz, gidilemez gibi sınırlamalar insanları bir anlamda tahrik eder. ----. Çünkü olanaksıza boyun eğmeme, meydan okuma içgüdüsel bir davranıştır. Kuşkusuz cesaret. bilimde olmazsa olmazlardan biri ve bilim insanlarında itici güç oluşturan bir unsur. Popper, olanaksızı deneyen bilim insanlarını “cesur tahminler yapan ve kendi tahminlerini çürütme yolunda ciddi çabalar gösteren kişiler” olarak tanımlar.Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? verilen paragraf ve soruya göre 5 seçenek oluştur. | Şıklar: A) Olmaz deneni gerçekleştirme isteği, insan doğasındaki temel unsurlardandır |
NE Yakın zamanda hiç Balkan kökenli bir yazarın romanını okudunuz mu? Veya Balkan kökenli bir yazar ismi sorulsa bir çırpıda cevaplayabilir misiniz? Muhtemelen sayacağınız isimlerin çoğu eserlerini ya İngilizce ya Fransızca ya da Almanca yazmıştır. İsmail Kadare, Herta Müller, Norman Manea, Elias Canetti. Miroslav Penkov... Listeyi daha da uzatabiliriz. Aralarında ödüllü hatta Nobel ödüllü yazarlar da var. Fakat kendi dillerinde eser veren Balkan kökenli yazarlar gölgede kalmıştır. Kendi içindeki bütünlüğü ve çeşitliliği ile Balkan edebiyatını temsil etseler de yabancı okurlar için hâlâ bilinen yazarlar arasında değiller maalesef.Bu parçada Balkan edebiyatı ile ilgili olarak aşağıdaki hangi şıklara değinilmemiştir? aşağıdaki paragraf ve soru için 5 alternatif seçenek oluştur. | Şıklar: A) Yazarların kültürel zenginliği sergileme kaygısı taşır |
EA İsviçre'de son dönemlerde uyku üzerine yapılan bir araştırmada uyku sorunu olmayan 12 sağlıklı erkek, iki hafta arayla karanlık bir odada öğleden sonra 45 dakikalık uykuya yatırılmıştır. İlk seferde sabit, ikincisinde ise hafifçe sallanan bir yatakta uyumaları sağlanarak, çalışmaya katılan kişilerin beyinlerinin elektriksel etkinliği EEG yöntemi ile ölçülmüştür. Araştırma sonucunda ise sallanarak uyuyanların hafif uyku (N1) ve derin uyku (N2) aşamalarına daha çabuk geçtikleri, derin uykuda daha uzun süre kaldıkları saptanmıştır.Bu parçada sözü edilen araştırmanın amacı aşağıdaki hangi şıktır? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı seçenek oluştur. | Şıklar: A) Gündüz uykusunun sağlık üzerindeki etkilerini gözlemlemek |
EE) Başından beri biliyordum ki şu veya bu çevreden, şu veya bu sayıda insanın iyi ve sevimli bulduğu şiirler yazmak müm-kündü. Böyle bir yolu seçtikten sonra, geçerli ortalamayı fark etmek ve o normlara uygun olanı üretmeyi sürdürmek de gerekiyordu. Ama böylesi bir yol, toplumun beğenilerinin sürekli değişmesi yüzünden beni kendime yabancılaşma batağına götürürdü.Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen bir şairin düşüncesi olabilir? aşağıdaki paragraf ve soru için 5 alternatif seçenek oluştur. | Şıklar: A) Toplumdaki eğilimleri izlemek şairlerin üretkenliğini yitirmesine neden olur. |
Coğrafi keşitlerle birlikte gerçekleşen sömürgecilik taaliyet-leri sırasında İspanyolları, yerliler karşısında farklı ve üstün kılan özelliklerden biri de, şövalye romanlarına tutkulu yakla-şımlarıdır. Bu romanlar, gerek yeni kıtaya çok uygun düşen büyülü ve efsanevi nitelikleriyle gerekse ölümüne savaş ve buna bağlı bir şeref anlayışına yaptıkları göndermelerle, sö-mürgeci mantığı etkilemiş ve beslemiştir.Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon üret. | Şıklar: A) Şövalye romanlarında, ölümüne savaşmanın şerefli bir davranış olarak yüceltildiği |
(A Her yıl, milyonlarca ton plastik üretiliyor. Diğer yandan da plastik su şişeleri gibi geri dönüşümü sağlanamayan büyük miktarda atığın denizleri doldurmaması için çözüm arayışı sürüyor. Bu çözümlerden en umut verici olanı atıkları veya plastikleri parçalayan organizmalar. Ancak daha basit çözümler de var. Yakın zamanda bir araştırmacı, plastiğin aksine kalıcı olmayan ve kullanıldıktan sonra biyolojik olarak parçalanabilen bir malzemeden şişe üretme fikrini ortaya attı.Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? verilen paragraf ve soruyu kullanarak 5 alternatif opsiyon yaz. | Şıklar: A) Biyolojik olarak parçalanabilen şişe, şimdilik tasarım aşamasında olan sonuç odaklı çalışmalardan biridir. |
İİB veni nesil, maaş değil unvan peşinde! Bir araştırma şirketi, maaşlı çalışan 18-25 yaş aralığındaki 830 kişiyle yaptığı görüşmede kişilere unvan tercihine yönelik sorular sormuştur. Araştırma sonucunda katılımcıların 2480'inin “Çalıştığım yerdeki önceliğim unvan değil, maaşım.” cevabı verdiği. 2618'inin “Unvanım yüksettilerse maaşımın aynı kalması önemli değil.” görüşünü belirttiği, “62'sinin de “Unvanım yükselirse maaşımın düşmesi benim için önemli olmaz.” dediği tespit edilmiştir. Araştırma sonuçları, son dönemde popüler hâle gelen unvan pazarlamasının nasıl yapılacağı konusunda da şirketlere önemli geri bildirimler sunmuştur.Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? verilen paragraf ve soruya göre 5 seçenek oluştur. | Şıklar: A) Kanıtlanamayan varsayımlar üzerinde yorum yapılmaktadır. |
İRA Matisse, aynı mavi tonunun bir santimetrekaresiyle bir metrekaresinin birbirinden farklı olduğunu söyler. Benzer şekilde, mavi bir daire ile aynı maviden yapılmış bir kare farklı tonlardadır. Ona göre bir renk; paletteyken farklı, fırçadayken farklı, tuvaldeyken farklıdır. Çevresindeki diğer tonların ve şekillerin yarattığı uzam, resmin içindeki ve üzerindeki ışık, nesnelerin düşme ve gerileme oranlarını belirleyen konum; her tonu farklılaştırır. Resme bakanın, binlerce rengin bir çerçeve içinde eritildiğini düşünmesi bundandır.Matisse'e göre aşağıdakilerden hangisi renk tonunu farklılaştıran bir etken olamaz? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 seçenek oluştur. | Şıklar: A) Form ve ışık B) Alanın boyutu |
EB Genelde mistik Doğu'nun. özelde Türk edebiyatının en büyük mutasavvıflarından biridir Mevlana. Halk ve Hak âşığı olan Mevlana, kişisel gelişim serüvenini “Hamdım, piştim, yandım.” ifadesiyle özetler.Mevlana bu sözleriyle aşağıdakilerden hangisini anlatmak istemiştir? verilen paragraf ve soruyu kullanarak 5 alternatif opsiyon yaz. | Şıklar: A) Bu dünyanın geçici olduğunu, B) Her insanın kendine özgü bir serüveninin olduğunu, C) Olgunluğun aşamalar sonucu gerçekleştiğini, D) İnsan ruhunun mükemmelleşmek zorunda olduğunu, E) Hiçbir gelişmenin sebepsiz olmayacağını |
Gazeteci: Denizin renginin mavi olduğunu söyleyen genç dostunuza niçin şiir yazmayı bırakmasını salık verdiniz? Şair: Deniz mavi olduğu için. Gazeteci: Aynı sözleri söyleyen bir ressam olsaydı yanıtınız yine aynı mı olacaktı? Şair: Bir ressama denizin rengini sormazdım ki. Olsa olsa dalgaların sesini betimlemesini isterdim ondan.Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki şairin sanat anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir? paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon üret. | Şıklar: A) Bir eserin sanatsal bir nitelik taşıdığını anlamanın en kolay yolu, onun gerçekliği olduğu gibi yansıtabilmesinden geçer. B) Bence sanatın amacı, sözcükler veya görsel tablolar aracılığıyla karşısındaki kişiyi duygusal bir ruh haline taşıyabilmektir. C) Sanatın işlevinin, ele aldığı gerçekliği bir başka düzleme taşıyarak onu dönüştürebilmesinde saklı olduğunu düşünüyorum. D) Sanatın; işlediği herhangi bir gerçeklik veya nesneyi, onları kuşatan sınırlar içinde resmedebildiği ölçüde başarılı olacağına inanıyorum. E) Şiir, resim veya sanatın diğer alanları, insani gerçeklik karşısında bir ayna olmayı başarabilirse asıl hedefine ulaşmış sayılır. |
Kurşun kalem yapan yaşlı bir adam, yaptığı kalemleri satıcıya vermek için kutuya koyarken içlerinden birini kenara ayırdı ve ona “Olabileceğin en iyi kalem olmak istiyorsan şu beş şeyi asla unutma!” diyerek şu öğütleri verdi: * Hayatta başarılı olmak için öncelikle kendini, seni kullanmayı bilen bir kişinin ellerine almasına izin vermelisin. * Zaman zaman ucunu açacaklar ve bu sana acı verecek fakat daha iyi bir kalem olmak için buna katlanmalısın. * Yaptığın yanlışlara üzülme, yeniden yazma fırsatın olacak daima. Bu fırsatları kaçırma! * Seni sen yapan en önemli parçanın, içindeki kurşun olduğunu unutma! * Üzerinde dolaştığın her yüzeye kendine ait bir işaret bırakmalısın ve yazmaya devam etmelisin.Bu parçada kurşun kalem ustasının kaleme verdiği öğütlerine göre, kalemin başarı için sahip olması gereken özellikler arasında aşağıdakilerin hangisi yoktur? verilen paragraf ve soru çerçevesinde 5 alternatif opsiyon yaz. | Şıklar: A) Gerçekçi olmak, B) Sabırlı olmak, C) Umudunu korumak, D) Özünü hatırlamak, E) Özgün olmak |
İİ asağıdaki parçalardan hangisi “İyi bir yazar şüphesiz. insan psikolojisini çok iyi bilmeli, karakterlerini önce kendisi anlamalıdır.” düşüncesine uzak düşmektedir?Aşağıdaki parçalardan hangisi “İyi bir yazar şüphesiz. insan psikolojisini çok iyi bilmeli, karakterlerini önce kendisi anlamalıdır.” düşüncesine uzak düşmektedir? bu paragraf ve soruyu ele alarak 5 adet opsiyon yaz. | Şıklar: A) Ed Catmull'un Yaratıcılık'ına biyogratimsi denmesinin sebebi, kendi çocukluğunu anlatıyor gibi görünse de aslında herkesin çocukluğundan bahsetmesidir. Karakterlerini o kadar içten tanıtıyor ki onlarla bir arada yaşıyor gibi hissediyoruz. B) Şanzelize Düğün Salonu adlı eserinde Tarık Tufan, bir karakterine isim vermeyerek onun hayatındaki bocalamalara dikkat çekmek istiyor. Okurlardan kendi içsel dünyalarına göre karaktere isim koymalarını bekliyor. C) Olasılıksız ve Empati'nin yazarı Fawer, son kitabıyla da başarıyı yakalamış görünüyor. Kahramanının zihnini ve duygularını ters yüz ederek çıktığı maceranın masalsı bir zeminden yükselmesi ağızda güzel bir tat bırakıyor. D) Nobel ödüllü yazar Saramago'nun eseri Körlük, umutsuz ama insana cesaret aşılayan romanlardan biri. Kitabın başarısı, bir döneme bağlı kalmadan insanı hem tarihsel derinlikte hem de kendi psikolojisinin diplerine inerek analiz etmesinde yatıyor. E) Nahid Sıtkı Örik'in Kıskanmak'la yakaladığı başarı, insan ruhunun derinliklerinde gördüklerini gün yüzüne çıkara-bilmesinde yatar. Çünkü yazar, kahramanını önce bağrına basmış, ondan sonra okurun karşısına çıkarmıştır. |
Eskiden güvenlik şirketleri, piyasadan ikinci el bilgisayar ve sabit diskleri toplar, bunlardan kurtardığı verilere ilişkin de raporlar yayımlardı. Bu raporlar bize “Siz bilgisayarınızdan özel bilgileri sildiğinizi sanıyorsunuz ama bu işi düzgün yapmazsanız sildiklerinize başkaları kolaylıkla ulaşabilir.” mesajını verirdi. Geçtiğimiz aylarda bir güvenlik şirketi, benzer konuda yeni bir çalışmayı akıllı cep telefonlarıyla gerçekleştirdi. Şirket, kullanılmış 20 telefonu piyasadan toplayarak veri kurtarma prosedürlerini uyguladı ve telefonlardan çıkan verilerini değerlendirdi. Bu uygulamadan elde edilen sonuçlar şaşırtıcıydı. Şirket sadece 20 telefondan; yaklaşık 40 bin fotoğraf, 1000 İnternet arama geçmişi, 750 e-posta ve kısa mesaj hatta bir adet onaylanmış kredi kartı bilgisine ulaşılğını raporladı.Bu parçada söz edilen araştırmanın sonucundan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? verilen metin ve sorudan 5 farklı seçenek yaz. | Şıklar: A) Teknoloji, yaptığımız işlemleri koruyabildiği ve ileriki aşamlarda tekrar kullanıma sunabildiği için kişilerin hayatına kolaylık getirebilir. B) Farklı uygulama ve araştırmalarla desteklenmediği sürece teknolojinin gelişim hızının ne kadar şaşırtıcı olacağını görmek zaman gerektirir. C) Elektronik cihazlardaki bilgiler silinmiş gibi görünse de başkalarının bu bilgilere erişebilme imkânının olması tehlike oluşturabilir. D) Akıllı telefonlardaki kişisel veriler, suçluların yakalanmasında ve hangi suçların işlendiğinin belirlenmesinde yol gösterici olabilir. E) Elektronik cihazlardaki verilerin silindikten sonra bile kurtarılmasına imkân veren teknoloji, bu cihazların üretim aşamasında kullanılabilir. |
(Same as Paragraf_1)Bu parçada belirtilen eski ve yeni araştırmalar; aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 farklı seçenek oluştur. | Şıklar: A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) II ve III E) I, II, ve III |
Bugün devlet ve vakıf üniversitelerinde, öğrencilerin hem kendilerini iş yaşamına hazırlamaları hem de deyim yerindeyse cep harçlığı kazanmaları için değişik çalışma programları mevcut. Bu programlar sayesinde öğrenciler bir yandan eğitimlerini ara vermeksizin sürdürürken bir yandan da üniversite içindeki çalışma ortamında iş deneyimi kazanıyor ve ihtiyaçlarının en azından bir kısmını karşılayabilecekleri küçük bir gelir elde ediyorlar. Üniversiteden mezun olduktan sonra öğrencilerin öz geçmişlerine yazabilecekleri bu ilk tecrübeleri, iş bulmalarına yardımcı olduğu gibi işlerine kolayca adapte olmalarını da sağlıyor. Böylece öğrenciler, okul için değil hayat için öğrenmeye ilk adımlarını atıyorlar. Bu sayede öğrenciler, mezun oluncaya kadar geçen sürede akademik gelişimlerinin yanı sıra ilgi, yetenek ve kariyer hedefleri doğrultusunda da eğitici etkinliklerde bulunuyor; yaşamlarını daha renkli, eğlenceli ve keyifli hâle getiriyorlar.Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi yanlıştır? bu paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon yaz. | Şıklar: A) 1. cümlede, öğrencilere sunulan imkânlarla ilgili tespit yapılmıştır. B) II. cümlede, önceki cümleyle ilgili ek bilgi verilmiştir. C) III. cümlede, öncekilerden farklı bir kazanımdan söz edilmiştir. D) IV. cümlede, öğrenmenin amaçlarından biri dile getirilmiştir. E) V. cümlede, öğrencilerin iş bulmalarındaki kolaylıktan söz edilmiştir. |
(Same as Paragraf_3)Bu parçadan üniversitelerdeki çalışma programları ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 seçenek oluştur. | Şıklar: A) Öğrencilerin kişisel gelişimine yardımcı olmaktadır. B) Öğrencilere, okul yaşamlarında ekonomik getiri sağlar. C) Yaşamı, öğrenciler için daha keyifli kılmaktadır. D) Öğrencilerin branşlaşmada doğru tercih yapmalarını sağlamaktadır. E) Öğrencilerin çalışma hayatına uyum sürecini kolaylaştırmaktadır. |
Bir parçada okuyucuyu olay içinde yaşatmak amaçlanmışsa, metinde olay örgüsü, yer, zaman, kahraman gibi unsurlar bulunuyorsa, genellikle geçmiş zaman kullanılmışsa bu parçada ÖYKÜLEYİCİ ANLATIM vardır.Bir parçada hangi anlatım türü kullanılır? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 farklı seçenek oluştur. | Şıklar: A) Öyküleyici Anlatım, B) Betimleyici Anlatım, C) Tartışmacı Anlatım, D) Tanık Gösterme, E) Birinci Kişili Anlatım |
Bir parçada gözlem gücünden yararlanılmışsa, niteleyici sözcükler (sıfatlar) fazlaysa, insanların fiziksel ve ruhsal özellikleri ya da tabiata, dış dünyanın öne çıkan özellikleri tasvir edilmişse yani yazar âdeta size zihninizle resim yapmayı düşünmüşse bu parçada BETİMLEYİCİ ANLATIM vardır.Bir parçada hangi anlatım türü kullanılır? bu paragraf ve soruya dayanarak 5 adet seçenek oluştur. | Şıklar: A) Öyküleyici Anlatım, B) Betimleyici Anlatım, C) Tartışmacı Anlatım, D) Tanık Gösterme, E) Birinci Kişili Anlatım |
Bir parçada okuyucu herhangi bir konuda bilgilendirilmek isteniyorsa, nesnel bilgiler ve...Bir parçada hangi anlatım türü kullanılır? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı seçenek oluştur. | Şıklar: A) Öyküleyici Anlatım, B) Betimleyici Anlatım, C) Tartışmacı Anlatım, D) Tanık Gösterme, E) Nesnellik |
Operanın sansasyon yaratması, bestecinin bir Richard Strauss'un en önemli şarkı ustası olarak kabul besteci olması ifadesinde “en” edilmesi kışıden kışıye sözcüğü diğer bestecilerle değişen bir ifade olduğun- karşılaştırma yapıldığını dan öznellik barındırır gösterir.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? verilen paragraf ve soru çerçevesinde 5 alternatif opsiyon yaz. | Şıklar: A) Benzetme B) Öznellik C) Tartışma D) Örnekleme E) Karşılaştırma |
Kentin tarihine tanıklık eden ve onunla bütünleşen varlıklar parçada şöyle örneklendirilmiştir: Galata Kulesi, Beyoğlu'nun yıkık dökük evleri, bir avlunun gölgesindeki zarif bir kuyu. görkemli asırlık çınarlar, yüzyıllık bir çeşme. eski aile fotoğrafları... Kentsel düş gücünü heceleyenler, kentin karakteri olan nesnelerdir. Bu nesneler, kentin tarihine tanıklık eden ve onunla bütünleşen varlıklar olarak kendilerini kabul ettirir. Dilsiz güçler rolünde hep sahnededirler. Galata Kulesi, Beyoğlu'nun yıkık dökük evleri, bir avlunun gölgesindeki zarif bir kuyu, kim bilir güneşin yakıcılığında hangi sohbetlere siper olmuş görkemli asırlık çınarlar, yüzyıllık bir çeşme, küçük bir fotoğrafçının vitrinini süsleyen eski aile fotoğrafları... Bu nesnelerin işlevi; varlıklarıyla kentin romanını yazmak, varlıklarını sürdürürken çağın yüklediği yeni anlam-lara rağmen kente sahip çıkmaktır.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi vardır? verilen paragraftan ve sorusundan yola çıkarak 5 adet opsiyon yaz. | Şıklar: A) Öyküleme B) Ömeklendirme C) Tanık gösterme D) Tanımlama E) Karşılaştırma |
“İğneyle kazu kazar gibi” ifadesinde “gibi” sözcüğüyle benzerlik ilgisi Bir noktadan sonra, hayal ettiğim bu dünya benim elimden çıkar ve kafamın içinde yaşadığım şehirden daha gerçek olur. O zaman bütün insanlar ve sokaklar, eşyalar ve binalar sanki hep kurulmuştur. Benim kafamın içinde. benim elimden, benim hayalimde ve kitaplarımda değil kendi kendilerine yaşamaya başlarlar. İğneyle kuyu kazar gibi “Hayal ettiğim sabırla hayal ederek kurduğum bu âlem, bana o zaman her şeyden daha gerçekmiş gibi gelir.Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? bu paragraf ve sorudan hareketle 5 seçenek yaz. | Şıklar: A) Kişileştirmeye yer verilmiştir. B) Birinci kişili anlatım kullanılmıştır. C) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. D) Benzetme yapılmıştır. E) Örneklemeye başvurulmuştur. |
Osmanlı coğrafyasını gezen seyyahların edındığı izlenimler. bu coğrafya hakkında bilgiler verdiğinden açıklama niteliği taşır. 2018 AYT olasax <abul Osmanlı coğrafyasına yolu düşen seyyahların tamamı: devletin büyüklüğünü, halkın medeni sey; hayat şartlarını, şehirlerin güzelliğini, kurum ve kuruluşların intizamını öve öve bitiremezler. N Kusursuz işleyen bu sistem; toplamı 15 milyon kilometrekare tutan bir devleti yaşatıyor, içinde 12 eyalet barındırıyordu.Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? verilen paragraf ve soru çerçevesinde 5 alternatif opsiyon yaz. | Şıklar: A) İkilemelere yer verilmiştir. B) Açıklama yapılmıştır. C) Nicel verilerden yararlanılmıştır. D) Öznel ifadeler kullanılmıştır. E) Örneklerden yararlanılmıştır. |
“yılan mısalı kıvrılan yokuş” ifadesinde yokuş yılana benzetılmıştır. aga sGg gruplar i<ilerrrizezi? Bakmayın sahilinin dolguyla denizden yükseltilmiş olmasına; denizin içinden çıkıp içeri doğru yılan misali kıvrılan yokuşun ta Galata Kulesi'nin gölgesine kadar uzandığı bir semt Tophane. Ana sokakları bayır, ara sokakları çıkmaz. Bu nedenledir ki adımlar hafif hafif, ağır ağır atılır burada. Sanki semti derinlemesine hissettirmek ve geçmişi teneffüs ettirmek için yukarı doğru uzadıkça uzar yol.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? verilen paragraf ve soru çerçevesinde 5 alternatif opsiyon yaz. | Şıklar: A) Karşılaştırma B) Benzetme O) İkileme D) Niteleme E) Mecazlı söyleyiş |
“Irmağın çevresinin ağaçlarla kaplı olması” betimleme (tasvir etme) unsurudur. Her iki yanı ağaçlarla kaplı bir ırmağın ve gitgide silinen gecenin kıyısında sessiz sedasız yürüdük. Acı bile duyulamayacak kadar soğuk, çöllerden daha ıssız bozkırda ışığın gülümseyişini bekledik. Sırlarla dolu ama her günü bayram şehirlerde yitirdik kendimizi. Serçeler gibi uzaktan izledik bu güzelliği.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? verilen paragraf ve soruya göre 5 seçenek oluştur. | Şıklar: A) Açıklama B) Benzetme C) Kişileştirme D) Betimleme E) Karşılaştırma |
Haber ajanslarına 2019 Aralık ayı sonlarında, Çin'in Hubei eyaletinin Wuhan kentinde bir deniz ürünleri pazarında, sebebi bilinmeyen çok sayıda (zatürre) pnömoni hastasının olduğu bildirildi. Dünya Sağlık Örgütü ilk olarak 12 Ocak 2020'de bu şikâyetlerin nedeninin yeni tip bir koronavirüs olduğunu (2019-nCoV) açıkladı. Sonrasında 11 Şubat 2020'de bu yeni virüs SARSCoV-2 olarak isimlendirildi. Hastalardan alınan numuneler sonucunda, 7 Ocak 2020'de SARS-CoV-2'nin tüm genom dizisi, Çinli bilim insanları tarafından kısa sürede haritalandırıldı. DSÖ ise kaynağı olan şehrin sınırlarını aştığı için 11 Şubat 2020 tarihinde bu salgını “Covid-19” pandemisi olarak ilan etti.Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? verilen metin ve sorudan 5 farklı seçenek yaz. | Şıklar: A) I. cümlede nesnel anlatım söz konusudur. B) II. cümlede bir tespitte bulunulmuştur. C) II. cümlede öznel bir anlatım vardır. D) IV. cümlede terimsel ifadeler kullanılmıştır. E) V. cümlede neden-sonuç ilişkisi vardır. |
EB) kaçışta önemli olan, bir şeyden kaçmak kadar bir şeye de kaçmak zorunda olduğunuzdur. Gittiğinize değecek bir yere gitmeniz ve yaşadığınız deneyimle daha iyi biri olarak dönmeniz gerekir. Çok fazla -sözüm ona- fantastik roman yalnızca boş şekerden, kenarları kesilmiş bir hayattan ibarettir. Bunların hepsi bir şeylerden kaçmaktadır. Disney gezintileri, saçma hikâyeler, elfler... Bunlarla hiçbir yere varılmaz. İyi olanlar ise sizi bir yere götürür. Onlar sizi, dünyayı göre'bileceğiniz yeni bir yere götürür.Bu parça için, karşılaştırmadan yararlanılmıştır, tanım cümleleri kullanılmıştır, tartışmacı anlatım ağır basmaktadır yargılarından hangileri doğrudur? verilen metin ve sorudan 5 farklı seçenek yaz. | Şıklar: A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III |
Iyi bir sanatçı karanlık yönleriyle ilişki kurmaktan kaçamaz, kaçmamalı. Sadece ona iyi gelen, iyi duygu veren insanlarla görüşerek huzur ve güven dolu, korunaklı bir hayat yaşayan, sanatta belli bir derinliğe ulaşamaz. Goethe der ki: “İyi duygularla iyi sanat yapılmaz.” Tamam, doğru, katılıyorum ama bu, kural değil; bu konuda genelleme yapılamaz, diyorum ben de. Kendi kabuğundan hiç çıkmayan, söz gelimi korkağın biri de dünyasının derinliklerine dair bir şeyler yapabilir mesela.Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? verilen paragraf ve soruyu kullanarak 5 adet opsiyon üret. | Şıklar: A) Alıntılara başvurulmuştur. B) Öneri cümlesine yer verilmiştir. C) Tartışmacı anlatımdan yararlanılmıştır. D) Devrik cümleye yer verilmiştir. E) Tanımlamadan yararlanılmıştır. |
DB Kayalar arasındaki dik ve dar bir patikadan inince Kızılkeçili Deresi'yle karşılaştık. İki sırtın birleştiği dar boğazda kayadan kayaya atlayarak köpüren sular, kulakları dolduran büyük bir gürültü çıkarıyordu. Suyun kenarındaki dar yolda, çoğu zaman taştan taşa atlayarak yürümeye başladık. Kâh derenin kıyısına iniyor kâh tekrar sırta tırmanarak beyaz köpüklü çağlayanlara yüksekten bakıyorduk. Boğaz gittikçe daralıyor; iki yandan dimdik yükselen kayaların yarıkları arasında fırlayan kocaman çam ağaçları, yan yatmış bir hâlde boşluğa uzanıyordu.Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 seçenek oluştur. | Şıklar: A) Okuyucuya izlenim kazandırma amaçlanmıştır. B) Niteleyici sözcüklere yer verilmiştir. C) Aşamalı bir durumdan bahsedilmiştir. D) II. kişili anlatım kullanılmıştır. E) Somut anlam taşıyan ifadelere yer verilmiştir. |
Uzun zaman aşksız yaşadım. Bu, mevsimin sonbahar ol- ması ve havaların yağmurlu gitmesinden değildi. Yalnızca eski bir sevdadan kurtulmuş, bir yenisine başlayamamıştım. Aşk benim için eski bir alışkanlıktı. Bir zamanlar aşksız bir insan nasıl yaşar, nasıl dolaşır, neler düşünür diye merak ederdim. Herhâlde bir insan şehrin uçsuz bucaksız caddelerinde gölgesini peşine takarak dolaşmaz. Unkapanı Köprüsü'nden mavnaları seyretmez. parklarda avarelikten hoşlanmaz, romantik filmler sevmezdi. Yalnız kendi için yaşar. başka bir şey bilmezdi.Bu parçanın anlatımı için, hangi yargılarından hangileri doğrudur? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur. | Şıklar: A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) Hiçbiri |
B Kar uyuşuk, isteksiz ve zevksiz yağıyordu. Hava, gökyüzü ile yeryüzünün arasını dolduran boşlukta katılaşmış, zaman katılığında erimişti ve kar bu katılıkta ancak boğulmamak için uykuda ve düşsel sallanıyordu. Gökle toprak arasında bir bocalayıştı bu. Akşam oluyordu; şehir, bütün bu donmuş- luk arasında ışıklarını yakmış, bilmediği bir geceye hazırla- nıyordu. Şehirde, gidip gelen -bir geniş kaldırımın üstünde gidip gelen- bunca insanın içinde bir kişi vardı ki karı andırı- yordu. Ötekiler kendilerinden olmayan bu adamın farkında bile değillerdi.Bu parçanın anlatımında düşünceyi geliştirme yollarının hangileri kullanılmıştır? bu paragraf ve soruya dayanarak 5 adet seçenek oluştur. | Şıklar: A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) Hiçbiri |
LA) Yüzlerce, belki binlerce senelik zeytin ağaçlarının arasında uzanan, çukur, iki yanı böğürtlen ve hayıtlarla örülü yolda ağır ağır yürüyordum. Arkamdan yükselen güneş, gölgemi araba izlerinin kıvrımları üzerine serip uzaklara kadar götürüyor; deniz tarafından yüzüme doğru esen hafif ama serin bir bahar rüzgârı, kasabadan uzaklaştığımı hatırlatıyordu. Kırağı yemiş toprak ve taze çimen kokusu etrafı kaplamıştı. Tarla kuşlarıyla, serçeler ötüşe ötüşe ağaçtan ağaca Sıç- rıyor, güneşin vurduğu yerlerden dalgalı bir buğu yükseli- yordu.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? verilen paragraf ve soruya göre 5 seçenek oluştur. | Şıklar: A) Gözlem gücünden yararlanma B) İşitme, dokunma ve görme duyularıyla ilgili ayrıntılara yer verme C) Yinelemelerden yararlanma D) Niteleyici sözcükler kullanma E) Örneklemelere başvurma |
EE) Dünya üzerinde bugüne kadar konuşulduğu bilinen tam 7.117 dil bulunuyor. Bu diller arasında günümüzde en yaygın kullanılanları ise İngilizce, Çince, Hintçe ve İspanyolca. Ülkeler arasındaki sınırların kalktığı günümüz dünyasında insanlar gerek eğitim, gerek ticaret, gerekse kültürel amaç- larıyla ana dilleri dışında yeni diller öğrenmeye çabalıyor. Özellikle de internetin dünya üzerinde yaygın şekilde kulla- nılması, farklı dilleri konuşan insanları kolayca birleştirebili- yor. Eğitim hayatımızda da ilkokuldan itibaren ikinci bir dil öğrenmeye başlıyoruz. Ikinci bir dili öğrenme bizi diğer bi- reylerden farklı kılıyor.Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? aşağıdaki paragraftan ve sorudan 5 opsiyon üret. | Şıklar: A) Amaç-sonuç ilişkisi taşıyan cümle kullanılmıştır. B) Ömekleme yapılmıştır. C) Açıklama yapılmıştır. D) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. E) Deyime yer verilmiştir. |
Antakya'da sabun üretim faaliyetleri özellikle son birkaç yüzyıl içinde önemli bir gelişme göstermiştir. Osmanlı Dönemi'nde sabun üretimi, “sabunhane” olarak isimlendirilen tesislerde gerçekleştirilmiştir. Antakya'daki sabunhaneler hakkında yapılan bilimsel çalışmalar, Antakya halkının sabunhanelerle XIX. yüzyılda tanışmaya başladığını ispatlar niteliktedir. Bu yapılardan bazıları XIX. yüzyılda doğrudan sabunhane olarak kullanılması amacıyla inşa edilmiştir. Daha önceki yüzyıllarda inşa edilmiş olan bedesten, kervansaray ve han gibi bazı yapıların ise XIX. yüzyıla gelindiğinde sabunhane olarak hizmet vermeye başladıkları bilinmektedir.Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? verilen paragraftan ve sorusundan yola çıkarak 5 adet opsiyon yaz. | Şıklar: A) Okuyucuya izlenim kazandırma amaçlanmıştır. B) Açıklayıcı anlatım ağır basmaktadır. C) Karşılaştırma yapılmıştır. D) Nesnel yargılara yer verilmiştir. E) Amaç-sonuç ilişkisine yer verilmiştir. |
EB Bilim kurguda kahramanlık olgusunun izini sürmek. uzun bir yolculuk gerektirir. Bu yolculuğun ilk durakları da Jules Verme ve H. G. Wells olur şüphesiz. İki farklı geleneğin kurucusu olan bu iki yazar, modem bilim kurgunun izleyeceği iki yolun taşlarını dizmiştir. Jules Verme, pozitif bilimin ışığında geleceğe güveni tam, umutlu ve iyimser bir bilim kurgunun mimarı iken Wells geleceğe dair kuşkucu ve olası felaket senaryolarının bilim kurgudaki temsilcisi olarak öne çıkar.Bu parçanın anlatımı için, hangi yargılarından doğrudur? bu paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon yaz. | Şıklar: A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) I ve III E) II ve III |
Önce Tekke Deresi'nin üstü karardı, sonra şimşekler çakmaya başladı, ardından da yağmur boşandı. Kasabanın doğuya meyilli sokaklarında sağlı sollu ırmaklar peyda olmuştu. Gökyüzü neyi var neyi yoksa boşaltacak gibiydi. Akşehir 1919'un baharını, büyük çöküntüden sonraki ilk baharını, karşılıyordu. Parasızlık, yokluk ve açlığa karşı belli belirsiz bir ümit baharını bekliyordu. Bu ümidin adını söyleyebilecek babayiğit zor çıkardı. Fakat ne de olsa artık üşümeyecekler, hiç değilse soğuktan kurtulacaklardı. Soğuk, yaşlılarla çocuklar için büsbütün katlanılmaz oluyordu. Kasabada da yalnız yaşlılar ve çocuklar kalmıştı.Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? bu metin ve soruyu kullanarak 5 adet seçenek yaz. | Şıklar: A) Betimleyici ögeler kullanılmıştır. B) Örnekleme yapılmıştır. C) Gözlem gücünden yararlanılmıştır. D) İkilemelere yer verilmiştir. E) Mekân unsuruyla ilgili ayrıntılara yer verilmiştir. |
DB Klasik ve modern edebiyattaki eserlerin üzerinden benzetmeler kurmaya çalışmak yerine bunların bağlı oldukları zihinsel çerçevelerin, metinlere yüklenen anlamların farklı olduğunu anlamak gerekir. Tanpınar'ın Huzur'unda etten kemikten, döneminin anlam ve değer arayışının temsilcisi olan Mümtaz, Nuran'a âşıktır. Şeyh Galip'in mesnevisinde ise fiziki varlıklarıyla değil, temsil ettikleri kavramlarla Hüsn ü Aşk vardır. Huzur'da toplum baskıları ve Suat karakteri aşkın önünde engeldir, Hüsn ü Aşk'ta ise ateş denizi aşılmalı, diyarıkalbe varılmalıdır.Bu parçanın anlatımında, hangi yöntemlerinden hangilerine başvurulmamıştır? bu paragraf ve sorudan hareketle 5 seçenek yaz. | Şıklar: A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III |
Foman eleştirisi yeterince okunmazken eleştiri üstüne eleş-tiri kim için olur ki? Bu benim sorum değil, edebiyat eleştiri-mizin usta isimlerinden Semih Gümüş'ün sorusu ve sorunun cevabı da ondan geliyor: “Eleştirilerinin kendisi için elbette. Orada yaratıcılıkla düşüncenin derinliği, dünyanın merke-zindeki potada erimektedir. O olmazsa edebiyatı kendi ek-seninde tutmak imkânsız hâle gelir. Unutmayalım ki bazen anlayamadıklarımız da bizi hayatta tutan nedenler olabilir.”Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? bu paragraf ve soruyu ele alarak 5 adet opsiyon yaz. | Şıklar: A) Öğretici bir metinden alınmış izlenimi vermektedir. B) Tartışmacı anlatımdan yararlanılmıştır. C) Alıntıya yer verilmiştir. D) Koşul bildiren cümle kullanılmıştır. E) Örneklemeye yer verilmiştir. |
Hüseyin Rahmi. hayata bakışı bakımından pozitivist ve ma-teryalisttir. Edebiyatta realizme ve natüralizme bağlıdır. O, halk tabakalarının yaşam biçimini ve inançlarını ilmi düşün-ceye aykırı bulur. Bazıları Hüseyin Rahmi'yi halkçı olarak gösterir ama bu bakış tarzı yanlıştır. Hüseyin Rahmi'ye göre halkın bazı kesimleri batıl inançlar içine gömülüdür. Onun eserlerinde halk kültürüne ait müspet değerlerden hiçbiri yoktur. Hüseyin Rahmi çağdaşları olan Servetifünunculara benzer. Onlardan farkı Ecir ve Sabır hikâyesinde olduğu gibi kahramanları taklidi bir üslupla konuşturmasıdır.Bu parçanın anlatımında hangi yöntemlerinden yoktur? verilen paragraf ve soruyu kullanarak 5 adet opsiyon üret. | Şıklar: A) Yalnız 1. karşılaştırma, B) Yalnız 2. tartışma, D) 1 ve 2, E) Yalnız 3. tanık gösterme |
Büyükada'da temmuzun ilk günleri... Öğleüstü... Güneşin eriyip toprakları, yaprakları kavrayıp kavurduğu, yalayıp par-lattığı bir gün. Gökten dökülen sıcak; yanakları yakıyor, göğüsleri eziyor, nefesleri tıkıyor. Elle tutulabilir bir alev hâline geliyor. Ortalık gözleri kamaştıracak kadar aydınlık... Karşı-sındaki çamlar yanık, siyah birer leke gibi duruyor. Bu kadar ışığa dayanamayan gözler sönüyor ve kapanan göz kapak-ları altında kımıldanmak istemiyordu. Yer, gök bir kor hâ-linde için için yanıyordu.Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? verilen paragraftan ve sorusundan yola çıkarak 5 adet opsiyon yaz. | Şıklar: A) Benzetmeden yararlanılmıştır. B) Olaylar birinci şahsın ağzından aktarılmıştır. C) Görme ve dokunma duyularıyla ilgili ayrıntılara yer veril-miştir. D) Gözlem gücünden yararlanma yoluna gidilmiştir. E) Eksiltili cümleler kullanılmıştır. |
EE iskender, Hucend suyunu geçince gönderilen adamlar hızla gelip Şu'ya haber verdiler. Vakit gece yarısı idi. Hükümdar göç davulunu çaldırıp doğuya doğru yürüdü. Önceden hazırlıklı görünmeyen Hakan'ın ansızın yürüyüşü halkı şaşırttı. Halkın içine ürküntü düştü. Binecek at bulanlar hükümdarın arkasından gittiler. Herkes birbirinin atını almıştı. Sabah olunca ordugâh düz bir ovaya dönmüştü. O çağlarda Türk il-lerinde Taraz, İsbicab, Balasagun ve benzeri şehirler kurul-muştı. Halk çadırlarda yaşardı.Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon üret. | Şıklar: A) Olaylar oluş sırasına göre verilmiştir. B) Abartılı anlatıma yer verilmiştir. C) Öyküleyici anlatım tekniği kullanılmıştır. D) Anlatımda bir durağanlık söz konusu değildir. E) Deyimden yararlanılmıştır. |
Genç adam, arabadan indi ve sokakta bir aşağı bir yukarı dolaştı. Hava kararmıştı, bu uzak ve sessiz semtin sokak fenerlerinin ışıkları rüzgâr estikçe hafifçe dalgalanıyordu. Yağmur dinmişti. Kaldırımlar hemen hemen kurumuştu. Fakat parke taşı döşeli olmayan sokaklar henüz ıslaktı ve kimi yerlerde küçük küçük su birikintileri oluşmuştu. Franz, Prater Caddesi'nde ancak yüz adım ötede bulunan şu caddede Macar şehri yan sokaklarına bırakılıvermiş gibi bir duyguya kapılmak çok tuhaf diye düşündü.Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? aşağıdaki metin ve soru üzerinden 5 farklı opsiyon yaz. | Şıklar: A) Öyküleyici anlatımdan yarartanılmıştır. B) Deyim kullanılmıştır. C) İkilimeden faydalanılmıştır. D) Gözlem gücünden yararlanılmıştır. E) Aynı varlığın karşıt durumlarına yer verilmiştir. |
Stefan Zweig, Freud'un psikanaliz yöntemini uyguladığı romanlarında olay ve kişi davranışlarını, kişilerin hayal dünyalarını, en önemsiz sayılabilecek ayrıntılara kadar işlerken yalın bir lirizm, vurucu bir gerilim sağlamayı ustalıkla başardı. Tarih biyografilerinde daha başka bir özelliği de göze çarpar. Tarih kitaplarının yücelttiği, tarih sayfalarına altın harflerle yazılmış yığın kahramanlarını değil, o ünlü kişilerin karşısında yenik düşmüş, itilmiş, kötülenmiş insanları özellikle ele alır.Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 seçenek oluştur. | Şıklar: A) Beğeni içeren ifadeler bulunmaktadır. B) Kişisel düşüncelere yer verilmiştir. C) Tanık göstermeden yararlanılmıştır. D) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. E) Deyim kullanılmıştır. |
Anadolu'da halk arasında “yemiş” olarak da bilinen incir; aynı zamanda “ballı darı”, “bardacık” gibi isimlerle de anılır. Dünyanın en kaliteli inciri olan Aydın inciri; 2006 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu. 2016 yılında ise Avrupa Birliği tarafından tescillenmiştir. Tozlaşması ve meyvesinin oluşması, Aydın bölgesinde yaşayan Balstophaga psenes L. isimli minik bir sineğe bağlı olan sarı lop çeşidi incir; dünyada en çok Türkiye'de üretilmektedir. Ağaç köklerinin dal budak salarak çevredeki yapıları yıkması nedeniyle yerleşim yerlerinin yanlarına dikilmeyen, 'ocak yıkan' Aydın inciri, binlerce ailenin geçimini sağlamasında önemli bir rol oynamaktadır.Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? bu metin ve soruyu kullanarak 5 adet seçenek yaz. | Şıklar: A) Aşamalı bir durumdan bahsedilmiştir. B) Okuyucuyu bilgilendirmek amaçlanmıştır. C) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. D) Neden-sonuç cümlesi kullanılmıştır. E) Öğretici bir metin üslubuyla yazılmıştır. |
Bebeklerin uyku zamanı geldiğinde ya da huzursuz olduğu dönemlerinde söylenen ezgili sözlere ninni denir. Kültürümüzde büyük önemi olan ninnilerin, tanımını yaptığımız bu işlevi de modern zamanda daha da genişlemiştir. Buna bebekleri eğlendirmek, onları sevmek, onlarla iletişim kurmak ve özellikle eğitmek gibi işlevler eklenir. Ninnilerde uyulması gereken herhangi bir edebi kural bulunmaz. Anonim olan ya da söyleyeni belli olan ninnilerin çoğunun kadınlar tarafından üretildiği bilinmektedir. Ninniye Türk boyları ya da farklı milletler değişik isimler verseler de ninnilerin faydaları ve anlamı aynıdır. Çocuğu sakinleştirir ve anne ile çocuk arasında derin bir bağ kurar.Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur. | Şıklar: A) Hem nesnel hem de öznel anlatıma yer verilmiştir. B) Tanımlamadan yararlanılmıştır. C) Benzetme yapılmıştır. D) Karşılaştırma söz konusudur. E) Soyut anlamlı sözcükler vardır. |
Birleşmiş Milletlerin 2018 tarihinde yayımladığı rapora göre, Akdeniz dünyanın aşırı avlanmaya en çok maruz kalan denizidir. Dünya denizlerindeki balıkların üçte birinin avlandığının yazılı olduğu raporda, bu durumun sürdürülebilirlik sınırlarını aştığına, deniz ekosistemi ve küresel gıda güvenliği için risk oluşturduğuna dikkat çekiliyor. Balıkçılık, her aşamada sorumluluk taşıyan bir sektör. Bilinçli tüketim, bilinçli avcılık ve en önemlisi denizlerin bir ekosistem olarak bütüncül korunması için çok acil önlemler alınması gerekiyor. Çevreciler bu yüzden “yavru balık avının durdurulması” ve “deniz koruma alanlarının oluşturulması” üzerine kampanyalar yürütüyor. Bunun en önemli parçası da tüketici bilincinin artması ve denizlerin tam koruma altına alınmasıdır.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir? bu paragraf ve soruya dayanarak 5 adet seçenek oluştur. | Şıklar: A) Açıklamaya B) Karşılaştırmaya C) Nesnel ifadelere O) Bilimsel verilere E) Tanık göstermeye |
NE) Sabahattin Kugret ile ilk deta 1939'da karşılaştım. O zaman’dan bu yana şair dostumun hayatımda yer etmiş avarelik Şiirlerini nasıl, ne zaman yazdığına şaştım. Ama yavaş yavaş Sabahattin'i tanıdıkça, fırsat bulup avareliklerine katıldıkça ondaki dış kalıbın içinde, şehrimizin vitrinlerini, küçük ağaçlarını, parklarını, kahvelerini seven, büyük köprülerinde, saat kulesinde hissesi olan, küçük teselliler, küçük sevinçlerle avunmayı bilen kişiyi bulabildim.Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 farklı seçenek oluştur. | Şıklar: A) Tekil kişili anlatım kullanılmıştır. B) Sayıp dökmelere yer verilmiştir. C) Anlatıcının duygusal etkilenmesi yansıtılmıştır. D) Okuru yönlendiren bir hava taşımaktadır. E) İkilemeye yer verilmiştir. |
EL) Cumhuriyet Dönemi'nde kendine bir yol bulmaya ve divan, halk, Batı kaynaklarını yan yana koymaya çalışan şiir geleneğini çığırından çıkaran hareket Garip olmuştur. Üç şair Garip hareketini başlattıkları sırada Batılı çağdaş şairleri izlediklerini Orhan Veli Kanık'ın ağzından 1947 yılında şöyle ifade etmiştir: “O sıralarda Batı şairlerini okuyorduk. Baudelaire'den sonraki nesillerin daha çok modem şairlerin kitaplarını, bir de sürrealistleri.” Orhan Veli'nin şiir kitaplığındaki isimler de fikir vericidir: Apollinare, Eluard. Soupault, Max Jacob, Radignet... Böylelikle Garip şairlerinin Batı'da gelişen savaş sonrası dadaizm ve nihilizm gibi yıkıcı ve değer tanımaz akımlara yakın durmaları da anlaşılabilir.Bu parçada yazar ilk cümlede verdiği düşünceyi inandırıcı kılmak için aşağıdakilerden hangisine özellikle başvurmuştur? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur. | Şıklar: A) Gözlem ve tasvirden yararlanmaya B) Tanık göstermeye ve örneklemeye C) Benzetme ve somutlama yapmaya O) Tanımlamalardan yararlanmaya E) Düşsel ögelere yer vermeye |
EE) Hani bazılarımız yüzleri hatırlayamadığından, insanları tanıyamadığından şikâyet eder ya, işte yüz körlüğü de buna benzer ama bundan çok daha ciddi bir sorun. Yüz körlüğü, hafıza zayıflığından farklı bir durum. Yüz hafızanız zayıf olsa da farklı yüzleri birbirinden ayırt etmekte hiç zorluk yaşamayabilirsiniz. Ancak yüz körlüğü olan kişiler farklı yüzleri ayırt edemiyor. Evet, hastalar yüzleri görebiliyor: gözler, burun, dudak, çene, alın, kulaklar, yüzün biçimi... Bunları fark edebiliyorlar. Ama bu parçaları bir araya getirip o yüzün kime âit olduğunu algılayamıyorlar.Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon üret. | Şıklar: A) Sohbet havası içinde yazılmıştır. B) Açıklayıcı anlatıma başvurulmuştur. C) Karşılaştırma yapılmıştır. D) Sayıp dökmeye yer verilmiştir. E) Tanımlamadan yararlanılmıştır. |
Kİ Dünyanın en eski kütüphanelerinden biri, MÖ 7. yüzyılda Asur Devleti'nin başkenti Ninova'da kurulan Asurbanibal Kütüphanesidir. Kütüphane, adını kurucusu olan kraldan almaktadır. Bilime ve kültüre önem veren Asurbanibal kendi ülkesinde yazılmış bütün eserler ile Akadlar, Sümerler ve Babililer tarafından yazılmış binlerce eseri kurduğu bu kütüphanede bir araya getirmiştir. MÖ 612'de Ninova şehri Babililer ve Medler tarafından işgal edilince kütüphane yakılmıştır. Kütüphanede bulunan yazma eserlerin bu yangından dolayı yok olduğu fakat kil tabletlerin de bu sayede “ftırınlanarak” binlerce yıl korunduğu düşünülmektedir.Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? bu paragraf ve soru için 5 farklı seçenek yaz. | Şıklar: A) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. B) Bir yargı, gerekçesiyle verilmiştir. C) Geleceğe yönelik bir tahminde bulunulmuştur. D) Açıklayıcı anlatıma başvurulmuştur. E) Nesnel anlatımdan yararlanılmıştır. |
EB) Doğadaki her canlının kendine özgü yetenekleri vardır. Canlılar bu yeteneklerini kullanarak bulundukları ortam-daki yaşam koşullarına ayak uydurur. Örneğin çiçeklerin bal özüyle beslenen sinek kuşları, kanatlarındaki geniş kas yapısını kullanarak saniyede 80 kez kanatlarını çırpabilir. Bu şekilde çiçeklerden bal toplarken havada asılı kalabilir, ileri geri ya da aşağı yukarı uçabilir. Yılanlar ise herhangi bir uzva sahip olmamaları, vücutlarında 15.000'e yakın kas bulunması ve esnek, ince yapıları sayesinde dar kanallardan, borulardan geçebilir, suda yüzebilir ve ağaçlara tırmanabilir.Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? aşağıdaki paragraf ve soru için 5 alternatif seçenek oluştur. | Şıklar: A) Alıntılama yapılarak ispat amacı güdülmüştür. B) Örneklemeye başvurulmuştur. C) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. D) Nicel veriler kullanılmıştır. E) Karşıt anlamlı sözcüklere yer verilmiştir. |
EB 0) Hatt kambur oturuyordu, üzerinde koyu renk boğazlı bir kazak, siyah ya da lacivert eski bir ceket, yine öyle bir pantolon vardı. (11) Ayakkabıları siyah, yüksekçe yumurta topuk, sivri burunluydu. (Ili) Gençlik yıllarının modası olmalı bu. (IV) Konuşurken ellerini pek kullanmıyor, özellikle parmak- ları kapalı olarak incelikli el hareketleriyle süslüyordu konuşmasını. (V) Bir eli masanın üzerinde duruyordu, ince süslemeli bir çay bardağı yanı başındaydı.Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde betimlemeye yer verilmemiştir? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı seçenek oluştur. | Şıklar: A)I B)1 (NU 0) IV EV |
A asırlardır göçmen kuşlar, karalar üzerinde büyük su kütle-lerini en dar noktadan geçen rotaları takip ederler. Kuşların belirlediği göç yolunda en kısa karasal bağlantı Türkiye'den geçer. Denizi geçmek zorunda olan göçmen kuşlar ise Boğaziçi, Çanakkale Boğazı gibi en dar noktaları tercih ederler. Yüksek dağlar üzerinde süzülürken de Arhavi ve Borçka-Artvin ve Belen-Hatay gibi daha alçak olan geçitleri kullanırlar.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden yararlanılmıştır? bu paragraf ve sorudan hareketle 5 seçenek yaz. | Şıklar: A) Alıntılama B) Tanımlama C) Karşılaştırma D) Benzetme E) Kanıtlama |
Bir zamanlar yalnızlık, kimsesizlik, gurbette olma hâli şiirimizin geçer akçe temalarıydı. Belirli bir süre içinde şairlerimizin çoğunun bu duyguları hissettiği söylenebilir mi? Sanmıyorum. Hepsi de aynı yaşayış şartları içinde değildi ya! Ne var ki bu temalar zamanın ortak duygularıydı. Öbür temalarda olduğu gibi bunların da hiç değilse zamanına göre başarılı örnekleri yazıldı. Birçok şair de bu temaları işlenmiş bularak faydalandı.Bu parçada yazar, düşüncesini inandırıcı kılmak için aşağıdakilerin hangisine öncelikle başvurmuştur? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 farklı seçenek oluştur. | Şıklar: A) Öyküleyici anlatım yolunu tercih etme B) Okurun hayal gücüne dayanma C) Konuyu tartışma içinde sunma D) Düşüncelerine tanık gösterme E) Okuyucuya izlenim aktarma |
Evin arka tarafındaki bahçeye bakan pencereler, çifte merdivenlerin sahanlıklardaki ince uzun pencereleri. baştan mor çiçekler arasında camlar ateşten birer levha gibi parlar. Bahçe, geniş iki dikdörtgen terastır. Esasen yokuştaki bütün evlerin bahçeleri ta caddeye kadar birbirine bakan birer yeşil terastır. Küçük kızın bahçesinin üst terasında, başları göğe değer gibi görünen uzun fıstıklar, akasyalar, aralarında iki tane, rüzgâr estikçe ipek tüyleri hareket eden, pembe-beyaz gülibrişim, çiçek açmış yemiş ağaçları, ortalarında bir tane, alev çiçekli nar ağacı vardır. Bunların ortasında küçük bir havuz, karşı karşıya iki beyaz mermer aslanın ağzından bu havuza billur sular akar ve güvercin, kumru sesleriyle karışıır.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? verilen paragraf ve soruya göre 5 seçenek oluştur. | Şıklar: A) Açıklama B) Betimleme C) Öyküleme D) Örnekleme E) Tartışma |
Buz gibi vagonda, gözlerimiz acıya acıya, çenelerimiz palto-larımızın kalın yakasına sokula sokula kararmış ahşap mahalleleri, yangın harabelerini, yıkık duvar diplerindeki uçsuz bucaksız bostanları geçtik. İstanbul'un tepelerine yaslanmış kubbeler ve minareler uzaklaştı, küçüldü, yükseldi. Insana eski günlerini düşündüren, hatırda savaş günlerinin karmaşasını uyandıran yosunlu, viran sulara karşı azametle dikilmiş Yedikule, ufuktaki uçlarında kışlalar görünen ova arkada kaldı. Kule diplerinde seyrek serili, taşları sararıp solmuş, tümsekleri kalmamış bir mezarlık vardı. Sonra fabrikalar, fabrikalar...Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? bu paragraf ve sorudan hareketle 5 seçenek yaz. | Şıklar: A) Betimlemelerden yararlanılmıştır. B) İkilemeler kullanılmıştır. C) Öznellik söz konusudur. D) Benzetme yapılmıştır. E) Bir tahminde bulunulmuştur. |
LE Divan şiirinde Nabi'den sonra dilimiz dal budak salmış. bütün kökleşmiş, gürbüz, ihtişamlı bir ağaç olmuştu. “Sabıtler, “Rami Mehmet Paşa"lar, “Asım” lar, “Raşitler... Bu ihtişamı, büyüklüğü o devirde sürdürmeye çalışıyor-lar; Nedim ise başka bir yönden bir derece daha da genişletiyordu. Nedim başlı başına bir cihandır. Çünkü yalnız fikrimize değil, ruhumuza da büyük etkisi olmuştur. Eski şairlerimiz içinde halk dilini edebiyat diline bu kadar yaklaştıran da çok yoktur.Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? verilen paragraftan ve sorusundan yola çıkarak 5 adet opsiyon yaz. | Şıklar: A) Alıntılamaya başvurulmuştur. B) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır. C) Benzetmeye yer verilmiştir. D) Karşılaştırma yapılmıştır. E) Öznel yargılar vardır. |
KE Tarihi romanlarda yer yer anlatıcının tarihi kaynaklardan alıntılar yaparak okuyucuya tarih dersi verdiğine şahit olunur. Ahmet Mithat Efendi'nin Yeniçeriler ve Jön Türkler romanlarında, Kemal Tahir'in Devlet Ana romanında, Talip Apaydın'ın Vatan Dediler romanında buna rastlamak mümkün-dür. Namık Kemal'in Cezmi adlı romanı için de benzer bir eleştiride bulunulabilir. Çünkü okuyucu, bu romanlarda yazarın bir hikâye anlatmaktan çok, ders vermek istediği fikrine kolayca kapılabilir. Hatta kimi romanlarda tarihçilerin yazılarından bölümlerin alıntı yapılarak verildiği de görülür. Oysa tarihi romanlarda olayları bir tarihçi edasıyla anlatmak yerine bunların romanın kurgusu içinde sunulması gerekir.Bu parçanın anlatımında;
l. örnekleme,
II. tartışma,
III. tanık gösterme
yöntemlerinin hangilerinden yararlanılmamıştır? bu paragraf ve soruyu ele alarak 5 adet opsiyon yaz. | Şıklar: A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III |
Başka bir deyişle kitap yazmaya başlamak önemlidir ama önce yazma cesaretini toplamak gerekir. Neticede nasıl yazı yazacağınızı biliyorsunuz; parmaklarınız var ve bir de hayatınız. O tek hayatta kelimelerinizi yazarak sesinizi duyulur hâle getireceksiniz sonra da başkalarının sizi işitmesini sağlayacaksınız. Bunun için yapmanız gereken şey, yazmak. İnsanlar zihninizin içinde dolaşan fikirleri okuyamaz. Onlar ancak sizin dikkatle ve muazzam bir aşkla kâğıda döktüğünüz düşüncelerinizi okuyabilir. O hâlde yazmaktan başka çareniz yok.Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? verilen paragraf ve soruya göre 5 seçenek oluştur. | Şıklar: A) Bugüne kadar okurun karşısına çıkamamış mükemmel kitabınızın önündeki tek engel ertelemedir |
Ancak ömürlerini tamamladıklarında, imkânlarını tiklerinde. çevrelerine yaydıkları ışık zayıflarken tam olarak anlaşılabiliyor. Imkânları kadar vaatleri de tükenirken, kendilerine bağlanan umut dağıldığında, yerlerini başkalarına bıraktıklarında anlaşılabiliyor bu sembollerin, çağrışımların önemi. Türkiye'nin yakın tarihinde öne çıkmış bazı kültürel imgelerden yola çıkan bu yazıya epey gerilerden. adı etrafında oluşan ışığı yitirdiği için bugün kendisi dâhil birçok şeye ışık düşüren Orhan Gencebay'dan söz ederek başlayacağım.Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdaki denen hangisinin getirilmesi uygun olur? verilen paragraf ve soruyu kullanarak 5 alternatif opsiyon yaz. | Şıklar: A) Kara sevdalardan. gülmeyen bahtlardan, bitmeyen çilelerden bahsetti Gencebay'ın şarkıları. B) Hiçbir zaman ulaşılamayacak. uzak bir imgeydi şarkılar. C) Kültürel imgeler de insanlar gibidir esasında. D) Her sanatçı, yaşamının bir döneminde popülerliği yakalamıştır. E) Gencebay'ı ilk dinlediğimde şarkılarının derinliğini anlamamışım. |
Bir iin sözcüklerini bir başka dile çevirmenin sıkıntısını yaşıyordu. Titiz, kılı kırk yaran bir çevirmendi. Yine de sözcüklerle ilişkisinin bu kadar sıkıntılı bir hâl almasında, yazmaya başladığı yıllarda Türkçenin tam anlamıyla farklı kavramların devreye girdiği bir mücadele alanına dönüşmüş olmasının payı büyüktü. Zaten sanatçılar arasındaki farkı en çok dille ilgili görüşleri açığa vurur. Cemil Meriç ile diğer aydınlar arasındaki durum da tam olarak bu.Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdaki denen hangisi getirilmelidir? bu paragraf ve soruya dayanarak 5 adet seçenek oluştur. | Şıklar: A) Düşünce dünyasına romanın açtığı kapıdan girmiş, ilk çevirisini Balzac'tan yapmıştı. B) Kendi dilinin edebi terimlerini oldukça iyi bilen bir aydındı. C) Dili, başından bu yana bir haysiyet meselesi olarak gör-müştü. D) Sözcüklerle ilişkisini açıklarken kelimeleri kendisini seyrettiği dere olarak nitelendiriyordu. E) Yazılarında dilin katılaşmasından, düşüncenin nasırlaşmasından söz ediyordu. |
ister tasasız, sıradan, anlayışsız okur olsun ister akıllı, sorgulayıcı, anlayışlı olanı. metnin daima bir dışı olduğunu hatırlatır çağımız yazarına. Yapıt tümüyle o dışı gözettiğinde kendini onlara, oradaki çıkar ilişkisine baştan teslim eder. okuru memnun etmekten başka çaresi kalmaz. O “dış” hiç yokmuş gibi davrandığında ise bu kez kibrine teslim olur Onlardan etkilenmiş olduğunu, kendisinin de biraz onlardan yapılmış olduğunu görmezden gelecektir.Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdaki denen hangisi getirilmelidir? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 farklı seçenek oluştur. | Şıklar: A) Yapıtın bakan, gören, ayna tutan tarafı olmalıdır nitelikli bir okur. B) Okur, modernist edebiyatta eserin bir parçası olarak görülür. C) Başarılı hiçbir yazar okurundan uzak bir anlayışın temsilcisi olmamıştır. D) Günümüz yazarı için daima başkadır okur. E) Iyi bir yazar, okurunun kendisine meydan okuyabildiği yazardır. |
Toplumun kayıtsız şartsız önemsendiği yıllarda da bir romana yöneltilebilecek en sert eleştirilerden biriydi toplumdan kopuk olmak. Romanları aldıkları olumsuz eleştirilerden ya da kültleştirme çabalarından ayrı düşünmek zor. Ama sonraki yıllarda okurlarını kahramanına mesafeyle yaklaşanlar değil, onunla özdeşleşenler arasında buldu Aylak Adam. İlk yayımlandığında toplumdan kopuk olmakla eleştirilmişti Aylak Adam. Yusuf Atılgan'ın değerinin geç anlaşılmasının da etkisiyle aylağı toplum dışında kalabilmiş özgür ruh olduğu için sevenler çoğunlukta artık.Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle anlamlı bir bütün oluşturulmak istense hangisi giriş cümlesi olabilir? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı seçenek oluştur. | Şıklar: A) II, B) III, C) IV, D) IV, E) V |
NA Bir iki yıldır dilin daha iç. daha derin imkânlarıyla baş başayız. Genç şairler yalnız folklor gibi keskin klişelere değil, daha hafif kalıplara bile sırtlarını çevirdiler. Kelimeler bizde de yerlerinden yarı yarıya koparılıyor, anlamlarından ufak tefek saptırılıyor, yeni yükler yükleniyor kelimelere. Böylece bir kavramın değişik görüntü ya da izlenimleri elde edilerek yeni imajlara. yeni mısralara varılmak isteniyor.Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakiilerden hangisi getirilmelidir? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 farklı seçenek oluştur. | Şıklar: A) Şiirimiz bütünüyle özgün bir şiir değil, Batı şiirinin etkisi altında kalmış bir şiirdir. B) Günümüz şiirinde anonim kalıplar önemli bir yer tutmaktadır. C) Şiirimizde şimdi yeni bir eğilim başladı. D) Şiir yeni bir evreni ancak düşüncede var olabilecek bir evreni kuruyor. E) Son zamanlarda şiirde ele alınan konular sıkça değişiyor. |
İlk iki romanı olan Karanlık Dünya ile Ekilmemiş Toprak, Anadolu'nun sorunlarıyla ilgili romanlardır. Kent insanın sorunlarını ele aldığı, İstanbul'da geçen romanlarından ilki Büyük Balıklar'dır. Onu izleyen Oyun, Kutu Kutu içinde, Yedinci Gün Istanbul'u eksen alarak kent insanının değişik sorunlarına değindiği romanlardır.Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakiilerden hangisi getirilmelidir? verilen paragraftan ve sorusundan yola çıkarak 5 adet opsiyon yaz. | Şıklar: A) Orhan Hançerlioğlu daha çok siyasi romanlarıyla tanınmış yazarlarımızdandır. B) Orhan Hançerlioğlu daha çok bireye ve tarihe yönelen bir yazardır. C) Yazar, gülmeceye yönelişin ilk adımını atan kişi olarak karşımıza çıkar. D) Romanlarında yazarın yaşamıyla birlikte toplumun geçtiğimiz evreleri de buluruz. E) Orhan Hançerlioğlu. Anadolu'yla birlikte kent insanının sorunlarına da eğilen bir yazar olarak görülür. |
EM |. Onun ne olduğunu. hangi anlama geldiğini kimse söyleyemez. Ii. Güzellik, bizim duyduğumuz şekliyle güzellik. anlatılmayacak bir şeydir. Ili. Deneyle belleğe başvurursak bu duyunun değiştiğini, bulundukları yere ve koşula göre değişen nesneler gibi onun da değiştiğini görürüz. IV. Bu da bizim bu duyuyu, bu nesnelerin getirdiği çeşitli verilerden meydana gelmiş bir nesne olarak tanımlamamızı sağlar. V. Örneğin, bu nesneler bir şekil kaç kez gösterilmişse ona göre ya da onu geçmişe bağlayan çağrışımlara göre değişir.Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle anlamlı bir bütün oluşturulmak istendiğinde hangisi giriş cümlesi olur? verilen paragraf ve soruyu kullanarak 5 alternatif opsiyon yaz. | Şıklar: A) I B) II C) III D) IV E) V |
(Not provided, as there is no paragraph)Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olabilir? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı seçenek oluştur. | Şıklar: A) Anadolu'ya ve halka yönelme ülküsünü her şâir, yeteneği ölçüsünde gerçekleştirmek istemiştir. B) Halk şiirinden ve folklordan türlü ögelerin bu şiire yedirilmiş olduğunu görmekteyiz. C) Romanlarımızda, öykülerimizde, şiirlerimizde gözlemlediğimiz bu özellikleri Cumhuriyet Dönemi tiyatrolarında da görürüz. D) Böylesi geniş bir kavramı bütün boyutlarıyla incelemek ciltler dolusu kitap yazmayı gerektirir. E) Homeros, bu çok yönlü olayı inanılması güç bir bütünlük içinde işler. |
Deriyi çok farklı şekillerde işleyebilme yeteneğine sahip-ler. Dışarı çalışmaya gidenler genellikle deri işini tercih edi-yor. Ulupamirlerin en iyi yaptığı işlerden biri dericilik. Istanbul'dan anlaşmalı oldukları bazı kuruluşlar için deri yelekler yapıyorlar. Ünlü bir tarih dizisinin aksesuarlarını da tasarlayan Ulu-mapirli kadınlar. yaptıkları otantik ürünlerle ilgi odağı haline geldiler.Numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün olacak şekilde sıralandığında hangisi giriş cümlesi olur? bu paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon yaz. | Şıklar: AI B) II Cyan O) IV EV |
Vergilius Georgia adlı yapıtını Hesiodos'un İşler ve Gün-fer'ine benzeterek oluşturmuştur. Hesiodos ve Sappho'nun şiirleri hem çağdaşları hem de kendisinden sonra gelen birçok şairin esin kaynağı ol-muşlardır. Örneğin, Latin edebiyatı şairleri onların izinden yürümüş-tür. Bunun gibi yine Latin şairi Horatius'un kimi şiirlerinde Sappho'nun etkisini görebiliriz açıkça.Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir bütün oluşturulmak istense hangisi giriş cümlesi olur? bu paragraf ve soruya dayanarak 5 adet seçenek oluştur. | Şıklar: A)I B)II Cyan O) IV EV |
Radyo çalarken elektrik sinyalleri hoparlörün koni adı verilen yüzeyini titreştirir. Titreşim sırasında koni ileri giderken önündeki havayı sıkıştırır. Bu durumda havayı oluşturan moleküller birbirine yaklaşır yani havanın basıncı artar Koni önceki konumuna dönerken de havayı geri çeker. Bu durumda da moleküllerin arası açılır yani havanın basıncı düşer. Bu basınç farkı havada ilerleyen ses dalgalarını meydana getirir.Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? verilen paragraf ve soru çerçevesinde 5 alternatif opsiyon yaz. | Şıklar: A) Ses dalgalarının nasıl oluştuğunu ve yayıldığını anlamak için bir radyodan çıkan ses incelenebilir B) Radyo en eski kitle iletişim araçlarından biri olup nostal-jik anları hatırlatan bir özelliğe sahiptir C) Radyonun nasıl ses çıkardığıyla ilgili farklı birden çok açıklama vardır D) Ses dalgalarının oluşumuna günlük yaşamın içindeki araç gereçlerde tanık olunabilir E) Hoparlörden çıkan sesin yüksekliği çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir |
Bunlardan yeni kelimeler eklenmeli sözcük dağarcığımıza. Her eve bir kültür. sanat, edebiyat dergisinin girmesi için de çaba harcamalı ve okumalıyız. Dil, kültür. medeniyet ve edebiyatta yeni bir başlangıç için önce günlük dilimizi geliştirecek girişimlerde bulun-malıyız. Bir okuma listesi hazırlayıp gündelik telaşımızın bir kenarına kitap iliştirmeli, her gün birkaç sayfa okumalıyız. Hanemizde bir iki sözlük bulunmalı ve kelime ararken bunları yönelmeliyiz.Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle anlamlı bir parag-raf oluşturulmak istenirse hangisi bu paragrafın giriş cümlesi olmaya en uygun olur? bu paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon yaz. | Şıklar: Ayı B)II GC) D) IV EV |
Sinema ve spor dendiğinde akla gelen başarılı filmler yok mudur? Olmaz olur mu! Zaman zaman usta yönetmenler bu konudaki klişeleri aşıp sporu filmlerine ustaca yerleştirmişlerdir. Mesela Fabri'nin unutulmaz filmi Cehennemde İki Devre bunlardan biridir. Bu önemli film, savaş sırasında bir Alman toplama kampında, kamp yöneticileriyle tutsaklar arasındaki bir futbol maçının, tutukluların kaçması için bir fırsata dönüştürülmesini ustaca anlatır. ----. Buna benzer şekilde unutamadığım diğer bir film de Hitehcock'un Trendeki Yabancıları ve bu filmin ünlü tenis sahnesidir.Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? bu paragraf ve soru için 5 farklı seçenek yaz. | Şıklar: A) Ama spor, yalnızca izleyiciyi kendine çekmek için futbolun geriliminden ve çalımından ibaret bir etkinlik değildir, B) Sinema izleyicisinden çok futbol meraklılarının ilgisini çeken bu tarz filmlerin popülerleşmesi doğaldır, C) Bufilmi izleyenler sadece bir filmin değil aynı zamanda bir futbol maçının heyecanını içlerinde duyar, D) Film yorumcuları kadar spor eleştirmenlerinin de eleştirdiği film gerçekçilikten uzak bulunur, E) Spor ve sinema ilişkileri üstüne bir yazı yazmak için aslında ikisinin de iyi bir izleyicisi olmak gerekir. |
EA Şinasi'nin vasıtasıyla adını duyuran sanatçılardan Namık Kemal'in Türk romanına önemli katkıları olmuştur. Batılı-laşma döneminin en önemli sanatçılarından biri olan Namık Kemal birçok türde eser yayımlamış önemli bir ediptir. ---- Bu noktada kaleme aldığı iki eser olan /ntibah ve Cezmi'de modern anlamda Türk romanına etkileyici bir giriş yapmış-tır. İlerleyen yıllarda mükemmeliyete varacak olan Türk ro-manının romancılarına iyi bir örnek teşkil etmiştirBu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur. | Şıklar: A) Romanları üslup bakımından ve teknik açıdan oldukça niteliklidir. B) Şiirden romana, tiyatrodan eleştiriye birçok eser yazmış-tır. C) Tiyatro türündeki eserleri Batılılaşmaya çalışan topluma yön vermiştir. D) Eleştirilerinin romandan aşağı kalır yanı yoktur. E) Butürler arasında halkı eğitmek için daha çok şiiri kullan-mıştır. |
Kahramanmaraş şairler yatağı. Bunu belki milyon kez yaz-dık, söyledik ama bu böyle. Necip Fazıl dâhil Türk şiirinin ne-redeyse yarım yüzyılına damga vurmuş isimlerinin Maraşlı olması bir tesadüf değildir. ---- Dolayısıyla Maraş Ovası ve dağlarında da sözlü kültürden beslenen. atalardan miras bir gelenek var. Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Alaeddin Öz-denören, Abdurrahim Karakoç. Ali Akbaş ve daha niceleri bu geleneğin evladıdırBu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? bu paragraf ve soruya dayanarak 5 adet seçenek oluştur. | Şıklar: A) Onların şairleri daima yaşayan şair olarak kaldı zihni-mizde. B) Bu toprakların beslendiği ana kaynakların Battalnameler, destanlar, gazavatnameler, mâniler olduğunu biliyoruz C) Birkez daha vurgulamak gerekir ki Kahramanmaraş, şairleriyle me kadar övünse haklıdır. D) Onları kendi ironisini icat etmiş şairler olarak biliriz. E) Bu şairler “çağ”ı anlatan şiirler yazmışlardır çünkü. |
Sosyal bir varlık olan insan, bir topluluk içinde doğar. büyür ve gelişir, hayatını sürdürür. Her insanın birbirinden farklı ve kendine özgü hayal dünyası, psikolojisi olduğu varsayılırsa sosyolojik bir varlık olan insanın, içinde yaşadığı toplumun siyasi, kültürel yapılarından etkilenmesi mümkündür. Etkileyen olgu sabit olmakla birlikte etkilenme düzeyi farklı olabilir. ---- İşte sanat bu noktada ortaya çıkar. Sanatı ortaya koyan, insandır.Bu parçada boş bırakılan yere anlam akışına göre, aşağıdaki yargılarından hangilerinin getirilmesi uygundur? bu paragraf ve soruya dayanarak 5 adet seçenek oluştur. | Şıklar: A) Yalnız I B) Yalnız ll C) Yalnız lll D) I ve II E) II ve III |
Her yazınsal yaratı doğal dilin toprağında boy atıp gelişir. Nedir doğal dil? Yalın bir tanıma bağlayarak şöyle diyebili-riz: Gündelik iletişim aracı olarak kullandığımız dildir doğal dil. Sözcükler belirli bağlamlar içinde kullanılır. Anlamsal bakımdan değerli görülmeleri söz konusu değildir. --- Ancak edebiyat üzerinde genellikle böyle değildir bu. Değişik karşılıklar düşünülebilir, değişik anlamlar çıkarılabilir.Bu parçada boş bırakılan yere, aşağıdaki yargılarından hangilerinin getirilmesi anlam akışına uygun olur? aşağıdaki paragraftan ve sorudan 5 opsiyon üret. | Şıklar: A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III |
insan nasıl çocukluk evresinde masaldan. olağanüstülük- lerdenden. kahramanca maceralardan zevk alırsa uluslar da oluşma evrelerinde bu gibi şeylere karşı ilgi gösterirler. Onun için epopeler ulusların çocukluğu sırasında ortaya çık-miştir. Epopeler yüceliğe dayanan ilkel şiirlerdir. Ulusların masal ihtiyacına cevap verdiği gibi onların başından geçen tarihi olayları yansıtmaya. hafızalarda yaşatmaya yarayan saf bir tarih niteliği de taşırlar. ---- Böylece hayal gücünün etkisi altında, gerçeğin bir ulusun gelenekleriyle yoğrulduğu bir eser ortaya Çıkar.Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun olur? bu paragraf ve soruya dayanarak 5 adet seçenek oluştur. | Şıklar: A) Her epope yada epik şiir tarihsel gerçekten kaynaklanır. B) Ulusların doğuşu sırasında ağızdan ağıza geçerek efsaneleşirler. C) Epope öyle bir tarihtir ki onu halkın hayal gücü kuşaktan kuşağa işler, genişletir. D) Masal ve tarihin iç içe geçtiğini bu türün her satırında görmek mümkündür. E) Bu, destanda ortaya çıkan sahte bir tarihtir. |
İl Divan edebiyatı. toplumsal yapımızdaki zümreleşme ve çev-releşmenin doğal bir sonucudur. ---- Bu yönden bu edebiyatın kaynağı, onu yapılandıran öğeler kendi yaşantımız. kendi kültürel değerlerimiz değil. Arap ve Iran sanatlarıdır. Daha doğrusu konusu. dili, dili işleyiş ve anlatım biçimiyle dünyayı ve yaşamı algılayış yöntemiyle, insana bakış açısıyla Arap ve İran edebiyatlarının damgasını taşır.Bu parçada boş bırakılan yere, paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon üret. | Şıklar: Il Kültürel yaşamımızdaki bir yabancılaşmanın ürünüdür de denilebilir. Il. Bir bakıma kendi toplumunun bir bölümünü yadsımadır yanı IN. Toplumsal yapının dinamiklerine kayıtsız kalmaz. yargılarından hangilerinin getirilmesi anlam akışına uygun olur? A) Yalnız | B) Yalnız Il Cjivelli D)ivelli ELİ ve lil |
ELA) Malik edebiyatında sazla söz birbirinden ayrılmaz. Âşık ya da saz şairi diye adlandırılan ozanlar ürünlerini bağlama denilen bir sazla çalıp çağırırlar. ---- Şiirlerinde aşk. özlem. doğa. yiğitlik, gurbet. ayrılık. ölüm, dönemden şikâyet gibi temalar üzerinde dururlar. Bu tür temaların yanında birtakım mecazlar da halk edebiyatında yaygınlık kazanır. Bazı sözler de kullanıla kullanıla kalıplaşmış ve çağrışımsal güç kazanmıştır. Âk kuyu, akça ceren. sefil baykuş. servi boy. ala göz. telli turna gibi.Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun olur? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur. | Şıklar: A) Bu yönden aşıklar. yarattıkları ürünleri sazdan edebiyata taşıyan kişilerdir. B) Âşık sadece saz çalmakla kalmaz, başkasının derdini de açığa vurur. C) Ozanların söyledikleri, divan şiirindeki gibi imgesel bü-tünülük taşımaz D) Halk şairi özentiye ve yapmacıklığa kapılmaz hiçbir zaman. E) Hazırlıksız söyleyiş, halk şiirinin en üstün niteliği olarak kabul edilir. |
EB Düzyazı türleri, özellikle roman ve öykü büyük bir gelişim gös-termiştir Servetifünun Dönemi'nde. ---- Bu dönem sanatçıları Tanzimat romanında gördüğümüz olağanüstülükler. abart-malar, gerçeğin çarpıtılması gibi olumsuz niteliklerden kaçınır-lar. Konuları yönünden de bu konuların işlenişi yönünden de Tanzimatçılardan ayrılırlar. Gerçekçi bir yapıya kavuşturulur roman ve öykü. Anlatılanların olabilirliğinden okuyucu kuş-kuya kapılmaz.Bu parçada boş bırakılan yere anlam akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun olur? verilen metin ve sorudan 5 farklı seçenek yaz. | Şıklar: A) Gözleme dayalı gerçekçi bir anlatım roman ve öykünün başta gelen niteliklerinden biridir bu dönemde. B) Bu gelişme roman ve öykünün tekniğinde. yapısında çıkar ortaya. C) Roman ve öykü kişileri kendi dilleri ve düşünceleriyle kahramanlaştırılır. 0) Romanlarda anlattıkları yaşayan aydın kişilerdir örneğin E) Dış dünyanın ayrıntılarla yansıtılması en çok dikkat edilen hususlardandır. |
Sinema tarihinin en iyi yönetmenlerinden biri olan Andrey Tarkovski'nin. sinema ve sanat yazılarından oluşan eseri Mühürlenmiş Zaman bu zamana kadar okuduğum en mu-azzam sinema kitabıdır. Benim nezdimde sosyolojide Cemil Meriç neyse sinemada Tarkovski odur. ---- Felsefe, resim, Şiir, edebiyat, müzik. tarih gibi sanatın diğer alanlarını da dert edinen ve bunlara kendi penceresinden şairce anlamlar vererek şiirsel sinemanın kapılarını aralayan Tarkovski'nin dünyasına yolculuk yapan bir eser.Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun olur? aşağıdaki metin ve soru üzerinden 5 farklı opsiyon yaz. | Şıklar: A) Çünkü Tarkovski sinemaya toplumun insanı ilgilendiren tarafından bakar, B) Mühürenmiş Zaman sadece bir sinema kitabı olarak düşünülemez bu arada., C) Tarkovski de kendi toplumuna yabancılaşan aydınla kavra eder âdeta, D) Tarkovski bir sosyolog gibi toplumun her katmanını anlatılacak bir mesele olarak görür., E) Sinema ile toplum bilimi iç içe geçmiştir onun eserlerinde. |
Bilinçsiz sanatçıların tuttuğu yol eğlenceli fakat karanlık bir yoldur. Bu verimsiz yol, sanatçının sonu olacaktır. İçindeki duygular ne olursa olsun, eserleri inançtan ve dürüstlükten yoksun olduğu sürece kitleler sanatçıdan nefret edecek; tarih, sanatçıyı nefretle anacaktır. ---- Onlar. bazı gerçeklerin görülmesini kolaylaştırırlar. Toplum bu sanatçılara ve eserlerine bakarak iyi ve kötü, güzel ve çirkin ayrımı yapabilir.Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon üret. | Şıklar: A) Ancak bu tür sanatçıların uygulamaları birer toplumsal derstir., B) Sanatçılar da bu nefrete kalemleriyle karşılık vermeye devam eder, C) Hiçbir dönemde belirli bir kitlenin beğenisini kazanamayacaklardır., D) Sanatçı her şeyden önce eser ahlakını yansıtma tarafını olmalıdır, E) Kitleye inmeyen, kitleyi sarsmayı başaramayan sanatçı, toplumu yıkıma götürür. |
Tolstoy. sanatın gönülle öğrenilebilecek bir şey olduğunu söyler. Haksız da sayılmaz. Sanat insanın içinden kaynayaarak gelir. Çoğu zaman gençlik yıllarında herhangi bir sanat dalında eğitim görmemiş fakat bunun eksikliğini sonradan fark etmiş aileler. çocuklarını -ilgisi olsun olmasın- ille de bir sanat dalına yöneltmek ister. Tabii ki ailenin veya birilerinin zoruyla olan bu ilgi tazla devam etmez. ---- Çünkü sanat, zorlama ile olamayacağı gibi dış etkiyle hiç olmaz. Sanat içten gelen, fedakârlık isteyen bir iştir.Bu parçada boş bırakılan yere, I. Başkasının isteğiyle sanata yönelen kimsenin başarılı ol -ması çoğu zaman mümkün değildir, II. Bu tezi çürüten durumlarla da karşılaşılmadı değil., III. Sanata talip olmak. sanatı hayatın odak noktasına koy-mak gerekir. yargılarından hangilerinin anlam akışına göre getirilmesi uygun olur? aşağıdaki paragraf ve soru için 5 alternatif seçenek oluştur. | Şıklar: A) Yalnız I, B) Yalnız II, C) Yalnız III, D) I ve II, E) I ve III |
Dergicilik. Türkiye'de bilincin gerçek anlamda kurulduğu. toplumsallaşmanın da kültürel oluşumların da en ileri düzeyde yaşandığı evredir. Dergicilik açılımı. 1908 sonrasında tamamlanır. ll. Meşrutiyet sonrası artık bir “dergiler dönemi” niteliği kazanacaktır. ---- Çünkü Türk modernleşmesi asla öncelikle ve zorunlulukla siyasal olan bir patika izlememiştir. Siyasalın keyfi sosyalin ve kültürelin üstündedir. Cumhuriyet Dönemi'nde de değişmeyen bu gerçeğin önemi düşünülecek olursa dergiciliğin önemi de kendiliğinden anlaşılırBu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun olur? bu paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon yaz. | Şıklar: A) Dergiler siyasi çeşitlilik ve düşünce farklılığından kaynaklanan ilginin merkezine yerleşir., B) Dergilerde. 20. yy.ın ilk yarısında yazınsal nitelik aranır olmuştur., C) Dergicilik bu dönemde siyasalın da dolaylı keştidir., D) Dergiler: siyasi. sosyal ve ideolojik farklılıklar gözetmez., E) Budönem dergileri bir dünya görüşünü yansıtmaktan ziyade edebiyat ve sanata ağırlık verir |