madde
stringlengths 1
118
⌀ | anlam
stringlengths 2
463
|
---|---|
seküler | Laik yaşama ait, dinden bağımsız olan |
tandanslı | Eğilimli |
sensörlü | Duyargalı |
kuş gribi | Bir virüsün sebep olduğu, kanatlı hayvanlarla yakın teması olan insanlara geçen bulaşıcı ve öldürücü hastalık |
domuz gribi | Bir virüsün sebep olduğu, solunum yolları enfeksiyonu ile meydana çıkan, bazen öldürücü olan hastalık |
kavram yazı | Sözleri veya düşünceleri sesleri gösteren harflerle değil çeşitli işaret veya simgelerle ifade eden yazı, ideogram |
simaen | Yüz olarak |
Azerbaycan Türkü | Azerbaycan Cumhuriyeti'nde ve Güney Azerbaycan'da (İran'da) yaşayan Türk soylu halk veya bu halktan olan kimse, Azeri |
Azerbaycan dili | Azerbaycan Cumhuriyeti'nde ve Güney Azerbaycan'da (İran'da) yaşayan Türk soylu halkın kullandığı dil, Azerice |
ön deyiş | Bir eserde asıl konu olarak ele alınan olaylardan önce, geçmiş birtakım başka olguları anlatan ilk bölüm, prolog |
kerrat | Çarpım, çarpma |
görüştaş | Aynı görüşü paylaşanlardan her biri |
azaltım | Azaltma işi |
ekru | Krem rengine yakın beyaz |
sotaya yatmak | uygun bir yerde kendini gizlemek |
sota | Uygun, elverişli (yer) |
sotaya düşürmek | birini aldatarak olumsuz bir durumla karşı karşıya bırakmak |
polim | Yalan söz, polüm |
polüm | Polim |
velakin | Ama |
Mv | Mendelevyum elementinin eski simgesi |
şaşula | Soğanlı ve çiçekli bitkileri dikmeye yarayan mala biçiminde küçük kürek |
kataklaz | Kayaçların veya kayaç oluşturan minerallerin basınç etkisiyle biçimlerinin değişmesi |
kataklastik | Kataklaza uğramış |
nefaset bedeli | Yapılan işin anlaşmada öngörülen koşullar içerisinde yapılmaması sonucu işi yaptıranın işi yapana ödeyeceği eksik bedel |
kompost | Bitki artıklarından yapılan gübre |
heyheylenmek | Büyüklenmek |
heyheylenme | Büyüklenme |
mesajlaşmak | Birine cep telefonu veya genel ağ aracılığıyla ileti göndermek |
mesajlaşma | Mesajlaşmak işi |
şartlı tahliye | Özgürlüğü bağlayıcı cezanın bir bölümünü iyi hâl ile geçiren hükümlünün, şartlara uymaması durumunda yeniden hapsedilmesi şartıyla salıverilmesi, meşruten tahliye |
Moldovaca | Moldova halkının kullandığı dil |
nodullu | Nodulu bulunan |
obezlik | Obez olma durumu |
oflaya puflaya | Sıkılarak, bunalarak |
lagos | Hanigillerden, Akdeniz ve Ege'de yaşayan lezzetli bir balık, kaya hanisi, lahos |
medarımaişet motoru | Günlük geçim için kazanılan para |
takık | Kafaya takmış |
takıklık | Takık olma durumu |
hücre duvarı | Sadece bitki hücrelerinde hücre zarının dışında bulunan ve hücreyi dış etkenlerden koruyan cansız yapı, hücre çeperi |
hücre çeperi | Hücre duvarı |
çekim senaryosu | Çekimlere bölünmüş, her çekimin sayısı belirtilmiş, çevirim için bütün teknik açıklamaları ve konuşmaları içine alan senaryo, çevirim senaryosu |
östrojen | Döl yatağının, döl yolunun ve fallop borularının gelişmesini hızlandıran, kadını cinsel birleşmeye ve çocuk yapmaya hazırlayan, deri ve kemik oluşumunu sağlayan, kalp, dolaşım sistemi ve damarları da koruyan bir tür hormon |
permalı | Saçları perma olan |
permasız | Saçları perma olmayan |
yastıkçık | Küçük yastık |
alt yazıcı | Televizyon programlarında bir görüntünün altına kısa metin yazmakla görevli kimse |
şerit ihlali | Trafikte kullanılması gereken şeritte değil de diğer şeritte gitme |
sudoku | Dokuzar hücreden oluşan dokuz eşit kutuya bölünmüş bir alan üzerinde birden dokuza kadar olan sayıları tekrar etmeyecek şekilde dizmeye dayalı bir zekâ oyunu |
dere yatağı | Genellikle yazın kuruyan küçük akarsuyun yatağı |
millî park | Bir bölgedeki doğal bitki örtüsünü ve orada yaşayan hayvanları veya üzerinde bulunan tarihî yapıları korumak amacıyla devlet tarafından koruma altına alınmış bölge |
telgraf hattı | Telgraf iletişimini sağlayan tel örgü ağı |
otokratik | Otokrasi ile ilgili |
sarraflık hakkı | Sarrafın altın bozma, değiştirme vb. işler için üstelik olarak aldığı para, baş, sarrafiye |
mizantropi | İnsandan nefret etme durumu |
bezdiri | İş yerlerinde, okullarda vb. topluluklar içinde belirli bir kişiyi hedef alıp, çalışmalarını sistemli bir biçimde engelleyip huzursuz olmasına yol açarak yıldırma, dışlama, gözden düşürme |
bezdirici | Bezdiri işini yapan kimse |
mobbing | 343 bezdiri |
mobber | 343 bezdirici |
kamu diplomasisi | Bir ulusun düşüncelerini, hedeflerini, ideallerini, güncel politikalarını, kurumlarını ve kültürünü yabancı ülkelerin kamuoylarına anlatma amacıyla uygulanan politika |
mevkidaş | Aynı mevkide olanlardan her biri |
sir ağda | Reçineden üretilen, elektrikle ısıtılan makinelerde eritildikten sonra tene uygulanan ardından özel kağıtlarıyla bastırılıp çekilen bir tür ağda |
okullulaşmak | Bir yerde okula giden öğrenci sayısı artmak |
okullulaşma | Okullulaşmak durumu |
vasl | Kavuşma, ulaşma |
dava gideri | Dava açılırken ödenen ücret ile avukatlık giderleri, yargılama gideri, mahkeme masrafı |
evrimleşmek | Evrim geçirmek |
evrimleşme | Evrimleşmek durumu |
yenilgisiz | Hiç yenilmemiş, namağlup |
kararında | Yeterince |
tanımlı | Tanımı olan, tanımlanmış |
turşulu | İçinde turşu bulunan |
aşksız | Aşk olmadan, aşk olmaksızın |
kuzenlik | Kuzen olma durumu |
araç gereç | Bir işin yapılmasında, bir makinenin işletilmesinde kullanılan aletler |
vakitlice | Geç olmadan |
vakitsizce | Uygun olmayan bir zamanda |
yığma bina | Önce duvarların örülüp sonra sütun, kiriş ve hasır betonların döküldüğü bina türü |
güneş çarpması | Uzun süre güneş ışınlarının altında kalmaya bağlı bitkinlik, bayılma, kusma, ateş ve bazen havale ile belirgin rahatsızlık |
diş ipi | Diş ara yüzeylerini temizlemek amacıyla kullanılan, ince ipek liflerinden üretilen, çoğu zaman mumla kaplanmış, büklümsüz özel bir ip türü |
çelik yakalı | Üretim sürecinde kullanılan robot |
altın yakalı | Bilgiye sahip olan, bilgisini istediği gibi kullanabilen, çok aranan niteliklere sahip, genellikle de elli beş yaşının üstünde olan çalışan |
pembe yakalı | Üretim sürecine bedensel gücüyle katılan kadın işçi |
yeşil yakalı | Ekonominin çevreyle ilgili kesimlerinde çalışan işçi |
forza | Güç, kudret |
sosyopat | Psikolojik bozukluk sebebiyle karşısındakinin düşünce veya duygularını anlama yetisinden yoksun kişi |
mekatronik | Mekanik, elektrik, elektronik ve bilgisayar sistemlerinin bir arada bulunduğu disiplin biçimi |
okuma günü | Bir yazarın konuklara kitabının tanıtımını yaptığı, kitaptan bölümler okuduğu gün |
asliye hukuk mahkemesi | İlçelerde kurulan ve sulh mahkemesinin yasada belirtilen görevi dışındaki bütün davalara bakan, hukuk yargılamasının asıl mahkemesi |
asliye ceza mahkemesi | İlçelerde kurulan sulh ceza mahkemeleriyle ağır ceza mahkemelerinin görevleri dışındaki davalara bakan, ceza yargılamasının asıl mahkemesi |
ağır ceza mahkemesi | İllerde ve bazı ilçelerde kurula, bir başkan ve iki üyeden oluşan, asliye ceza mahkemelerinin bir dalı olan mahkeme |
çocuk mahkemesi | Çocukların yargılanmasıyla, gerekli tedbir ve cezaları hükmetmekle görevli ihtisas mahkemesi |
idare mahkemesi | İptal, tam yargı davalarıyla genel hizmetlerden birinin yürütülmesi için yapılan idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaları çözümleyen mahkeme |
sulh hukuk mahkemesi | Kira sözleşmesi, paylaştırma ve şüyuun giderilmesi, zilyetliğin korunması, mirasçılık belgesi ile ilgili değeri 5.000 TL'nin altında olan davalarla ilgilenen mahkeme |
bijon | Motorlu taşıtlarda jantın şafta sabitlenmesi için kullanılan bir tür cıvata |
sümsük | Uyuşuk davranan, miskin, aptal, mıymıntı, sünepe, pısırık (kimse) |
asar | Yüzyıllar |
cihat | Yönler, taraflar |
üst insan | Görüş, irade vb. nitelikleri yüksek, yetenek ve erdemleri herkesten üstün olan insan, dâhi |
kaju | Ay biçimli, yer fıstığına benzeyen, tadı tatlıyla tuzlu arasında olan, ham hâlde çekirdeğinin yağından böcek ilacı yapılan, çekirdeği işlenince lezzetli çerezlerinden biri olan bitki meyvesi (Anacardium occidentale) |