instruction
stringclasses 1
value | input
stringlengths 2
996
| output
stringlengths 1
961
| type
stringclasses 9
values |
---|---|---|---|
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | "There is plenty of work ahead, for instance, on judicial and public administration reform and in the fight against corruption," EU Enlargement Commissioner Olli Rehn said. [Getty Images] | AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Olli Rehn, "Önümüzde, örneğin yargı ve kamu idaresi reformu ve yolsuzlukla mücadele gibi yapılacak çok iş var." dedi. [Getty Images] | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | The next three months will be critical for Croatia's bid to become the EU's 28th member in 2010 as hoped, a senior European Commission (EC) official indicated on Tuesday (April 8th) while urging Zagreb to step up its reform efforts. | Avrupa Komisyonu'nun (AK) üst düzey yetkililerinden biri 8 Nisan Salı günü yaptığı açıklamada, önümüzdeki üç ayın Hırvatistan'ın umduğu gibi 2010 yılında AB'nin 28. üyesi olma hedefi açısından son derece önemli olacağını belirtirken, Zagreb'i reform çabalarını hızlandırmaya da çağırdı. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | ''Croatia has good prospects of progress but also plenty of work ahead, for instance, on judicial and public administration reform and in the fight against corruption,'' EU Enlargement Commissioner Olli Rehn said after talks with Croatian Foreign Minister Gordan Jandrokovic. ''It is essential to do it by June, because otherwise the technical timetable becomes almost impossible.'' | AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Olli Rehn Hırvatistan Dışişleri Bakanı Gordan Jandrokoviç ile görüşmesi sonrasında yaptığı açıklamada, "Hırvatistan'ın ilerleme şansı yüksek olmasına karşın, önünde yargı ve kamu idare reformu ve yolsuzlukla mücadele gibi yapılacak çok iş var." diyerek şöyle devam etti: "Bunu Haziran ayına kadar yapmak şart, aksi takdirde teknik takvim neredeyse imkansız hale gelecek." | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | The EC has said it wants to complete entry talks with Croatia by autumn 2009, enabling it to enter the Union the following year. | AK, Hırvatistan ile üyelik müzakerelerini 2009 sonbaharına kadar tamamlayıp ülkenin ertesi yıl Birliğe katılmasına olanak sağlamak istediğini açıkladı. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | The negotiations began in October 2005, and 16 of the 35 negotiating chapters have been opened since, with two of them provisionally closed. | Müzakereler Ekim 2005'te başladı ve o zamandan bu yana 35 müzakere faslından 16'sı açıldı, bunların ikisiyse şartlı olarak kapatıldı. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Vincent Degert, the EC representative in Zagreb, said on Tuesday that up to ten of the 14 policy areas currently under discussion could be closed by the end of this year. | AK'nin Zagreb temsilcisi Vincent Degert Salı günü yaptığı açıklamada, şu anda tartışılmakta olan 14 politika alanının on kadarının bu yıl sonuna kadar kapatılabileceğini söyledi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | According to him, two new chapters would likely be opened this month and then a few more before France assumes the EU's six-month rotating presidency on July 1st. | Degert'e göre, bu ay büyük olasılıkla iki yeni fasıl, ardından da Fransa'nın 1 Temmuz'da altı aylık AB dönem başkanlığını devralmasından önce birkaç tane daha açılacak. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | "Overall, the accession negotiations with Croatia have been advancing well," Rehn said, voicing hope that Zagreb would take the necessary steps so talks on some of the more difficult chapters could begin by June. | "Genel olarak, Hırvatistan'ın üyelik müzakereleri iyi gidiyor." diyen Rehn, Zagreb'in daha zor bazı fasıllarla ilgili müzakerelerin Haziran ayında başlayabilmesi için gerekli adımları atmasını umduğunu belirtti. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | The commissioner also congratulated Croatia for the invitation it received last week to join NATO. | Komiser, Hırvatistan'ı geçen hafta aldığı NATO üyelik davetinden ötürü de kutladı. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Furthermore, Rehn noted that since the dispute between Croatia and Slovenia over border traffic had been resolved, there was no reason to postpone talks on fisheries and foreign policy. | Rehn ayrıca, Hırvatistan ile Slovenya arasındaki sınır trafiğiyle ilgili anlaşmazlık çözüldüğü için, balıkçılık ve dış politika konulu müzakereleri ertelemek için bir neden kalmadığını da belirtti. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Jandrokovic told journalists in Brussels that his country would make every effort to meet the required opening benchmarks and to be ready to present Zagreb's negotiating positions on them by June. | Jandrokoviç Brüksel'de gazetecilere verdiği demeçte, ülkesinin fasılları açmak için gereken kriterleri karşılamak ve Zagreb'in bu konulardaki müzakere tutumlarını sunmaya Haziran ayına kadar hazır hale gelmek için her türlü çabayı göstereceğini söyledi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | "We are ready to do it, and we will do it," he said. | Jandrokoviç,"Bunu yapmaya hazırız ve yapacağız." dedi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | He admitted in an interview Tuesday, however, that it would not be an easy task and would require a lot of hard work. | Ancak yetkili Salı günü verdiği bir röportajda, bunun kolay bir iş olmayacağını ve çok çalışmak gerekeceğini de itiraf etti. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Following talks with Croatian Prime Minister Ivo Sanader last month, EC President Jose Manuel Barroso said the Commission would present this autumn an indicative timetable for the technical conclusion of the negotiations in 2009, provided Croatia met a number of conditions. | AK Başkanı Jose Manuel Barroso Hırvatistan Başbakanı Ivo Sanader ile geçtiğimiz ay yaptığı görüşme sonrasındaki açıklamasında, Komisyonun Hırvatistan'ın bir dizi şartı yerine getirmesi halinde 2009 yılındaki müzakerelerin teknik sonucuna ilişkin belirtici nitelikteki bir takvimi bu sonbaharda sunacağını söyledi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Jandrokovic said that, in his talks with Rehn, he had "especially emphasised Croatia's readiness to do whatever it takes to meet the criteria for full membership and to become a member of the EU in 2010". | Jandrokoviç, Rehn ile görüşmesinde "Hırvatistan'ın tam üyelik kriterlerini yerine getirmek ve 2010 yılında AB üyesi olmak için gereken her şeyi yapmaya hazır olduğunu özellikle vurguladığını" söyledi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | NATO decision prompts Macedonia to step up name dispute negotiations | NATO kararından, Makedonya'ya isim anlaşmazlığı konulu müzakereleri hızlandırma çağrısı çıktı | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | As disappointment prevails in Macedonia after the NATO summit in Bucharest last week, the government is holding consultations to resolve its name dispute with Greece. | Geçtiğimiz hafta Bükreş'te gerçekleşen NATO zirvesi sonrasında Makedonya'da hayal kırıklığı hüküm sürmeye devam ederken, hükümet Yunanistan ile arasındaki isim anlaşmazlığını çözmek için istişarelerde bulunuyor. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | By Marina Stojanovska for Southeast European Times in Skopje -- 09/04/08 | Southeast European Times için Üsküp'ten Marina Stojanovska'nın haberi -- 09/04/08 | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | US President George W. Bush (left) speaks with Macedonian President Branko Crvenkovski (centre) and Prime Minister Nikola Gruevski at the NATO summit in Bucharest last week. [Getty Images] | ABD Başkanı George W. Bush (solda), geçtiğimiz hafta Bükreş'te düzenlenen NATO zirvesinde Makedonya Cumhurbaşkanı Branko Zrvenkovski (ortada) ve Başbakan Nikola Gruevski ile konuşurken görülüyor. [Getty Images] | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Despite disappointment in Macedonia for failing to receive an invitation to join NATO last week, officials have vowed to keep pursuing membership. On Monday (April 7th), the government announced that it would launch discussions this week to solve the ongoing name dispute with Greece, which cost Macedonia its NATO invitation. | Makedonya'da geçen hafta NATO'ya üyelik daveti alınamamasının yarattığı hayal kırıklığı sürmesine rağmen, yetkililer üyelik yolundan vazgeçmeme sözü verdiler. 7 Nisan Pazartesi günü hükümet, Yunanistan ile sürmekte olan ve Makedonya'ya NATO davetine mal olan isim anlaşmazlığını çözme amaçlı görüşmeleri bu hafta başlatacağını duyurdu. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Although the Alliance's members recognised that Macedonia had achieved the prerequisites for membership, the name problem remains a sticking point. | İttifak üyeleri Makedonya'nın üyelik önşartlarını yerine getirdiğini kabul etmelerine karşın, isim sorunu engel teşkil etmeye devam ediyor. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | NATO said an invitation would be offered as soon as it was settled. | NATO, bu sorun çözülür çözülmez davetin yapılacağını söyledi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | On Monday, President Branko Crvenkovski spoke with NATO Secretary-General Jaap de Hoop Scheffer, who reiterated that the dispute had blocked Macedonia's invitation. | Cumhurbaşkanı Branko Zrvenkovski'nin Pazartesi günü bir araya geldiği NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer, anlaşmazlığın Makedonya'nın davet almasını engellediğini yineledi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | He said, however, that as soon as it was resolved, NATO would automatically activate the country's membership process. | Ancak de Hoop Scheffer, bu sorun çözülür çözülmez NATO'nun ülkenin üyelik sürecini otomatik olarak devreye sokacağını da belirtti. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Crvenkovski said the state strategy on the issue must be defined but that the country's strategic goals should not be affected. | Zrvenkovski, konuyla ilgili devlet stratejisinin tanımlanması gerekmesine karşın, ülkenin stratejik hedeflerinin etkilenmemesi gerektiğini söyledi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Prime Minister Nikola Gruevski echoed that view. | Başbakan Nikola Gruevski de bu görüşü tekrarladı. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | "We will take steps that will positively involve broader consultations with experts in the political and other public spheres," he said. | Gruevski, "Siyaset ve diğer kamuoyu çevrelerinden uzmanlarla yapılacak daha geniş istişareleri içeren adımlar atacağız." dedi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Macedonia has planned to intensify its efforts to end the dispute. | Makedonya, isim anlaşmazlığına son verme çabalarını yoğunlaştırmaya karar verdi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | US Assistant Secretary of State Daniel Fried contacted Greek Foreign Minister Dora Bakoyannis on Monday to discuss whether Athens would approve further negotiations. | ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Daniel Fried, Atina'nın müzakerelerin devamını onaylayıp onaylamayacağı konusunda görüşmek için Pazartesi günü Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni ile temasa geçti. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Fried also spoke with Macedonian leaders and to the relevant UN envoy, Matthew Nimetz. | Fried, Makedon liderler ve konuyla ilgili BM elçisi Matthew Nimetz ile de görüştü. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | On Monday, Gruevski met with the leaders of the main political parties to discuss the issue. | Pazartesi günü, Gruevski konuyu görüşmek üzere önde gelen siyasi partilerin liderleriyle bir araya geldi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | He said he would ask the parties to publicly confirm whether they accept some of Nimetz's suggestions. | Başbakan, partilere Nimetz'in önerilerini kabul edip etmediklerini kamuoyu önünde doğrulamalarını isteyeceğini söyledi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | However, the stability of the government is in question, as the minority Albanian party within the ruling coalition is expected to demand early elections. | Ancak iktidar koalisyonundaki Arnavut azınlık partisinin erken seçim talebinde bulunması beklendiğinden, hükümetin istikrarı söz konusu. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | US President George W. Bush, who met with Crvenkovski and Gruevski in Croatia at the weekend, reiterated his support for Macedonia's NATO bid. | Hafta sonu Hırvatistan'da Zrvenkovski ve Gruevski ile bir araya gelen ABD Başkanı George W. Bush, Makedonya'nın NATO üyelik hedefine verdiği desteği tazeledi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Speaking in Zagreb, Bush expressed regret that Macedonia received no invitation to NATO membership. | Zagreb'de konuşan Bush, Makedonya'nın NATO üyelik daveti alamamasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | He praised the contribution of Macedonian soldiers serving with missions abroad and expressed hope that Macedonia would become a NATO member immediately after resolving the dispute. | Başkan, yurtdışındaki görevlerde yer alan Makedon askerlerinin katkılarına övgüde bulundu ve Makedonya'nın anlaşmazlığı çözer çözmez NATO üyesi olacağı yönündeki umutlarını ifade etti. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | "What is certain is that we want the process to continue, under the auspices of the UN, so that a mutually acceptable solution can be reached," a Greek government spokesman said. | Bir Yunan hükümet sözcüsü, "Kesin olan şey, bizim her iki tarafça da kabul edilebilir bir çözüm bulunması için BM nezaretinde sürecin devam etmesini istediğimizdir." dedi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | BiH authorities tackle terrorist threat | BH makamları terör tehdidini önlediler | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Police in BiH say a group of suspects linked to the Wahhabi movement planned to unleash ethnic strife by attacking Catholic churches. | BH polisi, Wahhabi hareketiyle bağlantılı bir grup şüphelinin Katolik kiliselerine saldırarak topluma nifak sokmayı planladıklarını ileri sürdü. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | By Jusuf Ramadanovic for Southeast European Times in Sarajevo – 09/04/08 | Southeast European Times için Saraybosna'dan Yusuf Ramazanoviç'in haberi – 09/04/08 | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Anti-terrorist units of the BiH interior ministry have carried out two raids in recent weeks. [Getty Images] | BH içişleri bakanlığına bağlı terörle mücadele ekipleri son haftalarda iki adet baskın düzenlediler. [Getty Images] | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Law enforcement officials in Bosnia and Herzegovina (BiH) have conducted a series of raids recently to round up suspected terrorists. | Bosna-Hersek'teki (BH) yasa uygulama yetkilileri terör zanlılarını yakalamak amacıyla yakın tarihte bir dizi baskın düzenlediler. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | On Friday (April 4th), authorities arrested a still-unidentified person for alleged links to terrorism. | Yetkililer 4 Nisan Cuma günü kimliği hala belirsiz bir kişiyi terörle bağlantılı olduğu iddiasıyla tutukladılar. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | The interior ministry said the suspect had arms and explosives for terrorist use. | İçişleri bakanlığı, şüphelinin terörist amaçlı kullanıma yönelik silah ve patlayıcıları bulunduğunu bildirdi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Police searched two more locations in Sarajevo's Sedrenik and Barice quarters, where they found materials used for the production of explosives. | Saraybosna'nın Sedrenik ve Barice semtlerinde iki yerde daha arama yapan polis, bomba yapımında kullanılan malzemeler buldu. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | A mine, a hand grenade, ammunition, and other military devices were also found. | Ayrıca bir mayın, bir el bombası, mühimmat ve başka askeri gereçler de bulundu. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | It was the second anti-terrorist raid in recent weeks ordered by the BiH prosecutor. | Bu, BH savcısının talimatıyla son haftalarda gerçekleşen ikinci terörle mücadele baskınıydı. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | In March, a larger operation took place in Sarajevo and in Bugojno. | Mart ayında, Saraybosna ve Bugojno'da daha büyük bir operasyon yapıldı. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | The earlier raid resulted in the arrests of five terrorism suspects. | Daha önceki baskında beş terör zanlısı tutuklandı. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | One was eventually released for lack of evidence. | Tutuklananlardan biri daha sonra delil yetersizliğinden serbest bırakıldı. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | The interior ministry says it believes that one of those five suspects, Rijad Rustempasic, was the leader; another, Edis Velic, reportedly fought in Chechnya. | İçişleri bakanlığı, beş zanlıdan biri olan Riyad Rüstempasiç'in lider olduğuna inanıldığını belirtirken, Edis Veliç adlı diğerinin Çeçenistan'da savaştığı bildiriliyor. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Police searched six houses in the March raids, finding large quantities of arms and military equipment, antitank mines, laser devices, electronic equipment, surprise mines, topographic maps, drawings, manuals for production of explosive devices, detonators, and other items useful to terrorists. | Mart ayındaki baskınlarda altı evde arama yapan polis, çok miktarda silah ve askeri teçhizat, antitank mayınları, lazer cihazları, elektronik cihazlar, bubi tuzakları, topoğrafya haritaları, çizimler, bomba yapım kılavuzları, fünyeler ve teröristlerin işine yarayacak başka eşyalar ele geçirdi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | All suspects are linked to the Wahhabi movement in BiH and are detained for alleged contacts with Mirsad Bektasevic, who last year was sentenced to eight years in prison for involvement in preparing terrorist actions. | Şüphelilerin hepsinin de BH'deki Vahabi hareketiyle bağlantısı bulunuyor ve terör eylemlerine yönelik hazırlıklarda yer aldığı için geçtiğimiz yıl sekiz yıl hapse mahkum edilen Mirsad Bektaşeviç ile temasta bulundukları iddiasıyla gözaltına alındılar. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Edis Velic was indicted for shooting a street vendor last year, while Rijad Rustempasic is allegedly a faithful supporter of Jusuf Barcic, a suspected leader of the BiH Wahhabi movement who died in a car accident last year. | Edis Veliç geçen yıl bir sokak satıcısını vurmakla suçlanırken, Riyad Rüstempasiç'in BH Vahabi hareketinin geçen yıl bir araba kazasında hayatını kaybeden şüpheli lideri Yusuf Barciç'in sadık bir destekçisi olduğu iddia ediliyor. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | The investigation revealed that the suspects allegedly were plotting acts of terrorism against Catholic churches throughout BiH. | Yapılan soruşturmada, şüphelilerin iddialara göre BH genelindeki Katolik kiliselerine karşı terör eylemleri planladıkları ortaya çıktı. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | The interior ministry's action was conducted in co-operation with the Intelligence Security Agency and Prosecutor's Office of BiH and follows several months of investigation and surveillance. | İçişleri bakanlığının operasyonu İstihbarat Güvenlik Dairesi ve BH Savcılığı'nın işbirliğiyle yürütüldü ve aylarca süren soruşturma ve izleme süreci sonrasında gerçekleşti. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Kosovo, Albania resolve customs disagreement | Kosova ve Arnavutluk gümrük anlaşmazlığını çözdü | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Customs co-operation between Albania and Kosovo can serve the economic development of both countries. | Arnavutluk ile Kosova arasında gümrük alanında yapılacak işbirliği, her iki ülkenin de ekonomik gelişiminde faydalı olabilir. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | By Linda Karadaku for Southeast European Times in Pristina – 04/07/11 | Southeast European Times için Priştine'den Linda Karadaku'nun haberi – 04/07/11 | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Naim Huruglica, Kosovo Customs Service director. [Laura Hasani/SETimes] | Kosova Gümrük Dairesi müdürü Naim Huruglica. [Laura Hasani/SETimes] | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | At a meeting discussing economic co-operation between Kosovo and Albania, Kosovo Deputy Prime Minister Mimoza Kusari Lila and Albanian Prime Minister Sali Berisha decided to remove customs fees that are frustrating Kosovo exporters. | Kosova ile Arnavutluk arasındaki ekonomik işbirliği konulu bir toplantıda, Kosova Başbakan Yardımcısı Mimoza Kusari Lila ve Arnavutluk Başbakanı Sali Berişa Kosovalı ihracatçıları bıktıran gümrük ücretlerini kaldırmaya karar verdiler. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Building the 34km of road from Fierza to Koman in northern Albania was also discussed. | Görüşmede, kuzey Arnavutluk'ta Fierza'dan Koman'a uzanan 34 kilometrelik yolun inşası da görüşüldü. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Berisha said that the current customs fee will stop being applied, which the Albanian Customs Director Flamur Gjymishka confirmed. | Berişa mevcut gümrük ücretlerinin uygulanmasına son verileceğini söyledi ve Arnavutluk Gümrük Müdürü Flamur Gjymishka da bunu doğruladı. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Kosovo Customs Service Director Naim Huruglica spoke to SETimes about the problem between the two governments, affirming that a solution is at hand and statistics show an increase in bilateral trade. | Kosova Gümrük Dairesi Müdürü Naim Huruglica iki hükümet arasındaki sorunlar ilgili olarak SETimes'a yaptığı açıklamada, çözümün hazır olduğunu ve istatistiklerin ikili ticarette bir artış gösterdiğini doğruladı. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | SETimes: At what stage now is the customs and taxes issue between Kosovo and Albania? | SETimes: Kosova ile Arnavutluk arasındaki gümrük ve vergi konusu şu anda hangi aşamada? | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Huruglica: There is no big problem, except for the fact that in some cases the customs administration of the Republic of Albania does not accept the declared value of Kosovo exporters, and has increased the export value, forcing the Albanian import companies to pay more for VAT tax. | Huruglica: Bazı durumlarda Arnavutluk Cumhuriyeti'ndeki gümrük idaresinin Kosovalı ihracatçıların beyan ettiği değeri kabul etmemesi ve ihracat değerini yükselterek Arnavut ithalat firmalarını daha fazla KDV ödemek zorunda bırakması dışında, büyük bir sorun yok. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | As a result, Kosovo products have become more expensive on the Albanian market. | Bunun sonucunda, Kosova ürünleri Arnavutluk pazarında daha pahalı hale geliyor. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | SETimes: Did you contact official authorities in Tirana? | SETimes: Tiran'daki resmi makamlarla temasa geçtiniz mi? | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | What future steps are expected? | Gelecekte ne tür adımların atılması bekleniyor? | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Huruglica: Meetings were held. | Huruglica: Görüşmeler yapıldı. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | The last one was between the two customs chiefs. | En sonuncusu da iki gümrük müdürü arasında gerçekleşti. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | A tentative agreement was reached to work out practical difficulties, which could be realised through post-import verification in case the undeclared real value is suspicious. | Uygulamadaki sorunları halletmek için, beyan edilmemiş gerçek değerin şüpheli olduğu durumlarda, bir ithalat sonrası kontrol yapılmasına dair geçici bir anlaşmaya varıldı. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | SETimes: Can we expect customs tax removal between Kosovo and Albania altogether? | SETimes: Kosova ile Arnavutluk arasındaki gümrük vergisinin tümüyle kaldırılmasını bekleyebilir miyiz? | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Would the elimination of the fees serve the economic development of both countries? | Ücretlerin kaldırılması her iki ülkenin de ekonomik gelişimine fayda sağlar mı? | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Huruglica: Kosovo and Albania do not apply a customs tax on each other's products. | Huruglica: Kosova ve Arnavutluk birbirlerinin ürünlerine gümrük vergisi uygulamıyor. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Both countries are CEFTA members and the only tax charge is VAT, or excise, on certain goods. | Her iki ülke de CEFTA üyesi, uygulanan tek vergi KDV veya belli mallara uygulanan istihsal vergisi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | The co-operation serves the economic development of both countries and statistics show trade increased. In 2010, Kosovo imported goods worth 61m euros from Albania, or 52.33% more than in 2009, and it exported goods worth 23m euros, or 33.19% more than in 2009. | Bu işbirliği her iki ülkenin de ekonomik gelişimine fayda sağlıyor ve istatistikler de ticaretin arttığını gösteriyor. 2010 yılında Kosova, Arnavutluk'tan 61 milyon avroluk, yani 2009'a göre %52,33 oranında fazla mal ithal etti ve bu ülkeye 23 milyon avroluk, veya 2009 yılında %33,19 daha fazla mal ihraç etti. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | SETimes: What is the position of the business community in Kosovo on this issue? | SETimes: Kosova'daki iş çevrelerinin bu konudaki tutumları nasıl? | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Huruglica: The business community expressed its discontent over the difficulties they encountered and has been working to remove them. | Huruglica: İş çevreleri karşılaştıkları zorluklardan duydukları rahatsızlığı dile getirdi ve bunları ortadan kaldırmak için uğraşıyor. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | SETimes: Would the reciprocity principle work between the two countries, and would Kosovo ask for it? | SETimes: Tekabül ilkesi iki ülke arasında işe yarar mı ve Kosova bunu ister mi? | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Huruglica: There is no need for reciprocity on issues that can be solved between the two governments. | Huruglica: İki hükümet arasında çözülebilecek meselelerde tekabüle gerek yok. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Belgrade, Pristina agree on freedom of movement | Belgrad ve Priştine hareket özgürlüğü konusunda anlaştı | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | The Belgrade and Pristina negotiating teams in Brussels drafted agreements on freedom of movement and birth records. | Brüksel'deki Belgrad ve Priştine müzakere heyetleri hareket özgürlüğü ve doğum kayıtlarıyla ilgili anlaşmalar hazırladılar. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | By Igor Jovanovic for Southeast European Times in Belgrade --04/07/11 | Southeast European Times için Belgrad'dan İgor Jovanoviç'in haberi -- 04/07/11 | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Some have suggested the agreements a step in Serbia's eventual recognition of Kosovo. [Reuters] | Anlaşmaları, Sırbistan'ın Kosova'yı zamanla tanıması yönünde atılmış bir adım olarak niteleyenler oldu. [Reuters] | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | While the Belgrade authorities are trying to present the first agreements with Pristina as a success that will help improve the lives of Kosovo Serbs, the opposition has branded them damaging to the national interest and the first step towards recognising Kosovo's independence. | Belgrad makamları Priştine ile imzaladıkları ilk anlaşmaları Kosovalı Sırpların yaşamlarını iyileştirilecek bir başarı olarak sunmaya çalışırken, muhalefet bunları milli menfaate zarar verici ve Kosova'nın bağımsızlığını tanıma yönünde atılmış ilk adım olarak nitelendirdi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | After the talks in Brussels wrapped up, the head of the Serbian government's delegation, Borislav Stefanovic, insisted that the dialogue meant "neither an explicit nor an implicit recognition of Kosovo's independence". | Brüksel'deki müzakerelerin tamamlanmasından sonra konuşan Sırp hükümeti heyeti başkanı Borislav Stefanoviç, diyaloğun "Kosova'nın bağımsızlığının açık veya dolaylı şekilde tanınması anlamına gelmediğini" söyledi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Commenting on the statement by Pristina counterpart Edita Tahiri, that the result from Brussels was "the first step towards Serbia's recognising of Kosovo", he said such claims were untrue. | Priştineli mevkidaşı Edita Tahiri'nin, Brüksel'den çıkan sonucun "Sırbistan'ın Kosova'yı tanıması yönünde atılmış ilk adım" olduğu yönündeki sözlerini yorumlayan Stefanoviç, bu tür iddiaların doğru olmadığını söyledi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | "Edita Tahiri said that for internal political reasons and due to great pressure from the Kosovo opposition," Stefanovic told reporters, adding that Serbia would continue to issue IDs and license plates to citizens of Kosovo. | Gazetecilere verdiği demeçte "Edita Tahiri bunu iç baskılardan ve Kosova muhalefetinden gelen büyük baskılardan ötürü söylemiştir." diyen Stefanoviç, Sırbistan'ın Kosova vatandaşlarına kimlik ve araç plakaları düzenlemeye devam edeceğini de sözlerine ekledi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | According to the agreement, Kosovo citizens would be able to enter Serbia with Kosovo IDs, but the Serbian police will issue them a special certificate. | Anlaşmaya göre, Kosova vatandaşları Kosova kimlikleriyle Sırbistan'a girebilecekler fakat Sırp polisi onlara özel bir belge verecek. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | The same will be done with driver's licenses, as Belgrade is refusing to acknowledge Kosovo documents. | Belgrad Kosova tarafından çıkarılan belgeleri tanımayı reddettiği için, aynısı sürücü belgeleri içinde yapılacak. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Drivers from Kosovo would have to take temporary license plates from the Serbian police when entering Serbia, if their vehicles have license plates with the Kosovo coat of arms. | Kosovalı araç sürücüleri, araçlarında Kosova armasına sahip plakalar varsa, Sırbistan'a girerken Sırp polisinden geçici araç plakaları almak zorunda kalacaklar. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | The decisions on implementing the agreements, which were not signed, now need to be adopted by the governments in Belgrade and Pristina. | İmzalanmamış durumdaki anlaşmaların uygulanmasına ilişkin kararların, şimdi Belgrad ve Priştine hükümetleri tarafından kabul edilmesi gerekiyor. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Their implementation, which may start as of November 1, will be monitored by a group comprised of representatives of the EU, Serbia and Kosovo. | Bunların 1 Kasım itibarıyla başlama olasılığı olan uygulaması, AB, Sırbistan ve Kosova'dan temsilcilerden oluşan bir grup tarafından izlenecek. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Although Stefanovic tried to present the agreements as a way to improve the lives of Kosovo Serbs, the opposition fiercely accused him of violating state interests. | Stefanoviç anlaşmaları Kosovalı Sırpların yaşamlarını iyileştirmenin bir yolu olarak sunmaya çalışsa da, muhalefet onu şiddetle devletin çıkarlarını çiğnemekle suçladı. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | "Agreement with the representatives of the illegal state of Kosovo is in violation of the Constitution of Serbia and UN Security Council Resolution 1244, and a breach of the legal documents on which the sovereignty of Serbia is founded," Slobodan Samardzic, vice president of the opposition Democratic Party of Serbia, told SETimes. | Muhalefetteki Sırbistan Demokrat Partisi genel başkan yardımcısı Slobodan Samarciç SETimes'a verdiği demeçte, "Yasadışı Kosova devletiyle yapılan anlaşmalar, Sırbistan Anayasası ve 1244 Sayılı BM Güvenlik Konseyi kararına aykırıdır ve Sırbistan'ın egemenliğinin üzerine kurulduğu hukuki belgelerin ihlalidir." dedi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Analysts also reacted differently to the agreements. | Analistlerse anlaşmalara farklı tepkiler gösterdi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | University of Belgrade Faculty of Political Sciences professor Predrag Simic told SETimes it was good the agreements were made, and that the EU would "certainly approve of the move by Belgrade and Pristina". | Belgrad Üniversitesi Siyasi Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Predrag Simiç SETimes'a verdiği demeçte, anlaşmaların yapılmasının iyi bir şey olduğunu ve AB'nin "Belgrad ve Priştine'nin bu hareketini kesinlikle onaylayacağını" söyledi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | Asked whether the agreements were an indirect recognition of Kosovo, Simic said that "Belgrade knows full well what the red lines are in the dialogue with Pristina and that the Serbian government will not cross them." | Anlaşmaların Kosova'nın dolaylı şekilde tanınması olup olmadığı sorusuna ise Simiç, "Belgrad, Priştine ile diyalogda kırmızı çizgilerin neler olduğunu çok iyi biliyor. Sırp hükümeti bunları aşmayacaktır." şeklinde yanıt verdi. | en-tr |
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin? | However, director of the Kosovo Compromise project Aleksandar Mitic told SETimes that this was a step towards eventual recognition. | Ancak Kosova Uzlaşması projesi müdürü Aleksandar Mitiç SETimes'a verdiği demeçte, bunun nihai tanıma yolunda atılmış bir adım olduğunu söyledi. | en-tr |