instruction
stringclasses
1 value
input
stringlengths
2
996
output
stringlengths
1
961
type
stringclasses
9 values
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"Ever since the arrest of Ratko Mladic, we have witnessed growing pressure by Washington and Brussels to condition more concretely Serbia's EU integration through establishing good neighbourly relations with Kosovo.
Mitiç, "Ratko Mladiç tutuklandığından beri, Washington ve Brüksel'in Sırbistan'ın AB üyeliğini Kosova ile iyi komşuluk ilişkileri kurmasına bağlayan ve giderek daha da artan baskılarına tanık olduk.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The agreements are thus the logical step in the crawling process of Kosovo's recognition," Mitic said.
Anlaşmalar da, Kosova'nın tanınmasına dair sürüncemedeki süreçte atılmış mantıklı bir adım." dedi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The agreements were also received differently by the Kosovo Serbs.
Anlaşmalar, Kosovalı Sırplar tarafından da farklı şekillerde algılandı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Milan Ivanovic, a representative of the Serbs from northern Kosovo, where Kosovo institutions have no authority, said the agreements were harmful to the Serb population and solidified Pristina's statehood.
Kosova makamlarının hiçbir yetkiye sahip olmadığı Kuzey Kosova'da yaşayan Sırpların temsilcilerinden Milan İvanoviç, anlaşmaların Sırp nüfusu açısından zararlı olduğunu ve Priştine'nin devlet olarak konumunu daha da pekiştirdiğini söyledi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"It is obvious that Serbia is giving up on Kosovo, this means giving Kosovo up for the sake of European Union candidacy," Ivanovic told the Belgrade media.
Belgrad medyasına verdiği demeçte İvanoviç, "Sırbistan'ın Kosova'dan vazgeçmekte olduğu ortada, bu da Avrupa Birliği adaylığı uğruna Kosova'dan vazgeçmek demek." dedi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
However, Rada Trajkovic, who represents Serbs living in Albanian enclaves, said the agreements would help her compatriots in Kosovo.
Arnavut enklavlarında yaşayan Sırpları temsil eden Rada Trajkoviç ise, anlaşmaların Kosova'daki vatandaşlara yardımcı olacağını söyledi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"After the agreements, Serbia has more credibility to deal with the issue of Kosovo and the enhancement of the local Serbs' living conditions, with support from the international community," she said.
Trajkoviç, "Anlaşmalardan sonra Sırbistan'ın, uluslararası toplumun da desteğiyle, Kosova sorunuyla ve yerel Sırpların yaşam koşullarının iyileştirilmesi konusunda itibarı artacak."
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Greece stops aid flotilla to Gaza
Yunanistan Gazze'ye giden yardım filosunu durdurdu
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The new mission was attempting to commemorate last year's ill-fated Freedom Flotilla.
Yeni sefer, geçen yılki makus kaderli Özgürlük Filosunu anmaya çalışıyordu.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
(Deutsche Welle, The Australian, CNN - 04/07/11; BBC, Haaretz, AFP, Reuters, Al Jazeera, AP, ANA-MPA- 03/07/11; ANA-MPA - 01/07/11)
(Deutsche Welle, The Australian, CNN - 04/07/11; BBC, Haaretz, AFP, Reuters, El Cezire, AP, ANA-MPA- 03/07/11; ANA-MPA - 01/07/11)
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Activists protest the Greek authorities' ban on Gaza-bound ships Saturday (July 2nd) on the island of Corfu. [Reuters]
Aktivistler, Yunan makamlarının 2 Temmuz Cumartesi günü Gazze'ye giden gemilere Korfu adasında koyduğu yasağı protesto ediyorlar. [Reuters]
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
A mission of activists planning to carry aid to the Gaza Strip faced a major setback Saturday (July 2nd), when Greek authorities stopped their fleet and arrested the captain of one of its US-flagged vessels, spurring fresh controversy.
Gazze Şeridi'ne yardım götürmeyi planlayan bir aktivist seferi, 2 Temmuz Cumartesi günü Yunan makamlarının filolarını durdurması ve ABD bandıralı gemilerinden birinin kaptanını tutuklamasıyla ciddi bir aksaklık yaşadı ve olay yeni tartışmalara yol açtı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
John Klusmire was detained on charges of attempting to leave the port of Piraeus without permission and putting the lives of 36 passengers, four crew and ten journalists at risk.
John Klusmire, Pire limanını izinsiz terk etmek ve 36 yolcu, dört mürettebat ve on gazetecinin yaşamlarını tehlikeye atmaktan gözaltına alındı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
He will remain in custody until a hearing Thursday.
Klusmire Perşembe günkü duruşmaya kadar gözaltında tutulacak.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Klusmire's ship is part of an aid fleet of ten boats called Free Gaza, which was heading for Gaza before it was stopped by Greek authorities.
Klusmire'nin gemisi, Yunan makamları tarafından durdurulmadan önce Gazze'ye gitmekte olan Özgür Gazze adlı 10 teknelik yardım filosunda yer alıyordu.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The mission was to commemorate the first anniversary of the Freedom Flotilla, which tried to break the Gaza blockade in May 2010.
Filonun görevi, Mayıs 2010'da Gazze ablukasını delmeye çalışan Özgürlük Filosunun birinci yıldönümünü anmaktı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Back then, Israel raided the lead vessel, leaving nine Turkish activists dead.
O tarihte İsrail, öncü gemiye baskın düzenleyerek dokuz Türk aktivisti öldürmüştü.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The captain's arrest, which came after Greek Citizens Protection Minister Christos Papoutsis announced on Friday that all vessels with Greek or foreign flags bound for Gaza will be banned from departing Greek ports for the safety of passengers, spurred protests by pro-Palestinian activists in Athens.
Yunan Vatandaşı Koruma Bakanı Hristos Paputsis'in Cuma günü yaptığı ve Gazze'ye giden Yunan veya yabancı bandıralı bütün gemilerin, yolcuların güvenliği açısından Yunan limanlarını terk etmekten men edileceği yönündeki duyurudan sonra gerçekleşen tutuklama olayı, Atina'daki Filistin yanlısı aktivistlerin protestolarına yol açtı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
They insisted Greece is bowing to pressure from Israel.
Göstericiler, Yunanistan'ın İsrail'in baskısına boyun eğdiğini öne sürdüler.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Campaigners have launched a hunger strike outside the US Embassy in Athens, accusing Greek authorities of trying to thwart the mission.
Göstericiler, Yunan makamlarını misyonlarını önlemeye çalışmakla suçlayarak, Atina'daki ABD Büyükelçiliği önünde açlık grevi başlattı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Over the past weeks, Greek authorities have prevented the fleet from sailing, citing "bureaucratic problems".
Yunan makamları birkaç haftadır "bürokratik sorunları" ileri sürerek filonun denize açılmasını engelliyordu.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Activists have accused Israel of sabotaging the mission, a claim that is firmly rejected.
Aktivistler İsrail'i misyonu sabote etmekle suçlamalarına karşın, bu iddia ısrarla reddedildi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"The activists are trying to blame someone for their failure -- no doubt they have watched too many James Bond films," Israeli Foreign Minister Avigdor Lieberman told Army Radio in an interview Sunday.
İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman Pazar günü Ordu Radyosu'na verdiği röportajda, "Aktivistler başarısızlıklarından başkalarını sorumlu tutmaya çalışıyorlar - çok fazla James Bond filmi izledikleri belli.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"I welcome all the efforts that have been made to stop the flotilla," he added.
Filoyu durdurmak için gösterilen bütün çabaları memnuniyetle karşılıyorum." dedi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Greek Foreign Ministry spokesperson Grigoris Delavekouras told EUObserver that talks with Israel have played a role.
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Grigoris Delavekuras ise EUObserver'a verdiği demeçte, İsrail ile yapılan görüşmelerin de durumda rol oynadığını söyledi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Analysts view the development as more evidence of warming bilateral ties.
Analistler bu gelişmeyi iki ülke arasında artan ilişkilerin yeni bir kanıtı olarak görüyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The Islamic Hamas movement condemned Athens' move.
İslamcı Hamas hareketi ise Atina'nın hareketini kınadı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
In a statement from Damascus, the organisation said the act is "inhuman and contrary to international laws and norms".
Şam'dan yaptığı açıklamada örgüt, eylemin "insanlık dışı ve uluslararası yasalara ve normlara aykırı" olduğunu söyledi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
It urged the European Parliament and all humanitarian organisations to pressure Greece to allow the vessels to sail.
Örgüt, Avrupa Parlamentosu'nu ve tüm insani yardım örgütlerini Yunanistan'a teknelerin denize açılmalarına izin vermesi için baskı yapmaya çağırdı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Meanwhile, the Quartet of Middle East peace mediators, which include the UN, the US, the EU and Russia, issued a statement Saturday, urging "all those wishing to deliver goods to the people of Gaza to do so through established channels, so that their cargo can be inspected and transferred via established land crossings."
Diğer yandan BM, ABD, AB ve Rusya'nın yer aldığı Orta Doğu Dörtlüsü barış arabulucuları da Cumartesi günü bir bildiri yayınlayarak, "Gazze halkına mal göndermek isteyen herkesi, yüklerinin kontrol edilerek yerleşik karayolu rotalarından taşınabilmesi için, bu işi yerleşik kanallar vasıtasıyla yapmaya" çağırdılar.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
In a statement Sunday, Greece defended its action, reiterating it is for safety's sake.
Yunanistan Pazar günü yaptığı açıklamada, yasağı güvenlik nedeniyle koyduğunu tekrarlayarak eylemini savundu.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
In the spirit of compromise, authorities proposed shipping the aid using existing channels that are acceptable for Israel.
Yetkililer uzlaşma çabasıyla yardımın İsrail'in kabul ettiği yerleşik kanallar üzerinden yapılmasını önerdi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Croatia's double milestone
Hırvatistan için çifte kilometre taşı
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The Balkan nation is set to become the next member of the EU in July 2013.
Balkan ülkesi Temmuz 2013'te AB'nin bir sonraki üyesi olmaya hazırlanıyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
By Natasa Radic for Southeast European Times in Zagreb – 04/07/11
Southeast European Times için Zagrep'ten Nataşa Radiç'in haberi – 04/07/11
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
This year, on June 25th, Croatia had double reason to celebrate. [Reuters]
Bu yıl 25 Haziran'da, Hırvatistan'ın kutlama yapmak için çifte nedeni vardı. [Reuters]
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Just over two decades ago, Croatia declared independence from the former Yugoslavia.
20 yıldan biraz uzun bir süre önce, Hırvatistan eski Yugoslavya'dan bağımsızlığını ilan etti.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
This year, the June 25th anniversary came with another reason for celebration: the country has closed the final chapters in its EU negotiations process.
Bu yıl 25 Haziran'daki yıldönümü ise yeni bir kutlama nedenini birlikte getirdi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Six and a half years after beginning the talks, Croatia is now set to be the 28th member of the EU.
Müzakerelerin başlamasından altı buçuk yıl sonra, Hırvatistan AB'nin 28. üyesi olmaya artık hazır.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
That will happen officially on July 1st, 2013.
Bu da resmi olarak 1 Temmuz 2013'te gerçekleşecek.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
In remarks commemorating independence day, Prime Minister Jadranka Kosor described accession as "an historic national project that makes the people of Croatia deeply proud".
Başbakan Jadranka Kosor bağımsızlık gününün anlam ve önemini belirten konuşmasında, katılımı "Hırvat halkını derinden gururlandıran, tarihi bir ulusal proje" olarak nitelendirdi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"A European and democratic Croatia has been a national goal since our independence," Kosor said at a reception for members of the diplomatic corps. "Now Croatia is recognised as the country with a strong democracy that respects the law and common EU values," she added.
Kordiplomasi üyeleri için verdiği resepsiyonda konuşan Kosor, "Avrupalı ve demokratik bir Hırvatistan, bağımsızlıktan bu yana ulusal hedefimiz olmuştur." diyerek şöyle devam etti: "Bugün Hırvatistan, hukuka ve AB'nin ortak değerlerine saygılı, güçlü bir demokrasiye sahip bir ülke olarak tanınmaktadır."
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The good news from Brussels came as the EU Council wrapped up its summit on June 24th.
Brüksel'den iyi haber, AB Konseyi'nin düzenlediği zirveyi tamamladığı 24 Haziran'da geldi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
While confirming the go-ahead, the Council also urged Zagreb to press ahead with needed changes.
Konsey bir sonraki adıma yeşil ışık yakmanın yanı ssıra, Zagrep'i gereken değişiklikleri sürdürmeye de çağırdı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"Croatia should continue its reform efforts with the same vigour, especially regarding the judiciary and fundamental rights, and be able fully to assume membership obligations from the date of accession," the final statement from the summit read. "Monitoring reform efforts up to accession will give the necessary assurance to Croatia and current member states."
Zirvenin sonuç bildirgesi, "Hırvatistan, başta yargı ve temel haklar konusunda olmak üzere reform çabalarını aynı canlılıkla sürdürmeli ve üyelik tarihinden sonra üyelik yükümlülüklerini tam olarak üstlenebilmelidir." diyerek şöyle devam etti: "Katılımına kadar devam eden reform çabalarının izlenmesi, Hırvatistan'a ve mevcut üye ülkelere gerekli güvenceyi verecektir."
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Although Croatia's political leaders are united in support of accession, public opinion is less so.
Hırvatistan'ın siyasi liderleri katılıma destek konusunda hemfikir olsa da, kamuoyu o kadar istekli değil.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Polls show the number of EU supporters is again on the rise, but still no higher than 60%.
Anketler, AB destekçilerinin sayısı artmasına rağmen oranın hâlâ %60'ın üzerine çıkmadığını gösteriyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Ivan Grdesic, a prominent opinion maker and academic, told SETimes that with the hard work of completing the accession chapters now over, Croatia's political leaders will be competing to claim the credit -- and reap dividends at the ballot box.
Tanınmış fikir adamı ve akademisyen İvan Grdesiç de SETimes'a verdiği demeçte, üyelik fasıllarının tamamlandığı yoğun dönemin sonra ermesiyle, Hırvatistan'ın siyasi liderlerinin hem övgüleri hem oyları toplamak için yarışacağını söylüyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"We will witness the attempt to prove who did the job best -- who was working 'night and day' to achieve the EU goal, and who should, therefore, be awarded in the upcoming parliamentary elections," Grdesic told SETimes. "This is the problem for all political sides involved.
SETimes'a konuşan Grdesiç, "İşini en iyi kimin yaptığını, AB hedefine ulaşmak için kimin 'gece gündüz' çalıştığını ve bu yüzden de gelecek seçimlerde kimin mükafatlandırılması gerektiğini kanıtlama girişimlerine tanıklık edeceğiz." diyerek şöyle devam ediyor: "Bu, ilgili bütün siyasi tarafların sorunu.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
EU membership is not perceived as a national, strategic and generational goal, but rather as an instrument of political and party struggles."
AB üyeliği ulusal, stratejik ve nesillere özgü bir hedeften ziyade, siyasi ve parti mücadeleleri için bir araç gibi algılanıyor."
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Macedonia to Host "Dialogue Among Civilisations" Forum
Makedonya, "Uygarliklar Arası Diyalog" Forumu'na Ev Sahipliği Yapacak
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Later this month, Macedonian President Boris Trajkovski and UNESCO Director General Koichuro Matsuura are sponsoring a regional forum aimed at promoting stability, tolerance and democracy in Southeast Europe.
Makedon Cumhurbaşkanı Boris Traykovski ile UNESCO Genel Müdürü Koichuro Matsuura, bu ay sonunda, Güneydoğu Avrupa'da istikrar, hoşgörü ve demokrasiyi desteklemek amacıyla düzenlenecek bir bölgesel forumun sponsorluğunu yapacak.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
(MIA - 11/08/03; UNESCO)
(MIA - 11/08/03; UNESCO)
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
A two-day regional forum called "Dialogue Among Civilisations" will open in the Macedonian resort city of Ohrid on 29 August.
Makedonya'nın sahil kenti Ohri'de, 29 Ağustos'ta "Uygarliklar Arası Diyalog" adı verilen iki günlük bir forum yapilacak.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Organised jointly by Macedonia, UNESCO and the Appeal of Conscience Foundation, the forum will bring together the presidents of Albania, Bosnia and Herzegovina, Bulgaria, Croatia, Slovenia and Serbia-Montenegro, along with representatives of the UN, the EU, NGOs, and experts and intellectuals from about 20 countries.
Makedonya, UNESCO ve Vicdani Bilinc Vakfı tarafından ortaklaşa düzenlenen forum, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Slovenya ve Sırbistan-Karadağ cumhurbaşkanlarının yanı sıra, BM, AB, sivil toplum kuruluşları ve yaklaşık 20 ülkeden gelecek uzman ve aydınları bir araya getirecek.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The focus of the event will be strengthening stability, tolerance and democracy; enhancing cultural, ethnic and religious understanding; and promoting the principles of equality, rule of law and respect for human rights.
Etkinlik; istikrar, hoşgörü ve demokrasinin güçlendirilmesi, kültürel, etnik ve dini anlayışın geliştirilmesi ve eşitlik, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı ilkelerinin tanıtılması üzerinde yoğunlaşacak.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
It aims to confirm the continuity and significance of related UN and UNESCO resolutions, reinforce the process of reconciliation, and address the concrete problems facing the Southeast European (SEE) region.
Forumun amacı, ilgili BM ve UNESCO kararnamelerinin sürekliliği ve öneminin teyit edilmesi, uzlaşma sürecinin güçlendirilmesi ve Güneydoğu Avrupa'nın (GA) karşı karşıya olduğu somut sorunların ele alınması olacak.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Macedonian President Boris Trajkovski and UNESCO Director General Koichuro Matsuura are co-sponsoring the forum.
Forumun sponsorluğunu Makedon Cumhurbaşkanı Boris Traykovski ile UNESCO Genel Müdürü Koichuro Matsuura ortaklaşa üstleniyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The agenda includes panel discussions and related working group sessions on three key topics: peace and stability, democracy and civil society, and culture and diversity.
Gündemde üç ana başlık üzerinde yapılacak panel tartışmaları ve çalışma grubu oturumları yer alıyor. Bu başlıklar şöyle: barış ve istikrar, demokrasi ve sivil toplum, kültür ve çeşitlilik.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The participating heads of state will have the opportunity to make statements during the plenary sessions.
Devlet başkanları, bütün üyelerin katilacağı toplantılarda konuşma fırsatı bulacak.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Praising Trajkovski for the "energy and initiative" put into preparing the meeting, Matsuura said it was indispensable for SEE countries to fulfil the commitments they have made "to democratic values and objectives, to full respect for human rights, and to mutual respect and tolerance among citizens of different ethnic origins" so that they can achieve "a civilised co-existence that is both sustainable and just".
Toplantının hazırlanmasında ortaya koyduğu "enerji ve inisiyatiften" ötürü Traykovski'ye övgülerini sunan Matsuura, GDA ülkelerinin "hem sürdürülebilir hem de adil olmak üzere uygar bir birlikteliği" paylaşabilmek için, "demokratik değerler ve amaçlar, insan haklarına tam saygı ve farklı etnik kökene sahip vatandaşlar arasındaki karşılıklı saygı ve hoşgörü" yolunda verdikleri vaatleri yerine getirmelerinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
During the UN General Assembly session on 9 November 2001, Trajkovski first presented his proposal for a regional forum in Ohrid as a concrete step towards implementing the Global Agenda for the Dialogue Among Civilisations and its Programme of Action adopted at the same session.
Traykovski, ilk olarak BM Genel Kurulu sırasında, 9 Kasım 2001 tarihinde yapılan Uygarliklar Arası Diyalog için Küresel Gündem ve aynı oturumda yürürlüğe konacak Faaliyet Programının uygulanması yönünde atılmış somut bir adım olarak, Ohri'de bölgesel bir forum düzenlenmesi önerisini sundu.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
In April 2002, his idea received support during a high-level UNESCO meeting on strengthening regional co-operation in Southeast Europe.
Ardından Nisan 2002'de, cumhurbaşkanının bu fikri, Güneydoğu Avrupa'da bölgesel işbirliğinin güçlendirilmesi konulu üst düzey bir UNESCO toplantısında destek gordu.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"I understand the dialogue among different peoples, cultures and civilisations is a continuing process that should have a global dimension, promoting equality, the rule of law, protection of human rights and respect for cultural treasures and differences, while contributing to building of trust at the local, regional and international levels," Trajkovski said.
Traykovski forum hakkında, "Benim anlayışıma göre farklı halklar, kültürler ve medeniyetler arasındaki diyalog küresel bir boyuta sahip olup, eşitlik, hukukun üstünlüğü, insan haklarının korunması, kültürel mirasa ve farklılıklara saygıyı desteklemesinin yanısıra yerel, bölgesel ve uluslararası duzeyde güven oluşturulmasına katkıda bulunan devamlı bir süreçtir," dedi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"Dialogue and co-operation among civilisations shall not be rooted in force and power, but in hope for peace and prosperity," he added, voicing confidence that the forum "will offer solutions to concrete problems with which the region is faced, and help our countries overcome current difficulties".
"Uygarliklar arasında diyalog ve işbirliği zora ve güce değil, barış ve refah umuduna dayanmalıdır"diyen cumhurbaşkanı, forumun "bölgenin karşı karşıya bulunduğu somut sorunlara çözüm önermesi ve ülkelerinin mevcut güçlüklerin üstesinden gelmesine yardımcı olmasına" duyduğu güveni dile getirdi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
University reforms pit embattled government against professors, student unions
Üniversite reformları, zor durumdaki hükümetle öğretim görevlileri ve öğrenci derneklerini karşı karşıya getirdi
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
New legislation means that for the first time in decades, police are no longer banned from university campuses, a ban that had given protest organisers a safe haven from arrest.
Yeni yasa, on yıllardır ilk defa, polisin üniversite kampüslerine girme yasağının, protesto düzenleyenlere tutuklanmayacakları güvenli bir yer sağlayan yasağın kalktığı anlamına geliyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
By HK Tzanis for Southeast European Times in Athens -- 06/09/11
Southeast European Times için Atina'dan HK Tzanis'in haberi -- 06/09/11
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Demonstrators march through a central Athens boulevard on September 1st to protest a recently ratified bill on higher education reforms for Greece's universities and tertiary technical schools. [STR]
Göstericiler, Yunanistan'daki üniversiteler ve yüksek öğretim okullarına yönelik yüksek öğrenim reformlarıyla ilgili olarak geçtiğimiz günlerde onaylanan bir tasarıyı protesto etmek için, 1 Eylül'de Atina'nın merkezindeki bir bulvarda yürüyüş yaptılar. [STR]
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
High-profile reforms in Greece's creaky higher education system late last month (August 24th) include the effective abolition of the all-encompassing "asylum status" enjoyed by education institutions, after an unprecedented parliamentary majority -- 250 out of 300 MPs -- ratified the framework law.
Yunanistan'ın harap durumdaki yüksek öğrenim sisteminde geçen ay (24 Ağustos) yapılan önemli reformlar arasında, eşi görülmemiş bir meclis çoğunluğunun -300 milletvekilinin 250'si- çerçeve yasasını onaylaması sonrasında, eğitim kurumlarının sahip olduğu herkesi kucaklayan "sığınak statüsünün" yürürlükte kaldırılması da yer alıyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Beyond whatever ramifications in the country's higher education sector, approval by both mainstream parties -- the ruling socialist PASOK and main opposition centre-right New Democracy -- heightened speculation about a discreet "consensus" between the two major parties amid the ongoing economic and fiscal crisis.
Ülkenin yüksek öğrenim sektöründeki yankıları ne olursa olsun, yasanın her iki ana yol partisi -iktidardaki sosyalist PASOK ve ana muhalefet partisi merkez sağ Yeni Demokrasi- tarafından onaylanması, devam eden ekonomik ve mali kriz ortasında iki ana parti arasında tedbirli bir "uzlaşma" olduğu yönünde spekülasyonlara yol açtı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Education Minister Anna Diamantopoulou, a former EU commissioner regarded as one of a handful of likely successors to current PM George Papandreou at the ruling party's helm, called the vote by parliament "historic", stressing that such consensus could be achieved in other areas.
İktidar partisi liderliğinde görevdeki Başbakan Yorgo Papandreu'nun bir avuç olası ardılı arasında görülen eski AB komisyon üyesi ve Eğitim Bakanı Anna Diamantopoulou, parlamentodaki oylamayı "tarihi" olarak nitelendirdi ve bu tür bir uzlaşmanın başka alanlarda da sağlanabileceğini vurguladı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Nevertheless, the main opposition party, buoyed by its lead in recent opinion polls and the government's failure to improve the economic outlook, flatly ruled out co-operation in the difficult months ahead.
Yine de, son kamuoyu yoklamalarında önde gidişi ve hükümetin ekonomik durumu düzeltememesinden güç alan ana muhalefet partisi, önümüzdeki zorlu aylarda işbirliğini kesin bir dille reddetti.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"ND will never offer consensus, or rather, complicity in the mistaken [government policies] ... Let it [the government] continue to seek a life jacket for its own incompetence and ineffectiveness," ND spokesman Yiannis Mihelakis said on August 30th.
ND sözcüsü Yiannis Mihelakis 30 Ağustos'ta yaptığı açıklamada, "ND asla uzlaşma, başka bir deyişle, hatalı [hükümet politikalarında] işbirliği teklif etmeyecektir ... [Hükümet] kendi yetkinsizliği ve etkisizliğine çare aramaya devam etsin." dedi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Despite the broad political consensus for the education reforms, aimed at upgrading long-waning academic standards of both students and faculty, school "sit-ins" and one major street protest took place last week, mostly backed by professors' unions and leftist-party affiliated student groups.
Hem öğrenciler hem de fakültelerin uzun zamandır düşen akademik standartlarını yükseltmeyi amaçlayan eğitim reformları konusunda sağlanan geniş çaplı uzlaşmaya rağmen, geçtiğimiz hafta çoğu öğretim üyeleri sendikaları ve son parti eğilimli öğrenci grupları tarafından desteklenen okul "işgali" ve büyük çaplı bir sokak gösterisi gerçekleşti.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
For example, an "inaugural" mobilisation on Thursday (September 1st) drew about 5,000 youthful protesters who marched through central Athens.
Örneğin, 1 Eylül Perşembe günkü "açılış" seferberliğine katılan yaklaşık 5 bin genç protestocu, Atina şehir merkezinde yürüdü.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Asked to outline his and other rectors' opposition to the reforms, Yiannis Mylopoulos, the outspoken head of Thessaloniki's Aristotelian University pointed to the "next day".
Selanik'teki Aristo Üniversitesi'nin sözünü sakınmayan başkanı Yiannis Mylopoulos, kendi ve diğer rektörlerin reformlara olan muhalefetini özetlemesi istenen bir soruya yanıt olarak, "ertesi güne" işaret etti.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"That's the real and prolonged question: if universities will work better," Mylopoulos told SETimes.
SETimes'a konuşan Mylopoulos, "Gerçek ve uzatılmış soru şudur: eğer üniversiteler daha iyi işleyecekse." dedi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"There is no question whatsoever of the [measures')] implementation; we are guarantors of legality and constitutionality," he added, while nevertheless noting the "constitutionality argument" that opponents have raised.
"[Tedbirlerin] uygulanmasıyla ilgili hiçbir sorun yoktur; biz, yasalara ve anayasaya uygunluğun garantörleriyiz." diyen rektör, yine de karşıtların ortaya attığı "anayasaya uygunluk argümanına" işaret etti.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
He also dismissed vociferous criticism that the university "asylum regime" is unique.
Mylopoulos, üniversitenin "sığınma rejiminin" eşsiz olduğu yönündeki yüksek sesli eleştirileri de reddetti.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Vassilis Zotos, a noted architect/town planner and president of the local British Graduates Society, disagrees and criticises the system.
Tanınmış mimar/kent planlamacısı ve yerel British Graduates Society'nin başkanı Vassilis Zotos, buna katılmıyor ve sistemi eleştiriyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"Unfortunately, the only way to improve and change higher education in this country is to close universities for five years and then reopen them; while then allowing foreign universities to operate affiliates."
Zotos, "Ne yazık ki, bu ülkede yüksek öğrenimi iyileştirme ve değiştirmenin tek yolu, üniversiteleri beş yıl kapatıp tekrar açmak, bu arada da yabancı üniversitelerin yan kuruluşlar işletmelerine izin vermektir." dedi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
He told SETimes that he has steered clear of teaching positions in Greek universities since his return from London more than 40 years ago.
SETimes'a konuşan Zotos, 40 yıldan uzun süre önce Londra'dan döndüğünden beri Yunan üniversitelerindeki hocalık pozisyonlarından uzak durduğunu söyledi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
As for current criticism by professors' unions, he says, "There are 65,000 Greek college students around the world at present, and most are enrolled in systems that the current government wants to institute, yet most of the academic community here is against it … the majority of the people in the country are reasonable and commonsensical, but we're governed by a minority; the same [situation] exists in the universities."
Öğretim üyeleri sendikalarının mevcut eleştirileri hakkında ise Zotos, "Şu anda dünyada 65 bin Yunan üniversite öğrencisi bulunuyor ve bunların çoğu da görevdeki hükümetin kurmak istediği sistemlere kayıtlı durumda, yine de buradaki akademik camianın büyük kısmı buna karşı çıkıyor ... halkın çoğunluğu mantıklı ve sağduyu sahibi insanlardan oluşmasına karşın biz bir azınlık tarafından yönetiliyoruz; aynı [durum] üniversitelerde de mevcut." dedi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Besides doing away with the early 1980s "asylum law" -- passed by a newly elected socialist government at the time -- other reforms include the elimination of party-affiliated ballots in student elections; changes in rectors' elections to reduce influence by party-affiliated student groups; obligatory registration by students every semester; limits on the time it takes to earn a degree; evaluation and certification of course studies; on-line publishing of textbooks and lecture notes, and establishment of a unified post-graduate studies school.
1980'lerin başlarında dönemin yeni seçilmiş sosyalist hükümeti tarafından geçirilmiş "sığınma yasasının" kaldırılmasının dışında, diğer reformlar arasında öğrenci seçimlerinde parti eğilimli oy pusulalarının kaldırılması, parti eğilimli öğrenci gruplarının nüfuzunu azaltmak için rektör seçimlerindeki değişiklikler, öğrencilere her sömestr kayıt yaptırma zorunluluğu, diploma alma süresine getirilen sınırlamalar, müfredat programlarının değerlendirilmesi ve belgelendirilmesi, ders kitapları ve ders notlarının İnternet ortamında yayınlanması ve birleştirilmiş bir lisansüstü öğrenim okulu kurulması yer alıyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The framework law would be implemented in stages, according to Diamantopoulou.
Diamantopoulou'ya göre, çerçeve yasası safhalar halinde uygulanacak.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The first will be completed a year from now.
İlk safha, bugünden itibaren bir yıl içinde tamamlanacak.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
An anti-drug quintet in the Balkans?
Balkanlar'da uyuşturucuyla mücadele beşlisi mi?
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Russia is seeking to partner with four Balkan countries -- Albania, Macedonia, Montenegro and Serbia – in an effort to cut off narcotics trafficking.
Rusya, uyuşturucu kaçakçılığının önünü kesmek için dört Balkan ülkesiyle -Arnavutluk, Makedonya, Karadağ ve Sırbistan- ortaklık arayışında.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
By Linda Karadaku for Southeast European Times in Tirana -- 06/09/11
Southeast European Times için Tiran'dan Linda Karadaku'nun haberi -- 06/09/11
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Heroin earns traffickers in the Balkans hundreds of billions of dollars a year, according to the chief of Russia's drug control agency. [Reuters]
Rusya'nın uyuşturucu denetleme dairesi başkanına göre, Balkanlar'daki uyuşturucu kaçakçıları eroinden yılda milyarlarca dolar kazanç elde ediyorlar. [Reuters]
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Albania and Russia signed an agreement Friday (August 26th) to co-operate in the fight against drug smugglers.
Arnavutluk ve Rusya arasında 26 Ağustos Cuma günü, uyuşturucu kaçakçılarıyla mücadelede işbirliği öngören bir anlaşma imzanladı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The move, analysts say, is the latest indication that Moscow intends to play a leading role in the region when it comes to the issue of combating narcotics.
Analistler, bu gelişmenin Moskova'nın uyuşturucuyla mücadele konusunda bölgede lider rol oynama niyetinin son işareti olduğu görüşündeler.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"The Russian attempt to be first violin in this initiative is evident," former Albanian diplomat Genc Mlloja told SETimes.
SETimes'a konuşan eski Arnavut diplomat Genc Mlloja, "Rusya'nın bu girişimde baş keman olma amacı bellidir." dedi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
It was Albanian Interior Minister Bujar Nishani who inked the deal together with the head of Russia's Federal Drug Control Service, Victor Ivanov.
Anlaşma, Arnavutluk İçişleri Bakanı Buyar Nişani ile Rusya'nın Federal Uyuşturucu Denetleme Dairesi başkanı Victor Ivanov arasında imzalandı.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
The two officials cited health and security risks posed by drugs and traffickers.
İki yetkili, uyuşturucu ve kaçakçıların sağlık ve güvenliğe oluşturduğu tehdide işaret etti.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Moscow has already signed similar drug-fighting agreements with Serbia and Macedonia.
Moskova, Sırbistan ve Makedonya ile de benzer anlaşmalar imzalamış bulunuyor.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
A recent Voice of Russia report said the country is seeking to form an international "quintet" of five countries – Albania, Macedonia, Montenegro, Russia and Serbia – that would act together in order to cut off drug routes going through Kosovo.
Voice of Russia'nın yakın tarihli bir haberinde, ülkenin Kosova'dan geçen uyuşturucu güzergahlarını kesmek için beş ülkeden -Arnavutluk, Makedonya, Karadağ, Rusya ve Sırbistan- oluşan uluslararası bir "beşli" oluşturmak istediği bildirildi.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
"Joint action by the quintet would be aided by generous intelligence sharing.
Haberde, "Beşlinin ortak eylemlerine cömert bir istihbarat paylaşımıyla yardım edilecek.
en-tr
Verilen cümleyi Türkçeye çevirebilir misin?
Russia, for instance, possesses vast drug intelligence from American and Afghan sources in Afghanistan.
Örneğin Rusya, Afganistan'daki Amerikalı ve Afgan kaynaklardan gelen geniş bir uyuşturucu istihbaratına sahip bulunuyor.
en-tr